sıcaklar başladı ya gene annem başladı aynı şeylere:
sanki ilk defa fark ediyormuş gibi hayatında, sanki 60 küsür yıldır sibirya'da falan yaşıyormuşcasına bir şaşkınlık ve hayretler içinde kalma hem de isyan etme nidalarıyla bana günde en az 3-5 kez;
NAzlııı?!!!
efendim?
ay çok sıcaak çook!
evet.
ama çok sıcak çok
hıı
ama aşırı sıcak bu ne sıcaak???
e haziran geldi
ama hayır çok fazla sıcak aşırı!!!!
her sene olduğu gibi bu sene de kafaya işleme, fikir ekme çalışmalarından biri yine saçlarını kısa kestirmekle ilgili;
günde ben diyeyim 2 sen de 5 kez:
ay çok sıcak saçlar fazla geliyor değil mi nazlı???
hıı.
ay napsak çok sıcaak!!! saçlar çok fazla geliyor artık.
topla!
hı?
toka vereyim topla.
toplamakla olmaz nazlı en iyisi saçlarımızı kısacık kestirelim!!
ayy çok fena çok terletiyor en iyisi gidelim kuaföre kıpkısa kessin ha nazlı??
anneme göre kuaföre yılda sadece 2 kez gitmeye hakkımız var nedense ve o zamanlara da kendisi karar verecek. benim ayrı gitmeme katlanamıyor niyeyse. sene içinde kat aldırmam falan gerektiğinden bahsetsem kendini henüz ihtiyacı olmadığını bastıra bastıra belirtiyor; gidemem yani?
sebep pintilik mi? fobi mi? bellisiz.
neyse başka bir tekrarlanan şey ise su sebili sendromu!!! kafaya takmış su sebili alacak! ama sonra 'teknolojik' ya kullanamayacak hep benden bardak bardak su bekleyecek. neyse ben de işe gitmem belki anneme su lazım olur diye en iyisi istifa edip bir daha çalışmayayım??
bilmem kimlerin su sebili ne güzeldi hem sıcak hem soğuk su veriyormuş nazlı!
diye işlemelere başladık. birincisi ben eşşek kadar damacanayı nasıl koyacam onun tepesine? ikincisi su sebilinden su almayı becerebilecen mi?
benim belim falan umrunda olmadığında eşşek gibi kaldırmamı bekler. aşırı vicdanlı ve mantıklıdır da!!! damacana iyi gene: bir kreresinde buzdolabını sırtlamamı istemişti gayet de normal bir şeymiş gibi???
başka bir klişe de hala haziranda da işe gitmem. sabah soruyor bugün de gidecek misin? ama çocuklara sormuş bitti demişler!!!!! belki ben iş yerine aşüfteliğe gidiyorumdur!!!!
çocuk muyum ben?
ama bitti dedi çocuklar sen hala gidiyorsun onlar gitmiyoor!!
annecim öğrencilere bittiyse bitti ben öğrenci miyim? neyim ben neyim???? öğretmen!!! bize bitmiyor!!!!!
sanırsın 30 sene öğretmenlik yapmamış kendisi!! ama özel okulmuş? sanki daha basit, anlatsan da kafası almıyor ki!
hele yazın seminer meminer varsa şoka giriyor. geçen sene Adana'da bir seminer vardı gitmem gereken ay gitmeyeyim diye neler etti traji komedi. sanırsın 5 yaşında anasına yapışık kaprisli bir çocuk. ayrılmayalım evden kımıldamayayım istiyor. sanırsın da beni çok sevdiğinden!!!
tutturdu da ben de gelecem. araçta yer falan anca ayarlanmış, hatta otelde. yok olsun bende gelecem sıkışırız. sanırsın 37 yaşında biri değilim ben. işine gelmezse bana 40a merdiven dayadın orta yaşlısın falan diye yapıştırır ama işine ne gelirse de o yaştaymışım gibi davranır.
otelde de koyun koyuna uyurmuşuzmuş!!
beni çok sevdiğinden mi bırakmak istemiyor? niye tüm yaz işkenceler ediyor ya? sürekli konuşum mazinin kötü anlarını mütemadiyen anlatmak bir yana sürekli olumsuz şeyler bulup devamlı ev temizliği yapmamı istiyor. artık bir iş yaparken kitap okurkende hiç saygısı yok gelip tepemde televizyon da izliyor konuşuyorda. bir de pişkin pişkin lendi aralıksız çene çalarken oku sen oku diyor.
kendi aşırı zeki olduğu için hem okuyup hem de sohbet edebilirmişmiş!! külliyen yalan!
daha neelelelel ay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder