arada sırada bazen hala oluyor alerjik hapşırıklar yaşarım. esas ergenlikte ve üniversiteye hazırlanırkenki yıllarında yaşadım bu alerjik hapşırık, boğazda gıcık ve bu sebeple oluşan kuru öksürük durumunu.
üst üste arkası kesilmeyen şiddetli hapşırıklar bazen de öksürük şeklinde.
ince ince burun akıntısı ve tıkanıklığı da.
hatta o yıllarda yaptığımız bir otobüs seyahatinde de otobüsün içinde tutmuştu. bir de alerjik olduğunu hiç bilmiyor gibi bana yeter hapşırma artık diyordu annem. çok mantıklı ve anlayışlıdır da kendisi!!!!
klimanın aşırı kuruttuğu hava sebep oluyordu bence. ben rahatsızlık çekiyorum, endişelenip beni doktora götüreceğine annem boyuna söyleniyordu; ezilip büzülmemden haz duyuyordu kendini böyle üstün böyle güçlü hissediyor. tabi başkalarının yanında rol keserek hallediyordu işini. ama başbaşayken belirgin bağırgan şekilde değil ince ince ve sürekli sokarak eleştiriyordu.
yetermiş hapşurmayayımmış artık!!
bıkmış usanmış benm hapşırığımdan öksürüğümden!!
ödünü kopartmışım yetermiş hapşurmayayımmış artık!!
sanki elimde? sanki ben bayılıyorum buna! burnumun akmasını silmekten burnum yara olur, hapşurmaktan gözlerim şişer benim için endişeleneceğine üzüleceğine usanmışmış efendim yetermiş!!
yetermiş!!!! sinirini bozuyormuşum!!
sanki elimde bir şey.
ama laftan anlamaz ki. sadece kendi rahatsız olmasını düşünür. o yolculukta da bana ne kadar sinsice kötü davrandı!! benden utanıyordu!! ayıp oluyormuş yetermiş!!!
hem tepeni attıracak kadar üstüne gelir ki zaten istediği bu böylece sen büyük tepki vereceksin ve etraftaki insanlar senin kötü annesine bağıran bir evlat olduğunu görecek, annen de o sırada en masum hallerine bürünüp dudak bükecek ki berbat evladına bile katlanan zavallı iyi yürekli anne havalarına girip iyi izlenim yaratsın!!
burnumu silmek için tuvalete geçmek istiyorum mola yerinde, çorba içecekmişiz hayır!! ulan hapşırıyorum işte burnum akıyor!! hapşırma akmasın!! sil o zaman!!
bu hapşırıklar da kriz gibi silsile gibi gelir. durduramazsın ki. ama anlar mı??
ne var ki hapşıracak?????????? kendi mantığına uymuyorsa öyle bir durum yoktur!! kendisi hapşırmıyormuş, ablam hapşırıyor muymuş? hava soğuk da değilmiş!!!???
herhalde için için özellikle annemin sinirini bozmak için yaptığımı farzediyordu. sinirini bozup utandırmak için!!
neden hapşırıyormuşum diye sorguya çekiyordu tuvalette de hadi diye acele ettirip benim yüzümden birşey yiyemeyip aç kaldıklarından şikayet ederken!!!! gidin yiyin siz ben iğrenç suratım ve varlığımdaki sümükleri sileyim. bırakamaz ki tepesinde kafasını sikmek varken.
ya sikerlerse!!! kalabalık kadınlar tuvaletinde kızarmış suratı ve burnunu silen çirkin sümüklü bir kızı kim siksin???
bütün yol boyunca surat asıp iğneleyip durdu!! uyuyamamış da huzurunu bozmuşum!!!
diğer mola yerinde de aynı şeyler. bir çare düşüneceğine endişeleneceğine boyuna eleştiriyor azarlıyor tersliyor.
ablam ne mi yapıyor. hiç. aman annesi kendine bulaşmasın da aman. sessiz sessiz karışmadan durur. bozacının şahidi şıracı misali annem onu şahit gösterirse de masumca baş sallar anca.
en son tuvalette diyordu ki yeter artık parçaladın burnunu!! napayım yandan sümük aka aka mı gezeyim? akmasın! hapşırma yeter!!
ve azarlı bir şeyler söylüyor tepemde dikilerek!!
ben de dönüp endişelenip doktora götüreceğine azarlıyorsun? neden olduğu belli mi? götürmüyorsun doktora!!! bunun için doktora mı gidilirmiş diyorsun!!!! dedim.
öyleydi.
kendi söylediklerinin çelişkileri mantıksızlığı yüzüne vuruldu mu da acayip bozulur, küser, üzülür. o istediğini söylesin istediği gibi davranıp deşarj olsun. kendi işine gelmezse ağzından çıkan her lafı sana karşı kullanıp sokabilsin ama sen cevap vereme, eleştireme, karşılık verme, sebep sorma, suçlama! oh ne kadar güzel!!
mesela hem sivilcelisin der hem asla doktora götürmez. anca eleştirir anca suçlar anca iğneler aşağılar. çünkü bunun senin psikolojini kötü etkilediğini, kendini kötü hissettiğini özgüvensizleştirdiğini bilir ve bundan memnun olur ki kendisi güçlü ve üstün olsun: kozlar kendi elinde olsun. ama senin hiç bunlara karşılık vereceğin bir şeyin olmasın.
ben uğraşmasam doktora da götürmezdi. ki önce kendim gittim. hem şikayet eder hem de için için memnundu sivilceli halimden. böylece hiç kimse bana kız gözüyle bakıp yanaşmayacaktı, kimse beğenmeyecekti. güya aklına göre erkeklerin dikkatini çekmezse hayatı belaya girmez daha güvende olur. daha iyi aşağılık kompleksiyle özgüvensiz olması laf da edemez ezildikçe ezilir, kukla gibi edilir!!
bu hapşuruk silsileleri senelerce bahar aylarında sürdü asssssla doktora gidelim demedi. nefret eder birinin kendine akıl vermesinden!!! onda kat kat zeka kat kat mantık kat be kat bilinç varmış!!! birisi doktora gitseniz sorsanız dedi diye azarlayıp senelerce düşmanlık beslemişti kadına!!
çocuklarına nasıl bakacağına kendisi karar verirmiş akla hiç ihtiyacı yokmuş.
kendisi doktora gitmeyi sevmediği gibi bizim de gitmemizi istemez, sevmez. kaderimizde ne varsa çekip gidelim bari!!
bazen hapşurunca diyor ki hani geçmişti!!! belki hayat boyu sürecek beter bir illet? nereden bilelim??? umrunda değil ki!!
seneleeeeeeer sonra okulda birinden bir şey bulaşmış sonra da ağır ateşli, acayip öksürüklü bir hal alınca mecburen gittik doktora ki ben istedim ben randevu aldım anneme kalsa günlerce evde yatıp okula gitmeyip sadece limon suyu içerek bekleyecektim?_ yani zatürre olup gebersem gebermiş olurdum. nasıl ki cilt sorunlarının hepsinin çözümü anneme göre sarımsak sürüp evde köskös oturmaksa diğer hastalıkların çaresi de C vitamini alıp evden çıkmamak!!!
meğer bronşit olmuşum. 1000 miligramlık antibiyotikler kullanarak anca geçirdik, başka ilaçlar da. artık o zamanlar azalmıştı alerjik hapşuruklarım ama anca o zaman doktordan öğrenebildim saman nezlesi denen bir şey olduğunu.
çoğunlukla ergenlikteki değişimlerden ve havadaki polenlerden ileri gelirmiş. bazı insanlar kokulara karşı çok hassas olur hapşırık tutarmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder