kiminle konu açılsa çocuk ya da bebekle ilgili bizler 40 yaşlarına varmış da olsak hemen ortak konu diye düşünüp konuşmalara dalabiliyor.
sanki eskiden bizi utandırmayı çok düşünürmüş gibi hala çocukluk saçmalıklarımızı hastalıklarımızı anlatmaktan memnun oluyor.
birinini yeni bebeği olmuş da bilmem kaç aylık olmuş yemek yemiyormuş hiç.
annem hemen fırsat buldu nazlı'nın açığı!! nazlı da yemezdi!! şimdi de yemiyor gerçi! daha önceden çok güzel yiyordu halbuki.
bekliyor ki beni yuhalasınlar ye ye 200 kilo ol kimin umrunda falan desinler.
sanki ben kiloluyken benden çok daha memnunmuş gibi konuşmaz mı bir de! her halimde her yaptığımda eleştirecek beğenmeyeceği şeyleri arar bulur ve yapıştırır: ağzından bal damlar ya hep. o zamanlar da büyük zevkle götümün büyüklüğünden de vururdu. sanki kendinde Çağla Şıkel kalçası var!!!! kendinini büyük ve yere de daha yakın değilmiş gibi bir havalarda. esas mesele senin yumuşak karnını yakalamış olması. hemen en çok neye üzülüyorsun fark eder ve seni oradan vurur. kiloluyken götten sivilceliyken sivilceden! bir ara saçım çok dökülüyordu oradan....
tabi öyle dobra patavatsız kaba despot havalarla değil: ince ince laf sokarak; küçük sesle kibarlık taslayarak laf aralarına sıkıştırarak başkalarını örnek vererek başkalarını aşırı derecede överek....
-
beni doğuran yediren içiren giydiren kendi ama kilomdan görünümümden hiç sorumlu değil kendine göre. herşeye karışan karar veren yaptırtan kendi ama sonra burun kıvırıp sorumluluk almaz.
***kısa boylu kalmışım: sen kısa babam kısa tüm sülale kısa-orta boylu basketçi mi çıkacaktı bu gen haritasından????? madem öyle daha uzun olayım diye ne yaptın? HİÇ. spora yüzmeye gideyim dedim götümüze bakarlar diye sapıkça senaryolar kurup hem göndermedi hem aylarca sapıklık hikayelerini dinlemek zorunda kaldık. balık yiyelim desen kılçıktan öyle bir nefret ediyor o kadar fobisi var ki kendi yemesin mesela hayır zıkkım ederek yemeyi ve yedirmeyi tercih ediyor. bir de her seferinde markette etrafa rol kesiyor balık alma konusunda!!
---------
bebeği olan komşu yemiyor deyince harika çağrışımları oldu.
ablam daha iştahlıymış bebekken ama ben bir türlü yemek istemezmişim!
hiç davranışlarına bozulmuş olma olasılığımı düşünmüyor tabi! bebek olunca hiç bir şey anlamayan ahmak bir yaratık zannediyorlar. kimbilir aksi aksi azarlayarak veriyordun zıkkım eder gibi?
yok canım sen de nazlı? mı diyeceksiniz?
hatırlamıyorum şükür bebekliğimi ama mesela ilkokul zamanlarımdan hatırladıklarım var sürekli bana çatarak rahatlardı; güya belli etmemeye çalışırdı ama o kadar da iyi bir aktris değil. ablama anneanneme kahvaltı koyuşu başka bana gelince başkaydı, bıkmış usanmış gibi havalarda.
* yani yasakçı baskıcı kötü anne imajı oluşmasın diye dobra patavatsız kaba despot havalarda değil, emir kipi kullanmaz yasak demez ama o yumuşak alçak ses tonlarının altında sana ince ince sokar durur; hep en dokunacak şeyleri bulur zevkle sokar!
kimbilir bebekken nasıl davranıyordun da yemiyordu bebek nazlı, zaten bir de iştahsızsa. istenmediğini sevilmediğini beklenmediğini hissediyordu zahir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder