Kendime sonunda bir tablet aldım. öncekini anneciği sağolsun sürekli yazın nihale zannedip üzerine tencere tava çaydanlık koymak suretiyle bozdu!
Defalarca elimde gördü, alırken bin türlü dırdır etti sanırsın kendi parasıyla boğazından kesilip alınıyor! Hatta defalarca komik video ve fotoğraf izledi. Ama masada görünce üzerine sıcak şeyler koydu!
Alırken de o zaman da şimdi de hatta yıllar önce masa üstü sonra diz üstü bilgisayarlar alırken de aynı şeyi savunuyor dünki gibi:
bize bilgisayar gerekmiyor!
Kendine gerekmediği için ne anlıyor ne anlamlandırıyor ve anneme gerekmiyorsa yani ona bile bana nasıl gereksin???
Hadi çalışmazken neyse belki, ama öğrenciyken ya da çalışıyorken gerekeceğini neden gerektiğini anlayamıyor katiyen!
Bir zamanlar cep telefonu içlnde inat etti direndi! iş adamlarına gerekirmiş bize gerekmezmiş!
Gerçi hala neden herkesin cep telefonu var ona daha anlamış değil! Hatta bilgisayar tablet falan da. Anneme kalsa kimse almayacak sadece işi gereği ofise gereken kimselere izin var.
Daha yeni alırken tableti gelme sıkılırsın dedim ama meraktan takılmaz mı peşime? Hem bana arkadaş edinmiyor iletişim kurmuyorsun sosyal değilsin girişken değilsin kimseyle tanışmıyoorsun diye eleştiride bulunuyor hem de hiçbir yerde bir yabancıyla konuşmamdan hoşnut değil!?
Ne zaman biriyle 2 çift laf edecem dibimde biter; ya lafı keser gidelim der ya beni bastırıp kendi konuşur ya da dibimde dikilip sessizce bize gözlerini dikip oflayarak bekler!
Hiçkimseyle konuşmadan nasıl çevre arkadaş eş edineceğim acaba? Tenefüsümü bile çalmaya çalışırken sen???
Ama ilgi odağı kendi olmalı!
Eskiden erkeklerle konuşmaya utandığımı söyler dalga geçmeyle eleştirme arasında laf sokardı. Demezdi ki hiç bunun hayatında erkek yok! Akraba komşu arkadaş bile! Bizi soyutladı izole etti, tüm dış bağlantıları kendi hallederek bizi korumaya çalışırken erkeklere yabancı etti. Ama ne alakası var anneme göre bunların hiç etken değilmiş!
Olumsuz bir konuysa eğer etki ettiği sebep olduğu kabul etmez annem hep inkar!
Hem öyle der hem de erkeklerle konuşmamdan hoşnut olmaz; arkadaş olarak ya da iş gereği bile! Hep merak endişe ve engel peşindedir.
Hala mesela bir yerden alışveriş yaparken bile erkek bir görevliyle konuşmamı istemes; bunlar kelimelerle söylenen şeyler değil ama belli olan şeyler.
Kelimelerle söylememesi de sonra suçlanmamak için delil sağlamamak istemesinden! Sen bana bunu dedin yasak dedin vb diyemeyeyim diye. Hemmen beni suçlamak kendini aklamak için; ben sana yapma gitme yapmayacaksın etmeyeceksin yasak dedim mi demedim deyip yağ gibi üste çıkma arzusundan ileri gelir.
Fikir ekme, aşılama, gizli baskı, mobbing, yıldırma, korkutma, bahanelerle istek kırma gibi psikolojik oyunlar dururken ne diye şimşekleri üstüne çekecek emir kipleri kullansın da sonra sen engelledin sen yasakladın sen izin vermedin diye suçlansın?
Her türlü duygusal baskıyala seninle oynamak varken?!
Neyse erkek görevliyle konuşmama bile mani olmak için örnek davranışı mesela; benden önce davranıp kadın bir görevliyle irtibata geçmek!
Mecbur kalınmış da erkek bir görevliyle konuşuluyorsa da dün olduğu gibi tepeme dikilip sessizce beni gözlemek ister! Hani arkadaşlarımla nasıl vakit geçiriyorum merak ediyormuş da keşke bir sinek olup gelip izleyebilseymiş ya şimdi de bir erkekle nasıl konuşuyorum inceliyor!
Uzun sürer sıkılırsın diyorum anlamıyor neden uzun sürsün?? Domates alırken bile tüm kasadakileri tek tek elle yoklayıp öyle atmıyormusun poşete? Ama anneme kalırsa bilgisayar almak daha kolay!
Sonra bize lazım değillere
devam ediyor. Gerçekten inanıyor şu gün bile bize akıllı telefon tablet yada bilgisayar gerekmediğine. Napacağız ki sanki diyor. Mağazada bile sıkılmış somurtarak homurdanıyor; hadi al da çıkalım!
Dedim ben 5 dakkada alınmaz sıkılırsın yok illa peşlmden gelecek; mesele bana her şeyi zehir etmek herhalde. Bize lazım değil de boşa masraf da vırvır.... Mahsus en masun en anlayışlı ama en gerçeği söyleyen rollerinde etrafa karşı da; tezahürat bekliyor resmen: birisi çıkıp hak versin: sizin neyinize lazım desin bekliyor!
Hele laptopların fiyatını duyunca şaşkınlığı teatral. Ne yapılıyormuş ki sanki bu kadar pahalı olsunmuş?
Hiçbir zaman anlayamadı ki teknolojiyle ilgili birşeyi! Anneme kalsa çamaşır bulaşık makinesi dahi olmayacak; bozulunca deliler gibi direniyor! Zannediyor ki koca alır gibi hayatında bir kere alacaksın bir aleti ölünceye kadar yetecek hatta çocuğuna kalacak ona bile yetecek!
Hani teknolojisinin değiştiğini çağın geçerli istenen bazı şeylerini yerine getiremeyeceğini asla anlamıyor. Ne değişmiş kl ne gerekiyor ki? öyle uygulamaymış programmış... Nerden anlasın. Ben iah edince burun kıvırıp sen kimsin ki gereksin sana tavırlarında ama ablam anlatında ah yavrum ne kadar da zeki ve bilgili tavırlarında.
Anneme göre ben kimim ki bana gereksin!? Kendi anlamıyor ihtiyaç duymuyor gerekmiyor kendine diye beni kendiyle bir tutuyor sanki ben de yaşlı emekli bir teyzeyim! Annemin arkadaşlarının çoğu çoktaaan akıllı telefonu fethetti tableti ezberledi. Anneme göre gereksiz önemsiz... Zaten öğrenemiyor da.
Sen markete gir ben gelirim diyorum. Ama çok iyi bir insan olduğu için beni erkek görevliyle başbaşa bırakmıyor! Yaa! Tepemde dikilip hala gerekmiyor diye mızıldanıyor.
Sana gerekmiyor annecim ben genç bir öğretmenim emekli bir hanım değilim.
Aman senin neren genç! Çok da önemli bi şeysin de zaten!
Diil mi ne önemim var ki benim!
Anneme göre herkes biraz önemli olabilir ama ben önemsiz biriyim. Kimim ki ne yapıyorum ki bu kadar ihtiyacım olsun? Dandik uyduruk önemsiz uyuz biriyim; öyle evde azarlayıp deşarj olmak iş temizlik yapmaya falan yarayan bişeyim! Sanki de çok önemli biriyim!
öyle de diyordu aman ne kadar da önemliymiiiiş! öğretmenmişim!
Sen de emekli öğretmensin demek ki sen de çok önemsiz birisin!
Hayır kendi çok önemli aaaa! Ben değilim bu durum bi bana özel!
Ben çirkin huysuz lüzumsuz kimsenin takmadığı sevmediği yaptığı hiç bişey değerli ve önemli olmayan çalıştığı özel okul dandik boktan olan biriyim ! Aman da ne kadar önemliyim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder