23.07.2018

uyursöver uyurdöver uyurkarateyapar uyurtekvandoyapar

ay komşulara oturmaya gittik, iyi ki bir markete giderken rastlaşınca bize buyrun demişler.
annem tüm akşam sürekli konuştu, neredeyse kimseye fırsat vermedi, saat olmuş neredeyse 3, artık konuşmaktan sesi kısılıyor hala konuşuyor.
sadece kendi konuşmasını da sohbet addediyor. ve çok hoş sohbet olduğunu düşünüyor.
ben kalkalım artık demesem sabaha kadar devam yani! daha enerji gelmiş, eve varınca da misafirlikte konuşulan herşeyin en baştan evire çevire müzakeresini yapmaya kalkıyor.
çok seviyormuş küçük evimizi, herşey ortadaymış herşey kolaymış evin içinde yorulmuyormuş.

tabi onun için eve girer girmez bebek gibi kalakalıyorsun; insan yıllar yılı kendi evini tanımaz mı. hiçbirşeyin yerini ve nasıl çalıştığını hatırlamıyor.
hafızasını kaybeden insanlar gibi en baştan başlamak zorunda. elbette kendisi yapamayacak kadar şaşkın ve beceriksiz halde; sürekli birşeylerin yerini ve neyin nasıl çalıştığını ben anlatmak, göstermek hatta alıp yapıp bulup eline tutuşturmak zorundayım.
daha duş başlığını çalıştıramadığı zaman oldu, şampuanın kapağını açamamış sabunla yıkamış saçını keçe gibi olmuş.
hele böyle şampuan diş macunu krem şişe falan gibi şeylerin kapaklarını değişik tasarım oldun diye çok alengirli yapıyorlar: annem hiç açamıyor.
böyle şeylere de çok acayip sinirlenir, beddualar eşliğinde ne istiyorsa yapıp eline vermek zorundasın, bıkmış hayattan geberelimmiş!!!
diş macununun kapağı çevirilerek tam açılan değil de, tık diye yarım açılan türde diye evde sinr krizleri geçirerek tepindi bağırarak bunu üretenlere alanlara beddualar etti ve sonunda geberelim de kurtulalım tamlamasıyla sonlandırdı.
ne gözü iyi görüyor ne de artık eli hissediyor demek.
eskiden ilk defa gittiğimiz Bursa'da bile şıp diye gideceğimiz yeri bulmuştu, Ankara ve İstanbul'da da. övündüğü kadar vardı. evdeki tüm eşyaların yerini ezbere bilirdi çünkü kendi bir düzen kurmuştu ve bozulması kıyametin kopması demekti!!!
şifonyerimde çamaşırlarımla yastık kılıflarının yerini değiştirdim diye esip gürleyip beni azarlayıp rahatlamıştı.
diyelim ki biri mavi yüz havlusu nerede dedi.
annem koordinat verir gibi anlatırdı.
şimdi ben koordinat verir gibi anlatsam bile kırk yılın başı istediğim bir şeyi bulamıyor!! kendi aradığı gözünün önündekini bile!!!

neyse bıraksam sabaha kadar kalacak insanların evinde.
zaten zamanında başka mahalledeki bir arkadaşına gitmiştik de sohbet uzayıp saat çok geç olunca, bize kalın kanepe yatak oluyor demişlerdi de kalmıştık!!!
çok sever başkasının evini, kendini az tanıyan insanlara böbürlenip hava atmayı, hizmet görmeyi.
ne güzel ana kız koyun koyuna sarılıp yatarmışız fantazyası vardı misafirliğe kaldığımız tanıdğın. o zaman da ben gelmişim nerdeyse 30uma! anamla sokulup sarılıp uyuyacakmışım??????

bence çok garip bir şey?
ne den isteyeyim ki gece dev bir insan gibi horlayan, elini kolunu çılgınlar gibi savurup vücudunu oradan oraya ani hareketlerle deviren, azıcık uykusundan uyanmış gbi olsa sigara yüzünden hörhör çıkan sesiyle gecenin körü konuşmaya bayılan, gece senin suratına karnına böbreğine dirsek kol bacak diz girip sabah bir de utanmadan beni uyutmadın diye şikayet eden huysuz ve bencil biriyle niye uyuyayım? tabi bir de zart zurt ossuran ve öksüren.

ablamın evleneceği sene Ankara'ya gittiğimizde dünürlerde kalmıştık aralar ne kadar limoni olsa da. şişirilen yataklardan varmış, bastılar havayı annemle ben yatacakmışım yanyana. ben de o zaman biraz zayıflamıştım stresten: hemen arkasından burnuma ne hadar hamur işi varsa dayayarak 70 kiloya çıkartıp sonrada götümden iğrendiğini söylemişti.
annem gibi bir uyur söver uyur döver uyur karate uyur tekvando yapar bir kadınla, hem de şişme yatakta uyuyacağım.
tam dalacaksın aniden bir dönüveriyor beni hoplatıyor, bir bacak kol savuruyor yatağı sallıyor ve şikayet edersen senden kötüsü senden suçlusu yok; yaşlı bir kadının uykusuz kalmasına sebep olan kötü bir insan bir iblissin!! benim irkilerek uyanmama asla inanmaz kabul etmez; aksine benim sesimden kendisi uyanmış ve huzuru kaçmıştır!!!

sağolsun annem benim sesimden irite oluyor huzuru kaçıyor! mesela bir kaç hafta önce gecenin 01'inde zarzar kapı çaldı. sarhoş salağın teki yanlış gelmiş ve laftan anlamıyor. 2 defa da çalınca azarladım.
defalarac canhıraş çalan kapı zilini hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç duymamış; adamı azarlarkenk sesimi duymuş irkilmiş siniri bozulmuş huzuru kaçmış.

napaydımlaftan anlamıyor diye eve sokup koynuma mı alaydım?????????????????*

neyse beni şişme yatakta hop hop hoplatıyor diye yastığımı alıp kaltım ve ikili kanepeye sığıştım: ne diyor biliyor musunuz; berbat edecekmişim kanepeyi iğrençlik olacak pis olacakmış!!!
tabi benim varlığım o kadar pis o kadar iğrenç ki uzandığım kanepeyi yakmak zorunda kalacaklar!!!!

aynı şeyi ablamda da yapmıştı; fazla çarşaf kirletmeme de bir sinir olmuştu, öyle kaçıp sığındığım koltuktan tiksinmiş ablacığımın silmek zorunda kalacağını düşünerek yakınmıştı.

ne kadar iğrenç ve irite edici bir varlığım ben yaaa!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder