anneme tüm yaz yetecek hatta arada sonbahar ve kışın da tekrarlayacağı konular çıktı:
sitenin bakımsızlığı, pisliği, bu paralar nereye gidiyor
havuzu kullananların gürültücülüğü
komşunun istifçiliği
darbe girişimi.
huzura tahammülü yok.
tut ki huzurlu bir an elinde sigara evin içinde dört döner, balkondan bakar gıcık olacak birini bulur, tut ki bulamadı gözünü bana diker, dikkatle inceleyerek bir hatamı aramaya başlar!
muhakkak bulur, illa ki bulur.
mütemadiyen ve tekrarlayarak aynı konuşmaları yapmak, temcit pilavı misali konuları defalarca tekrarlamak; sinir olmak, yorulmak, tansiyonunun çıkması pahasına bile zevk veriyor resmen.
olumsuz konular hem de. olumlular 1 kere konuşulup unutulur.
hem de neredeyse ayyyynı cümlelerle aynnnıııı konular hep aynı. takılmış plak gibi.
bazen de daha da detaylı varsayımlı.
evin içinde elinde sigarasının dumanını rahaaaatça saçarak dolanıp dururken bir yandan da söylenip duruyor, şikayet edip duruyor, eleştirip duruyor.
huzura tahammülü yok. görmezden gelemezmiş çooookkk duyarlı bir insanmış!
bazen iç huzurun için seni alakadar etmeyen konuları es geçersin göz ardı edersin. unutur boş verirsin o sıra kafandan atar düşünmezsin. onun bunun için kendini hasta mı edecen.
ama zevk alıyor işte.
nereye gitse aynı. güzel bir mekana, hoş bir ortama bile gitse bir sorun beğenmediği bir taraf bulur illa ki, şikayete başlar susmaz.
ama tabi evde bağıra çağıra garip teatral hareketlerle şikayet ettiği gibi değil.
çünkü kalabalıksa ortam onu öyle görmelerini istemez.
çok medenice hassa bir insanın şikayetleri gibi kibarlaşarak rol keserek söylenir. başkalarına karşı.
ama benim dibimde sürekli bana şikayette bulunur sürekli.
benim huzurumun tadımın keyfimin kaçması da haz veriyor sanki.
kendi artık hiç bir şeyden zevk almaz, beğenmez, memnun olmaz, mutlu olmaz oldu. herşey ona göre gereksiz manasız kötü lüzumsuz boş....
niye sen keyif alıyorsun? niye gülüyorsun? niye memnunsun mutlusun?
neden hoşına gidiyor keyif alıyorsun birşeyşerden???
alma!!
bunu baltalamak için çalışır gibi sürekli bana şikayet eder bişeyleri. kaprisli huysuz bir çocuk gibi mütemadiyen şikayet.
benim ortamda başkasıyla ilgilenmemden konuşmamdan bile hoşnut değil.
sürekli kendiyle ilginip dinleyip kendi gibi mutsuz huzursuz keyif almayan suratsız birisi olmamı istiyor.
ve elinden geldiğince çabalıyor!!!
mesela eskiden beraber sinemaya gittiğimizde de aynı şey olurdu. konuşmadan duramıyor ki.
sürekli kulağma hava üfleyerek fısıldayıp bana salondakileri şikayet ederdi!! gürültücülermiş izleyemiyormuş izletmiyorlarmış konuşuyorlarmış!!
ee sen de bana izletmiyorsun? ama tabi ben kimim ki?
sırf bu yüzden onunla sinemaya gitmiyorum.
evde bile izleyemez ki.
aşırı dikkat dağınıklığı konsantrasyon eksikliği var.
çok hassas çok duyarlıymış ondan!!! hem kendi dikkat veremez hem senin vermeni istemez, dayanamaz...
eskiden ders çalışıyorum diye kitap okuyorum diye saygı duyar, karışmazdı.
ama zamanla o da kalmadı. kitap okumama bile tahammülü yok. sadece annciğimin aynı yakınmalarını dinleyeceğim o kadar!!!
kitap okuyorum diyorum.
oku deyip konuşmaya devam ediyor!!
eskiden kendi de okurdu tamamen vazgeçti sadece konuşup şikayet edip mutsuz huzursuz olmak ve beni de o hale getirmeye çalışmak zevk veriyor...
beraber dondurma yiyoruz diyelim ondan bile keyif almmak için çıldırıyor.
ay çok donuk bu?!
ay çikolatası kalitesiz.
ay eridi buuu.
nazlı peçete lazım.
ama tadı da bişeye benzese.
pahalıdır da bu!!
hayır depresyonda değil, bundan büyük keyif alıyor.
son zamanlarda bir mesele yoksa saplanıp kalıp dırdır edeceği. o sıralar canı sıkkın sönük bakışlarla eskileri deşer.
ama olumsuz brşey olmaya görsün can geliyor kadına, gözüne fer geliyor!!
bişey okuyorum mesela, ya da hastayım yatıyorum, migrenim tutmuş mesela. gramla saygı duymuyor. elli kere söylesem de aklına girmiyor. sürekli dırdır şikayet devam. çok sinirlenince de ben aksi oluyorum. ama gene dayanamıyor ki; 10 dakikaya bir benden bi şey istiyor ya da soruyor olmadı .
dayanamıyor ki.
eskiden bu kadar değildi tırmanışta bu mutsuzluk sevdası.
gerçi dışardan birazcık eğlenmiş dönmem bile anneme batar baltalamak için elinden geleni yapardı.
ya hasta olur ya birilenini şikayet eder ya bişey olurdu muhakkak rahatsız edici.
ama diyelim moralim bozuk, ya da aksi giden bişey olmıuş iş batmış tad kaçmış. oh değmesin keyfine. resmen memnun olurdu. gözleri parlayarak sevinç ifadesiyle bana olumsuz olan şeyi defalarca anlattırmaya çalılırdı.
hiç de hasta olmaz kimseye de kafayı takmazdı.
resmen mutuszluğum zevk veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder