30.09.2016

gittikçe kör bir bencilliğin içine düşüyor ve bana karşı duyarsız.
sadece kendi kafasına taktığı bazı korkular var onlar önemli:
sıcak yemekten ağzı yanmasın
üşütmesin
kızlığı bozulmasın

başka bir sorun yok.
her gün en az 1 kere o da artık söylemekten usandığım için 1 kere, sigara yüzünden tartışılır mı.
hayır bir süre demeyeyim bi şey kendi düşünür mü sandınız hayır. tamamen rahatlıyor.

daha 10-15 dakika önce rahatsızlığımı söyledim hıı dedi tamam.
hiç tekrar elinde pof pof sigara evi turluyor kapımda dikilip konuşuyor.
bu nasıl pişkinlik???

bişey olmazmış aman ben de abartıyormuşum içen kendiymiş benim duyduğum sadece kokusuymuş.
zararsız olsa ble ki değil rahatsız olmam yetmez mi?

hayır. öksürüyorum bile ama ne dese beğenirsiniz sahte öksürüyormuşum!!!

40 yıldır içiyormuş hani bişey mi olmuş?
daha ne olsun 152 boy 55 falan kilodaki ufak bir kadından öyle bir öksürük çıkıyor ki şaşarsınız!
her kış bronşitimsi bir hastalık=kapris.
zaten bişey olmuşsa da bilemeyiz ki yıllardır doktora gitmiyor.

çocuk gibi huysuz ve korkuyor.
15 yıldır diş hekimine gitmedi!!

kendini de çooook bilinçli bir insan zannediyor.

tek gitmek zorunda kaldığı doktor: cildiye, o da alerji olmıuştu, ayağındaki ağrı için ortopedi bir de.
kulağı ve gözü için gitmeyecekti de günlerce ben dil döktüm:

duymuyordu. televizyonun sesi sonuna kadar açık neredeyse, insanın asabı bozuluyor, dediğimi de duymaz 3kere tekrarlatırdı. meğer kulağında mantar büyümüş tamamen tıkamış. ağrı olmayınca fark etmemiş.

öyle alınmıyor tabi, damla ile yumuşatıması lazım bir kaç gün. o damlaları damlatırken kulağına ne kaprisler ne kaprisler aman ... sanırsın 7 yaşında çocuk.

mantıklıydı güya!!

sigaraya gelecek olursam gerisin geri: acayip rahatsız olduğum için kafelerde bile adeta lanetliymişim gibi duman beni bulur.
ben tenmiz hava soluyamayacakmıyım yaa???

tartışma çok uzarsa küçük üçkağıtçı bir çocuk gibi: sen de içmiştin ama diye yapıştırıyor.

ömrü hayatımda, 35 yılda sadece yarım paket sigara içtim, tüm paketi bile bitiremedim

28.09.2016

üşümek-yedek mont, sıcak soğuk algısı- anti empatik

her mevsim ama özellikle mevsim değişimleri evde çılgınca tartışmalara yol açacak teatral gösterilere dönüşür bizim evde.
niye diye soracak olursanız.
annem aşırı derecede evhamlı fobili ve sadece kendi açısından bakabilen birisi haline geldi zaman iyice ilerledikçe.
antiempatik sanki. empatiye karşı.
der ki ay bebekken de çok terlermişim çocukken de!!

e kimbilir kaçkat giydiriyordun lahana bebek gibi?
öyle bişey var ya yaşı küçükler haliyle ebatları ufak insanlar: çocuklar ve bebekler için: çok üşür inanışı!!!!

üşümüyorum ben kardeşim!!

ama anlatamazsın. yıl olmuş 2016 hala anlayabilmiş değil.

kendi düşünce his vb lerden farklı şeyleri kabullenemiyor. sadece kendi için sabit fikirli değil yani etrafı için de.

10 yılı geçti şekeri hayatımdan çıkartalı, tuzu da, unu da epeyce azalttım. ama anlayabilmiş mi? hayır!

fikirleri gençken yenir! e yaşlı diyordun demin ya?
gençken yenir deyip tüm vücutlarını yormuşlar. 45-50 yşından beri annem de teyzemde hastalıktan hastalık beğenir gibi. tansiyon şeker mide eklem ağrıları kireçlenme kemik erimesi..... göz kulak sorunlarını saymadım bile.

neyse üşümeye gelelim.
yazın bile bana hırka giydirmenin peşinde, her zaman daha kalın giyinmemi bekler. yoo kendi de aşırı üşüyen biri değildir, benim de öyle olmadığımı kabullenemiyor herhalde. ne üşüyen arkadaşlarım oldu, ağustosta kalın battaniyeyle uyuyan.

hani gömlek yelek, içinde atlet giymek falan kesmiyor annemi. hırka!! yaz günü bile elime hırka vermek için ne uğraşlar ne uğraşmalar.

esas zevki bana ters gelen bişeyi bana yaptırtma mücadelesi.
okul dolabında yedek var anlatamadım. nerede kıyıda köşede eskimiş eprimiş sökülmüş sünmüş topaklanmış kalın hırka varsa; bişey arayıp soruduğunda istediğin kadar anlat bulamaz; ama bunu bulur eline tutuşturur!!
hatta o sünmüş hırkanın yanında güzeli vardır gene de onu alıp veremez eline.
eskimesin!

eskimesin diye ben sünepe gibi mi gezeceğim?

kışın kafayı 90lardan kalma naylon kalın hani içi büflon falan doldurulmış şişik montlar olur ya öyle bi şeye takmıştı. illa da onu giyecekmişim.


zaten tüm gün sıcak kaloriferli okulda ya da servisteyim adeta karaya ayak basmayan bir denizci gibi.

ama anlatamadım. ben ne şekilde anlatırsam anlatayım anması 24 saati geçemez. ertesi sabah başa sarar.

yazın ablamlarla çıktığımız ufak turda, bavulun içine ne tıkıştırmış bilin!!

naylon şişik eski bir yelek!!! hani mont gibi ama kolsuz!!

90lardan kalma dikişleri sökülmüş sigara yanığı olan felaket bir yelek!!
üşürmüşüm!

kız ne üşümesi dışarısı 40 derece!! ailede doğru dürüst deli gibi üşüyen biri de yok ki travmatik olsun!!

o şişik külüstür montu da bu berbat naylon yeleği de eskimiş hırkayı da çöpe atarak kurtulabildim.

almıyor kafası. neden bilmem.

40 derece sıcakta yelek ne? hani şile bezi gömlek olsa bi derece mantıklı gene, teri çeker falan.ince gelrmiş!!

kendi üşüyor mu?
hayyııır.
kendine mont almış mı.
hayır bir hırka almış. elinde taşımaktan sıkılınca da bana verdi bana taşıttı.
durup durup da bana nazlı üşürsen giy ha! giyebilirsin ha üşürsen!!

canım ne üşümesi alnımdan terler süzülüyor!!
ney üşüdün mü ceket bulalım şuradan!!
ne üşümesi anne 45 derece midir nedir burası!
sen dedin üşüdüm.
üşüdüm demiyorum terler süzülüyor heryerimdeeen!!
e işte hırka giy çeker!! al giy bunu nazlı.

40-45 derece ege sıcağında hırkayla oturacağım, terlesem peçeteyle yüzümü sileceğim, tabi makyaj güneş kremi falan umrunda değil, kağıt mendil parçaları suratına yapışacak fark etmeyecek öyle dolanacaksın yazşı hastalık hastası emekliler gibi.

durup durup aklına geliyor hırkayı giy nazlı esiyor.
ne esmesi keşke esse!!
üşüdünse polar şal isteyelim garsondan?!
ağustos ayında ne üşümesi kutupta mıyız anne.
üşümedin mi, giy hırkayı.
hız ölecem terden sıcaktan!!!
sırtına mendil yatırayıom hadi dön!!


hani moruklara karışıyordum menapoza girebilirdim kırışık ve ak saçlıydım? nooldu bebek gibi geri zekalı gibi yazın ortasnda hırka giymek yetmiyor anneciğim sırtıma mendil yatıracakmış?

düşüneceği uğraşacağı hiiiiiiiççççç bir şey kalmadı biliyormuşun. gözü de iyice bozulunca ne gazete ne dergi ne kitap okuyabiliyor.

ya ona buna takıp; aşkın tersi nefrettir; nefret ederek tüm gün taktığı kişiden aynı şekillerde milyon kez bahsetmek istiyor. tek hobisi konuşmak oldu.

teyzem de gitti gideli bi bana kaldı. ablacığımın çok yoğun bir iş hayatı olduğundan onu da arıyor konuşuyor ama beni daha müsait buluyor.

her tenefüste köşeme çekilip anneciğimle konuşacakmışım telefonda.
ama sonra bana arkadaşın yok hiç, çevren yok, koca bulamıyorsun diyor.

tenefüste bile sossyalleşemez annemle konuşurken nasıl arkadaşım olabilir?

anlamıyor ki bunu?
serviste diyor.
kız! serviste çocuklar var, bir de şöför!!!


hen kızı hem gelini hem kardeşi hem emekli kocası hem oğlu hem damadı hem arkadaşı hem hammalı.... herşeyi sadece benden bekliyor. ben de bi insan olmadığım için iim gücüm ihtiyacım isteğim falan olamaz.

bu yüzden sadece bana takık, nefret/aşk nöbetleri olmadığı anlarda.

tuvalete çıktın mı su içtin mi ne yedin ne dedi neredesin nereye gittin o ses ne? hırka giy kilodunu değiştin mi o ne niye onu giydin o sürdüğün ne....... sonsuz sorular.

hobi bulmaya çalışıyorum oyalansın diye ama gözü görmüyor ki, inadından ne tekrar doktora gidiyor ne gözlüğünü takıyor!!!!

boş kalınca da boool  bol düşünüp taşınıp kararlar alıp hesaplar yapıyor.
ya da gıcık olacağı nefret edeceği ve sürekli ondan bahsedeceği birini buluyor.
tabi eğer 60lar 70ler 80ler e takıp geçmişi kurcalamazsa.

24.09.2016

biz çocukken şimdi yalan yok, hiç yanımızda sigara içmezdi. hep balkona çıkar içerdi ya da kapısının önünde durup dışarı üfleyerek içerdi.
ama ne zaman ki 20li yaşlarımız geldi, ki ben demeliyim zaten ablam evden ayrılmıştı, zerre umursamaz oldu.
bu umursamamazlık son yıllarda çıldırtıcı safhalarda.
iki de bir kavga nedenimiz. ama gene anlayamıyor.
basbayağı umrunda değil. teselli etmiş kendini inanmış.
kokusu bişey yapmazmış! ordinaryus profesor ya.
abartıyormuşum.

geçende yazlıkta odanın bir kısmına birikmiş birikmiş duman, o kadar çok ki. sabah ben sigara dumanıyla karşılanıyorum.
öksürerek uyandım. tepkisi de yediğim dondurmaları suçlamak!!

sigara dumanıındaan.
hayır değil dondurmadandır.

evet. çok düşünceliymiş duyarlıymış duygulu mantıklı ve vicdanlıymış!! en azından benden daha fazla.

milyon kez evi havalandır dedim, türlü yollarla; iyilikle duygusallıkla kötülükla bağıra çağıra kavga çıkararak ağlamaklı yalvararak rica ederek.

imkansız. sadece o an için zannediyor. sonra gene aynı.
ya bari bununla odama girme.
zaten işten geliyorum, hadi yazları nispeten her yer açık sayılır, o da üşütürüz cereyanda kalırız fobisiyle bir tarafı anca açar, havalanıyor sayılır.

ama havaların serinlemesi kabus benim için . ne umursuyor ne değer veriyor ne saygı duyuyor yaa.
işten geliyorum ev dumanaltı resmen. üstelik sigarası ardarda içerek elinde evi turlar.
ona göre tek bir yerde içerse kötüymüş koku sinermiş!! e eve yayılıyor. iyiymiş işte dağılıyormuş!!

çok bunalırsa şikayetimde yapıştırıyor aklı sıra kaçamak, zeytinyağlı lafını, üste çıktığıı düşünüyor.

sen de içmiştin!!!
ya 35 yıllık hayatımda sadece yarım paket içmiştim sadece!!!
demek ki bundan sonra bei zehirlemek yasal normal.

zaten hassas olunca lanetli gibi sürekli etrafıma sigara içen birileri düşer dışarda

kendisi mütemadiyen herşeyden şikayetçi ve dırdırcı bir insandır, hiç bitmez şikayet talep itiraz eleştirileri... sonsuza kadar.
tabi en çok bana yansır, yansıtır. başkalarına rol keser bana umursamaz şekilde.

ama ben bir iki kere bişeyden rahatsız olsam anında ay canını sıkıyormuşuuum tadını kaçırıyormuşuum huzuru kalmamış!!

varmıydı ki?
huzursuzluğun radarı paratoneri yaratıcısı huzurlu güzel keyifli anların sabotajcısı!!
ama benim 1 kere bile bişeyden rahatsız olmam yasak.

senin her zaman yaptığın şey anneciğim!!
ney?
şikayet etmek.
ama benim şöyle de benim böyle de ben çok hassasım da ben çok duyarlıyım da ben çok titizim de.. bla bla bla övünmelerle harışık hak savunmaları....
ben değilim yani!! ben duygusuz duyarsız bis ruhsuz temizliğin önemli gelmediği bir insanım??
ay ben öyle mi dedim!!

kendisi asssla huzur kaçırmazmış ortamın asssla ama ben kaçırıyormuşum! kendi favori kızının düğününde büyük kavga çıkartacakken zar zor engellenen biri!! birinin doğum gününde kötü bir olayı hatırlatan, tam keyifli bir anda bana babanın mezarına gidelim mi diyen biri!!
ne efendim bana sigara dumanı geliyor demişim!!

ama ortamın kaçırmazmış. kaçırır. ama en çok benim. çünkü hep bana şikayet eder.
ya geçende bi yere gidildi kalabalıkça bir grup. bana yemeği şikayet ede ede gittim iyilik olsun tost yaptırdım lüksçe bir restoranda ama benim yemeğimi kaldırtmış!!
ben aç bilaç kalakaldım!! dakikalarca aç bekledim. ruhu mu duydu. happır şuppur yedi tostunu!! balık restoranında!!!!
zaten balık yese bana ayılatır ben aç aç onunkini ayıklarım sonra pişkiiin pişkin e bu soğumuuş der.

bu kız ağzına lokma koymadı fark etmiyor bile dalıyor eskilerden konuşmaya, hanımlarla yarışmaya...


ben uzatmamaya çalıştım ama hiçkimse huyunu bilmiyormuş gibi melek ayaklarında bana huzurumu kaçırttın numarası kesiyor.
ne efendim sigaradan şikayet etmişim! tabi ne hakla. ben kiimimki. ben aşk meyvesi miyim. ben evli miyim. ben erkek doğup da ailemi mi kurtardım. ben kimim ki!!

tüm bu itirazları gerilimleri öyle bir sükunetle çıkarır ki; çünkü çok natürel. yoo başkasına övünürken rol keser. ama bencilliği çok doğal.
kendini o kadar haklı görür ki sinirlenmeden, hatta seni çıldırtacak kadar sakin bir sesle söyler.

bilerek sanmam. bilmeyerek.
belki sana fazla tepki verdirtip başkalarına kendini haklı ve masum seni aksi ve kaba göstertmek için.

eskiden ben yeniyetmelerdeyken çoooook yaptı bunu çok. beni beğenmemeleri ters bakmaları insanların zevk verirdi ona adeta. ama başkasına çaktırmaz; bunu tınılarla anlarsın. sadece en yakın tanıyanı anlar. keşke azarlayıp aşağılasalar zevk duyacak..

eniştemle yer değiştik ben sigaradan rahatsız olmam dedi.
ama efendim annemin tadı kaçmış ama bi kre, nazlı nazlı boyun büküp hassas yaşlı kadın numaralarında mırın kırın.

sabahtan beri itiraz etmediği bişey yok.
balık yenecek ya huzursuzluğun ondan , kılçıktan hoşlanmazsın diye kapattım gene konuyu.

evet bana sigara dumanı gelsin yemeğim gelmesinn aç kalayım az gelsin pişmesin herkes beniniye evlenmiyorsun diye azarlayıp ayıplayıp eleştirip aşağılasın beğenmesin. isteyen istediği kadar kötü muamele etsin.

bana huzur mutluluk keyif olmasın!!

inadına artık bu numaraları yemem. inadına bir eğlendim bir tıkındım ooooh!! kılçığını da ayıklamadım!!!
hayır eline sağlık arada sen de ağzına atıver dese neyse. bende salaklık bir yandan ye bir yandan ayıkla bebek sanki!!

elini versen kolunu kaptırırsın bir insan. doyumsuz. memnuniyetsiz. müşkülpesent.

23.09.2016

engelleme

eğer dışarı çıkmamı engelleyemiyorsa, peşime takılıp ben de geleceğim diyemiyorsa, hasta olup ağrılarından şikayet edip bana kapris de yapıp vazgeçiremiyorsa: gittiğim yerden, etkinlikten mümkün mertebe hoşlanmamam için elinden geleni yapıyor.
nasıl. onu bunu orayı burayı eleştirip sürekli olumsuz konuşarak.
hatta tiksindirerek.
o da mı olmadı.
zamanında yediğim numaralara başvurur.
götün büyük!!!!

aa bu elbiseyi mi giydin, neyse, götünü büyük gösteriyor bu.
bu pantolonu mu giydin, üzerine uzun bluz giy bari götün kocaman görünüyor.

sanmayın ki bunları bağıra çağıra, sinirli, bet bir suratla söylüyor.
görseniz tavşancık! dünyanın en tatlı en sempatik en doğal en samimi insanı sanırsınız. sesi de öyle. hep iyi niyetinden!!!

ha göt olayına gelmeden: sivilcen mi çıkmış senin gene! yorumu var.
ya da saçın da bugün her zamanki gibi iyi olmamış!

annem kendini hiiiiç kısıtlamadan aklından geçen her şeyi rahatça söyler. en çok da bana karşı fütursuzdur. bana rol kesmesine gerek yok. bana şirin görünmesine de gerek yoktur. ben sürekli gördüğü en yakın kişiyim.
benim dışımdaki herkese kardeşine ve diğer kızına bile şirin , kibar falan görünmek için rol keser.
onlara yansıtmaması gereken şeyler olduğunu düşünür.

hastalıklar dırdır kapris. bunlar en çok bana yansır.
hele daha yabancı insanlara acayip rollere girer. dünyanın en samimi en doğrucu en tatlı dilli en dürüst en kibar en bilgili en anlayışlı en modern vb havalarını yapar.

bu dışarı çıkmamam için söylediği şeylere ek bazen hepsi üstüste bombardıman olur. bazen tek tek.
bazen  öncesinde kavga çıkartmaya çalışarak. o günki damarımı arar durur.

hiç mi olmadı:  gittiğim yer çirkin pis ve iğrençtir, kimse elini yıkamıyordur, şeylerini elledikleri elleriyle yapıyorlardır yediğimiz şeyleri!!
çok rüzgarlıdır başım ağrıyacak omzum tutulacak.
çok sıcaktır terleyeceğim saçım bozulacak uyuz gibi görüneceğim.
çok soğuktur üşütüp yataklara düşeceğim.

gittiğim yer yeterince olumsuz değil mi?
kimle gideceğim kimle görüşeceğim önemli o zaman. muhakkak kötü biridir.

zaten benle arkadaşlık etmeye kalktığına göre kişiliksiz kötü aşağılık pis vb biri olmalıdır!! yok bu üstü kapalı anlam!!

o kişi ya da kişilerin ne cahilliği ne çirkinliği ne densizliği ne işi gücü ne kökeni ne ailesi ne bilmem nesi kalır.
bulur. yaratıcıdır olumsuzluk konusunda. mesela hep giydiği ceketin düğmeleri çirkindir!!!!???


ha bir de bunlara rağmen annem kendini şöyle tanımlar: çok anlayışlı modern bir anne. asla yasakçı değil!!! dellenir bunları duysa.

asssla karışmam kızlarıma
assla engellemem kızlarımı.
asla yasaklamam!!

assla diyor sa bir de hiçç. tamamen aksidir. bunlar sadece kılıf. bu yasak kelimesini -ceksin -caksın -mayacaksın -meyeceksin  gibi -cek -cek'lı emir kipli cümleleri kurmazsa yasakçı engelleyici anne olmaz!!

buna yüzde yüz inanıyor. ama gerçekten psikolojik savaştan baskıdan mobbingden geri durmaz.

en sevdiği şey. yıldırmak!!! böylece uzun vadede olsa kazanmış olur, istediğini elde etmiş olur. seni özgüvensiz hale getirmesi, korkak, dünya kadar fobisi olan bir ödleğe çevirmiş olmasının önemi yoktur.

aa asla yapmazmış öyle bir şey!

ben seni zorlamadım, kendin istedin, kendin istemedin, veeee kafana silah mı dayadık?? temel savunma cümleleridir.


sürekli azarlanıp ufak ufak, sürekli ufak ufak küçümsenerek geçen uzuuuun yıllarım boyunca çoğu zaman korkak ve özgüvensizdim.
sırf inadımdan gezilere, doğumgünlerine, buluşmalara, turlara gidebildim-gidebildik.
ben ipin ucunu bıraksam hiç.

çocukluğumuzdan beri mesela kadınların eğitimli, çalııp kendi ayakları üzerinde durabilen, işi, maaşı, emekliliği olan insalar olması gerektiğini şiddetle savunurken: sürekli ev kadınlarını küçümseyen aşağılayan alay eden tavırlarla hatta küfrederken, ben atanamamışken, iş bulamazken suratıma eleştirilerini acımasızca bir zevkle çarparken iyiydi.

her zaman üstün olmak ister; bu seni aşağılamak pahasına olursa olsundur.

iş bulunca sevineceğine beni kopartmak için çılgınlarca çaba sarf eder oldu. ufak ufak tabi! zamana yayarak.

mesela kendisi çoook merhametli ve hayvansever bir insanmış. komşulardan biri artık köpeğine bakmıyor, adeta sokağa terk etti. bütün yaz boyunca dilinden eleştirileri düşmedi.

e peki bu kadar hayvansever ve vicdanlıydın niye bizim asla hayvanımız olmadı??? hele bir iste senden kötüsü yoktu; bir de onunla mı uğraşacakmış biz ne kadar kıymet bilmezmişiz, tek başına ev geçindirmek çevirmek ne kadar zormuş bir de hayvanla nasıl uğraşsınmış biz çok sorumsuzmuşuz bakamazmışız.....
yıllaaar sonra bir iki balığımız oldu.
ondan da yıllar sonra muhabbet kuşlarımız. ama gürültülerine dayanamayıp teyzemlere verdirdi!! hani vicdanlıydın hayvanseverdin??

hele benden kata kat vicdanlı ve hayvanseverdir!! illa benden üstün olacak. sanırsın aramızda rekabet var.
bir gün söylenirken gene komşu duydu ve yapıştırdı:
 siz alın bakın o zaman köpeğe hanfendi!!!

tabi ilk şoktan sonra annem hemen dünyanın en anlayışlı en melek en merhametli en hayvansever insanı edalarıyla role bürünerek: çok istediğini ama kızının istemediğini belirtti!!

nasılsa her zaman herşeyin suçu bende. mesela ortadoğu da benim yüzümden bu haldedirkesin. aaben de kendimi ne sanıyorsam. sanırsın çok önemli bir şeyim. ben kim ortadoğu kim değil mi?

o en masum yavru kedicik tavşancık yüz ifadesiyle bana dönerek ve beni işaret ederek, boynunu da bükerek birazcık: kızım Nazlı istemiyor dedi!!!

mesela adam beni vicdansız diye eleştirip azarlasa ne kadar güzel olacak ama annemin beklediği tepkiyi veremiyor, annemin de canı sıkılıyor!!

köpek dediğim ufacık bir ev köpeği değil haa!! mavi gözlü sibirya kurdu!!!!!!!
evimiz de bir apartman dairesi, müstakil falan değil.

ben yokken napacaksın?
????? nasıl sen yokken??????????????
ben bomboş bir ev kadını mıyım anne?? ben okulda öğretmenlik yaparken napacaksın bu köpekle?


sanırsın çok yaklaşabiliyor da köpeklere. uzaktan sever uzaktan eleştirir.
tabi tüm angaryalar zorluklar bende kalacak annem sadece sevecek eğlenecek sıkıldığı zaman bana devredecek.

gene spontane yazayım dedim nereye geldim.

kısacası benim evden çıkmamı engellemek için sırayla tüm savaş baltalarını kullanır. en büyük vurgunu göt konusunda yaptığını sanıyor. olmadı illa da gidecem; ihtiyacım olan istediğim kadar eğlenemeyeyim diye uğraşır.

sinemaya mı gidecem: hiç de iyi bir film yok ki!! sanırsın sinema sektörünü takip ediyor!
gene mi gidecem: aman sinemaya da hep yeniyetme gürültücü veletler gelir haır huşur tıkınır vırvır vır konuşup dikkatini dağıtır ya da elleşmeye gelirler!!! ve bilimum olumsuz seçenek....
klimaların havası çok kurutuyor, içer, çok sıcak ya da çok soğuk oluyor, koltuklar hiç silinmiyor mikrop yuvası.....


bunlar da mı yemedi: her zaman olmasa da dönüşte beni ya hasta bir anne ya da tatsız bir olay olmuş (oldurmuş) sürekli bundan bahsedip tadımı kaçıracak biri bulunur!

geçende de sinemaya gidelim dedik aylardır ilk defa bir-iki arkadaşla.
ben de geleyim.
bilim kurgu ama.
olsun.
sen nefret edersin.
o da doğru.

deyip vazgeçti çabucak ama bombardımana başladı tabi.

annem asla memnun olmaz, mutlu olmaz, hiçbir zaman yeterince değildir hiçbirşey. kendi bu kadar mutlu olamıyor keyif alamıyorken adeta kendine  de bana da yasaklamışken. benim ve aslında tüm dünyanın da aynı olmasıı ister. ama özellikle ben.

yemek yemekten başka hiçbir şeyden keyif almayan, mutlu, huzurlu olamayan, eğlenemeyen, herhangi bir şeyden keyif alamayan memnun olamayan beğenemeyen biri olmamı için için arzuluyor.

ama tut ki benim karamsarlığım nevrotikliğim tutmuş bunalım takılıyorum, ne der bana bilin???
of ne kdara karamsarsın!!!!
daha bu yaştan böyleysem ilerde ne olacağim?
daha bu kadarrına dayanamıyorsam ilerde kocamla kaynanam vb bana neler edecek neler!!

e karamsar olmasam, dayanıklı olsam da beğenmiyon ki!!!

mesele beni beğenmemek. bunun için bahane aramak, yaratmak.

diyelim keyif aldığım bir durum, mutlu döndüğüm bir gün, eğlenmiş gelmişim, gülmüşüz ailecek falan, bir aksiliği tatsızlığı üstesinden gelmişiz, gelmişim. memnun mu olur??
hayır!!!!! ben de ne kadar ruhsuzum????
hiç umrumda olmamış o olumsuz olay? hemen unutmuşuum!!!

anneme yaranmanın imkanı yoktur. ağzımla kuş tutsam ben o kuşu mu dedim der. ya da ters tutmuşsun!!
bir elimle olimpiyat şampiyonluğu bir elimle oskar heykelciği kazansam: onalr gerçek altın değil ki der. ne bileyim aman onları herkese veriyorlar der.

....

evet son vurdun geliyooor Nazlı'nın damarınaaaa: bu kıyafette götümü daha da büyük göstermiş!!!!!!

annemin boyu 1,52 ama o neredeyse 1,60 olduğunu iddia eder ya. zamanının orta boyuymuş!! kimi kandırıyon?
neyse de o ben 1,63'üm ama anneme göre kısayım!! genel ortalamın ortalarındayım işte.

daha uzun olmam için bişey yapmış mı? hayııır.
daha uzun boylu br adamla evleneydin. doktora götürüp soraydın daha uzun olmaları için ne yapmam gerekir diye. yaptın mı hayır.
spora yüzmeye gönderdin mi? hayır götümüzü incelerler, tek başına bir anne bunlarla mı uğraşsın?
boy uzatabilecek tek şey süttü evde.
ne bileyim balık yemedik mesela. travmatik şekilde balık fobisi-nefreti var kendisisnin.

bişey yapmaz zaten anca dırdır şikayet eleştiri.


evet canım götüm çok büyük, boyum kısa, saçlarım hiç iyi değil, suratım sivilceli!!! deyip çıkıyorum evden.

her zama kızlarına anlayışlı yasakçı olmayan anne olmaya çalıştı ama bunu bizi özellikle de beni ezikleyerek azarlayarak korkutarak küçümseyerek yaptı. asla özgüvenli yetişemedik.
belki boşandığı için kendi özgüveni yerle yeksan olduğundandır.




30lu yaşlardan sonra şizofren olunur mu?

30lu yaşlardan sonra şizofren olunur mu?
bilen var mı??
yarattığım kişilik beni ele geçirmek üzere sanki.

12.09.2016

yüzme

ağrıları var diye doktora gitmiştik.
diyor ki kısaca deniz kum güneş iyi gelebilirmiş imkanmız varsa.
ama aşırıya kalmadan.

annem sevinçle yazlığımızdan bahsediyor.
yüzmek de çok iyi gelirmiş mesela.
aa diyor annem tüm saflığıyla: çok iyi!!


???????????

5 yıldır plaja adım atmadı!!! en son attığında burnumdan fiiitiiiiil fitil getirdi.
ay kum yapıştı
ay su sıçradı
ay böcek ıssırdı
ay sıcaklandım
ay yoruldum
ay ağrıdı 
ay sıkıldım
ay susadım
çok gürültü yapıyorlar
çok koşuyorlar
gülecek ne var
oynayacak ne var
denize girmenin manası yok
onun manası yok bunun manası yok şunun anlamı yok
komik değil eğlenceli değil
susadım nazlı
krem sür nazlı
kum yapıştı nazlı
peçete ver nazlı
ıslak değil kuru peçeteee
kuru peçete değil ıslak mendil beee
ay mocuk var burada
sinek dolaşıyor yahu
ay kum girdi içime (şezlongda kımıldamadan otururken)
su al nazlı
su mu aldın soda alsaydın
şortunu giy de git
ay bir de şortla vakit mi kaybediyorsun ben çok susadım hiç anlamıyorsun
of çok terledim
ay gölge fazla geldi
ay çok güneş geldi
bu kadar gölgede yanılmaz ki
bu güneşte yanık olur
acıktım ben
çok ışık var
çok rüzgar esti üşüteceğiz
ay çok sıcak hiç esmiyor
saçım kötü oldu tarak ver de tarayayım
bikinini açayım mı
mayo giyseydin
şortunu giy
şortla zaman kaybetme hadi
herkes götüne bakıyor otur
git bana su getir
ay çirkinler mayo giymesin
şu yaşına bikini mi giymiş
havuza girilmez pistir
denize işiyorlardır girilmez
havuz çocuklara göre
çok gürültü yapıyorlar
niye çığlık atıyorlar
ne var gülecek
ne o satılan? dodurma yiyelim
vişneli istemem çilek olsun
çikolata da varmış bunda ben yemem
ay üstüme damladı peçetee!!!
aman bunun şeyi nasıl açılıyor sen aç nazlı


bu arada ben sadece hizmetteyimmiş gibi tavırları. ben şikayet de edemem. susup onu rahat ettireceğim. ama imkansız!!!


sonra doktora yazlıktan bahsediyor. sonra da dönüp bana en saf en içten samimi en gerçek haliyle:

- nazlı iyi o zaman sen bana yüzme öğretirsiiin! değil mi??


annem yüzme bilmediğimi bilmiyor inanırmısnız??? daha önce de oldu bu.

+ bilmediğim şeyi nasıl öğreteceğim ki?
-elimden tutarsın derin olmayan yerde değil mi öğretirsin??


gene tüm ağırlığıya abanacak bana. huyu oldu ya bu. sanırsın ızbandut kadar adamım. 51 kiloluk gövdesini ikide bir taşımamı bekler adeta.

+ben yüzemiyorum ki sana öğreteyim anneciğim?!

annem başkasının yanında çok kibarlaşır baika biri gibi bile davranır. sanırsın dünyanın en anlayışlı en tatlı en melek annesi. ama bana gelince çok rahat!! ben de ona ayak uydurdum. çünkü bu sahte kibarlık ve alayışlılıkla her istediği iğnelemeyi de yapar benim tepemi attırmaya çalışır. böylece aksi davranacağım ve kötü görüneceğim ama o anlayış sevgi abidesi olarak gözükecek!!
artık yemezler!! annem ne kadar yumuşatmış ne kadar kibarlaşmış ne kadar sahteleşmişse ben de aynen cevap veriyorum.


-e o kadar kursa gittin ya. o kadar inip yüzüyorsun ya ayol!!
+yüzmüyorum ki güneşleniyorum
-yüzden ama kaç defa!!
+yoo hiç yüzmedim nasıl yüzebilirim ki bilmiyorum.
-yüzmedin mi?
+yooo.
-ben yüzdün biliyorum!? hani yeşil mayonu giymiştin ya o zaman.
+güneşlendim anne.
-ya yüzdeün ya havlu götürdüün.
+annecim yüzme bilmiyorum haliyle suya girmeye cesaretim yok.
-ama yüzmüştün eskiden.
+1992de!
-hah iştee yüzmüştün!!
+25 yıl önceydi o.
-ama yüzmüştüüün!!
+e Yusuf elimden falan tutmuştu da ondan.
-Yusuf kim?
+yeğeniiin?
-haaa. e yüzmüşün işte sen de bana öğretirsin!
+olur beraber boğulur kurtuluruz!
-ya o kadar kursa gittin!!!
+gitmedim.
-gittin.
+gitmedim anne.
-ay ben mi uyduruyorum gittin ya yüzme kursuna ablanla.
+gitmedim kayıtları kaçırmıştık ya, kontenjan dolmuştu hani!
-???


kontenjanın dolmasını bekleten kendiydi!! yüzmeye karşıydı o zamanlar. yıl 1995 falan!

ay millet götümüzü mü incelesinmiş. ne kadar yalvardırsak nuh dedi peygamber demedi. her seferinde bir bahaneyle atlattı bizi.
sonra da tüm yaz tacize tecavüze uğreyıp hayatı mahvolan kızların hikayelerini defalarca dinledik.

yasaklamak hayır demektense fobiye sebep olur daha iyi.
kim öğetecekmiş hoca götümüzü mü elleyecekmiş inceleyecekmiş!!
ne yapacakmış o zaman? o bir başına bir anneymiş.
kızlarının namusuna bişey olursa ne yaparmış o??



daha yolda iddia ediyor gittiniz biliyorum diye. unutkan olduğunu da kabul etmiyor. yüzme biliyorum ama anneciğime öğretmiyorum.!!!!

3 saniyede anne kız boğuluruz artık.
telaşlandığı sakarlaştığı zaman vücudu bilinci kapanıp aptal bir çocuk gibi bencil oluyor çünkü. 
belki o kurtulur ben ölürüm!! o kadar.

geçende gene otobüste yerini beğenmeyip değiştirmeye kalkmış benim arkam dönük para veriyorum şöföre. düşerken bana tutunmak için uğraşıyor.
kafasını sırtıma bir geçirdi basınç ne kadardı bilmem ama acıdı.
sonra belime sarılıp tutunup kendini boşluğa bırakmış.
düşeceği zaman insan eliyle bir yere tutunmaya çalışırken ayağını yere koymazmı.
annemin bacakları katılıp kalıyır. öyle tüm ağırlığıyla gene bana asılı kaldı.
kafası belimde, kollar kalçama doşanmış, vücudu dümdüz. bırakmış ağırlığını bana.
düştüğü yerden yada oturduğu yerden kalkarken de tüm ağırlığını bana bırakır!!
bu yüzden bir yerde yokuş çıkarken el at dedi vermez olaydım elimi yere basmayı bıraktı adeta!!
yere düşürdü beni ama kendi düştüğü için kızıyordu bana.
tek elimde yokuşta 50 kiloluk birini kaldırıp çekeceğim?? herkül mütyüm??

kolum sakatlandı adeta. ama hala ben suçluyum.

ha otobüste aniden 51 kilo belime abanınca ne oldu kolumla da tutunmuyordum, ben de düştüm aile boyu rezalet.

anlayamıyor ki. zaten 55 kilo bir kız nasıl 51 kiloyu rahatça kaldırsın çeksin?? halterci miyim ben?


nazlı'ın adet günü olmaz olsun!!

her toplu market alışverişimizde annem ciddi bir isyan ve sinirle hijyenik pedleri görüp tanıyamıyor ve bu yüzden bu kimin diyor isyan ederek!!
bizim değilmiş bu! bize lazım değilmiş!!!!!!
o kadar da emin ki! bir hışım ya başka kasaya fırlatıyor ya kasiyere kaldırması için veriyor!!

bizim değil bu!!!
benim anne beniim!!
değil bizim!!!
benimmm ben aldım!
ne ki o???

her ay ama her ay aynı şaşkınlık aynı şok aynı anlayamama!!

ped ped.
evde yaparız! napacan abuk subuk kekleri!!???
kek değil yaa hijyenik ped!!
ney?

illa basbas bağırtacak? duymaz anlamaz.

ped ped! hijyenik peed!!
???
bana lazım işte!
neyimize lazım bize lazım değiil!!
sana lazım değil aaaa!!! kaldırmayın alacağım onu! (ya da fırlatma anne o beniiim!!)
ne ki bu???


bi saattir ben ne diyorum anlamamış ki, boş boş bakıyor bana.

hijyenik ped anne!!
boş bakış! bez mi?
ay adet günleri için!! söylemezsem anlamıyorsun yaa.
napacan?
napılır aa???
kanaman oluyor mu ki senin???
markette mi konuşacağız bunu??
????
yok olmuyor 60 yaşında menepozlu ihtiyarım!!!
yaa olmuyordu?
ne olmaması be?
olmuyor dedin.
demedim.
dedin kanamam olmuyor artık!
sen çok unutkan oldun haa! kız kardeşin miyim ben yaşlı mıyım???
ne bileyim sen demiştin?
hiç öyle bişey demedim.
dedin eminim!!
markette benim özel günümü mü konuşacağız?? bağırıyorsun bir de! bi bunu öğrenmedikleri kalmıştı!!
amaaan sen de be al bir halta bezsese ne olduğu belli değil!!


bu ve benzeri konuşmalar o kadar sık geçer ki.
kızları 25 yıldır adet görüp ped kullanan bir anne hala hijyenik pedi anlayamıyor!! ama hafızası zekası bizden hele ki benden çooooook. daha iyi!!

_______________-

tartışma çıkmasa da eline lır tamamen bir bilinmeze, ilk defa gördüğü bir şeye bakar gibi boşş bakışlarla bakar ped ambalajına, zerre anlayamaz.

sonra başlar eskilerde neler çektiklerini anlatmaya!!!

bana çektirdiklerin ya? hiç hatırlamaz umursamaz zaten!

ona buna kanamamı anlatması, bir bahanem rahatsızlığım varsa ortaya rahatça söyleyebilmesi: zaten beni ne duruma düşürdüğünü önemsemez. ona buna sorunumu anlatması.
ben de intikam olarak menapozunu söyledim defalarca da ders alıp çenesini kapamayı öğrendiydi.

sonra ise tamamen unutmuuuuş gitmiş. hafızadan regl olayını silmiş.

ne bileyim söylememişim.
anneme kalsa her ay reglimi değil sadede, her gün tuvalete çıkıp çıkmadığımı bildireceğim!!!


kendi söylüyor da. mutlu mutlu tuvaletten çıkıp bana bağırsak faaliyet bilgisi geçiyor!!!

____________

bir seyahat söz konusuysa regl günümü de düşünmem gerek. aşırı rahatsız bir durum oluyor benim için. bırak sancıyı, ped değiştirmek mesele.
ama alayan mı var.
kendi hijyen nutukları çekerken ben umumi tuvalette rahatça ped değiştirecekmiim.
değişme o zaman diye da gayet lakayt bir yorum yapabilir!!

tamamen unutmuş bu olayları. ama eli mi kirlendi, tozlandı mı mesela. ay br kapris bir kapriz. dırdır lar söylenmeler şikayetler.
elini silmesi için bişey verinceye kadar susmadan aynı şeyleri söyleyerek şikayetçi olur.
kesinlikle yüzde yüz haklıdır ama ben regl sancım-ped sorunumla falan ilgili haklı olamam.

ben hangi konud haklıyım ki zaten.
adam olup da yarraklı doğamamışım ki!!
bak o zaman muhteşem evliliği de şahane sürecekti! hep benim yüzümden keşke çüküm olaydı!!

_________________

geziye mi gitcez: onu alakadar etmiyormuş naapsınmış ya oturup benim şeyimimi düşünecekmiş!??
sanırsın normalde düşünmüyor da!!

gidemem o gün dediğim zaman çok sıkılıyor ve zerre anlam veremiyor.
kanasın mış ne var. kız dağda kırda bayırda nasıl değişecem?
neyiiii??
kız pedi pedi!!

annem bir pedi takıyorsun sonuna kadar kalıyor saıyor. çok ilgili olduğundan öğrenmiş!!!
niye değişecemmiş kalsınmış. dolarsa? nasıl dolacakmış???


hayatında hiç ped kullanmadı, denk gelmedi onun zamanına herhalde. yada alışkanlıklarına aşırı bağlı olduğu için denemedi.
ama 2 kızı olan bir anne ve bunlar 1990dan beri adet görüyor. ama hala anlamamış öğrenenmemiş!!

daha da beter anlamıyor.111