Yazları sütyen ve külot giymemekte kararlı ve gururlu!
Durup durup söylüyor ve ben de giymeyeyim istiyor.
Ee kapıya kim koşacak, markete kim gidecek! Ben böyle açamam deyip beni öne sürersin hep. Ben de donsuz sütyensiz olsam ne olacak?
Hatta giyinirken yakalarsa söylenmekle kalmaz elimden sütyenimi çekiştirip almaya ve yere atmaya çalışır.
Nefffret ediyormuş sütyenden!
Bir gün dediğini yaptım ağzı kulaklarına vardı. iki de blr de gözünü dikip bakarak kontrol ediyor yalan mı söylüyorum diye.
Ama kaç kere kapı çaldı markete gitmek gerekti kılımı oynatmadım.
Hayret ediyor ne varmış? Ama kendine gelince kapıya gelen memelerine mi baksınmış olur!
Senin yaşlı memelerine bakacaklar da benimkine bakmayacaklar?!
uzun anlamsız karamsar birbirine benzeyen yazılar... *biraz atıyor ve abartıyor olabilirim de olmayabilirim de, garanti yok. *bu blogdaki yazılar gerçek kişi, olay ve mekanlardan ilham alınarak yazılmıştır. *isimler akıl sağlığım açısından, bir çemberin iç açıları yüzünden falan fiştan değiştirilmiştir. *benzer durumlardaki isimler tutmuyorsa ondandır... *bu blogdaki yazılar sırasında hiçbir canlıya zarar verilmemiştir (kendim hariç^^) *varsa fotoğraflar alıntıdır. *hepsi saçmalıktır ^__^
18.08.2017
Yazın her yer açık (tabi ki gündüz) ama gene de ev dumanaltı!
Gene de ben sigara soluyorum ve hiç de umursayan yok!
Balkona kaçıyorum peşimde, mutfağa gidiyorum peşimde, dolabı düzenlemek için odaya giriyorum gene peşimde ve hatta tuvalete gidecem gene peşimde.
Hayır gölgem değil, sürekli elinde sigarasıyla annem!
Tabi ki sadece bu kadar değil! Yeter mi hiç ona!? Tabi ki sürekli eleştiriler herşeye, şikayetler, eski anılar elbette karamsar!
Hatta uykusunda bile konuşacak! Ama onun yerine tuvalete gitmek içln uyanıp gecenin köründe konuşmaya başlıyor!
Uyandırdın desem uyuuuu diyor! Gayet de pişkin! Kim kalk demiş uyu!
Ben bi gürültü yapsam mızmız bir çocuk gibi söyleniyor ama bi uyutmamışım!
Aa hatta başkalarının yaptığı gürültüleri de benden biliyor. Çok aşırı zeki ve duyarlıdır da kendisi!
Gene de ben sigara soluyorum ve hiç de umursayan yok!
Balkona kaçıyorum peşimde, mutfağa gidiyorum peşimde, dolabı düzenlemek için odaya giriyorum gene peşimde ve hatta tuvalete gidecem gene peşimde.
Hayır gölgem değil, sürekli elinde sigarasıyla annem!
Tabi ki sadece bu kadar değil! Yeter mi hiç ona!? Tabi ki sürekli eleştiriler herşeye, şikayetler, eski anılar elbette karamsar!
Hatta uykusunda bile konuşacak! Ama onun yerine tuvalete gitmek içln uyanıp gecenin köründe konuşmaya başlıyor!
Uyandırdın desem uyuuuu diyor! Gayet de pişkin! Kim kalk demiş uyu!
Ben bi gürültü yapsam mızmız bir çocuk gibi söyleniyor ama bi uyutmamışım!
Aa hatta başkalarının yaptığı gürültüleri de benden biliyor. Çok aşırı zeki ve duyarlıdır da kendisi!
Sabah sabah en sevdiği iki şey; sürekli kötü şeylerden bahsetmek ve bana iş yıkmak. Her sabah büyük bir azim ve şevkle yapıyor.
Ta 6 sene önce alışveriş için girdiğimiz bir dükkandaki bir adamla konuşmasına dönmüş. Zort diye. Benden de hatırlamamı bekliyor. Saçma biriyle saçma bir konuşma.
Hafızası çok iyiymiş işte onun asla unutmazmış!!
Belli çok iyi! Hiçbir eşyanın yerini bilmez bana sorar. Nazlıı deterjan nerdee? Nazlıı tuvalet kağıdı bittiii nerdee?
Bilmemek bir yana tahmin bile edemez. Saçma sapan yerlerde arar. Deterjanı benim giyinme dolabımda bile aramışlığı var!
Tarif etsen de anlamaz illa alıp eline vereceksin göstere göstere. Ama bir daha gerektiğinde gene aynı şey! Deterjan temilik bezi gibi şeyler nereye konur??? Koynuma mı alacağım???? Kendinin de bana öğrettiği gibi lavabonun altındaki dolaba konur. Ama asla bunu anlayamıyor.
Herşeyi nerede diye bana soracak, bulamayacak ve illa ben verecem eline.
Hani aşırı zekiydin? Fil hafızan vardı???
Ya 20 yıl oldu şekeri tuzu ekmeği azaltalı hala öğrenemedi! Bazı işgüzar sabahları hala şeker atmaya çalışıyor çayıma.
Nazlııı 7 kaşık mıydı 9 muuu?? Dur ben 10 atayım!
Ta 6 sene önce alışveriş için girdiğimiz bir dükkandaki bir adamla konuşmasına dönmüş. Zort diye. Benden de hatırlamamı bekliyor. Saçma biriyle saçma bir konuşma.
Hafızası çok iyiymiş işte onun asla unutmazmış!!
Belli çok iyi! Hiçbir eşyanın yerini bilmez bana sorar. Nazlıı deterjan nerdee? Nazlıı tuvalet kağıdı bittiii nerdee?
Bilmemek bir yana tahmin bile edemez. Saçma sapan yerlerde arar. Deterjanı benim giyinme dolabımda bile aramışlığı var!
Tarif etsen de anlamaz illa alıp eline vereceksin göstere göstere. Ama bir daha gerektiğinde gene aynı şey! Deterjan temilik bezi gibi şeyler nereye konur??? Koynuma mı alacağım???? Kendinin de bana öğrettiği gibi lavabonun altındaki dolaba konur. Ama asla bunu anlayamıyor.
Herşeyi nerede diye bana soracak, bulamayacak ve illa ben verecem eline.
Hani aşırı zekiydin? Fil hafızan vardı???
Ya 20 yıl oldu şekeri tuzu ekmeği azaltalı hala öğrenemedi! Bazı işgüzar sabahları hala şeker atmaya çalışıyor çayıma.
Nazlııı 7 kaşık mıydı 9 muuu?? Dur ben 10 atayım!
Selfi fotoğraftan çekenlerden nefret ediyormuş! Olur olmaz yerlerde, saçma sapan yerlerde, gereksiz manasız zamanlarda bitişip salak gibi sırıtıp çekiyorlarmış! Şöyle bir kürekle vurası geliyormuş suratlarının ortasına!
Kendinin tonla fotoğrafı var gerçekten, kendi zamanının insanına göre çok. Ama başkasının özellikle de benim çok olmasına hiç gerek yok. Ne zaman fotoğraf çeksem manzara da olabillr bu hep gereksiz anlamsız manasız saçmadır!
Hele ben istekte bulunmuşsam daha da saçmadır! Gereksizdir.
Ama kendine senede 1-2 estiği zaman da çok şahanedir! Beni taşınabilir tuvaletin önünde durdurup çekti! Normalde ben istesem de versem çekemez; ya yanlışlıkla kapatır, ayar değiştirir, ya da en çok o küçük elleriyle nasıl tutamıyorsa muhakkak parmağını objektife koyar!!
illa da çekecem! şurada dur diye tutturdu! Ben de kırk yılda bir çekesi tutmuş çeksin bari dedim, çekti çok memnun makinayı alıp yürürken baktım ki taşınabilir tuvaletin önünde durdurup çekmiş beni!
Teşekkür ederim! Ne güzel şeyi yaraştırmış bana. Arkada solda manzara var onun yerine sağa doğru tuvaletle çekmiş! Harikalar yarattığını düşünüyor ama.
Manzarayı çekmemişsin ama.
Çektim!
Çekmemişsin diğer taraftaki tuvaletleri almışsın kareye!
Hahaha Nazlı'nın çişi geldiği zaman yazarsın altına hahaha!
Kendinin tonla fotoğrafı var gerçekten, kendi zamanının insanına göre çok. Ama başkasının özellikle de benim çok olmasına hiç gerek yok. Ne zaman fotoğraf çeksem manzara da olabillr bu hep gereksiz anlamsız manasız saçmadır!
Hele ben istekte bulunmuşsam daha da saçmadır! Gereksizdir.
Ama kendine senede 1-2 estiği zaman da çok şahanedir! Beni taşınabilir tuvaletin önünde durdurup çekti! Normalde ben istesem de versem çekemez; ya yanlışlıkla kapatır, ayar değiştirir, ya da en çok o küçük elleriyle nasıl tutamıyorsa muhakkak parmağını objektife koyar!!
illa da çekecem! şurada dur diye tutturdu! Ben de kırk yılda bir çekesi tutmuş çeksin bari dedim, çekti çok memnun makinayı alıp yürürken baktım ki taşınabilir tuvaletin önünde durdurup çekmiş beni!
Teşekkür ederim! Ne güzel şeyi yaraştırmış bana. Arkada solda manzara var onun yerine sağa doğru tuvaletle çekmiş! Harikalar yarattığını düşünüyor ama.
Manzarayı çekmemişsin ama.
Çektim!
Çekmemişsin diğer taraftaki tuvaletleri almışsın kareye!
Hahaha Nazlı'nın çişi geldiği zaman yazarsın altına hahaha!
Neden bizim evde bu kadar çok banyo muhabbeti dönüyor?????? Senelerdir????
Annem neden benim banyo yapmama takık??
Sürekli evde bu muhabbet;
banyo mu yaptın
duş mu aldın
saçını da yıkadın mı
sadece belirli yerlerini mi yıkadın keselendin mi
banyo mu yapacan
duş mu alacan
saçını da yıkayacan mı
sadece belirli yerlerini mi yıkayacan yoksa sabunlanacan mı
banyo mu yapsak
duş mu alsak
saçımızı da mı yıkasak
Annem neden benim banyo yapmama takık??
Sürekli evde bu muhabbet;
banyo mu yaptın
duş mu aldın
saçını da yıkadın mı
sadece belirli yerlerini mi yıkadın keselendin mi
banyo mu yapacan
duş mu alacan
saçını da yıkayacan mı
sadece belirli yerlerini mi yıkayacan yoksa sabunlanacan mı
banyo mu yapsak
duş mu alsak
saçımızı da mı yıkasak
Ne sürüyorsun öyle?
Güneş kremi?
Niye güneşlenmeyeceksin ki?!
Yüzüme sürüyorum sadece.
Niye işte ne gerek var?! Boşuna harcıyorsun kremi! Bitecek!
Güneş lekesi olmasın diye.
Olsa n'olur sanki? Bişey olmaz!
Doktor sür dedi ben de süreceğim! Pinti değilim biterse kendi param var alırım merak etme!
Aman sana iyilik yaramaz!
Leke olursa olsun ne olur sanki kremi bitirme demek iyilik mi oluyor?
Amaan! öyle sürülmez ki zaten!
Tabi çocukken senede 1 belki o da, teyzemler yazın gelip bizi günü birlik denize götürmüşse gittiğimizde sürdüğü gibi olur sanıyor!
Eline boca ederdi kremi, ite kaka asık suratla bizl kreme bulardı! Koskoca bir avuç kremi de suratımıza bular, ağzımıza burnumuza, gözümüze doldura doldura sürerdi!
Gözüm yandı dersen de kırk yılda bir geldiğimiz eğlenceyi mahvetmekle suçlardı! Kendi teyzemle suratsız konuşmalara dalardı.
Bir keresinde kadının biri ıslak bezle gözümü silmişti yanıyor diyorum diye. Elin kadını bile daha şevkatliydi!
Güneş kremi?
Niye güneşlenmeyeceksin ki?!
Yüzüme sürüyorum sadece.
Niye işte ne gerek var?! Boşuna harcıyorsun kremi! Bitecek!
Güneş lekesi olmasın diye.
Olsa n'olur sanki? Bişey olmaz!
Doktor sür dedi ben de süreceğim! Pinti değilim biterse kendi param var alırım merak etme!
Aman sana iyilik yaramaz!
Leke olursa olsun ne olur sanki kremi bitirme demek iyilik mi oluyor?
Amaan! öyle sürülmez ki zaten!
Tabi çocukken senede 1 belki o da, teyzemler yazın gelip bizi günü birlik denize götürmüşse gittiğimizde sürdüğü gibi olur sanıyor!
Eline boca ederdi kremi, ite kaka asık suratla bizl kreme bulardı! Koskoca bir avuç kremi de suratımıza bular, ağzımıza burnumuza, gözümüze doldura doldura sürerdi!
Gözüm yandı dersen de kırk yılda bir geldiğimiz eğlenceyi mahvetmekle suçlardı! Kendi teyzemle suratsız konuşmalara dalardı.
Bir keresinde kadının biri ıslak bezle gözümü silmişti yanıyor diyorum diye. Elin kadını bile daha şevkatliydi!
Nazlıııı.
Efendim?
Pembe havlu nerdeeee?????
çekmecedee.
Hangi çekmeceee?
şifonyer!
Hangi şifonyeeerrr???
Seninki!
Seninki mii?
Seninki anne!
Yıllardır annemin fazla eşyası yok diye beraber kullandığımız şeyleri onun şifonyerinde tutarız. Kendi fikriydi ama her defasında soruyor. Esas mesele hiç bir şey yapmak istememesi, hep ben yapacam. Tuvalet kağıdının yerini bile bilmiyor ki gün gibi ortada!
Hangi çekmeceee?
Ne bileyim bak iştee!
Offf dırdır mızıl mızıl.... Bla bla bal...
Bulamadım hangi çekmecedee?
Bilmiyorum bak işte, bul!
Kendisi eskiden ezberlermiş hangi eşyası nerede. Kendi şöyleymiş kendi böyleymiş övünür durur.
Hasta kızımı rahatsız etmeyeyim demez. Kalkıp ben çıkarayım diye uğraşıyor. Söylenerek karıştırıyor çekmeceleri!
Şimdi de ezberle!
Niye ezberlesin eşşeği varken!
Sürekli şikayet sürekli memnuniyetsiz asla bitmez.
Efendim?
Pembe havlu nerdeeee?????
çekmecedee.
Hangi çekmeceee?
şifonyer!
Hangi şifonyeeerrr???
Seninki!
Seninki mii?
Seninki anne!
Yıllardır annemin fazla eşyası yok diye beraber kullandığımız şeyleri onun şifonyerinde tutarız. Kendi fikriydi ama her defasında soruyor. Esas mesele hiç bir şey yapmak istememesi, hep ben yapacam. Tuvalet kağıdının yerini bile bilmiyor ki gün gibi ortada!
Hangi çekmeceee?
Ne bileyim bak iştee!
Offf dırdır mızıl mızıl.... Bla bla bal...
Bulamadım hangi çekmecedee?
Bilmiyorum bak işte, bul!
Kendisi eskiden ezberlermiş hangi eşyası nerede. Kendi şöyleymiş kendi böyleymiş övünür durur.
Hasta kızımı rahatsız etmeyeyim demez. Kalkıp ben çıkarayım diye uğraşıyor. Söylenerek karıştırıyor çekmeceleri!
Şimdi de ezberle!
Niye ezberlesin eşşeği varken!
Sürekli şikayet sürekli memnuniyetsiz asla bitmez.
Nazlıı şu televizyonu aç da ben bilmiyorum nasıl açılıyor daha bu yenisi! (elinde de kumanda değil sevgili ablamın hediye ettiği ama çalsa da açamadığı hatta dokunmaya korkup durduğu yerde çaldığı zaman bana getirmek ya da eline almak yerine korkarak bana buna bişey oldu dediği hatta haberlerde duyduğu üzere patlamasından korkarak olduğu yerden uzaklaşıp beni ya patlarsa diye yolladığı yeni akıllı cep telefonu var!? Ya patlarsa? Kendi elleyemiyor bu yüzden ama benim elimde patlamasında bir sakınca yok!?)
Aa sonunda değiştiniz mi Nazlı televizyonu? Oh iyi olmuş!
Hıı değiştik! 12 sene önce falan!
??????
Ablam da süper zekadır acayip anlayışlı kavraşışlı öngörülüdür ve insanları çooook iyi tanır! Ayyynı annesi gibi!
Daha hala annemin teknolojiden ne kadar anlamadığını sevmediğini alışamadığını öğrenemediğini hatta korktuğunu anlayamamış! Ve tabi annemin yeni-eski kavramlarına bakışını!
Aa sonunda değiştiniz mi Nazlı televizyonu? Oh iyi olmuş!
Hıı değiştik! 12 sene önce falan!
??????
Ablam da süper zekadır acayip anlayışlı kavraşışlı öngörülüdür ve insanları çooook iyi tanır! Ayyynı annesi gibi!
Daha hala annemin teknolojiden ne kadar anlamadığını sevmediğini alışamadığını öğrenemediğini hatta korktuğunu anlayamamış! Ve tabi annemin yeni-eski kavramlarına bakışını!
Kendinin en ufak rahatsızlığı bir isyan ayaklanma sebebi! Çok önemli! Ama iş bana gelince zor idrak ediyor.
Baş dönmesini yeterince önemli görmeyip sidik yarıştırır gibi kendi hastalıklarını sıralıyor ve yine de durmadığını iddia ediyor.
Mesele bana perde astırmada!
Sonucu önemli değil sana bunu yaptırıncaya kadar uğraşır.
Anlamamak bir yana ablama benden malak gibi yatıyor diye bahsediyor.
O da aynı anası gibi olduğundan anlamıyor.
Tepeni attırıncaya kadar uğraşır. Bitmez talepleri planları!
Bakkaldan karpuz getireceğim, sitedin kedilerini besleyip pisliklerini toplayacağım, çocukları azarlayıp susmalarını sağlayacağım çocuk sesinden usanmış annem, komşunun gömleklerini ütüleyeceğim söz vermiş zavallı adamcağız ütüsüz mü gezsinmiş hem belki beni eş olarak düşünürmüş ütümü beğenirse eve 7\24 tam teşekküllo hizmetçi lazımdır belki! Perdeleri asacak ve yerleri sileceğim!
Bai ağrısının engel olmasına izin vermemeliymişim. Hap yutarmışım!
Baş ağrısı değil dönüyor dönüyor.
Amaaan neyse işteee!
Aşırı duyarlı işte!
Baş dönmesini yeterince önemli görmeyip sidik yarıştırır gibi kendi hastalıklarını sıralıyor ve yine de durmadığını iddia ediyor.
Mesele bana perde astırmada!
Sonucu önemli değil sana bunu yaptırıncaya kadar uğraşır.
Anlamamak bir yana ablama benden malak gibi yatıyor diye bahsediyor.
O da aynı anası gibi olduğundan anlamıyor.
Tepeni attırıncaya kadar uğraşır. Bitmez talepleri planları!
Bakkaldan karpuz getireceğim, sitedin kedilerini besleyip pisliklerini toplayacağım, çocukları azarlayıp susmalarını sağlayacağım çocuk sesinden usanmış annem, komşunun gömleklerini ütüleyeceğim söz vermiş zavallı adamcağız ütüsüz mü gezsinmiş hem belki beni eş olarak düşünürmüş ütümü beğenirse eve 7\24 tam teşekküllo hizmetçi lazımdır belki! Perdeleri asacak ve yerleri sileceğim!
Bai ağrısının engel olmasına izin vermemeliymişim. Hap yutarmışım!
Baş ağrısı değil dönüyor dönüyor.
Amaaan neyse işteee!
Aşırı duyarlı işte!
iyilik yapmayı çok severim.
Diyor annem.
Ama nedense başkasına yapmaya kalktığı iyilikler bana zarar vermek üzerine kurulu sanki!
Mesela;
Nazlııı gel tuz ruhunu sen dök Gülüzar'ın ciğeri yanmasın!
??????
Beni ona buna temizliğe hem de ağır temizliğe göndermek istemesi gibi.
Bilmem kim halıları kaldıramıyormuş Nazlı yapar!
Bilmem kim yatalak kocasını banyoya taşırken beli ağrıyormuş ay Nazlı kaldırır!
Bilmem kim ütü yapamadığı için kırışık gömlek giyiyormuş ay Nazlı ütüler!
Sitedeki hayvan b.klarını aaa Nazlı temizler!
Bilmem kimin perdelerini Nazlı assııın!
Diyor annem.
Ama nedense başkasına yapmaya kalktığı iyilikler bana zarar vermek üzerine kurulu sanki!
Mesela;
Nazlııı gel tuz ruhunu sen dök Gülüzar'ın ciğeri yanmasın!
??????
Beni ona buna temizliğe hem de ağır temizliğe göndermek istemesi gibi.
Bilmem kim halıları kaldıramıyormuş Nazlı yapar!
Bilmem kim yatalak kocasını banyoya taşırken beli ağrıyormuş ay Nazlı kaldırır!
Bilmem kim ütü yapamadığı için kırışık gömlek giyiyormuş ay Nazlı ütüler!
Sitedeki hayvan b.klarını aaa Nazlı temizler!
Bilmem kimin perdelerini Nazlı assııın!
Her zaman her şeyden şikayet edecek, söylenecek, dırdır edecek, sövecek, eleştirecek, kötülecek bişey bulur!
Geçende toplamış eve komşuları bir sürü yaşlı, emekli kadın.
Senelerdir evde pek misafir ağırlamayız; kazara biri denk düşüp gelse 1 sene arkasından konuşur evirip çevirip aynı şeyleri!
Eskiden bana hizmet ettirirdi, kendi de yapardı o yüzden bayılırdı evde yaşlı içi geçmiş kadınları biriktirmeyi! Ben çalışıyorum diye hizmetçi yok evde; şikayetçi!
Yaylaya yerleşmek istiyormuş, bu sıcaklar tansiyonuna iyi gelmiyormuş! Ama kızı Nazlı (kaşgözle ve dudak bükerek beni işaret ediyor) istemiyormuş!
Sanki ben emekli kocasıyım. Gerçekten bazen unutuyor herhalde bana kocasıymışım gibl davranıyor?? Aslında her sosyal ailevi akraba ihtiyacını ben karşılayayım istiyor.
Ben sizin gibi emekli değilim ki anneciğim nasıl gidip gelecem işe taa yayladan???
Hayalleri kırık, dudakları bükük sinirli, kinli şekilde bakıyor kadınlar onaylayınca beni.
Çalışma kös kös otur evde. Aa pardon yaylada çiftçilik ve besicilik yapacam tek başıma; annem emir yağdıracak, köle-işçi gibi çalışacam hem de bedavaya! Tabi ablacığıma doğal besinler gönderebilmek içln hayatımdan? Geleceğimden emekliliğimden herşeyden vazgeçmeliyim!
Geçende toplamış eve komşuları bir sürü yaşlı, emekli kadın.
Senelerdir evde pek misafir ağırlamayız; kazara biri denk düşüp gelse 1 sene arkasından konuşur evirip çevirip aynı şeyleri!
Eskiden bana hizmet ettirirdi, kendi de yapardı o yüzden bayılırdı evde yaşlı içi geçmiş kadınları biriktirmeyi! Ben çalışıyorum diye hizmetçi yok evde; şikayetçi!
Yaylaya yerleşmek istiyormuş, bu sıcaklar tansiyonuna iyi gelmiyormuş! Ama kızı Nazlı (kaşgözle ve dudak bükerek beni işaret ediyor) istemiyormuş!
Sanki ben emekli kocasıyım. Gerçekten bazen unutuyor herhalde bana kocasıymışım gibl davranıyor?? Aslında her sosyal ailevi akraba ihtiyacını ben karşılayayım istiyor.
Ben sizin gibi emekli değilim ki anneciğim nasıl gidip gelecem işe taa yayladan???
Hayalleri kırık, dudakları bükük sinirli, kinli şekilde bakıyor kadınlar onaylayınca beni.
Çalışma kös kös otur evde. Aa pardon yaylada çiftçilik ve besicilik yapacam tek başıma; annem emir yağdıracak, köle-işçi gibi çalışacam hem de bedavaya! Tabi ablacığıma doğal besinler gönderebilmek içln hayatımdan? Geleceğimden emekliliğimden herşeyden vazgeçmeliyim!
Her sabah işe giderken makyaj yapıyorum diye bin türlü dırdır edip, gereksiz manasız vb bulan, en azından engellemek için sürekli önüme çıkan, bahanelerle isteklerde bulunan kadın; bir kendi arkadaşlarıyla görüşeceksek ve pazara gideceksek süslenmemi gönülden isteyor. Hatta kendine kalsa beni 80lerden kalma birine çevirip barbi gibi giydirip süsleyecek.
Kuaföre git istersen Nazlıı.
Normalde kuaföre gidecem desem münakaşa çıkar! Ne gerek var diye dırdır moral bozarak ya da ayağına dolanarak engellemeye çalışır. Makyajımı da yaparlarmış ben güzel yapamıyormuşum!
Kendinin makyaj bilgisi 1970 ler ve erken 80lerde kalmış! Grimavi far diye takmış kafaya ha bir de yeşil göz kalemin çekecekmişlm göz içime!
Kuaföre git istersen Nazlıı.
Normalde kuaföre gidecem desem münakaşa çıkar! Ne gerek var diye dırdır moral bozarak ya da ayağına dolanarak engellemeye çalışır. Makyajımı da yaparlarmış ben güzel yapamıyormuşum!
Kendinin makyaj bilgisi 1970 ler ve erken 80lerde kalmış! Grimavi far diye takmış kafaya ha bir de yeşil göz kalemin çekecekmişlm göz içime!
Her konuya ama her konuya olumsuzlukla başlayan kendi ama sen bi cümle kursan suçlusun!
Aman şimdi olumsuz konuşup sinirimi bozma!
Sen olumsuz başlıyorsun!
Ben hiç olumsuz konuşmam ki! Sen hep sinirimi bozuyorsun!
Onun olumsuz konuşmasına aynı şekilde dahil olunca da suçluyum, özellikle dikkat edip olumlu yaklaşırsam da!
Saftirik gibi ben de boş konuşuyormuşum!
Aman şimdi olumsuz konuşup sinirimi bozma!
Sen olumsuz başlıyorsun!
Ben hiç olumsuz konuşmam ki! Sen hep sinirimi bozuyorsun!
Onun olumsuz konuşmasına aynı şekilde dahil olunca da suçluyum, özellikle dikkat edip olumlu yaklaşırsam da!
Saftirik gibi ben de boş konuşuyormuşum!
Hep beraber bir yere gittik sahilde. Gene bir yerden bir sigara dumanı geliyor bana.
Söylenince annemle ablam da katıla katıla gülüyor.
Hahahahhaha çok komikmişim!
Dünürler de garipseyerek bakıyor.
Ama bizimkilere çok komik gelmiş gülüyorlar.
Hani normalde de asla gülmeyen insanlar; aşırı zekadanmış! Kolay beğenmez komik bulmazlarmış! Espriden zerre anlamadıkları için aslında. Hiçbir komedi filmi, dizisi, programı, stand-up'çısını anlamaz, gülmez, komik bulmaz; gülenlere de şaşmak bir yana annem gıcık olur hatta nefret eder.
Ahmak oldukları için gülüyorlarmış!
Zaten öyle imalı, dolaylı, göndermeli, benzetmeli detaylı komedilerden, esprilerden de anlamaz. Anlatsan da anlamaz komik bulmak bir yana.
Adeta gülme, mutluluk vb düşmanıdır.
Ama benim sigara dumanından rahatsız olmam çok komik!
Durup durup garip hatta uygunsuz bir şeyi komik bulurlar!
Ben de dünürlere dönüp;
benim bir şeyden rahatsız olmam aile içinde espridir çok komiktir. Ama kendileri bir şeyden rahatsız olursa bu haksızlıktır! Asla onlara yapılamaz! isyan ederler! Hem de herkes de isyan etsin isterler.
Söylenince annemle ablam da katıla katıla gülüyor.
Hahahahhaha çok komikmişim!
Dünürler de garipseyerek bakıyor.
Ama bizimkilere çok komik gelmiş gülüyorlar.
Hani normalde de asla gülmeyen insanlar; aşırı zekadanmış! Kolay beğenmez komik bulmazlarmış! Espriden zerre anlamadıkları için aslında. Hiçbir komedi filmi, dizisi, programı, stand-up'çısını anlamaz, gülmez, komik bulmaz; gülenlere de şaşmak bir yana annem gıcık olur hatta nefret eder.
Ahmak oldukları için gülüyorlarmış!
Zaten öyle imalı, dolaylı, göndermeli, benzetmeli detaylı komedilerden, esprilerden de anlamaz. Anlatsan da anlamaz komik bulmak bir yana.
Adeta gülme, mutluluk vb düşmanıdır.
Ama benim sigara dumanından rahatsız olmam çok komik!
Durup durup garip hatta uygunsuz bir şeyi komik bulurlar!
Ben de dünürlere dönüp;
benim bir şeyden rahatsız olmam aile içinde espridir çok komiktir. Ama kendileri bir şeyden rahatsız olursa bu haksızlıktır! Asla onlara yapılamaz! isyan ederler! Hem de herkes de isyan etsin isterler.
Hem bana diyor ki komşularla konuşmuyorsun. Hem tam konuşacağım zaman benim konuşmamı bölüp, susturup kendi konuşuyor.
Hatta önüma atlayıp eliyle beni itekleyip hafiften kendi konuşuyor!
Hem de her lafa atlıyor. Bana sorulan bişeye bile kendi cevap veriyor.
Sonra da bana tutup sen konuşmuyorsun insanlarla diyor!
Kendine konuşmak yetmiyor ve benden rol çalmaya bayılıyor. Ablamla telefonda konuşurken bile kaç kez elimden alıp telefonu çekip gitti başka odaya!
Eğer tanımadığı biriyle konuşuyorsam da dibimde bitip dinlemek istiyor. Hatta kendi de konuşuyor bu sefer! Ya benden duyduğu kadarıyla o konu hakkında yada başka bir konu. Bana seslenip başkasıyla konuşmamı kıskanır gibi benle konuşmak istediği bile olur.
Başka odaya geç peşinden gelir! Tabi ki sigara içip etrafa üfleyerek ve konuşarak!
Tanıdığı biriyse de dibime oturup dinlemek ve katılmak ister.
Heryerde tüm konuşmaları ele geçirmek sadece kendisi konuşsun ister.
Aile yemeğinde ablamla konuşmaya dalmama bile gıcık. Bölmek için uğraşır, bişey ister mesela sürekli. Başkasıyla konuşmamın da ortasına dalıp beni susturup devam etmek ister. Sonra da benden az konuşuyorsun diye şikayet eder!
Hatta önüma atlayıp eliyle beni itekleyip hafiften kendi konuşuyor!
Hem de her lafa atlıyor. Bana sorulan bişeye bile kendi cevap veriyor.
Sonra da bana tutup sen konuşmuyorsun insanlarla diyor!
Kendine konuşmak yetmiyor ve benden rol çalmaya bayılıyor. Ablamla telefonda konuşurken bile kaç kez elimden alıp telefonu çekip gitti başka odaya!
Eğer tanımadığı biriyle konuşuyorsam da dibimde bitip dinlemek istiyor. Hatta kendi de konuşuyor bu sefer! Ya benden duyduğu kadarıyla o konu hakkında yada başka bir konu. Bana seslenip başkasıyla konuşmamı kıskanır gibi benle konuşmak istediği bile olur.
Başka odaya geç peşinden gelir! Tabi ki sigara içip etrafa üfleyerek ve konuşarak!
Tanıdığı biriyse de dibime oturup dinlemek ve katılmak ister.
Heryerde tüm konuşmaları ele geçirmek sadece kendisi konuşsun ister.
Aile yemeğinde ablamla konuşmaya dalmama bile gıcık. Bölmek için uğraşır, bişey ister mesela sürekli. Başkasıyla konuşmamın da ortasına dalıp beni susturup devam etmek ister. Sonra da benden az konuşuyorsun diye şikayet eder!
Geçen sene ablamlarla Marmaris'e gitmiştik. Ama tatil tatil değil bana işkence! Ablacığıma değil elbette onun kocası olduğu için rahat etmeye dinlenmeye eğlenmeye her istediğini yapmaya hakkı var.
O otele bağlanıp kalacak değil! Ama ben bir köle olduğum için anca emir yerine getiririm!
Benim tepem atmasa da demesem ya tüm gün otel odasında tv ileyecek ya dışarı çıktığında yavrusuyla gezip alışverik yaparken herşeylerini bana taşıtacaklar!?
Hanfendiler önde kırıtarak mutlu mutlu yürüyorlar; torbalar alışverik sırasında ellerine bile değmiyor!
Adamlara Nazlı'ya verin deniyor.
!
Nazlıııı?! Suuu!
Nazlıııı!? Peçete! Ay ıslak değill!! Kuru kuruuuu!
Emirler verilir.
O otele bağlanıp kalacak değil! Ama ben bir köle olduğum için anca emir yerine getiririm!
Benim tepem atmasa da demesem ya tüm gün otel odasında tv ileyecek ya dışarı çıktığında yavrusuyla gezip alışverik yaparken herşeylerini bana taşıtacaklar!?
Hanfendiler önde kırıtarak mutlu mutlu yürüyorlar; torbalar alışverik sırasında ellerine bile değmiyor!
Adamlara Nazlı'ya verin deniyor.
!
Nazlıııı?! Suuu!
Nazlıııı!? Peçete! Ay ıslak değill!! Kuru kuruuuu!
Emirler verilir.
Enerji vampiri!
Kendi saatlerce kötü olumsuz olaylardan bahsedebilir ama sen tcünle kur senden kötüsü yok!
Moralimi bozuyorsun Nazlı!
Gayet de pişkin! Yani kendi yaptığını görmüyor ki!
Sen sabahtan beridir ne kadar gıcık kötü olay varsa taa 40 yıl öncesine kadar uzanıp sıralıyorsun!
Ama haksız mı o???
Kendi saatlerce kötü olumsuz olaylardan bahsedebilir ama sen tcünle kur senden kötüsü yok!
Moralimi bozuyorsun Nazlı!
Gayet de pişkin! Yani kendi yaptığını görmüyor ki!
Sen sabahtan beridir ne kadar gıcık kötü olay varsa taa 40 yıl öncesine kadar uzanıp sıralıyorsun!
Ama haksız mı o???
Bundan sonra senin adın artık Süleyman.
Evde bir elektrik arızası olursa yıllardır hep aynı ustayı çağırırız. Ben çağırırım yani annem talep eder ama kendisi aramış gibi davranır.
Neyse en az 5 yılı var. Ama annem hala adamın adını öğrenemedi. Adı Samet ama anneme göre Süleyman!
inatla ısrarla kaç kere düzeltsem de adam da kaç kere düzeltse de imkansız değişmiyor; illa da Süleyman diyor. Hatta sen düzeltiyorsun o hala Süleyman diye devam ediyor!
Bari bundan sonra adı Süleyman olsun!
Evde bir elektrik arızası olursa yıllardır hep aynı ustayı çağırırız. Ben çağırırım yani annem talep eder ama kendisi aramış gibi davranır.
Neyse en az 5 yılı var. Ama annem hala adamın adını öğrenemedi. Adı Samet ama anneme göre Süleyman!
inatla ısrarla kaç kere düzeltsem de adam da kaç kere düzeltse de imkansız değişmiyor; illa da Süleyman diyor. Hatta sen düzeltiyorsun o hala Süleyman diye devam ediyor!
Bari bundan sonra adı Süleyman olsun!
Birisiyle konuşurken bilgisayarımın eskidiğini söylüyorum. Gözlüğünü takıp geliyor ve yakından inceliyor annem.
Yoo daha hiç eskimemiş ki! Diyor.
Sanki dışından anlaşılacak da!
Anlaşılmaz mı anlaşılır! Sapasağlam işte! Müsrifsin müsrif!
Ha sen her sene perdeleri söküp çöpe attırıp bana yenisini aldırırken hiç müsrif değilsin ama!
Ben kendi kazandığım parayı harcarken müsrifim! Sen perdeye benim kazandığım parayı harcarken değilsin!
Yoo daha hiç eskimemiş ki! Diyor.
Sanki dışından anlaşılacak da!
Anlaşılmaz mı anlaşılır! Sapasağlam işte! Müsrifsin müsrif!
Ha sen her sene perdeleri söküp çöpe attırıp bana yenisini aldırırken hiç müsrif değilsin ama!
Ben kendi kazandığım parayı harcarken müsrifim! Sen perdeye benim kazandığım parayı harcarken değilsin!
Bir gün dedi ki sen bana ver fotoğraf makinasını ben onunla çekeyim sen cep telefonunla çek.
Ben de enayi sevindirik oldum. Sanki çekebiliyor da.
Ya kapatma tuşuna basar kapatır.
Ya ters tutar kendini çeker.
Ya ve en çok onbektife parmağını koyup çeker.
Ya da yanlış kadraj alıp ya yerleri ya gökyüzünü ya da saçma bir bölgedeki görüntüyü çeker.
Kırk yılda bir denk getirir, kendine de sorsan şahane çekmektedir!
Hani nefret eder ama tut ki o gün iyi günü, böyle!
Nefret zamanıysa senin çekmenden de nefret eder; çekme, çekmeyeceksin gibi yaptırım içeren cümleler kurmaz, işini bilir o! Onun yerine kaleyi içten fethetmeye kararlıdır, moral bozarak çalışır!
Söylesen de inkar eder; asssla moral bozmazmış o hiç bozmazmış!
Kuyruklu yalan!
Ben de enayi sevindirik oldum. Sanki çekebiliyor da.
Ya kapatma tuşuna basar kapatır.
Ya ters tutar kendini çeker.
Ya ve en çok onbektife parmağını koyup çeker.
Ya da yanlış kadraj alıp ya yerleri ya gökyüzünü ya da saçma bir bölgedeki görüntüyü çeker.
Kırk yılda bir denk getirir, kendine de sorsan şahane çekmektedir!
Hani nefret eder ama tut ki o gün iyi günü, böyle!
Nefret zamanıysa senin çekmenden de nefret eder; çekme, çekmeyeceksin gibi yaptırım içeren cümleler kurmaz, işini bilir o! Onun yerine kaleyi içten fethetmeye kararlıdır, moral bozarak çalışır!
Söylesen de inkar eder; asssla moral bozmazmış o hiç bozmazmış!
Kuyruklu yalan!
Benim rahatıma bile katlanamıyor.
Nazlı senin yerin esiyor mu bari?
Hiç esmiyor terden öldüm hiç uyuyamadım dersem bir nebze rahatlıyor bir süre bir daha sormuyor. Ama sanki yalanımı yakalamak istercesine başka bir konudan bahsederken zort diye aynı şeyi soruyor.
Dedim ya esmiyor çok terledim uyuyamadım!
Çok terledim demedin ki terden öldüm dedin?!
Ne farkı var? Aynı şey? Ezberlemiş gibi aynı şeyi mi söyleyeyim?
:((
surat asmalar dudak bükmeler. Ya Nazlı benden daha rahatsa! Yer değişelim o zaman!
Kıskanç bir çocuk sanki, sürekli benim yerime göz diker, bana bir sürü iş çıkarır, sonra mızıkçı gibi eski yerini geri ister.
Nazlı senin yerin esiyor mu bari?
Hiç esmiyor terden öldüm hiç uyuyamadım dersem bir nebze rahatlıyor bir süre bir daha sormuyor. Ama sanki yalanımı yakalamak istercesine başka bir konudan bahsederken zort diye aynı şeyi soruyor.
Dedim ya esmiyor çok terledim uyuyamadım!
Çok terledim demedin ki terden öldüm dedin?!
Ne farkı var? Aynı şey? Ezberlemiş gibi aynı şeyi mi söyleyeyim?
:((
surat asmalar dudak bükmeler. Ya Nazlı benden daha rahatsa! Yer değişelim o zaman!
Kıskanç bir çocuk sanki, sürekli benim yerime göz diker, bana bir sürü iş çıkarır, sonra mızıkçı gibi eski yerini geri ister.
Bayılır saçma sapan şeyleri saçma sapan zamanda istemeye. Gayet de ciddi ve beklenti içindedir.
Sen ister misin yapma, müsait misin düşünmez ilgilenmez umursamaz.
Banyodan yeni çıkmışındır halıları kaldıralım ya da bakkala git diye tutturur.
Hastasındır balkonu yıka diye tutturur.
Yorgun ya da başın dönmekte ve ya ağrımaktadır perdeleri değişelim diye diretir!
Yapmayınca yapamayınca da bebek gibi somurtuk küs numaralarıyla dolanır söylenir.
Elbette yaptırıncaya kadar bıkıp usanmadan o şeyi ister.
Başım dönüyor diyorum anlamıyor bir süre sonra gene!
Sanki ben perde takmaya bayılıyorum!
Ben napıp edip yardımcı kadına bırakmaya çalıştıkça annem bana yaptırtmak için uğraiıyor!
O kadar çok kere o kadar çok zaman istiyor ki tepeni attıracak kadar!
Kendi istediği olsun da yeter ona!
Bıkmış benim baş dönmemden bıkmış usanmış!
Ben bayılıyordum!
Endişeleneceğine şlkayet ediyor. Aşırı duygulu duyarlı hassas düşünceli mantıklı zeki merhametli ya!
Sen ister misin yapma, müsait misin düşünmez ilgilenmez umursamaz.
Banyodan yeni çıkmışındır halıları kaldıralım ya da bakkala git diye tutturur.
Hastasındır balkonu yıka diye tutturur.
Yorgun ya da başın dönmekte ve ya ağrımaktadır perdeleri değişelim diye diretir!
Yapmayınca yapamayınca da bebek gibi somurtuk küs numaralarıyla dolanır söylenir.
Elbette yaptırıncaya kadar bıkıp usanmadan o şeyi ister.
Başım dönüyor diyorum anlamıyor bir süre sonra gene!
Sanki ben perde takmaya bayılıyorum!
Ben napıp edip yardımcı kadına bırakmaya çalıştıkça annem bana yaptırtmak için uğraiıyor!
O kadar çok kere o kadar çok zaman istiyor ki tepeni attıracak kadar!
Kendi istediği olsun da yeter ona!
Bıkmış benim baş dönmemden bıkmış usanmış!
Ben bayılıyordum!
Endişeleneceğine şlkayet ediyor. Aşırı duygulu duyarlı hassas düşünceli mantıklı zeki merhametli ya!
Ablam aslında perde takmanın eğlenceli olduğunu iddia ediyor!
Niye sen takıyor musun ki???
Kadın gelip takıyor nesi eğlenceli??
Annem oradan atlıyor tabi kadın takacakmış ya kim yapacakmış?
Bana öyle demez ama! Kadına hiç kıyamaz ama bana asla acımaz! üstelik başı dönen bir insan oldum hala aynı!
Yorulurmuş yavrusu kıyamazmış!
O kadar da bariz ve pişkince yapıyor ki evlat ayırmayı artık hiç utanmadan sakınmadan!
Söylesen de asla kabul etmez üste çıkmak için blr koz olarak tuttuğu tüm kusurlarını, hatalarını sıralayıp kavgaya dönüştürüp uzatır! Gayet de pişkin yapar bunu!
Aa ilk göz ağrısı yorulsun mu???? Tabi kadın asacak ya kim asacak!
Bizim evde ise kölesi hizmetçisi hazır kadına ne gerek var? Ben ablam gibi üstün ırktan evli bir kadın mıyım ki? Kimim ki ben?
Niye sen takıyor musun ki???
Kadın gelip takıyor nesi eğlenceli??
Annem oradan atlıyor tabi kadın takacakmış ya kim yapacakmış?
Bana öyle demez ama! Kadına hiç kıyamaz ama bana asla acımaz! üstelik başı dönen bir insan oldum hala aynı!
Yorulurmuş yavrusu kıyamazmış!
O kadar da bariz ve pişkince yapıyor ki evlat ayırmayı artık hiç utanmadan sakınmadan!
Söylesen de asla kabul etmez üste çıkmak için blr koz olarak tuttuğu tüm kusurlarını, hatalarını sıralayıp kavgaya dönüştürüp uzatır! Gayet de pişkin yapar bunu!
Aa ilk göz ağrısı yorulsun mu???? Tabi kadın asacak ya kim asacak!
Bizim evde ise kölesi hizmetçisi hazır kadına ne gerek var? Ben ablam gibi üstün ırktan evli bir kadın mıyım ki? Kimim ki ben?
Westworld.
Ablacığım anneciıini çok iyi tanıdığı için demiş ki Nazlı bulup izletsin sana. Neyi? Bir diziyi.
Westworld.
Akşam eve gelir gelmez, anında istiyor. Sanki çocuğum gibi davranıyor.
Bilim kurgu o.
Ney?
Dediğin dizinin türü anne!
iyii!
Nasıl iyi nefret ediyorsun hani öyle bir film açarsam küfrediyorsun!
Kim ben mi?
Sen tabi! Kaç kere kapattırdın bana filmi.
Kapatmasaydın!
Dırdırından durulmuyor ki! Kendinin sevmediği bişeyse ki, sevdiği şeyi bulmak zordur bayan memnuniyetsiz olduğu için gerçi kendini prenses gibi yetiştirdikleri için olduğunu sanıyor, asla zevkle izlemene müsade etmez.
Sana zehrektmek için uğraşır. Bu yemekler ya da giyim konusunda da aynı. Sana zehir zıkkım etmeden rahat edemez. Sonra da dönü sana suratsızsın der! Hem kendi moralimi bozar hem de dönüp bunu da şlkayet eder.
Yüz verdikçe astarını izler.
.......
Tabi ki anlamadı diziyi! Beğenmedi bir araba laf etti.
Ama bu aşırı negatifliği, bedduacılığı, şikayet ve dırdırı en çok bana yapabiliyor.
Etrafta benden başkası varsa hemen değişiyor; kibarlaşıyor ve çok bilge anlayışlı biri havasına bürünüyor.
Westworld.
Akşam eve gelir gelmez, anında istiyor. Sanki çocuğum gibi davranıyor.
Bilim kurgu o.
Ney?
Dediğin dizinin türü anne!
iyii!
Nasıl iyi nefret ediyorsun hani öyle bir film açarsam küfrediyorsun!
Kim ben mi?
Sen tabi! Kaç kere kapattırdın bana filmi.
Kapatmasaydın!
Dırdırından durulmuyor ki! Kendinin sevmediği bişeyse ki, sevdiği şeyi bulmak zordur bayan memnuniyetsiz olduğu için gerçi kendini prenses gibi yetiştirdikleri için olduğunu sanıyor, asla zevkle izlemene müsade etmez.
Sana zehrektmek için uğraşır. Bu yemekler ya da giyim konusunda da aynı. Sana zehir zıkkım etmeden rahat edemez. Sonra da dönü sana suratsızsın der! Hem kendi moralimi bozar hem de dönüp bunu da şlkayet eder.
Yüz verdikçe astarını izler.
.......
Tabi ki anlamadı diziyi! Beğenmedi bir araba laf etti.
Ama bu aşırı negatifliği, bedduacılığı, şikayet ve dırdırı en çok bana yapabiliyor.
Etrafta benden başkası varsa hemen değişiyor; kibarlaşıyor ve çok bilge anlayışlı biri havasına bürünüyor.
Normalde fişten prizden korkan kadın, elektrik çarpar fobisiyle hep bana yaptıran kadın ta panoda duran modemi kapatmayı başarmış!
Bakıyorum sürekli internet yok. Ben de bağlantıda sorun var sandım. Sonunda modemi açıp kapatmaya gittim ki baktım kapalı.
Beni görüp büyük bir iyilik yapmış, başarmış gibi edalarla da dönüp bana:
yanık kalmış o kapattım ben de boşa çalmasın diye bozulur sonra! Niye ses çıkmıyor o radyodan Nazlı? Boşa elektrik yazıyor açma artık!
Radyo değil o anne modem.
Ne?
internet için gerekli bir alet yani.
Neyse de boşa çalışıyor kapattım bende.
Boşa çalışmıyor internet için lazım bir şey.
şart mı?
Tabi ki şart!
Zamanında daha kablosuz internete geçmeden önce de benzer bişey olmuştu.
Tüm gün internet kesikti, uğraştım olmadı, telefon ettim vericiye herşey normal, kablolarınızı kontrol edin dediler.
Baktım baktım, evin içine giren kablo kapı ağzından kesilmiş. Pano dışardaydı çünkü.
Annem büyük bir başarı hissi ve bilgiçlikle atlayıp; ipi kendinin kestiğini boşuna kapıyı zorladığını gereksiz birşey olduğunu iddia etmişti. Sonra Nazlı uğraşsın dursun!
Nereden bilsinmiş gerekli!? Neffffret ediyormuş kablolardan, akıl diyormuş hepsini kopart at!
Bakıyorum sürekli internet yok. Ben de bağlantıda sorun var sandım. Sonunda modemi açıp kapatmaya gittim ki baktım kapalı.
Beni görüp büyük bir iyilik yapmış, başarmış gibi edalarla da dönüp bana:
yanık kalmış o kapattım ben de boşa çalmasın diye bozulur sonra! Niye ses çıkmıyor o radyodan Nazlı? Boşa elektrik yazıyor açma artık!
Radyo değil o anne modem.
Ne?
internet için gerekli bir alet yani.
Neyse de boşa çalışıyor kapattım bende.
Boşa çalışmıyor internet için lazım bir şey.
şart mı?
Tabi ki şart!
Zamanında daha kablosuz internete geçmeden önce de benzer bişey olmuştu.
Tüm gün internet kesikti, uğraştım olmadı, telefon ettim vericiye herşey normal, kablolarınızı kontrol edin dediler.
Baktım baktım, evin içine giren kablo kapı ağzından kesilmiş. Pano dışardaydı çünkü.
Annem büyük bir başarı hissi ve bilgiçlikle atlayıp; ipi kendinin kestiğini boşuna kapıyı zorladığını gereksiz birşey olduğunu iddia etmişti. Sonra Nazlı uğraşsın dursun!
Nereden bilsinmiş gerekli!? Neffffret ediyormuş kablolardan, akıl diyormuş hepsini kopart at!
Haha sabahları daha zayıfmışım akşama şişiyormuşum hahhaha.
Dolaşım bozukluğu var demek ve endişelenmek yerine aklı sıra şahane bir espri yaptı! Bu ilk değil son da değil. Ama annem ilk kez söylemiş espri patlatmış sanıyor kendini!!
Sabah büyük bir neşe ve aydınlanma hissiyle; çok ilginç bişey olmuş gibi geliyor.
Düşünmüş! Birşey bulmuş!
Allah onu özene bezene yaratmış özene bezene!!
????
Hem zeki hem duygusal hem mantıklı hem hassasmış! Hem güzel hem çekici hem sempatikmiş! şöyle harikaymış böyle mükemmelmiş!
insanın kendini motive etmek için uğraşması normal de, anneminki biraz fazla abartılı.
Bazı insanlar sadece güzel ya da sadece sevimli hatta sadece çekici olurmuş. Bakarmışsın çekici ama öyle güzel değil ya da güzel olurmuş ama düz albenisiz; sevimli görünormüş ama aslında hatları çirkin olurmuş.
Hepsi bir arada çok az insana nasip olurmuş! Mesela kendisi!!
Hem güzelmiş hatları hem çok çekiciymiş hem de sempatikmiş!!???
Kendini övmeye bayılır; bir tür motivasyon konuşması ama sana yapmasını bekleme! Başka insanları yabancıları övmeye de bayılır ama bana gelince sıfır.
Bana asla yapmaz. Hatta çeşitli anti-motivasyon teknikleri uygular.
Ha bu arada kendisi hem bilgiç hem aşırı mantıklı hem de aşırı hassas ve duyguluymuş!
Dolaşım bozukluğu var demek ve endişelenmek yerine aklı sıra şahane bir espri yaptı! Bu ilk değil son da değil. Ama annem ilk kez söylemiş espri patlatmış sanıyor kendini!!
Sabah büyük bir neşe ve aydınlanma hissiyle; çok ilginç bişey olmuş gibi geliyor.
Düşünmüş! Birşey bulmuş!
Allah onu özene bezene yaratmış özene bezene!!
????
Hem zeki hem duygusal hem mantıklı hem hassasmış! Hem güzel hem çekici hem sempatikmiş! şöyle harikaymış böyle mükemmelmiş!
insanın kendini motive etmek için uğraşması normal de, anneminki biraz fazla abartılı.
Bazı insanlar sadece güzel ya da sadece sevimli hatta sadece çekici olurmuş. Bakarmışsın çekici ama öyle güzel değil ya da güzel olurmuş ama düz albenisiz; sevimli görünormüş ama aslında hatları çirkin olurmuş.
Hepsi bir arada çok az insana nasip olurmuş! Mesela kendisi!!
Hem güzelmiş hatları hem çok çekiciymiş hem de sempatikmiş!!???
Kendini övmeye bayılır; bir tür motivasyon konuşması ama sana yapmasını bekleme! Başka insanları yabancıları övmeye de bayılır ama bana gelince sıfır.
Bana asla yapmaz. Hatta çeşitli anti-motivasyon teknikleri uygular.
Ha bu arada kendisi hem bilgiç hem aşırı mantıklı hem de aşırı hassas ve duyguluymuş!
Bir tane tişörtümü ütüleyeyim dedim. Aman görmez olaydı. Büyük bir sevinç içinde dağ gibi yığdı ütülenecekleri, hatta gene komşudan almış gömlek! Utanmaz o da bir tane vermemiş en az 20 tane. Yüzsüz pişkin! Enayi bulmuşken kullanayım diyor!
Ağustos sıcağında ne klima ne vantiratör kullanıyor ama kendimizinkiler yetmez gibi komşunun da ütüsünü ben yapacam!
Hizmetçiyim ya köleyim ve enayiyim!
Daha geçende kavga ettik, ben başkasının ütüsünü yapmam diye! Kendiminkileri ihmal ediyorum. üstelik o gün doktordan dönmüştüm; endişeleneceğine bana iş yıkıyor.
Ama ablama telefonda kendini çok yorma yavrum her işi kendin yapma yardımcı kadına yaptırırsın diyor.
Bana gelince eşşeğiyim gibi davranıyor. Yardımcımız Gülüzar'a bile kıyamaz bana çoook rahat! Nasılsa düşünen koruyan kollayan yok!
ütüsünü yaparsam belki benimle ilgilenirmişmiş! Belki evlenirmişiz. Ya ne çok isterim uyuz öküün tekini! Ne güzel hergün kirli çorap don atlet yıkar gün boyu ütü yaparım!
Kendinde gelince böyle değil ama. üstün görüyor niyeyse?!
Söz vermiş ama!:(
vermeyeydin hizmetçi mi var burda?
Ne giyecekmiş adamcağız ama.
Bana ne?
çok istiyorsan kendin ütüle!
Hala tepemde dırdır mırmır ütüle diyor; akıl diyor hepsini bir güzel yak! Bu sıcakta onu bile yapacak halim yok!
Fiş takık çok istiyorsan kendin ütüle! Dedim yürüdüm gittim; nereye gidilecekse ufacık evde.
Mızmızlanıyor bir de hani benden daha iyi yapardın? Benden el becerin daha iyiydi?? işine gelmeyince yaşına vuruyor!
Ağustos sıcağında ne klima ne vantiratör kullanıyor ama kendimizinkiler yetmez gibi komşunun da ütüsünü ben yapacam!
Hizmetçiyim ya köleyim ve enayiyim!
Daha geçende kavga ettik, ben başkasının ütüsünü yapmam diye! Kendiminkileri ihmal ediyorum. üstelik o gün doktordan dönmüştüm; endişeleneceğine bana iş yıkıyor.
Ama ablama telefonda kendini çok yorma yavrum her işi kendin yapma yardımcı kadına yaptırırsın diyor.
Bana gelince eşşeğiyim gibi davranıyor. Yardımcımız Gülüzar'a bile kıyamaz bana çoook rahat! Nasılsa düşünen koruyan kollayan yok!
ütüsünü yaparsam belki benimle ilgilenirmişmiş! Belki evlenirmişiz. Ya ne çok isterim uyuz öküün tekini! Ne güzel hergün kirli çorap don atlet yıkar gün boyu ütü yaparım!
Kendinde gelince böyle değil ama. üstün görüyor niyeyse?!
Söz vermiş ama!:(
vermeyeydin hizmetçi mi var burda?
Ne giyecekmiş adamcağız ama.
Bana ne?
çok istiyorsan kendin ütüle!
Hala tepemde dırdır mırmır ütüle diyor; akıl diyor hepsini bir güzel yak! Bu sıcakta onu bile yapacak halim yok!
Fiş takık çok istiyorsan kendin ütüle! Dedim yürüdüm gittim; nereye gidilecekse ufacık evde.
Mızmızlanıyor bir de hani benden daha iyi yapardın? Benden el becerin daha iyiydi?? işine gelmeyince yaşına vuruyor!
istersen istediğin zaman bari
istersen
istediğin zaman
bari
bir şey düşünür, planlar, karar verir ve onu sana yaptırtıncaya kadar söyler aynı şeyi belki elli kere bile olabilir. Ama başına cümlenin, istersen ya da istediğin zaman tümcelerini ekler.
Zanneder ki asssssla yaptırım zorlama baskı olmayacak bu şekilde!
Sadece kelime oyunu!
ilk üçünda sabırlı söyler ama sonra kızmaya başlar ve tekrar aralıkları kısalır.
Tamam anladım demenin faydası yok anlamaz. Aslında aklı sıra sana seçenek sunup baskı yapmamaktadır ama aslında o anda yapmanı istemektedir istediği şeyi!
Ve sen istediğini düşün, asla sen yaptırdın sen istedin diye pişman olursan şikayet etme!
Kafana silah mı dayadık? Der. Pişkince!
Ama diyelim ki yapmadın; ertesi günler de tekrarlar. Hem istersen seçeneği sunar hem istememeni kabul etmez!
istersen istemiyorum yapmayacağım de. Faydasız. Arsızdır kendi istediklerini elde etme konusunda; ne pahasına olursa olsun yaptırıncaya kadar diretir.
Sırf sen istiyorsun diye yapıyorum demeni de beğenmez; laf etmeden eşşek gibi yap asla şikayet etme!
Ha bir de bari lafı var.
Kendinin sevmediği, istemediği bir şeyi yapıyorsam, yapmışsam. Soru cümleri bari lle biter.
Güzel miydi bari?
Eğlendin mi bari?
Hayır berbattı, şöyle olumsuz böyle kötü şeyler oldu diye anlatsan annemden keyiflisi yok dünyada! Haklı çıkmanın hazzı kızının mutsuzluğundan önemli! Ama çok memnun kaldım çok eğlendik desen çaktırmamaya da çalışsa yüzü düşer!
Konuyu da kısa keser. Anlatayım istemez!
istediğin zaman
bari
bir şey düşünür, planlar, karar verir ve onu sana yaptırtıncaya kadar söyler aynı şeyi belki elli kere bile olabilir. Ama başına cümlenin, istersen ya da istediğin zaman tümcelerini ekler.
Zanneder ki asssssla yaptırım zorlama baskı olmayacak bu şekilde!
Sadece kelime oyunu!
ilk üçünda sabırlı söyler ama sonra kızmaya başlar ve tekrar aralıkları kısalır.
Tamam anladım demenin faydası yok anlamaz. Aslında aklı sıra sana seçenek sunup baskı yapmamaktadır ama aslında o anda yapmanı istemektedir istediği şeyi!
Ve sen istediğini düşün, asla sen yaptırdın sen istedin diye pişman olursan şikayet etme!
Kafana silah mı dayadık? Der. Pişkince!
Ama diyelim ki yapmadın; ertesi günler de tekrarlar. Hem istersen seçeneği sunar hem istememeni kabul etmez!
istersen istemiyorum yapmayacağım de. Faydasız. Arsızdır kendi istediklerini elde etme konusunda; ne pahasına olursa olsun yaptırıncaya kadar diretir.
Sırf sen istiyorsun diye yapıyorum demeni de beğenmez; laf etmeden eşşek gibi yap asla şikayet etme!
Ha bir de bari lafı var.
Kendinin sevmediği, istemediği bir şeyi yapıyorsam, yapmışsam. Soru cümleri bari lle biter.
Güzel miydi bari?
Eğlendin mi bari?
Hayır berbattı, şöyle olumsuz böyle kötü şeyler oldu diye anlatsan annemden keyiflisi yok dünyada! Haklı çıkmanın hazzı kızının mutsuzluğundan önemli! Ama çok memnun kaldım çok eğlendik desen çaktırmamaya da çalışsa yüzü düşer!
Konuyu da kısa keser. Anlatayım istemez!
şikayetten ve dırdırdan o kadar çok hoşlanıyor ki dün sıcak havayı bana şikayet edip durdu.
Saat başı sanki bilmiyorum farkında değilmişim gibi aynı cümlelerle bana anlattı, şikayet etti! isyan ediyor sıcak havaya nefffffret ediyor. Haline baksan zannedersin ki ben Alaska'da falan yaşıyorum aynı evde değil. Kendini aşırı duyarlı ve zeki gördüğü için ben anlayamamışımdır daha sıcağı!
Bugün de aynı şekilde rüzgarı şikayette!
Tabi ki elinde sigara üfleye üfleye ve söverek evde dolaşıyor.
Ama ben biraz şikayet edeyim, bişeye sıkılayım, bozulayım benden olumsuzu benden kötüsü yok! Moralini bozuyormuşum!
Sen benim hep bozuyorsun! Bozmadığı bir gün varsa o zamanda bil ki benden saçma sapan bir şey isteyecek! Komşunun evine temizliğe git, bilmem kimin yatalak kocasını sen taşı, sitedeki kedi köpek boklarını temizle, bilmem kimin gömleklerini sen ütüle!
iyiliği çok seviyormuş da annem! Tüm angarya boktan işleri bana yaptırıp teşekkürü de sevabı da kendi alacak ama!
Zaten başım dönüyor banyodan bir çıktım salonda bir yığın gömlek.
Ne bunlar?
Gömlek!
Anladım onu kör değilm ne işi var burada yani?
Koltuğun üstünde.
Ay anladıııım nedeeen? Kimin bunlar?
Bilmem ne numaradaki komşununmuş; ütü yapamıyormuş ben yapacakmışım bundan sonra!
Oldu hizmetçiliğim eksikti zaten!
Kendi iyi görünmek için ona buna acır yardım etmek ister ama boktan işleri bana yıkar! Bu ona göre normal....
Tabi ki ellemedim. Bu sıcakta! Ne klima açtırıyor ne vantiratör zaten başım da dönüyor onun bunun gömleğinden bana ne!
Saat başı sanki bilmiyorum farkında değilmişim gibi aynı cümlelerle bana anlattı, şikayet etti! isyan ediyor sıcak havaya nefffffret ediyor. Haline baksan zannedersin ki ben Alaska'da falan yaşıyorum aynı evde değil. Kendini aşırı duyarlı ve zeki gördüğü için ben anlayamamışımdır daha sıcağı!
Bugün de aynı şekilde rüzgarı şikayette!
Tabi ki elinde sigara üfleye üfleye ve söverek evde dolaşıyor.
Ama ben biraz şikayet edeyim, bişeye sıkılayım, bozulayım benden olumsuzu benden kötüsü yok! Moralini bozuyormuşum!
Sen benim hep bozuyorsun! Bozmadığı bir gün varsa o zamanda bil ki benden saçma sapan bir şey isteyecek! Komşunun evine temizliğe git, bilmem kimin yatalak kocasını sen taşı, sitedeki kedi köpek boklarını temizle, bilmem kimin gömleklerini sen ütüle!
iyiliği çok seviyormuş da annem! Tüm angarya boktan işleri bana yaptırıp teşekkürü de sevabı da kendi alacak ama!
Zaten başım dönüyor banyodan bir çıktım salonda bir yığın gömlek.
Ne bunlar?
Gömlek!
Anladım onu kör değilm ne işi var burada yani?
Koltuğun üstünde.
Ay anladıııım nedeeen? Kimin bunlar?
Bilmem ne numaradaki komşununmuş; ütü yapamıyormuş ben yapacakmışım bundan sonra!
Oldu hizmetçiliğim eksikti zaten!
Kendi iyi görünmek için ona buna acır yardım etmek ister ama boktan işleri bana yıkar! Bu ona göre normal....
Tabi ki ellemedim. Bu sıcakta! Ne klima açtırıyor ne vantiratör zaten başım da dönüyor onun bunun gömleğinden bana ne!
Her sene en az 2 kere gerçekleşen bir durum var. 10 küsür yıldır aynı evde yaşarız ama yine de gerçekleşir.
Annem der ki; ne güzel senin odan serin, sessiz mışıl mışıl uyuyorsun. Ya da ne güzel senin odan sıcacık mışıl mışıl uyuyorsun. Kendi odası çok gürültülüymüş.
Eskiden beni kafalar, günlerce odaları taşıyıp değiştirmek için uğraşırdım. Yani öyle yetmez hanfendiye yastığını alıp geçmek. Yatağını dolabını eşyalarını ister. Bir keresinde yapayım derken öyle belim ağrıdı ki günlerce ama ruhu bile duymadı, umrunda bile olmadı! Gayet pişkin şu da kalmış bu da olmamış diye mızıldanıp şikayetlenip durdu!
Bu kadar yorgunluk ve bel ağrısına karşılık teşekkürü bırak memnun olsun bari! Bir hafta bile sürmedi şikayetleri başladı!
Ben kaç kere dedim odam sessiz değil, alt kattakilerin iki oğlu aynı odada kalıyor, altta, depişip duruyorlar. Ama ne dinler ne duyar ne inanır. Ona göre ben hep kendinden rahat durumdayım!
Bir hafta bile dayanamadı; zaten değişiklikten nefret eder, ben uyardım ama mesele sözünü geçirmek ve bana işkence etmek! Nazlı neden rahat etsin?!
Tutturdu da odama dönecem! Belim ağrıyor. Odama dönecem de odama dönecem. Hiç uyuyamıyormuş aşağıdan çok gürültü geliyormuş! Ben de hiç söylememişim!
Belki yüz kere demişimdir ama benim rahatımla, ruh durumumla, şlkayetlerimle vb hiç alakadar olmadığı için dinlememiş!
Gürültüyü o an için kabul ediyor tabi. Bir sene sonra gene aynı muhabbet!
Her sene aynı. Asla hatırlamaz. Belki de hatırlıyor da sırf beni denemek, istediğini yaptırtmak için her sene aynı şeyi istiyor.
Belim aylarca ağrımıştı ama umrunda bile olmadı! Kapris kapris. Odasına dönecekmiş! Anneme kalsa mobilyaları da sırtıma alıp değiştirecem hamalım ya! Sadece yatağı ve mecburen bazayı da!
Kendisi kraliçe olduğundan çift kişilik kullanır ama ben tek. Bi ara yatağım eskidiği için değiştirecektim; çift kişilik alacaktım, naptı etti aldırtmadı! Sanki yatağım çift kişilik diye gizlice eeve erkek atacam!
Ne düşonüyorsa artık!
Sonraki yıllarda da aynı şeyi istedi durdu; hem de yatağı ve bazayı da taşıyayım istiyor. Gene belim ağrırsa diyorum; ağrımaz diyor! Tabi ağrısa da umrundaydı!
Sonraki her istediğinde; bana çlft kişilik yatak aldırmadın, olsaydı rahat rahat yer değiştirirdik diyorum.
Memnun değil tabi. Annemin aklına göre kızlar, evlenmemiş bakireler tek kişilikte yatmak zorundadır! Sonra bir gören olur da kız olmadığımı zanneder. Evlenmiş ayrılmış falan sanır!???
Annem der ki; ne güzel senin odan serin, sessiz mışıl mışıl uyuyorsun. Ya da ne güzel senin odan sıcacık mışıl mışıl uyuyorsun. Kendi odası çok gürültülüymüş.
Eskiden beni kafalar, günlerce odaları taşıyıp değiştirmek için uğraşırdım. Yani öyle yetmez hanfendiye yastığını alıp geçmek. Yatağını dolabını eşyalarını ister. Bir keresinde yapayım derken öyle belim ağrıdı ki günlerce ama ruhu bile duymadı, umrunda bile olmadı! Gayet pişkin şu da kalmış bu da olmamış diye mızıldanıp şikayetlenip durdu!
Bu kadar yorgunluk ve bel ağrısına karşılık teşekkürü bırak memnun olsun bari! Bir hafta bile sürmedi şikayetleri başladı!
Ben kaç kere dedim odam sessiz değil, alt kattakilerin iki oğlu aynı odada kalıyor, altta, depişip duruyorlar. Ama ne dinler ne duyar ne inanır. Ona göre ben hep kendinden rahat durumdayım!
Bir hafta bile dayanamadı; zaten değişiklikten nefret eder, ben uyardım ama mesele sözünü geçirmek ve bana işkence etmek! Nazlı neden rahat etsin?!
Tutturdu da odama dönecem! Belim ağrıyor. Odama dönecem de odama dönecem. Hiç uyuyamıyormuş aşağıdan çok gürültü geliyormuş! Ben de hiç söylememişim!
Belki yüz kere demişimdir ama benim rahatımla, ruh durumumla, şlkayetlerimle vb hiç alakadar olmadığı için dinlememiş!
Gürültüyü o an için kabul ediyor tabi. Bir sene sonra gene aynı muhabbet!
Her sene aynı. Asla hatırlamaz. Belki de hatırlıyor da sırf beni denemek, istediğini yaptırtmak için her sene aynı şeyi istiyor.
Belim aylarca ağrımıştı ama umrunda bile olmadı! Kapris kapris. Odasına dönecekmiş! Anneme kalsa mobilyaları da sırtıma alıp değiştirecem hamalım ya! Sadece yatağı ve mecburen bazayı da!
Kendisi kraliçe olduğundan çift kişilik kullanır ama ben tek. Bi ara yatağım eskidiği için değiştirecektim; çift kişilik alacaktım, naptı etti aldırtmadı! Sanki yatağım çift kişilik diye gizlice eeve erkek atacam!
Ne düşonüyorsa artık!
Sonraki yıllarda da aynı şeyi istedi durdu; hem de yatağı ve bazayı da taşıyayım istiyor. Gene belim ağrırsa diyorum; ağrımaz diyor! Tabi ağrısa da umrundaydı!
Sonraki her istediğinde; bana çlft kişilik yatak aldırmadın, olsaydı rahat rahat yer değiştirirdik diyorum.
Memnun değil tabi. Annemin aklına göre kızlar, evlenmemiş bakireler tek kişilikte yatmak zorundadır! Sonra bir gören olur da kız olmadığımı zanneder. Evlenmiş ayrılmış falan sanır!???
Sıcaktan rutubetten iyi nefes alamıyormuş. Defalarca tekrarlıyor bunu.
Yani bişey yap demek istiyor. Napayım? Klimadan korkuyor vantiratörden korkuyor? Soğuk su dişlerini sızlatıyormuş!
Sık duş alırsa üşütürmüş diye ter kokarak gezip benden deodorant istiyor!
Sonra hani daha beter kokturdu buu! Bir boka yaramazmış deyip atmaya kalkıyor.
Sanırsın kör cahil! Hala deodrantı anlayamadı. Buram buram ter kokacak deodorantı sıkınca koku geçecek!
Temizken niye sıksınmış ki!
Anlat istediğin kadar nafile.
Belki şu sürülenler iyidir diye roll-on sürüyor gene aynı.
Sövüyor da sövüyor!
Gerçi teri hiç kötü kokmazmışmış!??
Bir kaç sene evvel de bi alerjisi olmuştu, sonra bunu sık yıkanmaya bağlayıp banyo yapmayı reddeder hale gelmişti. Yaz sıcağında 1 hafta suyla temas etmiyordu. Ter kokuyorsun da demek yasak! Kokmazmış onun teri!
Ekşi ter kokarak gezdi tüm yaz, sırf doktora alerjisini göstermemek için! iddiası da onun teri kokmaz! Kabul etmiyor aksini!
Gene yayla sevdası başladı; rutubetten nefes alamıyormuşmuş! Yaylaya yerleşsek de yaylaya yerleşsek!
Hazır yazlıktayken evi satışa çıkaralımmış, yaylaya taşınalımmış tamamen!
Ben işe nasıl gidecem deyince çok şaşırıp bozulup sıkılıyor! Sanki yaşlı emekli kocasıyım ben!
Taraftar toplamaya çalışıyor yaylaya yerleşme konusunda?!
Neden kendi gidip yerleşmiyor. Napacakmış bi başına?
Tabi temizlik ütü bulaşık çamaşır kim yapacak; Gülüzar oraya nasıl gelsin! Ben yaparım! istifa eder yaylaya çekilir içi geçmiş emekliler gibi ölümü beklerim!
Her sene kırk kere aynı şey. insanlara da anlatıyor ki kendini acındırarak, hak versinler. Veriyorlar da!
Boş durmazmışım canım! Bahçeyle ilgilenirmişim! Ablama doğal sebze gönderirmişiz!
Zaten mesele kendi ve ablam ben bir piyonum köleyim!
Yazlığı uzak bulurken bana istediğin zaman çıkarsın dolmuş var Nazlı, hergün atlar inersin kehre derdi. Şimdi ne zaman dışarı çıkmaya niyetlensem bin türlü engel bulmaya çalışıyor!
Önce kötümser karamsar konuşmalar, hastalık bahaneleri, sıcak dalgası, benim moralimi bozmaya çalışmalar; sivilcen de çıkmış, saçın da bu sıcakta yapışır çirkin olur vb. Hatta ben evde hareket halindeyken sürekli önüme çıkarak beni yavaşlatmaya çalışmalar dolmuşu kaçırayım diye!
Tabi ben de gelecemler. Erteletmeye çalışmalar...
Olmadı kötü haberler; kazalar sapıklıklar tehlikeler senaryo yazıyor.
Evet sivilcem var saçım çirkin götüm de kocaman dışarısı da manyak dolu ve sıcak var; ama bu numaraları yeniyetmeyken bile yemezdim boşa uğraşma!
Yani bişey yap demek istiyor. Napayım? Klimadan korkuyor vantiratörden korkuyor? Soğuk su dişlerini sızlatıyormuş!
Sık duş alırsa üşütürmüş diye ter kokarak gezip benden deodorant istiyor!
Sonra hani daha beter kokturdu buu! Bir boka yaramazmış deyip atmaya kalkıyor.
Sanırsın kör cahil! Hala deodrantı anlayamadı. Buram buram ter kokacak deodorantı sıkınca koku geçecek!
Temizken niye sıksınmış ki!
Anlat istediğin kadar nafile.
Belki şu sürülenler iyidir diye roll-on sürüyor gene aynı.
Sövüyor da sövüyor!
Gerçi teri hiç kötü kokmazmışmış!??
Bir kaç sene evvel de bi alerjisi olmuştu, sonra bunu sık yıkanmaya bağlayıp banyo yapmayı reddeder hale gelmişti. Yaz sıcağında 1 hafta suyla temas etmiyordu. Ter kokuyorsun da demek yasak! Kokmazmış onun teri!
Ekşi ter kokarak gezdi tüm yaz, sırf doktora alerjisini göstermemek için! iddiası da onun teri kokmaz! Kabul etmiyor aksini!
Gene yayla sevdası başladı; rutubetten nefes alamıyormuşmuş! Yaylaya yerleşsek de yaylaya yerleşsek!
Hazır yazlıktayken evi satışa çıkaralımmış, yaylaya taşınalımmış tamamen!
Ben işe nasıl gidecem deyince çok şaşırıp bozulup sıkılıyor! Sanki yaşlı emekli kocasıyım ben!
Taraftar toplamaya çalışıyor yaylaya yerleşme konusunda?!
Neden kendi gidip yerleşmiyor. Napacakmış bi başına?
Tabi temizlik ütü bulaşık çamaşır kim yapacak; Gülüzar oraya nasıl gelsin! Ben yaparım! istifa eder yaylaya çekilir içi geçmiş emekliler gibi ölümü beklerim!
Her sene kırk kere aynı şey. insanlara da anlatıyor ki kendini acındırarak, hak versinler. Veriyorlar da!
Boş durmazmışım canım! Bahçeyle ilgilenirmişim! Ablama doğal sebze gönderirmişiz!
Zaten mesele kendi ve ablam ben bir piyonum köleyim!
Yazlığı uzak bulurken bana istediğin zaman çıkarsın dolmuş var Nazlı, hergün atlar inersin kehre derdi. Şimdi ne zaman dışarı çıkmaya niyetlensem bin türlü engel bulmaya çalışıyor!
Önce kötümser karamsar konuşmalar, hastalık bahaneleri, sıcak dalgası, benim moralimi bozmaya çalışmalar; sivilcen de çıkmış, saçın da bu sıcakta yapışır çirkin olur vb. Hatta ben evde hareket halindeyken sürekli önüme çıkarak beni yavaşlatmaya çalışmalar dolmuşu kaçırayım diye!
Tabi ben de gelecemler. Erteletmeye çalışmalar...
Olmadı kötü haberler; kazalar sapıklıklar tehlikeler senaryo yazıyor.
Evet sivilcem var saçım çirkin götüm de kocaman dışarısı da manyak dolu ve sıcak var; ama bu numaraları yeniyetmeyken bile yemezdim boşa uğraşma!
Yazlık değil işkence!
Hem odam yok köşelerde sığıntıyım hem sıcak iyi gelmiyor.
Ne bana ne anneme!
Bana iyi gelmiyor baş dönmelerim oluyor.
Anneme iyi gelmiyor ikide bi tansiyonu yükseliyor.
Sanki sürekli dırdır şikayet eleştiri olumsuz konuşmaları ve bitmeyen talepleri yetmiyor.
Klimadan korkuyor tabi; üşütürse ya zatürre olursa ya bu yaşta hasta olacak hali yokmuş, hem fatura çok geliyormuş. Tabi elektirik kaçağı olup yangın çıkmış yan sitede klimadan: yaa demek kullanmamak lazım!
Vantiratör desen ondan da korkuyor. Ya tutulursa?!
Kapı pencere açmaya da korkuyor ya gece hırsız girerse???
Gece boyu tek pencereyle idare edeceğiz!? Ev değil cehennem işkencesi!
üstelik çenesi de durmuyor gece yarıları bile; sıcaktan uyanıp bağra çağıra söyleniyor sıcağa!
Uyuyamıyormuş!
Tabi böyle durumlarda aman kızım uyusun demez! Daha beter olayım ister yetmez kendi kadar olmam!
Zaten hiç bendeki hastalıklar onda olmasın, benden sağlıklı benden sosyal vb vs olsun demez!
Aynı hastalıklar bende de olsun diye umutla gün sayıyor adeta! Hatta ara da durdurk yere sanki benim boş anımı yakalayıp bir yalanı, gizemi ortaya çıkaracakmışcasına sorguluyor.
Sende de böyle ağrılar vb vs oluyor mu diye.
Olmuyor deyince hayret edip canı sıkılarak Allah Alllaaaaah diyor.
işin garibi ablama böyle değil!
Ablacığım haftada 3 kere balık yiyormuş, ah yarasınmış yavrusuna yesinmiş beslensinmiş sağlıklı olsunmuş!!
Bana gelince balık yemesek de olur o da eksik olsun!!
Tansiyon bahane olumsuzluk sürekli! Herşeyden ama herşeyden şikayetçi ve memnun değil! Sürekli küçüklü büyüklü söylenmeler şikayetler mızıl mızıl gıcık bir çocuk gibi sürekli mızıldanıp şikayet edip duruyor tabi ki sigara içerek ve söverek!
Ama sen olumsuz tek bir cümle kur suçlusun, asap bozuyorsun!!
Yaz da bahane; eserse çok esiyor diye söylenir esmezse sıcak diye şikayet eder!
Her zaman her konuda memnuniyetsiz ve şikayetçi.
Hiç susmaz! Huzursuz memnuniyetsiz mutsuz olumsuz ve bunlardan zevk alıyor! Cidden! Hatta bunu yaymaktan zevk alıyor ama söylesen inkar eder.
Senin huzurunu kaçırır zevk almamanı sağlar suratını asar sonra da döner suratına pişkince suratsızsın huzurumu kaçırdın der.
O kadar da samimi ki! Kendi mutlu huzurlu falanmış da ben kaçırmışım hiiiç bana yansıtmamış!
Bir gün nasılsa kabul etti huzur kaçırdığını ama o da buna hakkı varmış gibi hallerde! Kendinin olumsuz konuşup deşarj olmaya hakkı var ama benim yok!
Ee ben nasıl deşarj olacam?? Birde bana konuşmuyorsun der! Konuşayım ama olumsuzluk içermesin palyaço kukla falan gibi hanfendi eğlensin diye konuşacam!
Ha öyle mi yaptın; konuyu değişmek için uğraşırsın ya gene kötüsün! Gene döner hatta daha da şevke gelip derine dalar uzuuuuun uzun!
Hem odam yok köşelerde sığıntıyım hem sıcak iyi gelmiyor.
Ne bana ne anneme!
Bana iyi gelmiyor baş dönmelerim oluyor.
Anneme iyi gelmiyor ikide bi tansiyonu yükseliyor.
Sanki sürekli dırdır şikayet eleştiri olumsuz konuşmaları ve bitmeyen talepleri yetmiyor.
Klimadan korkuyor tabi; üşütürse ya zatürre olursa ya bu yaşta hasta olacak hali yokmuş, hem fatura çok geliyormuş. Tabi elektirik kaçağı olup yangın çıkmış yan sitede klimadan: yaa demek kullanmamak lazım!
Vantiratör desen ondan da korkuyor. Ya tutulursa?!
Kapı pencere açmaya da korkuyor ya gece hırsız girerse???
Gece boyu tek pencereyle idare edeceğiz!? Ev değil cehennem işkencesi!
üstelik çenesi de durmuyor gece yarıları bile; sıcaktan uyanıp bağra çağıra söyleniyor sıcağa!
Uyuyamıyormuş!
Tabi böyle durumlarda aman kızım uyusun demez! Daha beter olayım ister yetmez kendi kadar olmam!
Zaten hiç bendeki hastalıklar onda olmasın, benden sağlıklı benden sosyal vb vs olsun demez!
Aynı hastalıklar bende de olsun diye umutla gün sayıyor adeta! Hatta ara da durdurk yere sanki benim boş anımı yakalayıp bir yalanı, gizemi ortaya çıkaracakmışcasına sorguluyor.
Sende de böyle ağrılar vb vs oluyor mu diye.
Olmuyor deyince hayret edip canı sıkılarak Allah Alllaaaaah diyor.
işin garibi ablama böyle değil!
Ablacığım haftada 3 kere balık yiyormuş, ah yarasınmış yavrusuna yesinmiş beslensinmiş sağlıklı olsunmuş!!
Bana gelince balık yemesek de olur o da eksik olsun!!
Tansiyon bahane olumsuzluk sürekli! Herşeyden ama herşeyden şikayetçi ve memnun değil! Sürekli küçüklü büyüklü söylenmeler şikayetler mızıl mızıl gıcık bir çocuk gibi sürekli mızıldanıp şikayet edip duruyor tabi ki sigara içerek ve söverek!
Ama sen olumsuz tek bir cümle kur suçlusun, asap bozuyorsun!!
Yaz da bahane; eserse çok esiyor diye söylenir esmezse sıcak diye şikayet eder!
Her zaman her konuda memnuniyetsiz ve şikayetçi.
Hiç susmaz! Huzursuz memnuniyetsiz mutsuz olumsuz ve bunlardan zevk alıyor! Cidden! Hatta bunu yaymaktan zevk alıyor ama söylesen inkar eder.
Senin huzurunu kaçırır zevk almamanı sağlar suratını asar sonra da döner suratına pişkince suratsızsın huzurumu kaçırdın der.
O kadar da samimi ki! Kendi mutlu huzurlu falanmış da ben kaçırmışım hiiiç bana yansıtmamış!
Bir gün nasılsa kabul etti huzur kaçırdığını ama o da buna hakkı varmış gibi hallerde! Kendinin olumsuz konuşup deşarj olmaya hakkı var ama benim yok!
Ee ben nasıl deşarj olacam?? Birde bana konuşmuyorsun der! Konuşayım ama olumsuzluk içermesin palyaço kukla falan gibi hanfendi eğlensin diye konuşacam!
Ha öyle mi yaptın; konuyu değişmek için uğraşırsın ya gene kötüsün! Gene döner hatta daha da şevke gelip derine dalar uzuuuuun uzun!
Herşeyi telkin yoluyla halletmeyi bilir.
Sana istemediğin birşeyi yaptırtmayı da. Yapmak istediğin bir şeyden vazgeçirtmeyi de.
Sonuç önemli değildir, kendi istediğinin olması önemlidir.
Başkalarına der ki o medern ve çok anlayışlı anne havalarında: kızlarına assla karışmazmış, asla yapmayacaksın etmeyeceksin vb demezmiş aksine her istediğinizi yapın ama ben önceden bileyim yeter dermiş!
Evet yapmamızı engellemek için! Her yol mübahtır. Küçümseme aşağılama özgüven kırma!
Sarımsak yedin nasıl gideceksin? Sivilcen çıkmış. Kıyafetin uygun değil. Saçın yağlanmış! (akşamdan yıkanmanı engellemiktir çünkü).
Götün de kocaman görünüyor...vbvs asla bitmez. Tabi duruma göre insanları ve yerleri kötüleyip sana korkunç senaryolar anlatıp korkutma yoluna geçer özgüven kırılmazsa!
Tecavüz taciz cinayet kaçırılma. Başına gelen kızların mahvolmuş hayatları.
Moralini bozmak için alttan alttan sürekli konuşarak oyar. Hele çok önceden billyorsa bir planı; günlerce işler.
Moralini bozmak için, en azından gideceksen hemen dön ya da asla zevk alma diye uğraşır; kapının eşiğinden çıkıncaya kadar!
Asla mutlu olan keyif alan neşeli durumları sevmez. Kendi için sever, benim için sevmez!
Asssla yasakçı baskıcı tutucu değildir kendine göre. Yaptırımlı emir kipleri kullanmadığı sürece ve inkar ettiği sürece olmadığna inanmış!?
şimdilerde iki konu var üzerinde çalıştığı; biri şort giymek diğeri işimden ayrılmam.
Kadınların 30 yaşından sonra neden kolsuz bluz ve şort giymemesi gerektiği üzerine dönüp dolaşıp aynı şeyleri söyleyerek fikir ekmeye ve endişe duymama sebep olup vazgeçmemi sağlamaya çalışıyor.
Vücut bozulmaları, görsel olarak iyi olmamak, güneşin zararlı etkileri, birisi döverseler.
Sonra işten madem kendi lsteğimle ayılmıyorum başaramıyor; beni kovdurtmak için planlar yapıyor.
Hergün okula benle gelecekmiş artık! Kenarda sessiz sessiz otururmuş! Yemedi mi?!
O zaman çocuklardan gençlerden nefret edilecek şeyleri sürekli sıralar evirip çevirip. Nefret ediyormuş!
Sürekli aynı şey; nefret ediyormuş akıl ağzının ortasına bir koy tokadı dişleri dökülüversin eline! Akıl diyor yapıştır iki tane bir de yer vursun!
Bir keresinde böyle bir velede kızıdığı zaman ben olsam senin yerinde bir tane çakardım ağzının ortasına ah ben genç olsam!
Hani şiddete karşıydın? Hani öğrencilerine bir fiske vurmamıştın.? Doğru da. Ama psikolojik oyunlar, aşağılamalar, yargı eleştiri şikayetler asla bitmez; içten çökertir: mobbing ya da bullying resmen! Psikolojik zorbadır kendisi.
Mesele benim bu lafa ; tabi artık öyle olmuyor zaten anne babası gelir seni pişman eder davalık da olursun işinden de hatta haber dedikodu falan yayıp iş bulamamana neden olurlar demiş olmam.
Aklı sıra beni azmettirecek bir öğrencimi döveceğim anne babası da beni kovdurtup bir daha asla çalışmamama neden olacaklar. Böyleve evde elinin altında hizmetçi gibi davranabilecek!
Sana istemediğin birşeyi yaptırtmayı da. Yapmak istediğin bir şeyden vazgeçirtmeyi de.
Sonuç önemli değildir, kendi istediğinin olması önemlidir.
Başkalarına der ki o medern ve çok anlayışlı anne havalarında: kızlarına assla karışmazmış, asla yapmayacaksın etmeyeceksin vb demezmiş aksine her istediğinizi yapın ama ben önceden bileyim yeter dermiş!
Evet yapmamızı engellemek için! Her yol mübahtır. Küçümseme aşağılama özgüven kırma!
Sarımsak yedin nasıl gideceksin? Sivilcen çıkmış. Kıyafetin uygun değil. Saçın yağlanmış! (akşamdan yıkanmanı engellemiktir çünkü).
Götün de kocaman görünüyor...vbvs asla bitmez. Tabi duruma göre insanları ve yerleri kötüleyip sana korkunç senaryolar anlatıp korkutma yoluna geçer özgüven kırılmazsa!
Tecavüz taciz cinayet kaçırılma. Başına gelen kızların mahvolmuş hayatları.
Moralini bozmak için alttan alttan sürekli konuşarak oyar. Hele çok önceden billyorsa bir planı; günlerce işler.
Moralini bozmak için, en azından gideceksen hemen dön ya da asla zevk alma diye uğraşır; kapının eşiğinden çıkıncaya kadar!
Asla mutlu olan keyif alan neşeli durumları sevmez. Kendi için sever, benim için sevmez!
Asssla yasakçı baskıcı tutucu değildir kendine göre. Yaptırımlı emir kipleri kullanmadığı sürece ve inkar ettiği sürece olmadığna inanmış!?
şimdilerde iki konu var üzerinde çalıştığı; biri şort giymek diğeri işimden ayrılmam.
Kadınların 30 yaşından sonra neden kolsuz bluz ve şort giymemesi gerektiği üzerine dönüp dolaşıp aynı şeyleri söyleyerek fikir ekmeye ve endişe duymama sebep olup vazgeçmemi sağlamaya çalışıyor.
Vücut bozulmaları, görsel olarak iyi olmamak, güneşin zararlı etkileri, birisi döverseler.
Sonra işten madem kendi lsteğimle ayılmıyorum başaramıyor; beni kovdurtmak için planlar yapıyor.
Hergün okula benle gelecekmiş artık! Kenarda sessiz sessiz otururmuş! Yemedi mi?!
O zaman çocuklardan gençlerden nefret edilecek şeyleri sürekli sıralar evirip çevirip. Nefret ediyormuş!
Sürekli aynı şey; nefret ediyormuş akıl ağzının ortasına bir koy tokadı dişleri dökülüversin eline! Akıl diyor yapıştır iki tane bir de yer vursun!
Bir keresinde böyle bir velede kızıdığı zaman ben olsam senin yerinde bir tane çakardım ağzının ortasına ah ben genç olsam!
Hani şiddete karşıydın? Hani öğrencilerine bir fiske vurmamıştın.? Doğru da. Ama psikolojik oyunlar, aşağılamalar, yargı eleştiri şikayetler asla bitmez; içten çökertir: mobbing ya da bullying resmen! Psikolojik zorbadır kendisi.
Mesele benim bu lafa ; tabi artık öyle olmuyor zaten anne babası gelir seni pişman eder davalık da olursun işinden de hatta haber dedikodu falan yayıp iş bulamamana neden olurlar demiş olmam.
Aklı sıra beni azmettirecek bir öğrencimi döveceğim anne babası da beni kovdurtup bir daha asla çalışmamama neden olacaklar. Böyleve evde elinin altında hizmetçi gibi davranabilecek!
Bebek arabası. Saçma bir diyalog. Nazlı hiç evlenmedi! Bizde bebek yok! Nazlı hiç evlenmedi!! Nazlı bakire! bizde bebek yok!!
Bebek arabası.
Saçma bir diyalog.
Kapı çalıyor, hayret bana sesleneceğine kendi açıyor. Hep bana seslenir tuvalette banyoda vb uygunsuz durumda olduğumu bilse, gözüyle görse bile tepeme dikilip bana söyler; benim açmamı bekler. Hatta 5 kere falan söyler tepeni attırıncaya kadar. O anda müsait olmamanı asla anlayamaz!
Kapıda komşulardan biri kiveli bir şekilde kaybolan bebek arabasını soruyor. Ben banyodayım yine de duyup anlıyorum ama annem asla anlamıyor.
Şivelerden hiç anlamazmış elit bir ortamda büyüdüğü için! Sağolsun bizi elit ortamlarda büyütmedi! Herşeyi anlıyorum bu yüzden.
Sadece şivelerden anlamaması değil, kulağında sorun var ve zaten karşısındakini dinleyip anlamak yerine konuşup peşin kararlar vermeyi daha çok sever.
Ne akla hizmetse kadın da gelmiş bize soruyor bebek arabası koridorda duruyormuş görmüşmüyüz.
Annem anlamadan dinlemeden bir sinirle ortaya atlıyor; bizde bebek yok bizde bebek yok! Diye çılgınlarcasına bağırarak vegarip davranarak!
Tamam kadın da kendini iyi lfade edebilen blri değil ama akıl var mantık var dinle! Bizde ne gezer bebek arabası bizde bebek yok diye haykırıyor!
Bende az kaldı çıkacağım duyuyorum.
Tabi ben çıkıncaya kadar bu saçma yanlış anlamalı diyalogları sürüyor.
Koridora bıraktığı bebek arabası çalınmış görmüş müyüz?
Saçma ama anlaşılmayacak bişey yok. Ama annem anlamamakda ısrarcı.
Sinlrlenerek bağırıyor sonunda;
bizde bebek yok yok!
Nazlı evli değil ki bebek olsun!
Bebek yok bizdeee! Nazlı evli değil! Nazlı evlenmedi hiç bebek yok bizde! Nazlı bakire bakire nasıl bebek olsun???
Koridor bununla inliyor ben çıkıncaya kadar.
Tabi ben de dahil olunca iyice uzuyor. Annem dinlemek anlamamak da inatçı kadın bebek arabasını aramakta!
Annem hala Nazlı evli değil hiç evlenmedi bakire nasıl bebek olsun yok bebek yok olamaz Nazlı bakire diye bağıra bağıra tekrarlıyor!
Takılmış plak! Kadın zar zor idrak edip ama hala şüpheli gözünü gezdiriyor içerke kapıda dikilmiş bebek arabası arıyor andavallı!
Annem hala aynı şekilde söyleniyor!
Ay tamam suus!
Bebek soruyor Nazlı bebek! Ben kızım ben bakireyim desene!
Bebek sormuyoor! Dinlemiyorsun ki!
Bebek soruyor bebeğiniz var mı diyor!
Bebek arabası kaybolmuş anne onu diyor!
?? Ne! Bebek diyor kızının bebeği var mı diyor! Ay çok sinirlendim tansiyornum oynadı! Sen de demiyorsun ben evli değilim kızım bakireyim diye! Ay senin bebeğin olmuş sanmışlar!
Offf! Bebek var mı demiyor ki! (bağırmazsan anlamaz!)
ne diyecek ya bebek diyordu işte!
Bebek arabası koridorda duruyormuş anne kaybolmuş gördünüz mü diyor!
Bizim koridorda nasıl olsun bebek yok ki bizde!
Bizim koridorda değll zaten anne! Apartmanın bu katının koridorunda! Hep ortalığa bırakıp yolu kaplıyorlar diye söyleniyorsun ya!
Zor anladı. Ama hala iddiası böyle bir şey olursa ben evli değllim, hiç evlenmedim, kızım ben bakireyim demem gerekirmiş! Sonra beni dul ya da sikişmiş sanırlarmış! Aman Allahım! Korkunç!
Saçma bir diyalog.
Kapı çalıyor, hayret bana sesleneceğine kendi açıyor. Hep bana seslenir tuvalette banyoda vb uygunsuz durumda olduğumu bilse, gözüyle görse bile tepeme dikilip bana söyler; benim açmamı bekler. Hatta 5 kere falan söyler tepeni attırıncaya kadar. O anda müsait olmamanı asla anlayamaz!
Kapıda komşulardan biri kiveli bir şekilde kaybolan bebek arabasını soruyor. Ben banyodayım yine de duyup anlıyorum ama annem asla anlamıyor.
Şivelerden hiç anlamazmış elit bir ortamda büyüdüğü için! Sağolsun bizi elit ortamlarda büyütmedi! Herşeyi anlıyorum bu yüzden.
Sadece şivelerden anlamaması değil, kulağında sorun var ve zaten karşısındakini dinleyip anlamak yerine konuşup peşin kararlar vermeyi daha çok sever.
Ne akla hizmetse kadın da gelmiş bize soruyor bebek arabası koridorda duruyormuş görmüşmüyüz.
Annem anlamadan dinlemeden bir sinirle ortaya atlıyor; bizde bebek yok bizde bebek yok! Diye çılgınlarcasına bağırarak vegarip davranarak!
Tamam kadın da kendini iyi lfade edebilen blri değil ama akıl var mantık var dinle! Bizde ne gezer bebek arabası bizde bebek yok diye haykırıyor!
Bende az kaldı çıkacağım duyuyorum.
Tabi ben çıkıncaya kadar bu saçma yanlış anlamalı diyalogları sürüyor.
Koridora bıraktığı bebek arabası çalınmış görmüş müyüz?
Saçma ama anlaşılmayacak bişey yok. Ama annem anlamamakda ısrarcı.
Sinlrlenerek bağırıyor sonunda;
bizde bebek yok yok!
Nazlı evli değil ki bebek olsun!
Bebek yok bizdeee! Nazlı evli değil! Nazlı evlenmedi hiç bebek yok bizde! Nazlı bakire bakire nasıl bebek olsun???
Koridor bununla inliyor ben çıkıncaya kadar.
Tabi ben de dahil olunca iyice uzuyor. Annem dinlemek anlamamak da inatçı kadın bebek arabasını aramakta!
Annem hala Nazlı evli değil hiç evlenmedi bakire nasıl bebek olsun yok bebek yok olamaz Nazlı bakire diye bağıra bağıra tekrarlıyor!
Takılmış plak! Kadın zar zor idrak edip ama hala şüpheli gözünü gezdiriyor içerke kapıda dikilmiş bebek arabası arıyor andavallı!
Annem hala aynı şekilde söyleniyor!
Ay tamam suus!
Bebek soruyor Nazlı bebek! Ben kızım ben bakireyim desene!
Bebek sormuyoor! Dinlemiyorsun ki!
Bebek soruyor bebeğiniz var mı diyor!
Bebek arabası kaybolmuş anne onu diyor!
?? Ne! Bebek diyor kızının bebeği var mı diyor! Ay çok sinirlendim tansiyornum oynadı! Sen de demiyorsun ben evli değilim kızım bakireyim diye! Ay senin bebeğin olmuş sanmışlar!
Offf! Bebek var mı demiyor ki! (bağırmazsan anlamaz!)
ne diyecek ya bebek diyordu işte!
Bebek arabası koridorda duruyormuş anne kaybolmuş gördünüz mü diyor!
Bizim koridorda nasıl olsun bebek yok ki bizde!
Bizim koridorda değll zaten anne! Apartmanın bu katının koridorunda! Hep ortalığa bırakıp yolu kaplıyorlar diye söyleniyorsun ya!
Zor anladı. Ama hala iddiası böyle bir şey olursa ben evli değllim, hiç evlenmedim, kızım ben bakireyim demem gerekirmiş! Sonra beni dul ya da sikişmiş sanırlarmış! Aman Allahım! Korkunç!
Aseton.
Evde aseton kalmamıştı, ben de büyük boy aldım ki uzun zaman gitsin.
Annemde beden de silecektim zaten dedi. Özellikle de belirttim pompalı kapak diye. Çünkü önceden hep fazla dökülüyor yere dökülüyor diye şikayet ediyordu.
Nasıl çıkacağını da belirttim ki anlasın. Beceriksizliğini yüzüne vurmamdan hiç hoşlanmaz. Kabul de etmez.
Herşeyi öyle; açamıyor açmaya çalışırken de döküyor saçıyor.
Tamam gözü görmüyor eskisi gibi ama inadından gözlük de takmıyor. Üstelik bir çeşit el beceriksizliğ oldu, eli de hissetmiyor.
Tarif etsen anlatsan da anlamaz; yapıp bebek gibi eline vereceksin herşeyi. Sadece elektronik değil yani envai çeşit kapak, paket vb.
Şampuanın kapağını açamamıştı geçende sinir krizi geçiriyor banyoda. Bağra çağıra elbette küfrederek yere fırlatıyor.
Sadece el beceriksizliği, görememe de değil anlayamama ve değişimden nefret etme. Alışamıyor değişen şeylere. Banyodaki duş başlığını bile her yazlığa geldiğimizde ve eve döndüğümüzde kullanamaz hale geliyor. Banyoda bir sinir bir hışım, bişeyleri yerlere atarak vurarak ve küfrederek yıkanır.
Eskiden biz böyle beceremezdik, ya bilmez ya da elimizin kuvveti yetmezdi. Elimizden bir sinirle tırmalayarak alır açar ya da yapar sonrada bir sinirle zıkkımın peki der gibi geri verirdi.
Şimdi kendi aynısı oldu; ama sen bişey diyemezsin yapabilmesini de bekleyemezsin; sürekli bebek gibi işini yapacaksın.
Makarnanın kutusunu açmamış, hemen de delleniyor oraya buraya vura vura açmaya kalkıyor tabi ki ana avrat soy sop küfrederek; sonunda bütün mutfağa saçılmış makarnalar!
Tabi ki ben suçluyum! Kim olacak?! Neden açıp da gitmemişim!???
Ama soracak olsalar benden her konuda aşırı derecede üstün! Ee niye her şeyi ben yapayım o zaman?!
Bu ve benzer şeyler yüzünden belirttim asetonu ama lazım olunca anlaması bulması imkansız! imkansız!
Bir küfür dalgası geliyor mutfaktan! Ortak kullandığımız eşyaları mutfakta tutuyoruz. Kaybolmazsa kullanırız. Çünkü küçük eşyaları hep kaybeder; cımbız ve tırnak makası-törpüsü.
Nerde tutarsan tut; yedeğini aldım kendime, onları da bulup kaybetti.
Nasıl mı kayboluyor; belirlediğimiz yere asla geri koymuyor; mutfak yada salondaki okunmuş gazete yığının üstüne koyuyor, erkesi günler üzerine başka gazete ve dergiler ekleniyor; çok birikince de çöpe atıyor.
Hayır benim kendime aldıklarımı da bulup kaybedip sonra da inkar edip beni suçluyor. En son sende gördüm ama!
Tükenmez kalemler de aynı şekilde kaybolur; sonra gelip benimkileri bulur alır onları da kaybeder!
Şuraya şuraya koy diyorum; asla! Tamam diyor ama asla koymuyor! Gazete yığınını kontrol etmemekte de dlrençli! Niyeymiş ne ararmış orada? Ben kaybetmişimdir! Kendi ellememiş ki hiç en son bende görmüüş!
Tabi evde fellik fellik eşya arayan ben; inatla ben görmedim diyen annem.
Mahsus kullanmak için alırken
sonra yerine koy ha kayboluyor diyorum; ya ters ters bakıyor ya da şaşıyor o hiç kaybetmezmiş ki!
Neyse; mutfaktan ana avrat soysop sövmeler beddua okumalar! Bozuk aseton şişesi almış Nazlı! Böyle enayi olursa kazıklarlarmış!
Bak hemen beni suçlar; kaç kere dedim kaç kere ama anlamamış!
Aksi aksi bakıyor bana tam bozuk bu diyerek lanet okuyacak; pompalı kapak o diyorum; ilk defa duyuyormuş! Tabi gene yapamıyor: bebek gibi hazırlayıp eline vereceksin.
Teknoloji değil mekanizmaları bile anlayamıyor alışamıyor.
Evde aseton kalmamıştı, ben de büyük boy aldım ki uzun zaman gitsin.
Annemde beden de silecektim zaten dedi. Özellikle de belirttim pompalı kapak diye. Çünkü önceden hep fazla dökülüyor yere dökülüyor diye şikayet ediyordu.
Nasıl çıkacağını da belirttim ki anlasın. Beceriksizliğini yüzüne vurmamdan hiç hoşlanmaz. Kabul de etmez.
Herşeyi öyle; açamıyor açmaya çalışırken de döküyor saçıyor.
Tamam gözü görmüyor eskisi gibi ama inadından gözlük de takmıyor. Üstelik bir çeşit el beceriksizliğ oldu, eli de hissetmiyor.
Tarif etsen anlatsan da anlamaz; yapıp bebek gibi eline vereceksin herşeyi. Sadece elektronik değil yani envai çeşit kapak, paket vb.
Şampuanın kapağını açamamıştı geçende sinir krizi geçiriyor banyoda. Bağra çağıra elbette küfrederek yere fırlatıyor.
Sadece el beceriksizliği, görememe de değil anlayamama ve değişimden nefret etme. Alışamıyor değişen şeylere. Banyodaki duş başlığını bile her yazlığa geldiğimizde ve eve döndüğümüzde kullanamaz hale geliyor. Banyoda bir sinir bir hışım, bişeyleri yerlere atarak vurarak ve küfrederek yıkanır.
Eskiden biz böyle beceremezdik, ya bilmez ya da elimizin kuvveti yetmezdi. Elimizden bir sinirle tırmalayarak alır açar ya da yapar sonrada bir sinirle zıkkımın peki der gibi geri verirdi.
Şimdi kendi aynısı oldu; ama sen bişey diyemezsin yapabilmesini de bekleyemezsin; sürekli bebek gibi işini yapacaksın.
Makarnanın kutusunu açmamış, hemen de delleniyor oraya buraya vura vura açmaya kalkıyor tabi ki ana avrat soy sop küfrederek; sonunda bütün mutfağa saçılmış makarnalar!
Tabi ki ben suçluyum! Kim olacak?! Neden açıp da gitmemişim!???
Ama soracak olsalar benden her konuda aşırı derecede üstün! Ee niye her şeyi ben yapayım o zaman?!
Bu ve benzer şeyler yüzünden belirttim asetonu ama lazım olunca anlaması bulması imkansız! imkansız!
Bir küfür dalgası geliyor mutfaktan! Ortak kullandığımız eşyaları mutfakta tutuyoruz. Kaybolmazsa kullanırız. Çünkü küçük eşyaları hep kaybeder; cımbız ve tırnak makası-törpüsü.
Nerde tutarsan tut; yedeğini aldım kendime, onları da bulup kaybetti.
Nasıl mı kayboluyor; belirlediğimiz yere asla geri koymuyor; mutfak yada salondaki okunmuş gazete yığının üstüne koyuyor, erkesi günler üzerine başka gazete ve dergiler ekleniyor; çok birikince de çöpe atıyor.
Hayır benim kendime aldıklarımı da bulup kaybedip sonra da inkar edip beni suçluyor. En son sende gördüm ama!
Tükenmez kalemler de aynı şekilde kaybolur; sonra gelip benimkileri bulur alır onları da kaybeder!
Şuraya şuraya koy diyorum; asla! Tamam diyor ama asla koymuyor! Gazete yığınını kontrol etmemekte de dlrençli! Niyeymiş ne ararmış orada? Ben kaybetmişimdir! Kendi ellememiş ki hiç en son bende görmüüş!
Tabi evde fellik fellik eşya arayan ben; inatla ben görmedim diyen annem.
Mahsus kullanmak için alırken
sonra yerine koy ha kayboluyor diyorum; ya ters ters bakıyor ya da şaşıyor o hiç kaybetmezmiş ki!
Neyse; mutfaktan ana avrat soysop sövmeler beddua okumalar! Bozuk aseton şişesi almış Nazlı! Böyle enayi olursa kazıklarlarmış!
Bak hemen beni suçlar; kaç kere dedim kaç kere ama anlamamış!
Aksi aksi bakıyor bana tam bozuk bu diyerek lanet okuyacak; pompalı kapak o diyorum; ilk defa duyuyormuş! Tabi gene yapamıyor: bebek gibi hazırlayıp eline vereceksin.
Teknoloji değil mekanizmaları bile anlayamıyor alışamıyor.
Her zaman bir şikayeti var asssla yaranamazsın.
Şimdi beni şiayet ediyor; sanki lhmal edilmiş muhtaç bir çocuk, ama kendine sorsan bağımsız, güçlü, akıllı vb her konuda şhane hatta benden fazlasıyla üstün; aşırı becerikli zeki bilgili : ama beni hep çalışıp kendini ihmal etmekle suçluyor.
Ya ike gidiyormuşum ya dışarı hiç annemle ilgilenmiyormuşum yalnız bırakıyormuşum!
Eskiden teyzemle vakit geçirirdi biraz; hem onun hem benim kafamı şişirirdi; bazı komşular ve eski arkadaşlarıyla da. Ama hiçbiri kalmadı şimdi. Teyzem torun bakıyor; hazır bakacak birini bulmuşken üstüste çocuk yapıp eline veriyorlar. Telefonda da tek konuştuğu şey torunları. Hem sıkıcı hem aynı kardeşi gibi assla bencil olmadığı aşırı hassas olduğu için bu kadının torunu yok, olmuyor, olacağı da yok diye düşünmeye gerek duymuyor.
Eski arkadaşlarıyla da ya küstü ya taşındılar. Gerçi görüşüyorken de her gün bana onları anlatıyor ve eleştiriyordu. Komşular da aynı şekilde.
Eskiden tek başına marketlere hatta Forum'a da gidiyordu, şimdi kılını kıpırdatmıyor. Benle gitmezse evden çıkmıyor.
Eskiden atanamadım iş bulamadım diye her gün başımın etini yerdi. Kendi olsaymış tüm okullar peşinde olur paylaşamazmış, en iyi yerlere atanırmış kendi olsaymış! Beni eleştirmek ve küçümsemek için sürekli bu bahaneydi.
iş buldum memnun olacağına hiç sevinmedi hem de hiç! Bu defa da çok çalışıyormuşum hiç evde yokmuşum diye şikayette! Ama maaşımın günü harcamak için planları hep hazırda! Perde alırız, yata örtüleri alırız, ablana bilmem ne alırız vb çarçur etmeye bayılıyor. Kendi maaşı kıymetli değerli ne emeklerle kazanmışmış! Ben emek harcamıyorum gözünde! Her gün eve yorgun geliyorum ama göremiyor bunu!
Küçük bencil bir çocuk gibi benden talepleri bitmiyor her işten gelişimde; hemen anında yemeğe oturmak ve şikayetlerini dinlemenin dışında evle ilgili istekler, komşularla ilgili saçma talepler hiç bitmiyor!
Sanırsın çocuğum; bir de hanım efendiyi memnun etmem eğlendirmem gerekiyor. Tabi asla teşekkür güleryüz tatlı bir söz bekleme!
Her zaman beğenmez ve daha fazlasını ister! Senin ruh ve beden durumun onu ne ilgilendirir?!
Her ikten gelişimde saçma bir planla beni çileden çlkarmaya çalışıyor: kendi evimin işine yetişebiliyormuşum gibi saçma acıma duygusuna işleyen şeyler; komşunun yatalak kocasını banyoya taşıyacakmışım, bilmem kimin evini temizleyecekmişim, bilmem kimin gömleklerini ütüleyecekmişim.
Ha ama bunları yaparkken anneciığimi ihmal etmeyip daha bir de onu eğlendireceğilm!
Eğlense bari! Dizi ya da film indiririm izleyelim diye hep bir kusur bulup, zıkkım etmeye uğraşır.
Sürekli isteklerini karşıal, her dediıini yap ama assssla bir tatlı söz güleryüz vb bekleme!
Köle gibi görüyor beni!
Çalışmazsın iksizsin diye şikayet eder.
Çalışırsın kendine zaman ayırmadığını iddia eder.
Ev işleriyle ilgilenmiyormuşumö kendisi şöyle yaparmuş böyle edermiş! Bizimle zaman geçlrmek yerine hem sinirle hem kendini yıpratarak iş yapardı; kendini yorma demen de daha kötü olurdu; nankör olduğu iddia ederdi!
Sadece evde durup iş yaptığım dönemler de oldu; bi ara aşırı hijyen hastası olmuştum; evi baştan aşağı 2-3 kez siliyordum. Memnun muydu hayır? Temizlikten başka bişey bilmeyen düşünemeyen aptal karılara benzemişim!
Çok dışarı çıkıyormuşum diyor şimdi? Ki değil. Hep evde olduğum dönemlerde de beğenmez, beni asosyal bulurdu! Çevrem arkadaşım arayanım soranım yokmuş! Kendisini överdi şöyle popülermiş böyle sevilirmiş herkes ona aşıkmış vb!
Daha sosyal olduğum bir dönem de oldu; arkadaşlarım atanıp gitmeden ya da evlenip gitmeden önce; gene memnun değildi; çok çıkıyordum ve arkadaşlarım da beş para etmezdi!
Asla yaranamazsın!
Şimdi beni şiayet ediyor; sanki lhmal edilmiş muhtaç bir çocuk, ama kendine sorsan bağımsız, güçlü, akıllı vb her konuda şhane hatta benden fazlasıyla üstün; aşırı becerikli zeki bilgili : ama beni hep çalışıp kendini ihmal etmekle suçluyor.
Ya ike gidiyormuşum ya dışarı hiç annemle ilgilenmiyormuşum yalnız bırakıyormuşum!
Eskiden teyzemle vakit geçirirdi biraz; hem onun hem benim kafamı şişirirdi; bazı komşular ve eski arkadaşlarıyla da. Ama hiçbiri kalmadı şimdi. Teyzem torun bakıyor; hazır bakacak birini bulmuşken üstüste çocuk yapıp eline veriyorlar. Telefonda da tek konuştuğu şey torunları. Hem sıkıcı hem aynı kardeşi gibi assla bencil olmadığı aşırı hassas olduğu için bu kadının torunu yok, olmuyor, olacağı da yok diye düşünmeye gerek duymuyor.
Eski arkadaşlarıyla da ya küstü ya taşındılar. Gerçi görüşüyorken de her gün bana onları anlatıyor ve eleştiriyordu. Komşular da aynı şekilde.
Eskiden tek başına marketlere hatta Forum'a da gidiyordu, şimdi kılını kıpırdatmıyor. Benle gitmezse evden çıkmıyor.
Eskiden atanamadım iş bulamadım diye her gün başımın etini yerdi. Kendi olsaymış tüm okullar peşinde olur paylaşamazmış, en iyi yerlere atanırmış kendi olsaymış! Beni eleştirmek ve küçümsemek için sürekli bu bahaneydi.
iş buldum memnun olacağına hiç sevinmedi hem de hiç! Bu defa da çok çalışıyormuşum hiç evde yokmuşum diye şikayette! Ama maaşımın günü harcamak için planları hep hazırda! Perde alırız, yata örtüleri alırız, ablana bilmem ne alırız vb çarçur etmeye bayılıyor. Kendi maaşı kıymetli değerli ne emeklerle kazanmışmış! Ben emek harcamıyorum gözünde! Her gün eve yorgun geliyorum ama göremiyor bunu!
Küçük bencil bir çocuk gibi benden talepleri bitmiyor her işten gelişimde; hemen anında yemeğe oturmak ve şikayetlerini dinlemenin dışında evle ilgili istekler, komşularla ilgili saçma talepler hiç bitmiyor!
Sanırsın çocuğum; bir de hanım efendiyi memnun etmem eğlendirmem gerekiyor. Tabi asla teşekkür güleryüz tatlı bir söz bekleme!
Her zaman beğenmez ve daha fazlasını ister! Senin ruh ve beden durumun onu ne ilgilendirir?!
Her ikten gelişimde saçma bir planla beni çileden çlkarmaya çalışıyor: kendi evimin işine yetişebiliyormuşum gibi saçma acıma duygusuna işleyen şeyler; komşunun yatalak kocasını banyoya taşıyacakmışım, bilmem kimin evini temizleyecekmişim, bilmem kimin gömleklerini ütüleyecekmişim.
Ha ama bunları yaparkken anneciığimi ihmal etmeyip daha bir de onu eğlendireceğilm!
Eğlense bari! Dizi ya da film indiririm izleyelim diye hep bir kusur bulup, zıkkım etmeye uğraşır.
Sürekli isteklerini karşıal, her dediıini yap ama assssla bir tatlı söz güleryüz vb bekleme!
Köle gibi görüyor beni!
Çalışmazsın iksizsin diye şikayet eder.
Çalışırsın kendine zaman ayırmadığını iddia eder.
Ev işleriyle ilgilenmiyormuşumö kendisi şöyle yaparmuş böyle edermiş! Bizimle zaman geçlrmek yerine hem sinirle hem kendini yıpratarak iş yapardı; kendini yorma demen de daha kötü olurdu; nankör olduğu iddia ederdi!
Sadece evde durup iş yaptığım dönemler de oldu; bi ara aşırı hijyen hastası olmuştum; evi baştan aşağı 2-3 kez siliyordum. Memnun muydu hayır? Temizlikten başka bişey bilmeyen düşünemeyen aptal karılara benzemişim!
Çok dışarı çıkıyormuşum diyor şimdi? Ki değil. Hep evde olduğum dönemlerde de beğenmez, beni asosyal bulurdu! Çevrem arkadaşım arayanım soranım yokmuş! Kendisini överdi şöyle popülermiş böyle sevilirmiş herkes ona aşıkmış vb!
Daha sosyal olduğum bir dönem de oldu; arkadaşlarım atanıp gitmeden ya da evlenip gitmeden önce; gene memnun değildi; çok çıkıyordum ve arkadaşlarım da beş para etmezdi!
Asla yaranamazsın!
Ailecek bir aradayken (dünürler de) yemeğe gidelim dışarı dediler.
Ablam oradan atladı balıkçıya gidelim!!
Ne yani annemin kılçık fobisi yüzünden bana günümü zindan etmeye yediğimi zıkkım etmeye çalışıyor diye gitmeyecemiyiz balıkçıya???
Zaten ablama söylesen anlamsız, şaşkın ama çaktırmamaya çalışan ifadelerle haa der. Hatırlıyor numarası yapar. Aslında haberi bile yoktur 40 yıllık anasının kılçık fobisinden! Aşırı duyarlı hep ondan işte!
Tabi ben söylesem bir araba laf yerim ve yediğim de bana zıkkım olsun diye tüm yemek boyunca uğraşır annem. Ama ablacığım dediği için yavrusuna hayran hayran bakarak, hay aklınla bin yaşa der gibi sevecenlikle onaylıyor hemen.
Biz diyor ablam haftada 2-3 öğün balık yiyoruz!
Afiyet olsunmuş yavrusu tabi beslensinmiş sağlıklı olsunmuş!
Bana gelince de laf dırdır ve hatta aman o besin de eksik olsun! Lafı gelir ama!
Tabi yol boyunca annem benim peşimde, yanıma bitişik kalmak için ekstra çaba sarf ediyor!
Kaprisli gıcık bir velet gibi sürekli yanımda mızıldanıp kıpırdanıp bişeyler isteyip durup şikayet edip söylenecek de ondan.
Ablama yapabillr mi? Hayır asla. Çünkü o evli! Onun kocası var! Sınıf farkı var aramızda.
Başkasına yapabilir mi? Hayır asla. Çünkü onlara iyi görünmek derdinde rol kesecek!
Her seferinde bana zıkkım temenin yolunu bulur. Hatta bir keresinde kılçık var diye yemek istemeyip bana tost yaptırttı. Ama tostu yaptırıp getirinceye kadar herkes yemeğini bitirmiş, kendisi benim yemeğimi geri göndermiş ben öyle orada aç kalakalmıştım. Gayet de pişkince umursamadan tostunu mideye indirip daha da soğumuş falan diye şikayet etmişti! Açıkça belirtmeme rağmen tost yiyeceğimi düşünüp geri göndermiş yemeğimi! Niye tost yemiyormuşum ki git bi daha yaptır!
Aile yemeği değil hizmetçilik! Aynen davranışı öyledir. Yani benim aile sohbetine sosyalleşmeye değişikliğe neden gereksinimim olsun ki ben kimim!
Başka yere de gitsek hep aynı kapris, sürekli şikayet dırdır ve istek. Sanki kaprisli bir çocuğum var gibi 5 dakka rahat kalamam! Sonra da bana yemeğini buz gibi ettin diye kızar! Sana hizmet edecem diye!!
Yeter ki başkaları anlamasın rahatsız olmasın benim ne durumda olduğumun ne önemi var???
Yol boyunca bana yanaşma derdinde ki masada dibimde bana eziyet edebilsin! Ben de napıp edip uzaklaştım, önce tuvalete gittim.
Tabi yabancı yerde tuvalete gitmeye bayılmasam da annem nefret eder, gerçi nefret etmediği bişey yok zaten! Hatta gitmemi engellemeye çalışır.
Bir gün sırf balıkçıda tost yemek için uğraşmıştı; ya bayatsa balık zehirlenirse?? E biz de yiyeceğiz hepimiz zehirleniriz. Ya kılçık kaçarsa boğazına da ölürse???? Az kılçıklı balık isteriz! Ya ölürseymiş bak benim yüzümdenmiş ha! Zaten herşey benim yüzümden değil mi anne! Nasılsa her kötü konunun baş suçlusu benim!!
Bu sefer naptım ettim ablamın yanına havale ettim dünürle yan yana! Ee kime yapacak kapris???? Suratsız uyumsuz oturdu tüm akşam!
Tabi ki sonra beni suçladı! Kim olacaktı????
Yemek yiyememiş açmış! Ayıklayamamış ki balığını korkmuş kılçıktan kuru ekmek kemirmiş!
Yanl sanmayın ki masada kaçtım diye evde kaçabileceğim dırdır şikayet eleştiriden?!
Ayıklasaydın iyice.
Gözü görmüyormuş ki!
Ben gözün görmüyor iyi dediğim zaman kızıyor ama kabul etmiyor!
Ablama verseydin ayıklayıverseydi.
Sohbet ediyormuş ama kaynanasıyla bölememiş!
Benim böler ama! Her sohbeti de yemeğimi de işimi de! Rahat rahat böler engeller!
E baştan ısrar etseydin kebapçıya gidelim diye balık sevmem ben diye.
Ama misafirlere ayıp olurmuş!
Bana asla ayıp olmaz ama! Haksızlık da olmaz.
Ablam oradan atladı balıkçıya gidelim!!
Ne yani annemin kılçık fobisi yüzünden bana günümü zindan etmeye yediğimi zıkkım etmeye çalışıyor diye gitmeyecemiyiz balıkçıya???
Zaten ablama söylesen anlamsız, şaşkın ama çaktırmamaya çalışan ifadelerle haa der. Hatırlıyor numarası yapar. Aslında haberi bile yoktur 40 yıllık anasının kılçık fobisinden! Aşırı duyarlı hep ondan işte!
Tabi ben söylesem bir araba laf yerim ve yediğim de bana zıkkım olsun diye tüm yemek boyunca uğraşır annem. Ama ablacığım dediği için yavrusuna hayran hayran bakarak, hay aklınla bin yaşa der gibi sevecenlikle onaylıyor hemen.
Biz diyor ablam haftada 2-3 öğün balık yiyoruz!
Afiyet olsunmuş yavrusu tabi beslensinmiş sağlıklı olsunmuş!
Bana gelince de laf dırdır ve hatta aman o besin de eksik olsun! Lafı gelir ama!
Tabi yol boyunca annem benim peşimde, yanıma bitişik kalmak için ekstra çaba sarf ediyor!
Kaprisli gıcık bir velet gibi sürekli yanımda mızıldanıp kıpırdanıp bişeyler isteyip durup şikayet edip söylenecek de ondan.
Ablama yapabillr mi? Hayır asla. Çünkü o evli! Onun kocası var! Sınıf farkı var aramızda.
Başkasına yapabilir mi? Hayır asla. Çünkü onlara iyi görünmek derdinde rol kesecek!
Her seferinde bana zıkkım temenin yolunu bulur. Hatta bir keresinde kılçık var diye yemek istemeyip bana tost yaptırttı. Ama tostu yaptırıp getirinceye kadar herkes yemeğini bitirmiş, kendisi benim yemeğimi geri göndermiş ben öyle orada aç kalakalmıştım. Gayet de pişkince umursamadan tostunu mideye indirip daha da soğumuş falan diye şikayet etmişti! Açıkça belirtmeme rağmen tost yiyeceğimi düşünüp geri göndermiş yemeğimi! Niye tost yemiyormuşum ki git bi daha yaptır!
Aile yemeği değil hizmetçilik! Aynen davranışı öyledir. Yani benim aile sohbetine sosyalleşmeye değişikliğe neden gereksinimim olsun ki ben kimim!
Başka yere de gitsek hep aynı kapris, sürekli şikayet dırdır ve istek. Sanki kaprisli bir çocuğum var gibi 5 dakka rahat kalamam! Sonra da bana yemeğini buz gibi ettin diye kızar! Sana hizmet edecem diye!!
Yeter ki başkaları anlamasın rahatsız olmasın benim ne durumda olduğumun ne önemi var???
Yol boyunca bana yanaşma derdinde ki masada dibimde bana eziyet edebilsin! Ben de napıp edip uzaklaştım, önce tuvalete gittim.
Tabi yabancı yerde tuvalete gitmeye bayılmasam da annem nefret eder, gerçi nefret etmediği bişey yok zaten! Hatta gitmemi engellemeye çalışır.
Bir gün sırf balıkçıda tost yemek için uğraşmıştı; ya bayatsa balık zehirlenirse?? E biz de yiyeceğiz hepimiz zehirleniriz. Ya kılçık kaçarsa boğazına da ölürse???? Az kılçıklı balık isteriz! Ya ölürseymiş bak benim yüzümdenmiş ha! Zaten herşey benim yüzümden değil mi anne! Nasılsa her kötü konunun baş suçlusu benim!!
Bu sefer naptım ettim ablamın yanına havale ettim dünürle yan yana! Ee kime yapacak kapris???? Suratsız uyumsuz oturdu tüm akşam!
Tabi ki sonra beni suçladı! Kim olacaktı????
Yemek yiyememiş açmış! Ayıklayamamış ki balığını korkmuş kılçıktan kuru ekmek kemirmiş!
Yanl sanmayın ki masada kaçtım diye evde kaçabileceğim dırdır şikayet eleştiriden?!
Ayıklasaydın iyice.
Gözü görmüyormuş ki!
Ben gözün görmüyor iyi dediğim zaman kızıyor ama kabul etmiyor!
Ablama verseydin ayıklayıverseydi.
Sohbet ediyormuş ama kaynanasıyla bölememiş!
Benim böler ama! Her sohbeti de yemeğimi de işimi de! Rahat rahat böler engeller!
E baştan ısrar etseydin kebapçıya gidelim diye balık sevmem ben diye.
Ama misafirlere ayıp olurmuş!
Bana asla ayıp olmaz ama! Haksızlık da olmaz.
Sanki her zaman bişeyleri daha çok beğeniyormuş gibi bazen hiç bir şeyi daha da çok beğenmediği kriz günleri oluyor.
Bayan kapris.
Sürekl somurtuk halde söylenerek küfür ve beddualar eşliğinde elinde sigarasıyla evi turlayarak babanbabaannenanneannendeden temalı kötü anılar beddualar hatıralara başlıyor milyonuncu kez anlatmaya.
Boşanalı 32 sene babam öleli 22 sene oldu; evlilikleri hepi topu 7 sene bile sürmemiş ama hala dilinden düşmez ve unutamaz.
Hatta bilinçli seçim olarak unutmaz, hatırlayıp sinirlenip üzülüp kendini hasta ederken beni de peşinden sürüklemeye çalışmaya bayılır!
Sanki ben garip kötücül anılarını dinlemek zorundayım!
Zorundayım tabi! Boktan bir evliiği kurtarmak için üretildiğim ve asla beklentileri karşılayamadığım için bir köleyim.
istediğin kadar ben de üzülüyorum benim de moarlim bozuluyor kötü etkileniyorum de! Hakkın yok ki gözünde. Beter ol der gibi bakarak senden daha kötü bir insan yokmuşcasına 20 yıl önce yaptığın minik bir hata bile yüzüne vurulup suçlanırsın!
Sonra da bak senin yüzünden tansiyornum çıktı olur!
Herrrr zaman suç bende! Bir sikim olsaydı hayatları mükemmel olacaktı sanırsın! Nasıl olabillr ki! inatçı karamsar aksi iddiacı didaktik ısrarcı sabit fikirli biriyli rahat vurdum duymaz ve sorumluluktan kaçan biri bir arada?!
Napsan yaranamz daha kötü şimşekleri üstüne çekersin ama ne yapsan. Film koy boktan bir film diyerek sinema sanatına küfür yağdırıp kendi bilgeliğiyle övünür. Dizi açsan da dandik boktan ve saçmadır. Televizyonda hiç bir şey yok. Herşey kötü hayat berbattır!
Ama asla karamsar diyemezsiniz anneme asla çok gerçekçi mantıklı ve aşırı hassastır!
Mesela bu kötü anılar ve düşüncelerle seni de zehirlemesinin bir önemi yoktur. Niye düşünüyorsun ki sen kimsin kim?!
Yemekler berbat çikolatalar iğrençtir. Herşey boktan!
Hayattan hiç zevk almıyor herşey boktan! şu sigaradan bile!
Geberelim de kurtulalım!
Tekil konuşamaz bu konuda!
Ha tabi sen o gün asssssla mutlu olamaz zevk alamasın! Sen ne hakla annen aşırı mutsuzken çikolatadan keyif alırsın ne hakla!
Herkese düşman herşeye karşı!
Ama biricik gözbebeği ablacığıma değil!
Tut ki tesadüfen ablam aramış. Amaan tüm gün bana kan kusturmuş enerji vampiri gibi enerjimi emmiş insan rollere bürünür; küçük nazlı bebiş!
Dudağnı büze büze ama tüm gün ettiklerini çooook hafif anlatarak yakını yavrusuna. O da zaten benim kırk kere dediıim ama her dediğlmde beni tersleyip beğenmediği klişeleşmiş teselli cümlelerinden birini ikisini edince yavrusu bebeği aşkısı ayy anneciği hemen rahatlamış olur!
?????????
Ben de dedim öyle. Hayır dememişim dudak büzmeler...
çıkıp dolaşın hava alın demiş ablacığım! Ben dememişim!! Ne kadar da kötü bir insanım ben anneciğimi gezdirmiyor mutlu etmiyorum.
En iyisi çalışmayıp evde hazır ve nazır hizmetçi köle olarak bekleyeyim it gibi. ite bile aferim dersini de bana gerekmez!
Kendl kendine de çıkıp dolaşamaz! Koluma girip abanacak da abanacak! Herhalde kolum sakat kalsın istiyor!
Bana takacak bir kulp daha olur!
Ha bir de böyle bir aşırı depresif mutsuz sinirli vb vs hale sadece kendi gelebilir! Benim canım sıkkın moralim bozuk falansa kendime saklayacağım! Dışa vururusam; karamsarsın moral bozuyorsun bütün günümü mahvediyorsun falan der!!
E sen de yaparsın arada böyle!
Ben yaparım olabilir!
Kendinin hakkı var herşeye benim yok! Tabi prenses gibi büyütmüşler onu ondan begenmiyor herşeyi.
Ne güzel beni prenses gibi yetiştirmemen iyi olmuş demek!
?????
Bunu da yüzüne vuramazsın. Sen haksızlığı hazmet ye otur kapa çeneni!
Bayan kapris.
Sürekl somurtuk halde söylenerek küfür ve beddualar eşliğinde elinde sigarasıyla evi turlayarak babanbabaannenanneannendeden temalı kötü anılar beddualar hatıralara başlıyor milyonuncu kez anlatmaya.
Boşanalı 32 sene babam öleli 22 sene oldu; evlilikleri hepi topu 7 sene bile sürmemiş ama hala dilinden düşmez ve unutamaz.
Hatta bilinçli seçim olarak unutmaz, hatırlayıp sinirlenip üzülüp kendini hasta ederken beni de peşinden sürüklemeye çalışmaya bayılır!
Sanki ben garip kötücül anılarını dinlemek zorundayım!
Zorundayım tabi! Boktan bir evliiği kurtarmak için üretildiğim ve asla beklentileri karşılayamadığım için bir köleyim.
istediğin kadar ben de üzülüyorum benim de moarlim bozuluyor kötü etkileniyorum de! Hakkın yok ki gözünde. Beter ol der gibi bakarak senden daha kötü bir insan yokmuşcasına 20 yıl önce yaptığın minik bir hata bile yüzüne vurulup suçlanırsın!
Sonra da bak senin yüzünden tansiyornum çıktı olur!
Herrrr zaman suç bende! Bir sikim olsaydı hayatları mükemmel olacaktı sanırsın! Nasıl olabillr ki! inatçı karamsar aksi iddiacı didaktik ısrarcı sabit fikirli biriyli rahat vurdum duymaz ve sorumluluktan kaçan biri bir arada?!
Napsan yaranamz daha kötü şimşekleri üstüne çekersin ama ne yapsan. Film koy boktan bir film diyerek sinema sanatına küfür yağdırıp kendi bilgeliğiyle övünür. Dizi açsan da dandik boktan ve saçmadır. Televizyonda hiç bir şey yok. Herşey kötü hayat berbattır!
Ama asla karamsar diyemezsiniz anneme asla çok gerçekçi mantıklı ve aşırı hassastır!
Mesela bu kötü anılar ve düşüncelerle seni de zehirlemesinin bir önemi yoktur. Niye düşünüyorsun ki sen kimsin kim?!
Yemekler berbat çikolatalar iğrençtir. Herşey boktan!
Hayattan hiç zevk almıyor herşey boktan! şu sigaradan bile!
Geberelim de kurtulalım!
Tekil konuşamaz bu konuda!
Ha tabi sen o gün asssssla mutlu olamaz zevk alamasın! Sen ne hakla annen aşırı mutsuzken çikolatadan keyif alırsın ne hakla!
Herkese düşman herşeye karşı!
Ama biricik gözbebeği ablacığıma değil!
Tut ki tesadüfen ablam aramış. Amaan tüm gün bana kan kusturmuş enerji vampiri gibi enerjimi emmiş insan rollere bürünür; küçük nazlı bebiş!
Dudağnı büze büze ama tüm gün ettiklerini çooook hafif anlatarak yakını yavrusuna. O da zaten benim kırk kere dediıim ama her dediğlmde beni tersleyip beğenmediği klişeleşmiş teselli cümlelerinden birini ikisini edince yavrusu bebeği aşkısı ayy anneciği hemen rahatlamış olur!
?????????
Ben de dedim öyle. Hayır dememişim dudak büzmeler...
çıkıp dolaşın hava alın demiş ablacığım! Ben dememişim!! Ne kadar da kötü bir insanım ben anneciğimi gezdirmiyor mutlu etmiyorum.
En iyisi çalışmayıp evde hazır ve nazır hizmetçi köle olarak bekleyeyim it gibi. ite bile aferim dersini de bana gerekmez!
Kendl kendine de çıkıp dolaşamaz! Koluma girip abanacak da abanacak! Herhalde kolum sakat kalsın istiyor!
Bana takacak bir kulp daha olur!
Ha bir de böyle bir aşırı depresif mutsuz sinirli vb vs hale sadece kendi gelebilir! Benim canım sıkkın moralim bozuk falansa kendime saklayacağım! Dışa vururusam; karamsarsın moral bozuyorsun bütün günümü mahvediyorsun falan der!!
E sen de yaparsın arada böyle!
Ben yaparım olabilir!
Kendinin hakkı var herşeye benim yok! Tabi prenses gibi büyütmüşler onu ondan begenmiyor herşeyi.
Ne güzel beni prenses gibi yetiştirmemen iyi olmuş demek!
?????
Bunu da yüzüne vuramazsın. Sen haksızlığı hazmet ye otur kapa çeneni!
Sen burada otur ben eczaneye uğrayayım.
Niye?
Bişey lazım.
Ne lazım ki hiç bir şey lazım değil!
Tabi bana kişisel olarak ne lazım olabillr ki ben kimim?!
Nereye Nazlı?
Eczane dedim ya.
Bişey lazım değil bize otur!
Ban lazım anne bana!
Ne lazım yaa hiç bir şey lazım değiiiiill!
Makyaj temizleme şeyi alacam!
Kalkıp gidiyorum. Dayanamıyor sonradan peşlmden geliyor! Eczanenin kapısından aksi aksi hala lazım olmadığını iddia ediyor!
Sonunda;
en ucuzunu al ha Nazlı! En ucuzunuuu!
Hıı.
Nazlı en ucuz neyse onu al ha!
Tamam sen otur!
En ucuzunu al Nazlı! Enucuzunu aldın değll mi???
Tabi tabi bana başka ne yaraşır değil mi?
Bim'de yok mu bunun gibi ordan alsan bıraksan bunu?!
Daha 5 dakka önce ablam telefonda yeni aldığı Lobuten! stilettosundan bahsederken keyiften mayışıyor; yakışır yaraşır yavruma diyordu!
Bana Bim ablama Gucci.
Normal bu çok farklıyız. O aşk çocuğu, evli, kariyer yapıyor, doktora yapıyor: üstün insanlar sınıfından anneciği gibi.
Ben tecavüz çocuğu! Herşeyin en ucuzu yaraşır bana! Zaten çirkinim ablacığım ve anneciğim gibi güzeller güzeli bir prenses değilim ki!
Nazlııı! Ne düşündüm biliyor musun?
Ne düşündün?
En acıklı en duygusal en empatik mimiklerini bakışını takınarak bana eczade şöyle diyor!.
Tasarruf etmemiz lazım Nazlı, ablanın çok kart borcu varmış. En iyisi bundan sonra senin maaşını ablana gönderelim benimkiyle idare ederiz ha!
Ayda 4 bin lira yetmiyor muymuş?!
Yetmiyor demek Nazlı, ah yavrum çok kart bocu varmış çok, nasıl ödeyeceğini bilmiyormuş Nazlı!?!
Anneme göre benim kazandığım para kolay yoldan elde ettiği boktan sepet bir para. Altı üstü dandik bir özel okul, tüm gün boş boş oturup dünya para kazanıyoruz! Anlatsan da anlamaz; özel okul ona göre dandiktir boş durup kkazanıyorsundur para! Ablacığım sa ter döküyor yavrum gene de yetmiyor!
Hı olur değll mi yazık boçlu kalmasın Nazlı ablan?!
Tabi olur anneciğim, ablama yeni LaMer kremler, Gucci çantalar, Armani gözlükler, Louboutin ayakkabılar lazım! Sadece 4 tanecik Gucci çantası var yazzık! Tüm gün ayakta şımarık veletlere bikey öğretmeye çalışır Bim'den geçinirim ablacığıma feda olsun! Yepyeni Gucci çanta alsın kendine! Tabi prenses gibi kız Bim'den mi alacaktı benim gibi!
???? Gönderelim yani değil mi? O zaman bunu alma da Nazlı Bim'den alırsın yer suyu!
Tabi yer suyuyla silerim yüzümü, ablacığım Dior'dan ruj alsın diye!
Hadi o zaman çek de maaşını ablana yollayalım! Biz bunu almayacağız Bim'de vardır nasılsa!
Gayet pişkin! imalı lafları anlamıyor zira markalardan bir haber!
Hani almayacaktın Nazlı? Ablana lazım para!???
Kocası ödesin! Kapı gibi kocası yok mu onun?! Babası falan mıyım ben 40 yaşındaki kadının anne?? Pahalı şeyler kullansın diye ben feda edeceğlm kendimi! Ama bir gün olsun Nazlı'ya da şunu alayım demez! Senden alışmış kabullenmiş tabi bana ucuz dandik şeyleri layık görmeyi!
Ablama Gucci bana Bim layık görülüyor da evde! Ablacığım
prensesler gibi bir kız tabi ben ise hizmetlisiyim!
Amaan sen de!
Yalan mı? Bana ucuz uyduruk kalitesi şeyleri layık görür yakıştırırsın ablama gelince en pahalısı en kalitelisi en markası yaraşır! Yaraşır yavruma yaraşır!
O kadar inanıyor ki mantıklı birşey söylediğine, bana surat asıyor. Her isteneni yapacağım ve asla sorgulamayacağım! Hadi öyle oldun diyelim acaba bana tavırlar değişir mi diye; o zaman da sana dönüp pişkince koyun gibisin biraz sorgula kaynanan sana neler edecek kocan sana neler edecek, kukla gibisin vb şeyler söyler.
Ama bunu da yüzone vurup hatırlatmayacan ha!
Niye?
Bişey lazım.
Ne lazım ki hiç bir şey lazım değil!
Tabi bana kişisel olarak ne lazım olabillr ki ben kimim?!
Nereye Nazlı?
Eczane dedim ya.
Bişey lazım değil bize otur!
Ban lazım anne bana!
Ne lazım yaa hiç bir şey lazım değiiiiill!
Makyaj temizleme şeyi alacam!
Kalkıp gidiyorum. Dayanamıyor sonradan peşlmden geliyor! Eczanenin kapısından aksi aksi hala lazım olmadığını iddia ediyor!
Sonunda;
en ucuzunu al ha Nazlı! En ucuzunuuu!
Hıı.
Nazlı en ucuz neyse onu al ha!
Tamam sen otur!
En ucuzunu al Nazlı! Enucuzunu aldın değll mi???
Tabi tabi bana başka ne yaraşır değil mi?
Bim'de yok mu bunun gibi ordan alsan bıraksan bunu?!
Daha 5 dakka önce ablam telefonda yeni aldığı Lobuten! stilettosundan bahsederken keyiften mayışıyor; yakışır yaraşır yavruma diyordu!
Bana Bim ablama Gucci.
Normal bu çok farklıyız. O aşk çocuğu, evli, kariyer yapıyor, doktora yapıyor: üstün insanlar sınıfından anneciği gibi.
Ben tecavüz çocuğu! Herşeyin en ucuzu yaraşır bana! Zaten çirkinim ablacığım ve anneciğim gibi güzeller güzeli bir prenses değilim ki!
Nazlııı! Ne düşündüm biliyor musun?
Ne düşündün?
En acıklı en duygusal en empatik mimiklerini bakışını takınarak bana eczade şöyle diyor!.
Tasarruf etmemiz lazım Nazlı, ablanın çok kart borcu varmış. En iyisi bundan sonra senin maaşını ablana gönderelim benimkiyle idare ederiz ha!
Ayda 4 bin lira yetmiyor muymuş?!
Yetmiyor demek Nazlı, ah yavrum çok kart bocu varmış çok, nasıl ödeyeceğini bilmiyormuş Nazlı!?!
Anneme göre benim kazandığım para kolay yoldan elde ettiği boktan sepet bir para. Altı üstü dandik bir özel okul, tüm gün boş boş oturup dünya para kazanıyoruz! Anlatsan da anlamaz; özel okul ona göre dandiktir boş durup kkazanıyorsundur para! Ablacığım sa ter döküyor yavrum gene de yetmiyor!
Hı olur değll mi yazık boçlu kalmasın Nazlı ablan?!
Tabi olur anneciğim, ablama yeni LaMer kremler, Gucci çantalar, Armani gözlükler, Louboutin ayakkabılar lazım! Sadece 4 tanecik Gucci çantası var yazzık! Tüm gün ayakta şımarık veletlere bikey öğretmeye çalışır Bim'den geçinirim ablacığıma feda olsun! Yepyeni Gucci çanta alsın kendine! Tabi prenses gibi kız Bim'den mi alacaktı benim gibi!
???? Gönderelim yani değil mi? O zaman bunu alma da Nazlı Bim'den alırsın yer suyu!
Tabi yer suyuyla silerim yüzümü, ablacığım Dior'dan ruj alsın diye!
Hadi o zaman çek de maaşını ablana yollayalım! Biz bunu almayacağız Bim'de vardır nasılsa!
Gayet pişkin! imalı lafları anlamıyor zira markalardan bir haber!
Hani almayacaktın Nazlı? Ablana lazım para!???
Kocası ödesin! Kapı gibi kocası yok mu onun?! Babası falan mıyım ben 40 yaşındaki kadının anne?? Pahalı şeyler kullansın diye ben feda edeceğlm kendimi! Ama bir gün olsun Nazlı'ya da şunu alayım demez! Senden alışmış kabullenmiş tabi bana ucuz dandik şeyleri layık görmeyi!
Ablama Gucci bana Bim layık görülüyor da evde! Ablacığım
prensesler gibi bir kız tabi ben ise hizmetlisiyim!
Amaan sen de!
Yalan mı? Bana ucuz uyduruk kalitesi şeyleri layık görür yakıştırırsın ablama gelince en pahalısı en kalitelisi en markası yaraşır! Yaraşır yavruma yaraşır!
O kadar inanıyor ki mantıklı birşey söylediğine, bana surat asıyor. Her isteneni yapacağım ve asla sorgulamayacağım! Hadi öyle oldun diyelim acaba bana tavırlar değişir mi diye; o zaman da sana dönüp pişkince koyun gibisin biraz sorgula kaynanan sana neler edecek kocan sana neler edecek, kukla gibisin vb şeyler söyler.
Ama bunu da yüzone vurup hatırlatmayacan ha!
Dünürler bizi güzel bir yere yemeğe götürdü. Otantik ve doğal bir yermiş. Böyle arabanı park ediyorsun, kırlık bir alan, 5-10 dakikalık bir patikayı yürüyüp restoranın kafesine varıyormuşsun.
şimdi arabadan inildi; tabi dünürler çift yürüyüp gittiler, bir yakınları daha vardı yanlarında onlar da çift yürüyüp gittiler; ablamlar da çift haliyle onlar da aldı başını gitti.
Tabi onlar üstün evliler sınıfından olduğu için bizi beklemeleri gerekmez!
Ben gene annemle başbaşa kaldım.
5-10 dakikalık patika bana cehemmem hem de 20 dakikalık oldu. Biri de dönüp arkasına bakmadı, niye geciktiler diye arayan da olmadı. Kaçırılsak öldürülsek kaybolsak ya da kaza olsa ruhları duymayacak!
Köye yaylaya yerleşelim diye dil döken herkesi ağızbirliğine sürüklemeye çalışsan annem o kadar kapris yaptı ki şaşarsınız.
Arabada da çok mutlu ve neşeli bir insanmış numarası yapıyor, ablamla eniştem de yutuyor afiyetle.
Daha herkes indi; annem en son daha ayağı yere değer değmez şikayete başladı. Tabi ki ben yürüyüp gidemem, tabi ki benden beklenen bu değil!
Tabi ki başkası olsa bu kadar dırdır edemezdi.
Ama ben o kadar da önemli bir şahsiyet değilim ki benim canımı sıkmayı istemesin, beni yormayı ya da keyfimi kaçırmayı! Başkalarını sıkmaya üzmeye tadını kaçırmaya hakkı yok, annem çok adaletli biridir!! Ama bana istediğini yapabilir önemli değilim!
Yerler taşlıkmış nasıl yürüyecekmiş?!
Ayy taşlarda yürümesi zormuş!
Tabi ki böyle sade böyle düz söylemiyor. Aynı cümleyi üç kere kurup sonra Allah kitap soy sop sövmeye başlıyor. Tabi ki gülerek değil ne kadar negatif hareket ve mimik varsa.
Taşlık dediği de düzeltilmiş mıcır yani öyle uyduruk değil. Ama gene de şikayet, tabi ki elimden tutuyor, aşırı derecede sıkıyor, yani kopsa umrunda olmayacak! Aa o taşlık yolda yürüyemez o prenses!
Sürekli en yavaş haliyle yürüyüp bana abanıp söverek ilerliyor kaplumbağ hızıyla.
Ayy ayağına taş girmiş allah belasını versin!
Ay burada sinek varmış yemişler her yerini! Nefret ediyormuş neffret!
iki adım atıp taşlık yola sövüp ayağına kum taş falan girdiğini iddia edip sineklerden ve sıcaktan şikayet ediyor. Hiç bir teselli cümlesini de kabul etmez böyle zamanlarda.
Hem teselli bekler hem beğenip memnun olmaz ve kabul etmez; hatta sana düşmanca bakışlar atar; bunla da yetinmez tabi sen zaten çok duyarsızısındır anlamazsın sen hassas değilsin sen rahatsın!
Bi keresinde yürüyemiyor diye ayakkabıları değiştik. Yani annem yazları ayakkabı değil terlik giyer, o da eskimişinden vazgeçemez, yeniler dolapta bekler; gene memnun kalmadıydı hanfendi ayakkabı vurmuş ayacıklarını!
5-10 dakikalık yol uzadıkça uzadı kapris kapris. Yürüdüğü tarafta dal varmış çekecekmişim! Ayağıan taş girmiş, böyle yollarda yürüyemezmiş! Nefretini olumsuzluğunu kusar da kusar. Senin de modunu düşürür.
Ama sonra kalabalıkla oturunca düzelip hiçbirşey olmamış gibi devam eder.
Gerçi devam edemeyip somurtup oturduğu da olmuştur!
Senin de moralin bozulmuş tüm olumsuz duygularla dolmuşsundur ve sana dönüp der ki ne kadar suratsızsın ne kadar uyumsuzsun!
Kendiyle ne alakası varmış ki??? Yokmuş! Ben onun asabını bozuyor ben onun modunu düşürüyormuşum!
Aynı şeyleri ablamın düğününde bile yaptı. Tabi başkasına değil bana şikayet ederek çemkirerek! Benim eğlenmem acayip rahatsız etti annemi! Kavga çıksın istiyordu resmen gözü dönmüştü; teyzemle bir akraba sakinleştirdi; her zaman aşırı derecede haklısın denecek kendisine.
Saatlerce meymenetsiz suratla oturduydu düğünde, ablama belli etmiyor tabi adaletlidir o sadece bana belli eder! Daha da bana uzaktan kaşgöz ve mimiklerle olumsuzluk aktarmaya çalışmıştı; otur yerine dans etme gülme gibisinden.
Gerçekten de buna uysan sonra akşam sana suratsız olumsuz ve uyumsuz diyecek!
Daha sonra da fotoğraflardaki halini eleştirecek.
Nasıl anlatsan çok ikna edici de olsan kendiyle bir alaka görmez; ben moral bozmam ki der asla bozmacmıştır hatta sen bozmuşundur!???
şimdi arabadan inildi; tabi dünürler çift yürüyüp gittiler, bir yakınları daha vardı yanlarında onlar da çift yürüyüp gittiler; ablamlar da çift haliyle onlar da aldı başını gitti.
Tabi onlar üstün evliler sınıfından olduğu için bizi beklemeleri gerekmez!
Ben gene annemle başbaşa kaldım.
5-10 dakikalık patika bana cehemmem hem de 20 dakikalık oldu. Biri de dönüp arkasına bakmadı, niye geciktiler diye arayan da olmadı. Kaçırılsak öldürülsek kaybolsak ya da kaza olsa ruhları duymayacak!
Köye yaylaya yerleşelim diye dil döken herkesi ağızbirliğine sürüklemeye çalışsan annem o kadar kapris yaptı ki şaşarsınız.
Arabada da çok mutlu ve neşeli bir insanmış numarası yapıyor, ablamla eniştem de yutuyor afiyetle.
Daha herkes indi; annem en son daha ayağı yere değer değmez şikayete başladı. Tabi ki ben yürüyüp gidemem, tabi ki benden beklenen bu değil!
Tabi ki başkası olsa bu kadar dırdır edemezdi.
Ama ben o kadar da önemli bir şahsiyet değilim ki benim canımı sıkmayı istemesin, beni yormayı ya da keyfimi kaçırmayı! Başkalarını sıkmaya üzmeye tadını kaçırmaya hakkı yok, annem çok adaletli biridir!! Ama bana istediğini yapabilir önemli değilim!
Yerler taşlıkmış nasıl yürüyecekmiş?!
Ayy taşlarda yürümesi zormuş!
Tabi ki böyle sade böyle düz söylemiyor. Aynı cümleyi üç kere kurup sonra Allah kitap soy sop sövmeye başlıyor. Tabi ki gülerek değil ne kadar negatif hareket ve mimik varsa.
Taşlık dediği de düzeltilmiş mıcır yani öyle uyduruk değil. Ama gene de şikayet, tabi ki elimden tutuyor, aşırı derecede sıkıyor, yani kopsa umrunda olmayacak! Aa o taşlık yolda yürüyemez o prenses!
Sürekli en yavaş haliyle yürüyüp bana abanıp söverek ilerliyor kaplumbağ hızıyla.
Ayy ayağına taş girmiş allah belasını versin!
Ay burada sinek varmış yemişler her yerini! Nefret ediyormuş neffret!
iki adım atıp taşlık yola sövüp ayağına kum taş falan girdiğini iddia edip sineklerden ve sıcaktan şikayet ediyor. Hiç bir teselli cümlesini de kabul etmez böyle zamanlarda.
Hem teselli bekler hem beğenip memnun olmaz ve kabul etmez; hatta sana düşmanca bakışlar atar; bunla da yetinmez tabi sen zaten çok duyarsızısındır anlamazsın sen hassas değilsin sen rahatsın!
Bi keresinde yürüyemiyor diye ayakkabıları değiştik. Yani annem yazları ayakkabı değil terlik giyer, o da eskimişinden vazgeçemez, yeniler dolapta bekler; gene memnun kalmadıydı hanfendi ayakkabı vurmuş ayacıklarını!
5-10 dakikalık yol uzadıkça uzadı kapris kapris. Yürüdüğü tarafta dal varmış çekecekmişim! Ayağıan taş girmiş, böyle yollarda yürüyemezmiş! Nefretini olumsuzluğunu kusar da kusar. Senin de modunu düşürür.
Ama sonra kalabalıkla oturunca düzelip hiçbirşey olmamış gibi devam eder.
Gerçi devam edemeyip somurtup oturduğu da olmuştur!
Senin de moralin bozulmuş tüm olumsuz duygularla dolmuşsundur ve sana dönüp der ki ne kadar suratsızsın ne kadar uyumsuzsun!
Kendiyle ne alakası varmış ki??? Yokmuş! Ben onun asabını bozuyor ben onun modunu düşürüyormuşum!
Aynı şeyleri ablamın düğününde bile yaptı. Tabi başkasına değil bana şikayet ederek çemkirerek! Benim eğlenmem acayip rahatsız etti annemi! Kavga çıksın istiyordu resmen gözü dönmüştü; teyzemle bir akraba sakinleştirdi; her zaman aşırı derecede haklısın denecek kendisine.
Saatlerce meymenetsiz suratla oturduydu düğünde, ablama belli etmiyor tabi adaletlidir o sadece bana belli eder! Daha da bana uzaktan kaşgöz ve mimiklerle olumsuzluk aktarmaya çalışmıştı; otur yerine dans etme gülme gibisinden.
Gerçekten de buna uysan sonra akşam sana suratsız olumsuz ve uyumsuz diyecek!
Daha sonra da fotoğraflardaki halini eleştirecek.
Nasıl anlatsan çok ikna edici de olsan kendiyle bir alaka görmez; ben moral bozmam ki der asla bozmacmıştır hatta sen bozmuşundur!???
imdat! Hırsız var!
Baş dönmelerim yüzünden gene te yazlıktan kalkıp şehre inip hastaneye gitmem gerekti!
Gerçi benim başım dönüyor gene demem bişey ifade etmiyor aşırı duyarlı anneciği için. Günde kırk kere tekrarlayıp beni çıldırtmaya çalışıyor; 'perdeler de kirlenmiş değişmek de lazım!'
mecbur etmiyormuş ki! Sen tak mı diyormuş!
Kaçış cümleleri hep hazırda. Perdenin değişmesi gerektiği fikrini bana empoze edip kendi fikrim sanmamı sağlamak için kırk kere tekrarlama kuralını uyguluyor. Ya da tamam artık sussun yapayım da sussun diye düşünmem için! O zaman ik asla bitmez. Kendini kaptırsan yardımcı kadına yaptırtmaya kıyamadığı şeyleri sana yaptırtıyor bulursun!
Neyse kalkıp hazırlanıyorum. Napıyorsun diye şaşıyor! Günlerdir şlkayet ediyorum ama kendisi o kadar önemli bir insan ki ruhu duymamuş durumumu. Ne varmış yani dönsün?!
Tabi sonra ablama benden hiç utanmadan malak gibi yatıyor tüm gün diye bahsediyor pişkince!
Ablacığım da ayynı anası kadar hassas olduğu için iki de bir başdönmemi yazmama rağmen aa?!cıcıckıck diyor başı dönüyormuş anne ondandır demek yerine!
Eskiden böyle bir yere giderken annem yardım için benle gelmek isterdi. Hatta gereksiz yere dibimde olmak isterdi, ama yardıma muhtaç olduğumu zanneder kendini işini bilen ik bitirici görürdü.
Şimdilerde de gelmek istese de aklı sıra yardım ve destek ama aslında aksi oluyor. Sürekli şaşkın gibi destek yerine köstek gibi dolanıp beni fazladan yoruyor. Aşırı beceriksiz ve şaşkın oldu, inadından gölük de takmıyor; sürekli çocuk kollar gibi hasta halimde annemi kollamam gerekiyor! Tartışma oluyor elbet!
Yol yordam bilgisi de gelişmedi 1992 de kaldı. Saçma sıralarda beklemek istiyor. Ne taksi çağırmayı ne hangi toplu taşımaya binileceğini ne hastaneye nasıl giriş yapılacağını bilir ve ama yine de senden daha bilgili gibi öne atlar durur! iş yapılacağına aksar uzar.
Asla sıra numarası, avuçiçi görüntüsüyle girişi bilmez; şaşkınlığında ha bire engellemeye çalışır gibi garip blr hali olur. Yani 2 dakkada olacak işi 10dk ya uzatmayı başarır. Ama ona kalsa yardım ediyor!
Tarif etmesi zor bir durum. üstelik eskiden navigasyon cihazı gibi çalışan zihni gitti yerine yönünü bilmez biri geldi. 3. Kattayız ama unutmuş çıkmak için üst kata çıkılacağını iddia ediyor.
Ha bir de tüm bu beceriksiz şaşkınlığı, saçma telaşı, ama bilmişliğiyle sürekli iddia halinde! inatla.
Neyse dedim ki buraya dönecek halim olmazsa taksiyle eve geçerim.
Tabi bir de az duymak cabası az dinlemeden kaynaklı bol yanlış anlamaları var. üstelik peşin hükümlü ve sablt fikirliliğinden kaynaklı saçmalıklar.
Sandı ki yazlığa kadar taksiyle geleceğim! Dinlemez de bağırmazsan o beynine idrak edemez. Gerçi eskiden de öyleydi. Sonra bağırıyorsun aksisin terssin sertsin der. Ama normal tonlarda vb anlattığın bişeyi anlamaz ve ciddiye almaz...
şehirdeki eve geçeceğimi zor anladı. Ama dolap boşmuş ne yiyecekmişim!?? Dünya kadar tahıl ve baklagil var oysa!
Neyse gittim sonra eve geçtim.
Akşama doğru telefon annemden;
nazlıııııı?????! Nerden kaldıııın???!!
Ya anne dedim ya eve geçecem diye!
Hani nerdesin ben evdeyim?!
şehirdeki eve yazlığa kadar gelemem!
Neden?
Haydaaa başa sar!
Başım dönüyor anne, sıcak yoruldum!
Hıı.
Kapı çalıyor o sırada. Gidip bakıyorum ki 2 polis memuru.
Hayırdır?
şüpheli şüpheli yazlığa giden ev sahibi aramış evine hırsız girmiş demiş kapıcı falan filan.
Annem telefonda bu arada ve bi dakka dememe rağmen konuşuyor bişeyler.
Durumu anlatınca polisler de kapıcı da gelince 2 dakkada anladılar ama sen gel anneme izah et!
Evde biri varmış nazlı kapıcı aradı hırsız girmiş eve polis gönderdim!!
Ben geldim ya eve anne!
Hırsız girmiş nazlııı!
Hırsız değil ayol ben ben! Kapıcı perdeleri açınca hırsız sanmış! Sanırsın hırsızlar perde açıp ev havalandıracak!
Konuşuyor da konuşuyor bişeyler. Keşke altınları saklasaymış da bilmem ne!
Bağırmazsan susmaz. Bi sussa bi dinlese anlayacak ama kendi fikirlerine saplı nasıl anlasın?!
Baş dönmelerim yüzünden gene te yazlıktan kalkıp şehre inip hastaneye gitmem gerekti!
Gerçi benim başım dönüyor gene demem bişey ifade etmiyor aşırı duyarlı anneciği için. Günde kırk kere tekrarlayıp beni çıldırtmaya çalışıyor; 'perdeler de kirlenmiş değişmek de lazım!'
mecbur etmiyormuş ki! Sen tak mı diyormuş!
Kaçış cümleleri hep hazırda. Perdenin değişmesi gerektiği fikrini bana empoze edip kendi fikrim sanmamı sağlamak için kırk kere tekrarlama kuralını uyguluyor. Ya da tamam artık sussun yapayım da sussun diye düşünmem için! O zaman ik asla bitmez. Kendini kaptırsan yardımcı kadına yaptırtmaya kıyamadığı şeyleri sana yaptırtıyor bulursun!
Neyse kalkıp hazırlanıyorum. Napıyorsun diye şaşıyor! Günlerdir şlkayet ediyorum ama kendisi o kadar önemli bir insan ki ruhu duymamuş durumumu. Ne varmış yani dönsün?!
Tabi sonra ablama benden hiç utanmadan malak gibi yatıyor tüm gün diye bahsediyor pişkince!
Ablacığım da ayynı anası kadar hassas olduğu için iki de bir başdönmemi yazmama rağmen aa?!cıcıckıck diyor başı dönüyormuş anne ondandır demek yerine!
Eskiden böyle bir yere giderken annem yardım için benle gelmek isterdi. Hatta gereksiz yere dibimde olmak isterdi, ama yardıma muhtaç olduğumu zanneder kendini işini bilen ik bitirici görürdü.
Şimdilerde de gelmek istese de aklı sıra yardım ve destek ama aslında aksi oluyor. Sürekli şaşkın gibi destek yerine köstek gibi dolanıp beni fazladan yoruyor. Aşırı beceriksiz ve şaşkın oldu, inadından gölük de takmıyor; sürekli çocuk kollar gibi hasta halimde annemi kollamam gerekiyor! Tartışma oluyor elbet!
Yol yordam bilgisi de gelişmedi 1992 de kaldı. Saçma sıralarda beklemek istiyor. Ne taksi çağırmayı ne hangi toplu taşımaya binileceğini ne hastaneye nasıl giriş yapılacağını bilir ve ama yine de senden daha bilgili gibi öne atlar durur! iş yapılacağına aksar uzar.
Asla sıra numarası, avuçiçi görüntüsüyle girişi bilmez; şaşkınlığında ha bire engellemeye çalışır gibi garip blr hali olur. Yani 2 dakkada olacak işi 10dk ya uzatmayı başarır. Ama ona kalsa yardım ediyor!
Tarif etmesi zor bir durum. üstelik eskiden navigasyon cihazı gibi çalışan zihni gitti yerine yönünü bilmez biri geldi. 3. Kattayız ama unutmuş çıkmak için üst kata çıkılacağını iddia ediyor.
Ha bir de tüm bu beceriksiz şaşkınlığı, saçma telaşı, ama bilmişliğiyle sürekli iddia halinde! inatla.
Neyse dedim ki buraya dönecek halim olmazsa taksiyle eve geçerim.
Tabi bir de az duymak cabası az dinlemeden kaynaklı bol yanlış anlamaları var. üstelik peşin hükümlü ve sablt fikirliliğinden kaynaklı saçmalıklar.
Sandı ki yazlığa kadar taksiyle geleceğim! Dinlemez de bağırmazsan o beynine idrak edemez. Gerçi eskiden de öyleydi. Sonra bağırıyorsun aksisin terssin sertsin der. Ama normal tonlarda vb anlattığın bişeyi anlamaz ve ciddiye almaz...
şehirdeki eve geçeceğimi zor anladı. Ama dolap boşmuş ne yiyecekmişim!?? Dünya kadar tahıl ve baklagil var oysa!
Neyse gittim sonra eve geçtim.
Akşama doğru telefon annemden;
nazlıııııı?????! Nerden kaldıııın???!!
Ya anne dedim ya eve geçecem diye!
Hani nerdesin ben evdeyim?!
şehirdeki eve yazlığa kadar gelemem!
Neden?
Haydaaa başa sar!
Başım dönüyor anne, sıcak yoruldum!
Hıı.
Kapı çalıyor o sırada. Gidip bakıyorum ki 2 polis memuru.
Hayırdır?
şüpheli şüpheli yazlığa giden ev sahibi aramış evine hırsız girmiş demiş kapıcı falan filan.
Annem telefonda bu arada ve bi dakka dememe rağmen konuşuyor bişeyler.
Durumu anlatınca polisler de kapıcı da gelince 2 dakkada anladılar ama sen gel anneme izah et!
Evde biri varmış nazlı kapıcı aradı hırsız girmiş eve polis gönderdim!!
Ben geldim ya eve anne!
Hırsız girmiş nazlııı!
Hırsız değil ayol ben ben! Kapıcı perdeleri açınca hırsız sanmış! Sanırsın hırsızlar perde açıp ev havalandıracak!
Konuşuyor da konuşuyor bişeyler. Keşke altınları saklasaymış da bilmem ne!
Bağırmazsan susmaz. Bi sussa bi dinlese anlayacak ama kendi fikirlerine saplı nasıl anlasın?!
En ufak şeyde bile hata yaptığını kabul edip geçmek yerine uzatır. Ve hazırda tuttuğu kozlarını 20 yıl geçse de önüne atmak için fırsattır bu!?!
Alışveriş yapıp kafeye geçecektik. Ben bankamtiğe gidip maaşını çekeyim dedim ayakta beklemekten hoşlanmıyor.
Çok komik. Bir keresinde bir mağazada oturup bekliyor beni maaşını çekeceğim diye. Mersin Forum'da da tüm atm'ler bir arada bir yerde. Çok basamaklı merdivenlerle bir inik var o alana. Annem merdiven inmekte zorlanıyor, yok eğer ben tutarsammış inermiş! Aman kalsın kolumu çıkaracak gene. Ama anlamaz ben oturtuyorum bir yere. Bir süre sonra yüzünde kinci bir ifadeyle merdivenin başında belirdi. O sırada da kalabalık, sıra var. Yukardan elini kolunu sallayarak bağırıyor bana!
inme sıra var işte diyorum ama ne duyuyor ne anlayabiliyor.
Ona göre gerizekalı kendi gibi zeki olamamış kızı Nazlı bir sürü boş makina varken gitmiş salak gibi kuyruk olanda dikiliyor!
inme desem de zorla inip bana çıkışıyor. Tabi beni bu arada duymuyor bile! Söylesem de.
Aptalmışım! Bunca boş makina varmış ben enayiymişim gibi burada kuyruk bekliyormuşum!!
Tabi ki teatral mimik ve el kol hareketleri eşliğinde.
Teknolojiden o kadar uzak ki hepsi aynı makina sanıyor! Hepsinin rengi farklı olsa da! Ne gözü görüyor doğru dürüst ne kulağı duyuyor ama bilgiçlik taslamada üstüne yok!
Daha da uzata uzata söyleniyor içinde enayi dolu! Bağırmazsan duymaz anlamaz; hani saçma bir ısrardan vazgeçirmek için bağırıp tersleyip kırmaktan başka çare bırakmadığı gibi. Peşin hükümlü sabit fikirli inatçı ve iddiacı!
Her bankanın başka makinası olduğunu daha bana sıra geldi hala anlayamadı, boşa dikilmişim burada ben hiç anlamıyormuşum annemi yaşlıymış o yoruluyormuş!
Ben yaşlısın yoruluyorsun desem neler eder bana!
Gelmeseydin otursaydın. Her bankanın makinası ayrı ayrııı diye bağırıp şükür dikkatini kendime çektim de zar zor anladı!
Asla da özür dilemez, afedersin falan kusura bakma demez. Kendini haklı çıkartmaya çalışır! Hatta bunun için tartışmayı uzatır kavga çıkarır tepeni attırmaya çalışır, önüne ne kadar kusurunu görüp biriktirdiyse serer ki sonunda tepen atsın bağır ağır bişey de sen suçlu ol!
Sırf gülüp amaaan canım ben anlamam makinalardan kusura bakma falan dememek için, sırf haklı çıkmak için! Uğraşır. Hatta sırf kusura bakma dememek için haftalarca düşünüp düşünüp kusurlarını bulup durup durup yanına gelip sen de zamanında böyle böyle yapmıştın diye sıralar!
Bende kusur çok elbette! Ayaklı hatalar kusurlar çirkinlikler yanlışlar abidesiyim! Benim varoluşum bir hata! 37 yılda hala beni sevemedi alışamadı kabul edemedi! Garip özelliklerim tercihlerim olsa bari!!
Neyse bugünde gidip para çekecem kendi kafeye geçecek diye elindeki poşetleri taşıma bana ver dedi.
Para çekip geldim, yedik içtik. Kalktık Migros'a alışverişe gittik. Tam taksiye bindik evin yolunu tuttuk, kendi bir bluzdan bahsetmeye başladı.
O anda da aklıma torbalar geldi!
Kendi alıp kafeye önceden geçtiği için yanındaki sandalyeye koymuştu ve orada bırakmış! Hiç de onca zaman aklına gelmemiş! Ben de unuttum.
Zira dünya kadar market alışverişi ve yeni bir vantiratör düşünmekteyim; hangisini alsak memnun kalırız Touch Me marka mı Fakir mi??? Tabi bu arada dünya kadar tartışma konuşma annemin bişeylere eleştirileri ablamla telefon konuşması; aklıma gelmedi.
Ama tabi ki benim suçum oluyor! Kendine emanet edilmiş, kendi yanındaki sandalyeye konmuş eşyalar neden onun sorumluluğunda olsun ki?!
Sen unuttum dememe ne kadar bozulduysa saatlerce inkar etti ve 1990 dan itibaren tüm unutkanlıkla ilgili hatalarımı sıralıyor!
Yani en unutkan ve en hatalı benim! 1993 te yemeğin altını kapat demiş unutmuşum yanmış!
2008 de çöp ile beraber yanyana konmuş market alışveriş torbasını da atmışım içinde antep fıstığı varmış!
Assalar beni mahallede ya!
Kendine ne zaman bir torba bir çanta emanet etsem anında unutur oysa ama assssla kabul etmez.
Kaç kere markette çantamı unuttu kaybetti! Başkaları sayesinde bulundu!
Migros'ta market arabasına koyduğum ve öyle emanet edip kendi için gazete almaya gittiğimde market arabasını unuttu. Kaç kere kıyafet denerken bana ver tutayım diye aldığı çantamı bir yerlerde unutu!
Kaç kere hemde.
Ama hiç birini kabul etmez! Ne bilsinmiş kendine emanet??? Ya da ne vermişim???
Alışveriş yapıp kafeye geçecektik. Ben bankamtiğe gidip maaşını çekeyim dedim ayakta beklemekten hoşlanmıyor.
Çok komik. Bir keresinde bir mağazada oturup bekliyor beni maaşını çekeceğim diye. Mersin Forum'da da tüm atm'ler bir arada bir yerde. Çok basamaklı merdivenlerle bir inik var o alana. Annem merdiven inmekte zorlanıyor, yok eğer ben tutarsammış inermiş! Aman kalsın kolumu çıkaracak gene. Ama anlamaz ben oturtuyorum bir yere. Bir süre sonra yüzünde kinci bir ifadeyle merdivenin başında belirdi. O sırada da kalabalık, sıra var. Yukardan elini kolunu sallayarak bağırıyor bana!
inme sıra var işte diyorum ama ne duyuyor ne anlayabiliyor.
Ona göre gerizekalı kendi gibi zeki olamamış kızı Nazlı bir sürü boş makina varken gitmiş salak gibi kuyruk olanda dikiliyor!
inme desem de zorla inip bana çıkışıyor. Tabi beni bu arada duymuyor bile! Söylesem de.
Aptalmışım! Bunca boş makina varmış ben enayiymişim gibi burada kuyruk bekliyormuşum!!
Tabi ki teatral mimik ve el kol hareketleri eşliğinde.
Teknolojiden o kadar uzak ki hepsi aynı makina sanıyor! Hepsinin rengi farklı olsa da! Ne gözü görüyor doğru dürüst ne kulağı duyuyor ama bilgiçlik taslamada üstüne yok!
Daha da uzata uzata söyleniyor içinde enayi dolu! Bağırmazsan duymaz anlamaz; hani saçma bir ısrardan vazgeçirmek için bağırıp tersleyip kırmaktan başka çare bırakmadığı gibi. Peşin hükümlü sabit fikirli inatçı ve iddiacı!
Her bankanın başka makinası olduğunu daha bana sıra geldi hala anlayamadı, boşa dikilmişim burada ben hiç anlamıyormuşum annemi yaşlıymış o yoruluyormuş!
Ben yaşlısın yoruluyorsun desem neler eder bana!
Gelmeseydin otursaydın. Her bankanın makinası ayrı ayrııı diye bağırıp şükür dikkatini kendime çektim de zar zor anladı!
Asla da özür dilemez, afedersin falan kusura bakma demez. Kendini haklı çıkartmaya çalışır! Hatta bunun için tartışmayı uzatır kavga çıkarır tepeni attırmaya çalışır, önüne ne kadar kusurunu görüp biriktirdiyse serer ki sonunda tepen atsın bağır ağır bişey de sen suçlu ol!
Sırf gülüp amaaan canım ben anlamam makinalardan kusura bakma falan dememek için, sırf haklı çıkmak için! Uğraşır. Hatta sırf kusura bakma dememek için haftalarca düşünüp düşünüp kusurlarını bulup durup durup yanına gelip sen de zamanında böyle böyle yapmıştın diye sıralar!
Bende kusur çok elbette! Ayaklı hatalar kusurlar çirkinlikler yanlışlar abidesiyim! Benim varoluşum bir hata! 37 yılda hala beni sevemedi alışamadı kabul edemedi! Garip özelliklerim tercihlerim olsa bari!!
Neyse bugünde gidip para çekecem kendi kafeye geçecek diye elindeki poşetleri taşıma bana ver dedi.
Para çekip geldim, yedik içtik. Kalktık Migros'a alışverişe gittik. Tam taksiye bindik evin yolunu tuttuk, kendi bir bluzdan bahsetmeye başladı.
O anda da aklıma torbalar geldi!
Kendi alıp kafeye önceden geçtiği için yanındaki sandalyeye koymuştu ve orada bırakmış! Hiç de onca zaman aklına gelmemiş! Ben de unuttum.
Zira dünya kadar market alışverişi ve yeni bir vantiratör düşünmekteyim; hangisini alsak memnun kalırız Touch Me marka mı Fakir mi??? Tabi bu arada dünya kadar tartışma konuşma annemin bişeylere eleştirileri ablamla telefon konuşması; aklıma gelmedi.
Ama tabi ki benim suçum oluyor! Kendine emanet edilmiş, kendi yanındaki sandalyeye konmuş eşyalar neden onun sorumluluğunda olsun ki?!
Sen unuttum dememe ne kadar bozulduysa saatlerce inkar etti ve 1990 dan itibaren tüm unutkanlıkla ilgili hatalarımı sıralıyor!
Yani en unutkan ve en hatalı benim! 1993 te yemeğin altını kapat demiş unutmuşum yanmış!
2008 de çöp ile beraber yanyana konmuş market alışveriş torbasını da atmışım içinde antep fıstığı varmış!
Assalar beni mahallede ya!
Kendine ne zaman bir torba bir çanta emanet etsem anında unutur oysa ama assssla kabul etmez.
Kaç kere markette çantamı unuttu kaybetti! Başkaları sayesinde bulundu!
Migros'ta market arabasına koyduğum ve öyle emanet edip kendi için gazete almaya gittiğimde market arabasını unuttu. Kaç kere kıyafet denerken bana ver tutayım diye aldığı çantamı bir yerlerde unutu!
Kaç kere hemde.
Ama hiç birini kabul etmez! Ne bilsinmiş kendine emanet??? Ya da ne vermişim???
Hem bana arkadşın yok komşularla bile sohbetin yok diyor hem biriyle konuşmaya arkadaş olmaya çalışmama mani olmak için uğraşıyor.
Tam komşuyla sohbet edecem koşup yetişlyor adeta! Bazen beni iteleyip önüme yerime falan geçip konuşmayı ele alıyor!
Ya da tam telefonda arkadaşımla konuşacam beni bölmek için uğraşıyor, Nazlıı bilmem ne nerde, Nazlıı şunu yap: anne telefondayım! Kapat o zaman!
Ya da evden çıkacağım arkadaşlarla buluşacağız. Evden çıkmayayım diye uğraşıyor. Aniden hasta oluyor mesele, aniden başka bir plan ya da alışverik isteği, ben de geleceğim ya da götün büyük gibi laflarla moral bozma!
Hem evden çıkmayacağım hem kimseyle konuşmayacağım! Nasıl çevrem arkadaşım olacak ozaman? Hani kendinin .evresi genişti çok sosyaldi?! Heni ben hiç değildim; yapmaya çalışınca da beğenmeyip engellemeye çalışıyor.
Tabi ki öyle üstü kapalı yoldan ki; gitmeyeceksin etmeyeceksinvb emir kipleri yasak kelimesi kullanmadan; o zaman tutucu yasakçı baskıcı olmaz, engellemiş sayılmaz!
Geçende sitenin girişinde bir komşuyla sohbete daldık, anneciğim çok sıkıldı! Kendisi konuşmazsa çok sıkılır ve saçma, gereksiz bulur da konuşmayı!
Susturmak engellemek bölmek için uğraşır. En azından kaprisli küçük bir çocuk gibi surat asıp somurtarak yoruldum diye mızıldanır.
E sen yürü git değil mi. Hayır dibimde durup beni huzursuz etmek daha keyifli! Ben neden mutluyum? Neden keyif alıyorum! Almamalıyım! Mızıldanıp duruyır yanımda.
Yorulmuş da sıcakmış da ayakları ağrımış da. Kendi kendine site içinde evine gidemiyor mu? Yürü git. Hayır beni mutsuz etmek dururken neden eve tek yürüsün!
Konuşmasan konuşmuyorsun asosyalsin uyumsuzsun çevren arayan arkadaşın yok der! Kendini över.
uğraşsan da engellemeye çalışır.
Bunları yüzüne vurman daha büyük kabahat! Her zaman haklı olacak her zaman senin durumun kimi ilgilendirir??
Başka edinecek zaman bulamadın mı arkadaş???!! Evden çıkmamı istemiyorsun iş dışında! Tenefüslerde sen senle konuşayım lstiyorsun telefonda! Bir tek siteye girik çıkışta denk gelirsek başka bir insan evladıyla konuşma fırsatı var onu da istemiyor.
Sadece her koşulda beni beğenmemek istiyor o kadar!
Çok arkadaşlı dönemlerimde de engellemeye çalışır arkadaşlarıma burun kıvırıp dururdu.
Çocuk gibi dibimde somurtup mızıldanıyor; hadi Nazlı sıkılmış yorulmuş çok sıcakmış terlemiş! Hadi Nazlı hadiii!
Annedim sen git eve istersen!
Sen gelmeyecek misin?
Sanırsın evden kaçacam! Ya da gece yarısı gelecem. Altı üstü biriyle ayaküstü sohhbet ediyoruz, eski ortaokul arkadaşım hem de.
Gelirim şimdi.
Azıcık yürüyüp durup bana bakıyor somurtarak garip mimikler yaparak bana kaşgöz ediyor. Aldırmıyorum sen git diye işaret ediyorum. Az daha yürüyüp gene dönüp aynı şeyi yapıyor. Biraz sonra gene. Duyuyorum söylenip duruyor! Gereksiz diyor!
Ha bi ara bize arkadaş gerekmez lazım değil diye bir desturu vardı!
Sinir etti beni tabi başardı!
Ama inadına bank bulup oturttum arkadaşımı konuştum!
Bazen kendi sohbeti ele almaya çalışır bazen de böyle bozmaya, hatta beni kolumdan çekiştirmeye çalıştığı bile oldu!
Dönünce de bana küsmüş küçük kızımmış yavrumu ihmal etmişim gibi kaprisli havalarda!
Sen demiyor musun kimseyle sohbetin yok!
şimdi sırası mı?
Ne zaman sırası anne? Okulda fırsat yok, tenefüste senle konuşuyorum, iş çıkışı eve adeta ışınlanmamı istiyorsun biraz oyalansam kızıyorsun, hafta sonları evde olayım istiyorsun dışrı çıkmayayım, arkadaşımla telefonda konuşuyorum kapatayım istiyorsun! Sonra bana çevren yok arkadaşın arayanın yok asosyalsin komşuyla bile sohbetin yok diyorsun! Ama olacağı fırsatı olursa da gene istemiyor engellemeye çalışıyorsun? Ben ne zaman edinecem ardakaş madem??
Sırası mı şimdi!
Ne zaman sırası sen bana tarih ve saat ver ben arkadaş avına çıkayım? Ne zaman hangi gün saat???
Amaaan sen de!
Aman sende! Anca beğenmez anca eleştirirsin! Arkadaşın yok çevren yok asosyalsin! Olmaya çalışsan gene istemez!
Bize arkadaş lazım değil mi??? Sana değil değllse!
Sadece kendiyle ilgilenilsin istiyor, tek ilgi odağı kendi olsun. Kız beni tanıyıp ilgilendi ya baş düşmanı oldu! Gereksiz lüzumsuz!
Sırf kendiyle değil benimle ilgilendiği içln!
Bir toplulukta diyelim aile yemeği bana sadece bana hitap ederek birinin konuşması bile annemi rahatsız ediyor. Ama konuşmasam da uyumsuzsun der. Konuşunca da kendi ilgi çekmeye çalışır, bölmeye çalışır!
Dünür bana bişey soruyor, az sohbet ediyoruz; hemen batıyor anneme 5 kere bölmek için bana bişey soruyor ya da istiyor! Benimle ilgili bişey merak ettilerse anneme sorsunlar tabi! Kendince saçma cevaplar verir.
Bazen de bana sorulan soruya atlayıverir kendi cevaplamaya çalışır beni susturup!
Dayanamaz ben ilgi göreyim! Sevgi göreyim merak edileyim?! Hemen atlıyor, engelleyemez beni susturup ele geçiremezse konuşmayı; bölmeye çalışır sürekli bişeyler isteyip mızıldanarak!
Hele bana iltifat edilmişse! Aman! Benim gibi bir ucubik mahlukatı kim niye beğenir??? Ya bozmaya ya ilgiyi kendine çekmeye çalışır. Hiç olmadı beni güya yanlışlıkla tekmeler!
Hani yaşlandıkça huy yumuşarmış toleranslı olunurmuş ya yalan: annem tam aksi. Daha tutucu daha baskıcı daha engelleyici sadece kendini düşünüyor! ilgiyi sevgiyi kendi görsün! Ben sadece ayak işlerini yapacak lüzumsuz bir elemanım.
Evde iş yapacak, lazım olunca ikçi temizlikçi gibi blr eleman!
Tam komşuyla sohbet edecem koşup yetişlyor adeta! Bazen beni iteleyip önüme yerime falan geçip konuşmayı ele alıyor!
Ya da tam telefonda arkadaşımla konuşacam beni bölmek için uğraşıyor, Nazlıı bilmem ne nerde, Nazlıı şunu yap: anne telefondayım! Kapat o zaman!
Ya da evden çıkacağım arkadaşlarla buluşacağız. Evden çıkmayayım diye uğraşıyor. Aniden hasta oluyor mesele, aniden başka bir plan ya da alışverik isteği, ben de geleceğim ya da götün büyük gibi laflarla moral bozma!
Hem evden çıkmayacağım hem kimseyle konuşmayacağım! Nasıl çevrem arkadaşım olacak ozaman? Hani kendinin .evresi genişti çok sosyaldi?! Heni ben hiç değildim; yapmaya çalışınca da beğenmeyip engellemeye çalışıyor.
Tabi ki öyle üstü kapalı yoldan ki; gitmeyeceksin etmeyeceksinvb emir kipleri yasak kelimesi kullanmadan; o zaman tutucu yasakçı baskıcı olmaz, engellemiş sayılmaz!
Geçende sitenin girişinde bir komşuyla sohbete daldık, anneciğim çok sıkıldı! Kendisi konuşmazsa çok sıkılır ve saçma, gereksiz bulur da konuşmayı!
Susturmak engellemek bölmek için uğraşır. En azından kaprisli küçük bir çocuk gibi surat asıp somurtarak yoruldum diye mızıldanır.
E sen yürü git değil mi. Hayır dibimde durup beni huzursuz etmek daha keyifli! Ben neden mutluyum? Neden keyif alıyorum! Almamalıyım! Mızıldanıp duruyır yanımda.
Yorulmuş da sıcakmış da ayakları ağrımış da. Kendi kendine site içinde evine gidemiyor mu? Yürü git. Hayır beni mutsuz etmek dururken neden eve tek yürüsün!
Konuşmasan konuşmuyorsun asosyalsin uyumsuzsun çevren arayan arkadaşın yok der! Kendini över.
uğraşsan da engellemeye çalışır.
Bunları yüzüne vurman daha büyük kabahat! Her zaman haklı olacak her zaman senin durumun kimi ilgilendirir??
Başka edinecek zaman bulamadın mı arkadaş???!! Evden çıkmamı istemiyorsun iş dışında! Tenefüslerde sen senle konuşayım lstiyorsun telefonda! Bir tek siteye girik çıkışta denk gelirsek başka bir insan evladıyla konuşma fırsatı var onu da istemiyor.
Sadece her koşulda beni beğenmemek istiyor o kadar!
Çok arkadaşlı dönemlerimde de engellemeye çalışır arkadaşlarıma burun kıvırıp dururdu.
Çocuk gibi dibimde somurtup mızıldanıyor; hadi Nazlı sıkılmış yorulmuş çok sıcakmış terlemiş! Hadi Nazlı hadiii!
Annedim sen git eve istersen!
Sen gelmeyecek misin?
Sanırsın evden kaçacam! Ya da gece yarısı gelecem. Altı üstü biriyle ayaküstü sohhbet ediyoruz, eski ortaokul arkadaşım hem de.
Gelirim şimdi.
Azıcık yürüyüp durup bana bakıyor somurtarak garip mimikler yaparak bana kaşgöz ediyor. Aldırmıyorum sen git diye işaret ediyorum. Az daha yürüyüp gene dönüp aynı şeyi yapıyor. Biraz sonra gene. Duyuyorum söylenip duruyor! Gereksiz diyor!
Ha bi ara bize arkadaş gerekmez lazım değil diye bir desturu vardı!
Sinir etti beni tabi başardı!
Ama inadına bank bulup oturttum arkadaşımı konuştum!
Bazen kendi sohbeti ele almaya çalışır bazen de böyle bozmaya, hatta beni kolumdan çekiştirmeye çalıştığı bile oldu!
Dönünce de bana küsmüş küçük kızımmış yavrumu ihmal etmişim gibi kaprisli havalarda!
Sen demiyor musun kimseyle sohbetin yok!
şimdi sırası mı?
Ne zaman sırası anne? Okulda fırsat yok, tenefüste senle konuşuyorum, iş çıkışı eve adeta ışınlanmamı istiyorsun biraz oyalansam kızıyorsun, hafta sonları evde olayım istiyorsun dışrı çıkmayayım, arkadaşımla telefonda konuşuyorum kapatayım istiyorsun! Sonra bana çevren yok arkadaşın arayanın yok asosyalsin komşuyla bile sohbetin yok diyorsun! Ama olacağı fırsatı olursa da gene istemiyor engellemeye çalışıyorsun? Ben ne zaman edinecem ardakaş madem??
Sırası mı şimdi!
Ne zaman sırası sen bana tarih ve saat ver ben arkadaş avına çıkayım? Ne zaman hangi gün saat???
Amaaan sen de!
Aman sende! Anca beğenmez anca eleştirirsin! Arkadaşın yok çevren yok asosyalsin! Olmaya çalışsan gene istemez!
Bize arkadaş lazım değil mi??? Sana değil değllse!
Sadece kendiyle ilgilenilsin istiyor, tek ilgi odağı kendi olsun. Kız beni tanıyıp ilgilendi ya baş düşmanı oldu! Gereksiz lüzumsuz!
Sırf kendiyle değil benimle ilgilendiği içln!
Bir toplulukta diyelim aile yemeği bana sadece bana hitap ederek birinin konuşması bile annemi rahatsız ediyor. Ama konuşmasam da uyumsuzsun der. Konuşunca da kendi ilgi çekmeye çalışır, bölmeye çalışır!
Dünür bana bişey soruyor, az sohbet ediyoruz; hemen batıyor anneme 5 kere bölmek için bana bişey soruyor ya da istiyor! Benimle ilgili bişey merak ettilerse anneme sorsunlar tabi! Kendince saçma cevaplar verir.
Bazen de bana sorulan soruya atlayıverir kendi cevaplamaya çalışır beni susturup!
Dayanamaz ben ilgi göreyim! Sevgi göreyim merak edileyim?! Hemen atlıyor, engelleyemez beni susturup ele geçiremezse konuşmayı; bölmeye çalışır sürekli bişeyler isteyip mızıldanarak!
Hele bana iltifat edilmişse! Aman! Benim gibi bir ucubik mahlukatı kim niye beğenir??? Ya bozmaya ya ilgiyi kendine çekmeye çalışır. Hiç olmadı beni güya yanlışlıkla tekmeler!
Hani yaşlandıkça huy yumuşarmış toleranslı olunurmuş ya yalan: annem tam aksi. Daha tutucu daha baskıcı daha engelleyici sadece kendini düşünüyor! ilgiyi sevgiyi kendi görsün! Ben sadece ayak işlerini yapacak lüzumsuz bir elemanım.
Evde iş yapacak, lazım olunca ikçi temizlikçi gibi blr eleman!
çamaşır makinası.
Yıllar önce çamaşır makinemiz bozulmuştu ve tamir de edilemedi. Annem de küstü. Evet zaten teknılojiden korkar, değişiklikten korkar ve nefret eder. Makine bozulunca tamamen küstü ve bir daha çmaşır makinesi almayacağına yemin etti!
Bunlar hep tuzakmış! Eskiden makine mi varmış!
Tam 3 sene elde yıkadık. Tabi ki en çok ben. Sürekli bahaneler ve geçerli sebeplerle bana yıkardı yükü. Yapmazsam da atanamamış evde boş duran biriydim. Ne dediysem kar etmedi asssla almayacakmış makine hatta bir daha ailecek almayacamışız! Evlenirsem ben de almayacakmışım!
Ablamın var ama. Aa o prenses soyundan elde mi yıkayacaktı!?
Nuh der peygamber demez. Kendinden aşırı emin. Gene bozulacakmış! Bir kere alınırmış onun bildiği madem bozulmuş bir daha asssla almayacamışız!
Evlilik mi bu? çamaşır makinesi! Bir daha almayacamışız.
Sonunda protesto ettim kesinlikle el sürmedim çamaşırlara. Yorulmak bir yana zor kuruması başka bir yana. Daha beteri deterjan alerji yaptı. Ama kimin umrunda aman ben de abartıyorum.
inat etti kendi de yıkamadı. Makinenin lafını duymaya bile tahammül edemiyordu!
Tabi ki kavgalar dırdır eleştiri. Sonra acındırmalar paramız yokmuş ki. Suçlamalar paramız yokmuş çalışmıyormuşum da!
Beni suçlayacak. Elini versen bacağını kaptırırsın anneme aşırı sömürür.
Zar zor diller dökerek eskiyi peşinata saydıkları bir kampanya buldum.
Paramız yok da külliyen yalan! Maaşı var yazlığın kirası var. Ben ara ara çalışınca belki devam eder diye babamdan kalan maaşı bir süre almamıştım. Zaten ona da düşman istemezmiş domuzun parasını!
E ondan kalan parayla yazlığı aldın! Almayaydın!
Sanki bilmiyoruz. Senelerce bize zırnık koklatmadı, adamı yerden yere vurdu ama parasını yedi.
Ezelden beridir makinelere düşmandır, asla öğrenemiyor. Hiç merakı da yok. Anca ocağı öğrenir! Tüplü!
Sonradan başka ocak ve fırın almak zorunda kalmıştık aylarca alışamadıydı!
Televizyona, telefona hatta küçük ev aletlerine bile alışamaz.
Hani dünyanın sayılı zeki insanlarındandın, hani hele benden aşırı daha zekiydin?!
Neyse zar zor değiştirttim, senelerce ellemedi. Sonra ben ağır bir bronşit geçirip iş yapamaz hale gelince mecbur kaldı.
Sürekli de bahane; gözü görmüyormuş! Gözlüğünü tak!
Kırk kere de göstersen öğrenemiyor, her seferinde en baştan izah edeceksin nereye basacak? Hatta makinenin yanına gittiği anda unutur.
Zorla azıcık alıştı. En azından ben çalıştırıyordum kendi kapatıp çamaşırı sepete alıyordu, bazen asıyor bazen sadece topluyordu.
10 senedir makine aynı. Annem hala öğrenemedi. Hala.
Zamanla hiç dokunmaz oldu gene, bana kaldı.
Sabah diyor ki çamaşırı kalmamış atalım makinaya! Bitinceye kadar beklermişim gitmezmişim işe?!
Oldu başka???
Napacakmış bilmiyormuş ama??:((
ben herşeyi ayarlayıp çıktım, tek yapması gereken program bitimce bir tuş basıp kapağı açmak ve çamaşırları alıp asmak.
Herkesin yapabileceği bir şey ama bizimki yapamıyor ve sinir krizi geçiriyor! Tansiyonu fırlamış ölecekmiş! Bunun için mi? Hani aşırı zekiydin?
Kapatma tuşu dokunmatik değil, basıyorsun içine göçünca çalışmaya hazır; bitince basıyorsun dışa doğru çıkıyor ve kapağı açabiliyorsun.
Gel de bunu anneme anlat. Bu kadarını bile yapamıyor. Bir tuşa basılacak yaa!
Olmuyoor!
Bir daha bas.
Olmuyoooooor!
Korkusundan kuşa dokunur gibi dokunuyormuş! Kaç kere anlattım, gösterdim ama imkansız!
Bir insan bu kadar beceriksiz ve korkak olabilir mi?
iyice bas anne düğme dışarı çıkacak.
çıkmıyooor bozulmuş kırış kırış olacak çamaşır!
Anneme kalsa atlayıp gelecem eve servisle! Bir daha da işe gitmeyeceğim!
Olmuyor işte!..... Küfürler beddualar...
Bir daha bas.
Olmuyor diyorum ya!
Oluncaya kadar bas anne anlattım ya o tuş dışa doğru çıkmazsa açılmaz kapak!
Sövmeler saymalar... Eski merdanelileri özlüyor!?
Niye almışız da bunu boktanmık da elde yıkanabilirmiş de ben istar etmişim de hep boşuna gitmiş parası da! 10 yıldır kullanılıyor hala beni suçluyor!
Eskiden çalışan kadınları överken şimdi benden o aşağıladığı temizlik hastası boş kadınlardan bana övgüyle bahsediyor! Kendi rahat etsin lstedikleri olsun diye benim geleceğimi de hayatımı da rahatlıkla gözden çıkarabiliyor da ondan!
Niye almışız da başka yokmuymuş da ...
Sen istedin bunu! Daha iyi se.enekler vardı en ucuzunu almak istedin!
Q,
bi çamaşır makinesinin de tuşuna basılmaz mı artık?! Bunun içinde sövülüp sayılır mı? Hemen vazgeçlyor uğraşmıyor, aanlatsan da fayda yok öğrenmek lstemiyor. Eskiden ben evlenince ne yapacaksın derdim sen yaparsın gelip derdi pişkince.
Tabi ki konu muhakkak babama varır. Her konu gibi. Babanbabaannenanneannendeden .
Boşnalı 30 seneden fazla, babab öleli 20 seneden fazla oldu , hepi topu 10 sene bile sürmeyen bir evliliği unutup kafasından atamadı. istemiyor ki. Kahrolmak ve dünyayı yakmak istiyor! Kendine haksızlık yapmık hayat herkes beter olsun! çok merhametli ve iyi yüreklidir de kendisi!
Söyleyince de bana dinleme o zaman diyor! Sürekli konuşuyor, başka odaya kaçsan peşinde! Tut ki değil, tam başka şeye odaklandın hoop dibinde bitip kaldığı yerden devam ediyor. Sırf kendi rahatlasın da sen şiş patla kim takar.
Sabah akşam her an her konu babama boktan huyuna boktan hayatına anama yaptıklarına gelir! Baştan sona hep anlatır aynı şeyleri; konu hele evlilikse asla susmaz! Banyoya bile peşimden gelip kapıda konuşuyor ben yıkanırken!
Sus asabımı bozma dersen sen kötüsün sen suçlusun sen bencilsin! Neler yaşmış o neler sen ne yaşamıkın ki!??? Sen de bana anlatarak yaşatıp ikkence ediyorsun! üstelik yıllardır, her mutlu anıma sıçmaya çalışıyor!
Ablamın düğününde bile bi ara beni sıkıştırıp kötü düğün anılarını anlattı! Doğum günümde mezuniyetimde; her konu ilham veriyor adeta ve bağlayabiliyor kendi geçmişine yaşadıklarına; elbette olumsuz şeyleri anlatır.
Sorsan güzel anın yok mu, övünmelere geçer.
Bi keresinde gece 4,5'a kadar konuştu! Kalktım yatağa gidecem popomun dibinde anlatmaya devam ediyor. Kapıyı üstüne kapatıp yat artık diyorum yanımda yat da anlatayım diyor!
Sanki bayılıyorum! Umrunda değil ki! Sonra senden erkekler ve evlilik hayatıyla ilgili olumlu düşünceler bekler; kendi 1 olumlu cümle kurmuş gibi!
Ne alakası var sen karamsarsın! Böyle pişkin vurdumduymaz inkar eder.
Sinir krizi geçir, ağla kavga et bağır; sus de ike yaramaz; konuşup şişirmek istiyorsa seni kimse durduramaz, aaa nasıl deşarj olacak o?!
Hatta daha gün doğar hanfendiye. Kendi mükemmel bir insan olduğu için beni babama benzetmenin fırsatını yakalar! Gene konu uzar.
Dinleme o zaman diyor!
Dinlemezden gelmek de işe yaramaz! Dinletmek için çenenden yüzünü kendine çevirir! Kendi boktan anılarını dinleyecekmişim.
Hak verince susuyor mu sansınız??? Daha da aşka geliyor daha da uzun tekrarlı ve detaylı anlatmak istiyor.
Kadın olumsuzluktan keyif alıyor resmen; şevkle anlatırken gözleri parlıyor.
Yıllar önce çamaşır makinemiz bozulmuştu ve tamir de edilemedi. Annem de küstü. Evet zaten teknılojiden korkar, değişiklikten korkar ve nefret eder. Makine bozulunca tamamen küstü ve bir daha çmaşır makinesi almayacağına yemin etti!
Bunlar hep tuzakmış! Eskiden makine mi varmış!
Tam 3 sene elde yıkadık. Tabi ki en çok ben. Sürekli bahaneler ve geçerli sebeplerle bana yıkardı yükü. Yapmazsam da atanamamış evde boş duran biriydim. Ne dediysem kar etmedi asssla almayacakmış makine hatta bir daha ailecek almayacamışız! Evlenirsem ben de almayacakmışım!
Ablamın var ama. Aa o prenses soyundan elde mi yıkayacaktı!?
Nuh der peygamber demez. Kendinden aşırı emin. Gene bozulacakmış! Bir kere alınırmış onun bildiği madem bozulmuş bir daha asssla almayacamışız!
Evlilik mi bu? çamaşır makinesi! Bir daha almayacamışız.
Sonunda protesto ettim kesinlikle el sürmedim çamaşırlara. Yorulmak bir yana zor kuruması başka bir yana. Daha beteri deterjan alerji yaptı. Ama kimin umrunda aman ben de abartıyorum.
inat etti kendi de yıkamadı. Makinenin lafını duymaya bile tahammül edemiyordu!
Tabi ki kavgalar dırdır eleştiri. Sonra acındırmalar paramız yokmuş ki. Suçlamalar paramız yokmuş çalışmıyormuşum da!
Beni suçlayacak. Elini versen bacağını kaptırırsın anneme aşırı sömürür.
Zar zor diller dökerek eskiyi peşinata saydıkları bir kampanya buldum.
Paramız yok da külliyen yalan! Maaşı var yazlığın kirası var. Ben ara ara çalışınca belki devam eder diye babamdan kalan maaşı bir süre almamıştım. Zaten ona da düşman istemezmiş domuzun parasını!
E ondan kalan parayla yazlığı aldın! Almayaydın!
Sanki bilmiyoruz. Senelerce bize zırnık koklatmadı, adamı yerden yere vurdu ama parasını yedi.
Ezelden beridir makinelere düşmandır, asla öğrenemiyor. Hiç merakı da yok. Anca ocağı öğrenir! Tüplü!
Sonradan başka ocak ve fırın almak zorunda kalmıştık aylarca alışamadıydı!
Televizyona, telefona hatta küçük ev aletlerine bile alışamaz.
Hani dünyanın sayılı zeki insanlarındandın, hani hele benden aşırı daha zekiydin?!
Neyse zar zor değiştirttim, senelerce ellemedi. Sonra ben ağır bir bronşit geçirip iş yapamaz hale gelince mecbur kaldı.
Sürekli de bahane; gözü görmüyormuş! Gözlüğünü tak!
Kırk kere de göstersen öğrenemiyor, her seferinde en baştan izah edeceksin nereye basacak? Hatta makinenin yanına gittiği anda unutur.
Zorla azıcık alıştı. En azından ben çalıştırıyordum kendi kapatıp çamaşırı sepete alıyordu, bazen asıyor bazen sadece topluyordu.
10 senedir makine aynı. Annem hala öğrenemedi. Hala.
Zamanla hiç dokunmaz oldu gene, bana kaldı.
Sabah diyor ki çamaşırı kalmamış atalım makinaya! Bitinceye kadar beklermişim gitmezmişim işe?!
Oldu başka???
Napacakmış bilmiyormuş ama??:((
ben herşeyi ayarlayıp çıktım, tek yapması gereken program bitimce bir tuş basıp kapağı açmak ve çamaşırları alıp asmak.
Herkesin yapabileceği bir şey ama bizimki yapamıyor ve sinir krizi geçiriyor! Tansiyonu fırlamış ölecekmiş! Bunun için mi? Hani aşırı zekiydin?
Kapatma tuşu dokunmatik değil, basıyorsun içine göçünca çalışmaya hazır; bitince basıyorsun dışa doğru çıkıyor ve kapağı açabiliyorsun.
Gel de bunu anneme anlat. Bu kadarını bile yapamıyor. Bir tuşa basılacak yaa!
Olmuyoor!
Bir daha bas.
Olmuyoooooor!
Korkusundan kuşa dokunur gibi dokunuyormuş! Kaç kere anlattım, gösterdim ama imkansız!
Bir insan bu kadar beceriksiz ve korkak olabilir mi?
iyice bas anne düğme dışarı çıkacak.
çıkmıyooor bozulmuş kırış kırış olacak çamaşır!
Anneme kalsa atlayıp gelecem eve servisle! Bir daha da işe gitmeyeceğim!
Olmuyor işte!..... Küfürler beddualar...
Bir daha bas.
Olmuyor diyorum ya!
Oluncaya kadar bas anne anlattım ya o tuş dışa doğru çıkmazsa açılmaz kapak!
Sövmeler saymalar... Eski merdanelileri özlüyor!?
Niye almışız da bunu boktanmık da elde yıkanabilirmiş de ben istar etmişim de hep boşuna gitmiş parası da! 10 yıldır kullanılıyor hala beni suçluyor!
Eskiden çalışan kadınları överken şimdi benden o aşağıladığı temizlik hastası boş kadınlardan bana övgüyle bahsediyor! Kendi rahat etsin lstedikleri olsun diye benim geleceğimi de hayatımı da rahatlıkla gözden çıkarabiliyor da ondan!
Niye almışız da başka yokmuymuş da ...
Sen istedin bunu! Daha iyi se.enekler vardı en ucuzunu almak istedin!
Q,
bi çamaşır makinesinin de tuşuna basılmaz mı artık?! Bunun içinde sövülüp sayılır mı? Hemen vazgeçlyor uğraşmıyor, aanlatsan da fayda yok öğrenmek lstemiyor. Eskiden ben evlenince ne yapacaksın derdim sen yaparsın gelip derdi pişkince.
Tabi ki konu muhakkak babama varır. Her konu gibi. Babanbabaannenanneannendeden .
Boşnalı 30 seneden fazla, babab öleli 20 seneden fazla oldu , hepi topu 10 sene bile sürmeyen bir evliliği unutup kafasından atamadı. istemiyor ki. Kahrolmak ve dünyayı yakmak istiyor! Kendine haksızlık yapmık hayat herkes beter olsun! çok merhametli ve iyi yüreklidir de kendisi!
Söyleyince de bana dinleme o zaman diyor! Sürekli konuşuyor, başka odaya kaçsan peşinde! Tut ki değil, tam başka şeye odaklandın hoop dibinde bitip kaldığı yerden devam ediyor. Sırf kendi rahatlasın da sen şiş patla kim takar.
Sabah akşam her an her konu babama boktan huyuna boktan hayatına anama yaptıklarına gelir! Baştan sona hep anlatır aynı şeyleri; konu hele evlilikse asla susmaz! Banyoya bile peşimden gelip kapıda konuşuyor ben yıkanırken!
Sus asabımı bozma dersen sen kötüsün sen suçlusun sen bencilsin! Neler yaşmış o neler sen ne yaşamıkın ki!??? Sen de bana anlatarak yaşatıp ikkence ediyorsun! üstelik yıllardır, her mutlu anıma sıçmaya çalışıyor!
Ablamın düğününde bile bi ara beni sıkıştırıp kötü düğün anılarını anlattı! Doğum günümde mezuniyetimde; her konu ilham veriyor adeta ve bağlayabiliyor kendi geçmişine yaşadıklarına; elbette olumsuz şeyleri anlatır.
Sorsan güzel anın yok mu, övünmelere geçer.
Bi keresinde gece 4,5'a kadar konuştu! Kalktım yatağa gidecem popomun dibinde anlatmaya devam ediyor. Kapıyı üstüne kapatıp yat artık diyorum yanımda yat da anlatayım diyor!
Sanki bayılıyorum! Umrunda değil ki! Sonra senden erkekler ve evlilik hayatıyla ilgili olumlu düşünceler bekler; kendi 1 olumlu cümle kurmuş gibi!
Ne alakası var sen karamsarsın! Böyle pişkin vurdumduymaz inkar eder.
Sinir krizi geçir, ağla kavga et bağır; sus de ike yaramaz; konuşup şişirmek istiyorsa seni kimse durduramaz, aaa nasıl deşarj olacak o?!
Hatta daha gün doğar hanfendiye. Kendi mükemmel bir insan olduğu için beni babama benzetmenin fırsatını yakalar! Gene konu uzar.
Dinleme o zaman diyor!
Dinlemezden gelmek de işe yaramaz! Dinletmek için çenenden yüzünü kendine çevirir! Kendi boktan anılarını dinleyecekmişim.
Hak verince susuyor mu sansınız??? Daha da aşka geliyor daha da uzun tekrarlı ve detaylı anlatmak istiyor.
Kadın olumsuzluktan keyif alıyor resmen; şevkle anlatırken gözleri parlıyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)