3.06.2018

cenaze--- ablamın neden çocuğu olmuyor-- Ceren'in cenazesi- "senin yüzünden son görevimi yapamadım"

öğleden sonra beni arıyor ille de eve gel erken, bilmem kimin cenazesine gideceğiz.
önceden haber verse belki ayarlardım ama aniden olunca olamadı.
ama anlayamıyor. dandik boktan bir özel okul???????? vurup kapıyı çıkacam!!

bir gün yine böyle dandik boktan özel okul işte diyor sanki çok da önemliymiş. devlet okulu olmayınca bir disiplini önemi prosedürü falan yok zannediyor. hayal dünyasında özel okul öğretmenleri tüm gün pinekleyip boş yere maaş alan mankafalılar. karar vermiş niyeyse değiştirmez fikrini. öyle aniden çıkamam desen anlamaz anlayamıyor neden??? kovulursam kovulayımmış zaten bir boka da benzemezmiş!!!!!!!!!!!1 tabi daha iyi hatta beni çocukları dövmek için azmettirmeye çalışıyor ki tekme tokat kovulayım, hatta öğretmenlikten men edilip iyice bir ezilsem aşağılansam cezalandırılsam ayy keşke ev hapsine çarptırılsam!!!!!!!!!!
herkesin işi gücü çok ama çok önemli ama benimkisi dandik boktan. sağolsun annem benimle ilgili herşeyi dandik boktan ucuz ve uyduruk olarak görüyor.........

telefonda kafamı ütülüyor arkadaşıyla ilgili hatıralarını anlatarak. allah rahmet eyylesin de hiç sevmezdi ki!!! arkasından kötü anılar kötü sözler etmez miydi? birden canı ciğeri oluverdi.
zaten de cenaze te adana'daymış, o saatte ben eve gelecem te adana'ya nasıl yetişeceğiz???

okulun servisi bizi götürecekmiş!!!!

annem 7 senedir falan okul servisinin bana tahsis edilmiş bir araç olmadığını anlayamadı. anneme kalsa servis bizi pazar pazar gezdirip sebze-meyve almak için var olan bir şey. sanıyor ki tek boş işleri okula çocuk alıp götürmek, gündüz yan gelip boş boş yatıp paraya para demiyorlar!!!

sonra da bana diyor ki benim yüzümden günaha girmiş!! arkadaşına son görevini yapamamış?

zaten benim yüzümden olmayan benim suçum olmayan bir durum var mı hayatında??????* aslında için için hayatını mahveden benim zannediyor. kendisiyle hiiiiç alakası yok. o bir mükemmeliyet abidesi hep benim yüzümden hayatı böyle!!!
bir yeri ağrır biraz hastalanır; hep 2. çocuktan sonra der!!!

ben mi yap dedim??????? anlaşamadığın artık sevmediğin adamdan bir çocuk daha peydahlamanı isteyen ben miyim? haltı yiyen sensin ceremesini çeken benim!!!
ablama da bu hep komik bir espriymiş gibi geliyor nasılsa kesin ilk çocuk ve aşk çocuğu olduğu!!!

----------------

sevmezdin bile kadını arkasından bunları demiştin diye sıralıyorum. olsun ama son görevmiş!

evet tabi ama esas mesele eski tanıdıklara falan gösteri çekmek!!! ne kadar çok üzüldüğü ne kadar duygusal ne kadar vicdanlı ne kadar hakkaniyetli ne kadar iyi bir insan olduğu gösterisini yapacak.

babamla boşandıktan sonra yaşadığı tüm sorunları, kötü şeyleri bize zevkle yansıttı. evde sürekli kötümser mutsuz söylenen söven karamsar ve hayattaki tüm haklarından peşinen vazgeçmiş mecburen yaşayan biri dolaşıyordu. sonraları abartı babama beddua ettirirdi.

geberse de kurtulsak. kendisi böyle der der kafa ütüler. için için bizden de beklerdi aynı sevgisizlik ve nefreti. biz de onay görmek için tekrarlayınca gözleri parlardı. ama başkalarına asla eski kocasını kötülemediğini haykırırı hemen savunmaya geçer sonra da bize dönüp değil mi diye onay beklerdi.

ama aniden ölünce gerçekten babam aman bir üzüldü bir ağladı bizi bastırdı kendini paraladı cenazesinde!! kendini gösterme derdinden gözü o kadar körelmişti ki hasta ruhlu bir akraba bizi babamızla vedalaşmak için iki ufak kızı cenaze görmeye götürüyordu!!!!
ruhu da duymadı umurunda da olmadı!! 13-15 yaşlarındaki gelişmekte olan iki ergen babalarının ölüsünü görecek!!!! ben hoşlanmadım ama ablam kuzu kuzu gidecekti de ben anneme söylemek istedim. ne dese beğenirsiniz???? asla olmaz travma mı yaşatacaksınız kızlarıma diye bizi savunmasını mı?
beni azarladı!!!! o ne durumdaymış ben görüyor muymuşum? ben hiç farkında değilmişim annem ne kadar üzüldü?!!!!
umurunda değil ki!! anlamadı idrak bile edemedi durumu. sonra yaşayacaklarımız yüzünden de hissedeceklerimiz ve ne olacağı aklına da gelmedi umurunda da olmadı. ama tut ki hastalandın; şikayet eder durur, en azından surat asarak davranır!! seni suçlar pişkince!!

annem ne haldeymiş görmüyormuşum!!
ulan ölen benim babam be!!!!!
sen nefret edip beddua ediyordun hani ya gebersin de kurtulalım diye!!!!

akrabalar, tanıdıklar ne kadar memnun oldular anlatamam annemin harab olması ve kendini paralamasından!!!! boşanmış kadınların sürüm sürüm sürünmesi bir çeşit haz veriyor başka kadınlara!!! böylece içleri rahatlamış oluyor; en azından benim başımda hala bir koca var diye falan.

bizden o kadar rol çaldı bizi bastırdı; insanlar da bizim ağlamaktan gözümüz kızarmış sümüğümüz akıyor falan anlamadan laf sokmaya çalıştılar!! bu da bir çeşit deşarj olma yöntemi. anne-babası boşanmış ve babası ölmüş kızların ne kadar üzüldüğünü hesaplayacaklar ki boşanmadıklarına, o boktan ve her gün kavga edip birbirlerini yedikleri kocalarından ayrılmadıklarına bir kez daha şükredecekler.
boşanıp zorlukları göğüslemektense kavga ederek birbirene türlü psikolojik oyunlar, stresler yaşatarak evli kalmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu kendilerine ıspatlayacaklar. sanıyorlar ki anne baba boşanmazsa çocuk mutlu olur, evin içinde iki zıt kutup iki küs iki kavgalı sürekli birbirine hakaret eden bağıran her bahanede kavga çıkaran anne-babalar sırf boşanmadığı için çocuklarını hiç üzmemiş olur! gerçi çocuklar bir süre sonra kanıksıyor, normalleşiyor anne-babalarının sürekli tartışması-didişmesi-küsmesi. hatta çoğuna normal-olağan değil komik bile geliyor. boşanmama sebeplerinin annelerinin işi güzü parası pulu olmadığına bağlı olduğunu değil çok memnun mutlu aşıklar olduğunu zannediyorlar.
böyle bir arkadaşım vardı anne babası her gün akşam yemekte kavga edermiş, tabi sabah da ama her akşam. hatta bazen evde tabaklar sandalyeler falan uçuşurmuş!!! çok gülerek anlatıyordu bunu. herhalde hayatta kalmak için geliştirdiği bir savunma mekanizması bu normal hatta hoş ve komik görme şekli. başka türde çok üzülüp kendini yıpratacak çünkü. bir tür görmezden gelme. bu kadar kavgaya küslüğü rağmen boşanmamalarını da aşktan ya da büyük bir başarıdan zannediyor bununla da övünüyordu. göremiyor bile o kadar kanıksamış o kadar normalleşmiş ki durum ne kadar mutsuz ve huzursuzlar göremiyor!

hoş bizimkiler boşandı da ev huzurla mı doldu??????????? yooo. asla. huzur bize yasak!! hele bana iyice yasak o da ayrı mesele.

yani eniştem - teyzemin eşi- de fark edip engellemese babamızın naaşını göreceğiz. bu küçük ergenlerin ruhuna ne yapar kimse bilmez anlamaz hatta belki daha beter olalım istiyorlardı.
çünkü boşanmış kadınlara bir tür nefret ve kinleri oluyor diğer cesaretsiz kadınların. bunu konuşmalarında sorularında hal ve davranışlarında seziyorsunuz; bir tür düşmanlık hissediyorlar takdir edeceklerine. iyi cesaret ettin doğru karar vermişsin falan demek yerine sürekli seni daha üzgün daha mutsuz daha başarısız görmek isteme eğilimindeler.
iyi olan şeylerden bahsettin mi yüzlerinde bir neşesizlik bir memnuniyetsizlik tatsızlık tınısı geçiyor. sürekli boşandığı için çok ama çooooook pişman bir kadın ve üzüntüden kahrolan çocuklar görmek istiyorlar.
hiç anlaşamıyorlardı ayrılmaları iyi olmuş demek onları hem şoke ediyor hem memnun etmiyor. ağlayarak yerlerde sürünüp anne-babanın herşeye rağmen barışıp yendiden evlenmesini istemeni bekliyorlar.
mesela bir tanıdık da boşanmış adam çapkın diye, oğulları üzüntüsünden intihara kalkışınca geri barışıp geri evlenmişler!! bundan o kadar hoşlanarak bahsediyorlar ki yüzlerinde akıyordu. napalım biz de mi intihara kalkışalım?????????????

nerden nereye geldim ama böyle. teyzemin eşi durdurdu olur mu canım diye. gerçi bizi götüren uzak akraba bu durumdan hiç hoşnut olmadı ısrar etti, vedalaşmak istersiniz değil mi diye bizi kandırmaya çalıştı. esas mesele babamın vefatına üzülmüş olması ve bizim veda etmemiz değildi ya da düşüncesizliği cahilliği değil bizim daha beter olmamızı istiyordu. böyle biz ağlarken bizi böcek gibi inceleyip durdular; biz ilgi çekersek de annem bir haykırma patlatıyordu rolü çalmak için!!! sonra kaç kiişi bizi yeterince üzülmemekle ağlamamkla suçladı.
gösteri istiyorlar bir tür katharsis mi olacak nedir; ağlayarak yerlerde sürünelim mesela, bayılıp kalp krizi falan geçirelim!!! bu da bir çeşit üzgün ama eğlecel- keyif veren bir durum. bizim insanımız dramayı ajitasyonu çok sever ya. anca anlıyorlar zahir. beyinlerine girmiyor başka türlü bir bilgi ya da duygu durumu.

böylece için için çok şükür boşanmadık çok şükür evlatlarım babasız değil falan diye ferahlayacak bir nebze içieri.........

---------

kendiyle ilgili bir haksızlık olsa işine gelmeyen bir durum olsa asla unutmaz ve kin tutar ama mesele biz özellikle de ben söylediysem öyle değil. hiiiç umurunda olmadı o akrabanın çabası. annem ne görseydiniz dedi ne de yok canım olacak şey mi?* kendi derdindeydi ben söyleyince....

sanki yeterince üzücü yeterince dramatik yeterince travmatik değil 2 genç kızın böyle şeyler yaşamış olması!! biz de peşinden gebersek üçümüz tanıdıklar akrabalar anca rahatlayacaktı sanki.

------------------------

neyse benim yüzümden çooook sevgili arkadaşının cenazesini kaçırıp son görevini yapamamış!! önceden haber vereydin. ya da kendin gideydin bir tanıdıkla ben mecbur değilim ki!! yapışık kardeş de değiliz!!! ama zaten benim yüzümden olmak zorunda ki herşey.
mesela ablamın çocuk sahibi olamaması da benim yüzümden!!! kendi genlerinin ya da yaptıklarının değil benim!!!! doktora da öyle bir inanarak öyle bir ciddiyetle ve ağlamaklı soruyordu ki adam da çok mantıklı bir şey bekliyordu; oysa annem "nazlı 1992'de ablasına tekme atmıştı ondan mı olmuyor çocuğu" diyordu!!!
 o kadar şeytanım ki o yaştan düşünüp planlıyor ve ablama geçiriyorum bir tane!!! sanki ben de kamyon kadar karıydım da o zaman!!!!!!!!!! sanırsın trenin altına itmişim! ama annem hala sebebin bu olduğunu düşünüor doktorun hayır demesi açıklaması yetmiyor!! zaten annem doktordan farksız sadece ilaç yazamıyor öyle bir bilgi öyle bir tecrube öyle bir zeka!!!!!!!!

sadece ablamın doktoruna da sormakla yetinmedi, benimle benim doktoruma gelip onlara da sordu. bir de başlarken o kadar duygusallaşıyor, sesi titriyor ki hal ve mimikleriyle gereğinden fazla onay alma peşinde gibi abartılı teatral havalarda.

bir gün ablamla kavga ediyormuşuz!!!!!!! kavga etmiyorduk bir kere şakalaşıyorduk ablam da gıdıklama olayını abartmıştı.
aman neyse ne!!
niye neyse ne?
farkı yok.
basbayağı farkı var kavgayla şakalaşmanın arasında!!

tabi fark görmez beni kötü göstermek istiyor. 12 yaşında bile kötücül.melek gibi ablaşıyla kavga eden şeytan kız. ablasına bir tekme atmış ahhhhhhhhhdemiş yavrusu iki büklüm olmuş!!!!!!!!

gıdıklaşırken ayağım karnına gelmiş ve ay dedikten sonra daha fazla gıdıklamaya başlamıştı. ama anneme göre o kadar kötücülüm ki ablamı tekmelemiş ve kısır kalmasına sebep olmuşım!!!!!!!!! kendi boktan genleri ya da talihsizlik olamaz!!!!!!!!!!

her fırsatta bir doktor gördü mü görüşünü almak istiyor ama alamıyor ne yazık ki. ama evet haklısınız kesin ondandır cevabını duyuncaya kadar soracak belli.
mesela birisi travmatik kazalarda, trafik kazası gibi başka ameliyatlar ya da ağır ilaç kullanımlarında olabileceğini söyleyince annemin gözleri nasıl da parlamıştı!!!!!!!!!11 işte işte travmatik kaza bu da!!!! 12 yaşındayken nazlı ablasını tekmelemiştiiiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!!!!! ha ondan olmaz canım ben de trafik kazası falan sandım deyince doktor adama düşman olmuştu!!!

sana istediğin cevabı vermeyen her doktora kin güdüyorsun deyince de inkar ediyor.

-----------------

şimdi kendi her fırsatta geçmişte yaptığım bir şeyi başıma kakmaya bayılır. herşeyi aklında bana karşı kullanmak için koz olarak tutuyor. bana benim boktanlığımı kanıtlamaya çalışıyor.
hadi diyorum tartışma uzamasın büyümesin . büyüğümdür susayım ama annem anlamaz ki. susarsan kendini haklı görür. gerçi her halükarda görüyor ya neyse. daha da çok haklı görür.
tüm akşam bana benim yüzümden arkadaşına son görevini yapamadığını kaktı durdu.
kendin gideydin?????? benden daha akıllı tecrubeli zekisin adana'yı benden çoooook daha iyi biliyorsun ki bir bu doğru, benden daha arkadaş canlısı hoş sohbet ve popüler olduğu için benden çooook daha fazla arkadaşı var ve seviliyor hatta herkes aşık herkes hayran. e onlardan biriyle gideydin!!! madem bu kadar hayranlar seviyorlar niye biri de arabasıyla gelip almadı ya seni evden!!!_???????????? niye bana kaldın?????*

kendinin sitemizde de benden daha çok sevildiğini hatta beni tanımakdıklarını bile söylüyor. ondan mı sen her kameriyeye gittiğinde komşu kadınlar bir bahaneyle çil yavrusu gibi dağılıyorlar ya!!!!!!!!??????????
zaten işten gelmiş canları çıkmış zaten hayatları mükemmel değil bir de senin karamsar ve yakınan çeneni mi çekeceklerdi????????? ağzından güzel laf çıkmaz ki..........

diyorum ki keşke bir arkadaşın alsaydı seni. alamazlarmış da herkesin işi gücü varmış da bilmem ne. bir benim işim gücüm yok bomboş ve anlamsız bir insanım. giden varmış cenazeye buradan, alıverselerdi seni kapıdan!!!

şöyle üzülmüş de böyle günaha girmiş.

e nolmuş ben de senin yüzünden 24 yaşında ölen arkadaşımın cenazesine gidememiş de günaha girmiştim en azından yaşını yaşamış arkadaşın Ceren gibi daha 24ünde ölüp gitmemiş!!!

madem sürekli beni suçluyorsun ben de senin başına kakarım!!!

üniversiteden arkadaşım Ceren 2004te daha 24 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazasında vefat etmişti. mersin'de 2 sene okuduktan sonra tekrar sınava girip Adana'da başka bir bölüm okumaya başlamıştı, o sene son yılıydı hatta. okula arabayla giderken bir kamyonla mı ne çarpışmış ve oracıkta hayatını kaybetmiş.
duyunca kahrolmuş çok üzülmüştüm. arkadaşlarım organize olmuştu beraber cenazeye gidecekti, birinin abisinin arabası vardı o götürecekti bizi. hatta araçta 2 kişilik yer vardı annem de gelebilirdi.

ama anneciğim hani beni şimdi kendi arkadaşının cenazesine gidemediği için benim yüzümden günaha girdiğiyle beni suçlayan annem ne yaptı!!! gideriz gideriz diye beni oyaladı ben gözyaşları dökerken!!
ne kadar hadi desem de yaylanarak biz kendimiz otobüsle gideriz ben adana'yı çok iyi biliyorum avucumun içi gibi diyerek beni oyaladı oyaladı.
arkadaşlarımın tümünün mersin'den bizi almadan ayrıldığından emin olunca da yan çizip gitmeyeceğimizi söyledi!!!
zaman vardı, yetişebilirdik ama oyalayıp beni kafalayııııp gayet de ruhsuz ve pişkince gitmemizin de şart olmadığını cenaze menaze çekemeyeceğini oralara gidemeyecek kadar yorgun ve ağrılı olduğunu iddia etti.
bunu da benim zayıf anımdan yararlanarak mahsus yaptı ki tüm gidecek olan arkadaşlarımla sırayla konuşup haberleştiğimi gayet de duyuyor biliyordu; emin oldu hepsi çoktaaaaan çıkmış mersin dışına. ferahladı!!!

e bırakaydı da ben gideydim?!! başkasının arabasıyla gitmek doğru değilmiş!!! otobüsle gidelim hemen. yetişemeyiz.

ben ağlayarak isyan ederken beni teskin etmek yerine ne dedi biliyor musunuz zaten Ceren sevmezdi seni!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
,,,,,,,,,,,,,,,,,
anneme göre beni hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç kimse sevmiyor ki zaten. ama anneme herkes hayran herkes aşık hatta bu yaşta bile dönüp dönüp bakıyorlar seks teklif eden laflar ediyorlar!!!!!!!!1
sürekli dırdır edip sürekli konuştuğun içi acaba deli mi diye bakıyor olmasınlar!?

şimdi tutmuş da arkadaşının cenazesine benim yüzümden gidememişmiş günaha girmişmiş!!!!

karşılığında sen de bunu bunu yapmıştın dememi de hiç istemez hiç duymak istemez. ona aynı şey değilmiş gibi geliyor hatta!!!

------------

yıllaaaaaar sonra da bir gün geçen sene mi evvelki sene mi kahve içmek için bir kafede otururken bana bir kızı gösterip Ceren olduğunu iddia etmez mi!!! o kadar pişkin ki unutmuş.
kendiyle ilgili olsa asla unutmaz ama. kendine selam vermeyen surat asana bile düşman kin besliyor ama benimle ilgiliyse unutuyor.
mesela lisedeyken bana kötülük etmiş hakkımda laflar çıkarmış eski bir arkadaşımla karşılaştığımızda bunları bilmesi gerekirken ki kendisi zamanında bu kız için aklı erkeklerde bunu görüşme diye beni doldurmuştu ki haklıydı; ama bunları unutmuş canım cicim sarılıp öpüyor ah ne kadar özlemiş ne kadar harika görüüyormuş diye iltifatlara boğuyor ve bana diyor ki "sarılıp öpsene kız arkadaşını ne kadar soğuksun!!!"

kızı memnun ediyor yani; beni kötüleyip kızı överek!
ben de çat diye arkamdan dedikodumu yapıp kuyumu kazan yakın arkadaşlarımla aramı bozmaya çalışanları öpmemeyi tercih ederim diyorum. annem ilk defa duyuyormuşmuş!!
sen demedin mi görüşmeyi kes o kızla diye????

işine gelmeyince paçayı sıyırmak için de yaşlılık faktörünü kullanmaya çalışır hemen ama birisi ona yaşlı muamelesi yaptığı zaman küplere biner............


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder