11.06.2018

benimle avm'de gezerken hiçbir şey beğenmeyen, sürekli şikayet ederken bir yandan da baktığım şeylere kusur bulan annem ablamla gezerken mutluluk şirinlik perisi gibi neredeyse sekerek gezecek ve her şey hemen hemen gözüne güzel görünüyor!!! gene kumaş beğenmediği oluyor ama en azından modellere küfretmiyor!!
bana pudra pembesi trikoyu frapan giyemezsin diye aldırmayan annem ablacığımla gezerken bana az öteden çingene pembesi crop top bir bluz tutup ne kadar güzel diyerek gösteriyor ve alayım diye ısrar ediyor mesela.
hem ablamı çok sevdiği ve özlediğinden hem ablama bak ne kadar harika mutlu modadan anlayan anlayışlı destekçi bir anne rolü yapmaya çalışmaktan.
tabi çirkin yeşil bir şey görürse gözleri parlayarak koşup bana getiriyor sağolsun!!! milyon kere sevmem nefret ederim desen de o bayılıyor ve aldırmaya çalışıyor. giydiğim şeyin renginden bile keyif duyamayayım zıkkım olsun bana!!!
bir gün dedim ki bu yeşil tonu bana babamın cenazesini hatırlatıyor; hani cenazenin üstüne serdikleri örtünün, tabutun üstünü kaplayan kumaşın yeşili.
sanki çok güzel bir anıymış memnunmuşum gibi bana bir gün çirkin sert bir yeşil kazak getirmiş ve diyor ki memnun bir suratla harika bir şey söylüyor gibi hallerde;
al bak sevdiğin renk hani babanın cenazesini hatırlatıyormuş ya!!

çok da hatırlamak istediğim mutlu bir anı ya!!! bunu hatırlattığı için seviyorum sanıyormuş!!! hatırlamaktan memnun olunacak bir anı mı bu????????????

ne kadar anlatsan da hala bana gıcık olsun zehir zıkkım olsun diye sanki yeşil kıyafetler aldırmak için uğraşır. zaten bana yapmayı istemediğim birşeyi yaptırmaya çalışmak kadar anneme zevk veren bir şey daha yok.

bak nazlı babanın cenazesinin yeşili!!! :)))) diye memnun memnun bana bir bluz getirmişti mesela!!! ne kadar harika bir anı! bana hatırlatıp üzecek şeylerle donatayım etrafımı!!! annemi duyanlar da garip garip bakmıştı! ama annem hiiiiç anlamadı!!
nasıl ki çayı-kahveyi şekersiz içtiğimi anlayamıyor bunu da anlayamamış.


--------------

ablamla gezerken dalgınlaşıyor memnuniyetinden. önüne de bakmıyor, neredeyse süs havuzuna düşecekti. ben uyarmasam. bir vitrine bir ablama bakıp süper moda anlayışını ıspatlamaya çalışırken bir yerlere düşebilir çarpabilir!!
ablam da diyor ki bırak istediği gibi yürüsüüüüüün???
tabi kendisi için hava hoş, nasılsa çekip gidecek Ankara'ya kocacığıyla, önemli bir insan olduğu içinde hiç uğraşmayack sorunlarla. annemi doktora gitmeye ikna etmeye bile yardım edip annesiyle didişme tehlikesine girmek istemiyor.
dokrora gitmeye ikna eden ben kaprisleri çeken ben şikayetleri tüm gün dinleyen ben ilaçlarını aldıran ben kulağına bile damlayı ben damlatıyorum ama asla yaranamıyorum!!!
günde 3 kere damlatılması gerekiyormuş ama 2 kere oluyormuş anca işe gittiğim için; ilaç bitene kadar gitmesem olmazmıymış nasılsa özel okulmuş!!!

özel okulun öğretmenler rahat etsin çalışmadan para kazansınlar diye varolduğuna inanmış bir kere asla değiştirmez fikrini annem!!! aylarca çalışmayacağım annemin kulak damlası için!!

kendinin damlatamayacağı bir şey değil aslında ama bana kapris yapmak şikayet etmekten hoşlanıyor. bebek gibi yan yatıp bir de o sırada kaprisli ufak bir çocukmuşcasına hareketler ve şikayetlerle; daha kulağına bir damla düşmeden de acımış diye bağırıyordu!!!! bende de oldu kulak mantarı çığlıklar atacak kadar acımazdı ki azıcık yanardı ve kendim damlatırdım. üstelik yandığını söylersem de annem hemen aman ne yanacak biz neler çektik diye başlayarak yaptığı doğumları anlatırdı!!!

bir gün ablam bizde, ben de ağır ateşli yatıyorum, kalkacak halim yok; eee kalkıp annemin damlasını damlaacakmışım kulağına!! sen damlatıversene ananı benden çok seviyorsun ya hani daha harika bir evlatsın!!! nasıl damlatacağını bilmiyormuş ki? daha önce hiç kulak damlası damlatması gerekmemiş!!! o çok sevdiği överek bitiremediği ilk göz ağrısı aşk meyvesi ablam annesinin kulak damlasını damlatmaya dahi tenezzül etmiyor ve asla kötü evlat falan olmuyor ama ben kalkacak halim mi var deyince kötü bir insanım!!! ne kadar hoş değil mi????


bıark nazlı istediği gibi yürüsüüün koskoca kadıın!!
senin için hava hoş tabi gideceksin evine ben uğraşacağım ağrıları hastalıklarıyla!!!

bıraksam ya süs havuzuna düşüp incitecek bir yerini tabi gururu da incindiği için bağıracak sövecek bizi de iyice rezil edecek; ya da bir bankın köşesine çarpacak! sonra gene küfür kıyamet bana eleştiri! ha bir de bu var ben bir an için ihmal edersem annemi de başına bir kaza gelirse suçlanıyorum!!!! tabi ablam hiç suçlanmadığı için artık yıllardır çok rahat, kendi havasında takılıyor ben sürekli bebek çocuk bakar gibi annemi kolluyorum. utanmadan bırak nasıl isterse diyor tabi!!

-----

bir gün bırakmıştım da ne olmuştu???? beni suçladılar pişkince.
beraber tatile gittiğimizde güya, nasıl olduysa sabahın köründen bize haber vermeden çağırmadan sıvışmamışlar da muhtemelen eniştem sayesindedir bizi de alıp geziyorlar. ben de anasıyla favori kızını beraber bırakıp fotoğraf çekiyorum eniştemle etrafın.
annem yorulmuş geride kalmış; şuradaki kafede oturayım demiş ve ışıktan ve ya inada gözlük kullanmamaktan görememiş kafenin kapalı olduğunu. cam kapısı otomatik açılacak sanıp bodoslama yürümüş, açılmayınca da çarpıp sekmiş ve dengesini kaybedip yere düşmüş!!

aman efendim ben ne kadar bencilmişim anneme hiç bakmamışım!!! benim yüzümden düşmüş gibi ikisi bir olmuş bana çemkiriyor!! senin anan değil mi? sen aşk çocuğu, mükemmel evlat değil misin? sen kızı değil misin sen niye bakmıyor koluna girmiyorsun??????

işine gelmiyor tabi. diye koluna beline yük binsin niye tatile geziye gelmiş tatlı yerlerde dolaşırken annemin hastalık ya da olumsuzluk dolu çenesini çeksin??? alışmış kocasıyla rahatça takılıp annesini bana bırakmaya!! ne efendim fotoğraf çekmişim bok varmış çekecek!! biraz da sen ilgileneydin ananla!! sen daha mükemmel mantıklı zeki başarılı değil misin benden??? ben düşünemiyorsam sen düşün!!!

yerleşmiş çünkü beyinlerine ben hizmet edecem ve annemle ilgilenecem kendisiyle yaptığımız şeyin gittiğimiz yerin tadını çıkaracak!!!!!!!!!!! bize haber vermeden çağıradan kocacığıyla koy koy gezip bizi bırakacak, sonra da pişkince gelip ne kadar eğlendiklerini, denizin ne kadar güzel olduğunu, harika fotoğraflar falan çektiklerini gözüme sokarak ballandıra ballandıra anlatacak!!
tabi ikisine göre de ben şikayet ve sitem hakkı olmayan bir insanım!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder