ne arıyorsun?
cımbızı!!!!
bir de surat yaparak ki sorma. aradığı hiçbişeyi bulamıyormuş yerinde hiçbişeyi!!!!
tabi ki nazlı suçlu başka kim olabilir ki?????
- yerine koymuyorsun ki.
- kiiim ben mi??
- evet anne sen.
- koyuyorum.
- koymuyorsun her ay yeni cımbız yeni tırnak makası alınıyor eve!!
- aa bu ne müsriflik nazlı aaaa ne gerek var!!! eskiler torbaya mı girdi.??
- eskiler bulunmyor ki anne!!! sürekli kayıp!
- sen kaybediyorsun!!! cımbızı ver lazım!!
- bende değil en son sen aldın.
- almadım!!
- ay aldın anne bıyığım çıkmış dedin! salonun penceresinin önü aydınlık ya gittin orada çektin bıyığını!!!
- ee nerde cımbız ver!!
- ay anne sen geri vermedin ki!!!
sürekli böyle!!! benden gelir cımbız ister, geri getirmez, ben gidip almazsam kayboluyor. gazetelerin arasında falan çöpe gidiyor herhalde. bir de geri verdiğinin düşünür. asla şimdiye kadar hiçbir zaman geri vermedi!!
hani kayboluyor diye ortak bir yer belirlemiştik, kullandıktan sonra oraya koyalım ki yeri belli olsun. bir koydu iki koydu sonra gene aynı. nerede kullandıysa orada kalıyor. genellikle de gazetelerin olduğu sehpanın orada kullanıyor. anlaşılan gazetenin üstüne bırakıp unutuyor. günler geçtikçe de üzerine gazete konuyor ve sonunda çöpe gidiyor.
ama ona göre hep ben kaybediyorum.
cımbız-tırnak makası-törpü ve tükenmez kalem hep aynı şekilde.
hatta bir ara kendime gizli olarak yedekledim cımbız, tırnak makası ve törpü. şifonyerime sakladım. onu da bulmuş, kullanmış, geri vermediği için de yok oldular!!
çooook oldu böyle diyaloglar tartışmalar. evin içinde fellik fellik aradık bulamadık. atıyor çünkü. sonra yer belirlemiştik işte ama uymayan kendi.
tabi annemin fikrine göre hep ben hep ben kaybediyorum!!!
gene aynı yani. sürekli bir dejavuuuuuuuuuu halinde gibiyim.
tükenmez kalemi de hep gelir benim bilgisayarın yanındakini alır gider.
bir de gayet pişkin benimkini almışsın der!!
sanıyor ki 1 tane tükenmez kalem var eşsiz bişey. 10lu 20li paketler alıyorum ben oysa mecburen.
zırt pırt yok oluyor çünkü.
bir gün tepemi attırmıştı. gittim birikmiş gazeteleri çırptım. ohoooo içinden neler döküldü neler!!
aa o koymamış ki oraya??
- ben mi koydum?
- ne bileyim ben zahir sen koydun ben koymadığıma göre!!
- ben o sehpanın orada hiç oturmuyorum ki!!
- oturmuştun geçen gün ama sen koymuşun demek!!!
- tırnak makasını aradığım için oturdum anne!
- hah işte oturmuşsun bak!! sen koymuşsun işte belliii.
- ayyy ay!!!
tabi bir de anahtar mevzusu var ki dillere destan oldu. onu ayrı yazdım da yayınlamadım herhalde daha.
hani anahtar çıkarırken anahtarcılar en az 3 tane veriyor ya. genelde öyle mi bilmem ben öyle gördüm hep. neyse. nolacak?
birini ben birini annem alır biri yedek ya.
bize yedeğin yedeğinin yedeği lazım. annemin çantası gayya kuyusu gibi anahtar dolu. eskiden aynıydı anahtarlıklarımız, farklı olsun diye kendimimnkine başka şeyler ekledim. ama gene nafile bende anahtar kalmıyor.
- eve girmemi istemiyorsun herhalde anne!
- ????
- anahtarım nerede?
- ne bileyim ben senin anahtarlığını??? nereye koyduysan oradadır!!
kaç sabah aynı tartışma, acelem var ama çantamda anahtar yok.
ona göre cımbız-törpü-tırnak makası-tükenmez kalem gibi anahtarları da ben alıp kaybediyorum. oysa kendi yedeklerimi bile bulup yok etmeyi başarıyor. bir de bilmişlik taslar gibi sırıtarak bana bir gün gelmiş elinde benim yedek tırnak makasımla:
- iştee buldum sen almışsın!!! şifonyerine koymuşsun! hani şuraya koyacaktık hep? bak işte se alıp kaldırmışsın nazlı!!!
- yedek o anne!! yedeğimi bulmuşsun!
- hayıırrr yedek değil!!
- yedek olduğunu biliyor muydun ki değil diyorsun? bak bakalım her zamanki makas mı??
- tabi aynısı işte!!
- değil!
- eveet aynısı işte sanki çok farklısı var da!!
- var tabi ne sandın?
- bu aynısı işte sen alıp koymamışsın yerinee!!
- yedek o anne! üstü kırmızı plastik kaplı!! özellikle almıştım, küçük diye gezilerde kullanmak için!! normalde kullandığımız büyük boy bi kere!!!
- Allah Allah bildiğin aynısı işte aynısıııı!!
- değil. her zaman kullandığımız senin gazetelerin arasında!!
- hayır kızım işte bu ayol aaaaa!!
- sen dedin şifonyerden aldım!! ben yedeği oraya kaldırmıştım, demek eşyalarımı karıştırıyorsun!!
- ne münaseebet be!! tırnak makasını arıyordum buldum işte sen almış yerine koymamışsın kızım!!
- bu yedek olan anne!! kendim gittim watsons'tan aldım kırmızı seçtim ki belli olsun! seyahatte, yolculukta ufak taşıyalım diye!!!
- aman beee!!!
- ne oldu işine gelmeyince aman be!
- niye gelmeyecekmiş işime ben eminim!!!!!
- ha ben yalancıyım yani!!!???
bu 'ben yalancıyım yani, ben yalan söylüyorum yani' tümceleri annemin köşeye sıkıştığında suçlu çıkmamak ve yağ gibi su yüzüne çıkmak için uydurduğu bir kalıp. bana üstün gelmek için kullanır. ben de onu kendi silahıyla vururum. mecbur bırakıyor beni. herşeyde her zaman ben suçluyum. kapıya polis dayansa beni suçlasa inanacak, tırnak makaslarını kaybeden bunu da yapar!!
e çünkü salak komşumuz her gürültüyü bizden sanıp kapıya geliyor, her seferinde de annem cidden inanıyor ve durduk yere özür diliyor.
hatta bir gün daha işten yeni geldim, asansörden indim ki salak komşu kapıda.
müzik sesinden oğluşu ders çalışamıyormuş kısalımmış!!
ay annem bir özür diliyor kusura bakmayınlar....
çileden çıktım. bir de bana gayet safça sesi kıs diyor çok açmışın!!
daha yeni geldim işten nasıl açmış olabilirim sesi??
bir türlü karşılıklı laftan anlamadılar, oynattım kafayı oynattım!!
bir ben kulaklıkla müzik dinliyorum öyle seviyorum.
iki ses duyuluyor ve ben arabesk dinlemem, çalan resmen arabesk.
üç her ses benden geliyor değil ya.
dört işten daha yeni geldim, gözlerinin önünde asansörden çıktım, ayağımda botum duruyor hala. yani uzun zamandır içerde değildim ve kim açacaktı müziği??
beş odamda müzik seti yok!
altı olsa bile ben hariç kimse açamaz, annem bilmez.
ay ama laftan anlayamıyorlar. biri anlasa bari. komşu mankafa. annem her zaman nazlı suçludur teorisine saplandığı ve herkese kendini iyi gösterme çabasında olduğu içi direk olarak kabullenmiş suçlamayı.
o kadar anlamadılar ve uzadı ki, bağırmazsam anlamayacaklardı.
bizim insanımızın genel sorunu bu. hem efendi terbiyeli kimselere bayılırlar ve bunu salık verirler. hem de bir mevzu olduğunda terbiyeli olandan anlamazlar. yani demek istediğim kavgacı olmayan, sakinlikle çözmeye çalışan, adabını bozmadan ve sesini yükseltmeden konuşan, cevaplayan insanları anlamıyorlar.
esasen bağırmayan daha doğrusu çok yüksek sesle konuşmayan insanları anlayamıyorlar bizim insanımız.
hani kalabalık bir ortama girersin, diyelim kantinden falan bişey alacaksın, sen üslupluca istersin seni duymazlar, etrafta bekleyenler de duymaz ve ya duymazdan gelir ve sürekli hakkın yenir. senin sıranı alırlar gayet pişkin hiiç de aldıklarını düşünmezler.
mesela ortamlarda çok yüksek sesle konuşmuyorsan dikkat çekmezsin. saçma sapan şeyleri yüksek sesle dile getirenleri dinlerler de duyarlar da hatırlarlar da.
ama işin tuhafı yüksek sesle kendini ifade edenleri sevmediklerini iddia ederler.
ama sessiz sakin efendi kimseleri hesaba almazlar. dikkatlerini çekmez.
diyorum ya hep annem de öyle. mesela bir isteğimi şikayetimi dile getireceğim bişey anlatıyorum diyelim, normal volümde bir sesle normal tonlamalar mimikler hareketlerle anlatıyorsam adeta bir kulağından girer birinden çıkar. sevdiğim sevmediğim bişeyi dile getiriyorsam da.
aynı şey annemde de var yani.
normal ses, mimik, hareketlerle anlatırsam ciddiye almaz, hatırlamaz, ya da yapmaz.
muhakkak dikkat çekmek lazım. daha yüksek sesle abartılı hareketler ve anlatımla, ya da sinirle anlatacaksın ki dikkatini çeksin hatırlasın.
o zaman da ne olur: abartan nazlı, sinirli nazlı!! e başka türlü anlamıyorsun ki. ama ççok da iyi anladığını iddia eder. değil oysa. hatta yapmasını istemediğim bişeyse bağırmam gerekir, illa kavga edeceğim, küstüreceğim ki anlayacak. kesinlikle normal bir dışavurumdan anlamıyor, hesaba almıyor.
çocukken bile öyleydi.
neyse komşu hala iddiada oğluşu üniversiteye hazırlanıyormuş da test çözüyormuş da ama müzik sesi o kadar çokmuş di dikkati dağılıyormuş da kısalımmış da nasıl çalışacakmış da....
annem de ay kusura bakmayın demekle meşgul. önce bir düşün!! ne sesi, bizden mi? kim açacak ki? nazlı daha yeni geldi ki?
yoo niye düşünsün?? pipili doğmayıp boktan evliliğini kurtaramayan, hala evlenmeyen nazlı yapmayacak da kim yapacak?? normal. kötülüklerin anası. bunu yapmayan herşeyi yapar!!?? (sanki bilinçaltı böyle diyor her. ne zaman yok yere bile suçlansam kabul eder peşin peşin kendinin her konuda suçlu görmesi yetmez gibi başkalarının suçlamalarını da kabul etmeye her an hazır ve nazır!!)
zaten yorgunum, bir de durduk yere suçlanıyorum, üstelik normal tonda ama sinirli de bir ifadeyle daha yeni geldim okuldan demem bir alam ifade etmedi.
o kadar zekiler ki bağlantı kuramıyorlar. ne alaka okuldan yeni gelmen??
mankafa ben evde yoksam kim açacak sesi??? evde 3. bir kişi mi var haberim yok? hadi komşu ahmak, yıllardır tanışmamıza, benzer olaylar olmasına rağmen aklına elmiyor yukarda sesi açacak kimse yok, nazlı öğretmen gelmemiştir e evde başka genç de yok. bu kadar bir mantığı dahi kuramayacak kadar ot beyinli.
hadi komşu böyle anneme ne oluyor???
ses bizden mi? nazlı evde yoksa kim açacak? demiyor da peşinen kabul edip af diliyor. tam o sırada ben geliyorum işten.
süper zekaları muhteşem bir bağlantı kuruyor!!
- ses bizden değil ki!!
- ay oğlum ders çalışamıyor!!!
- nazlı sesi biraz kıs!
- ses bizden değil!!
- ay çok gürültü bu kadar açılır mı ayol?!
- kusura bakmayın nazlı sesi biraz kıs!!
- ay ses bizden değil aaaa!!!
- tabi tabi kusura bakmayın yanlışlıkla açılmıştır şimdi kısar nazlı sesi değil mi nazlı???
- daha yeni geldim işten!!
- ay kısın lütfen ayol olmaz ki böyle şey aaa, çok açmışınız bangır bangır durulmuyor yahu!
- ay tabi kısarız, makina bozuldu zahir, hadi nazlı kısıver sesi.
- SES BİZDEN DEĞİL!!! AAAA!! DAHA YENİ GELDİM İŞTEN! NASIL AÇMIŞ OLABİLİRİM Kİ ZATEN???? BEN ARABESK Mİ DİNLERİM SONRA HA??!! HAYRET BİŞEY YAA!!
- ??????
- ???????
ben delleniyorum bunlar ahmak gibi karşılıklı bişey anlamıyorlar. bir mantık kuramadılar o anda. işten yeni gelmekle müzik sesinin ne alakası var der gibi bana bakakaldılar salak gibi.
- SES BİZDEN DEĞİL BİZDEN DEĞİİİL!! HERŞEYİ DE BİZDEN BİLİYORSUNUZ YANİ!!! BEN ARABESK DİNLEMEM Kİ!! ALT KATTANDIR ORAYA SORUN!! AAA!!
annem hala suçlu psikolojisine saplanmış ya da her zaman ki gibi kendini iyi, melek, anlayış ve sevgi abidesi gösterme peşinde. bazen rol oluyor bazen de saflığı tutuyor.
ben sinirlenince bir sessizlik oldu, anca duyabildiler. işte bizim insanımız kendi düşünce, fikir ve kararlarına o kadar saplanıp kalıyor ki normal bir ifadeyi algılayamıyor o kıt beyni!! illa bağıracaksın, sinirleneceksin.
o boş bakışlara biraz daha laf yapıştırdım ki uzun süre beni suçlayamayacağı o küçük beyninde yer etsin komşu kadının.
sadece ahmaklık, peşin hüküm değil mantıksızlık. yüksek ses nereden geliyor acaba önce bi düşün, sonra kim açmış olabilir ve ya açar mı onu bir düşün. senin alt katında yeni yetme dolu bir ev yok mu? onlar açmış olamaz da saatlerdir evde bi başına 65 yaşındaki kadın mı açmış olacak? beyinsiz kadın resmen.
bu ilk beyinsizliği de değil. bir de kendini haklı görür bir de emindir bu kadar olur.
hani özellikle gerizekalıya hitap eder gibi yaptım, alınınca anca kalıyor küçük akıllarında.
- SES BİZDEN DEĞİL!!! ALT KATTANDIR ALT KATTAN!! AAA DAHA YENİ ADIM ATTIM GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE AYOL ASANSÖRDEN! EVDE YOKKEN MÜZİĞİ NASIL AÇMIŞ OLABİLİRİM ACABA SÜPER GÜÇLERİM Mİ VAR??? (süper güçten ne anlasın ki zavallı! film mi bilecek? çok fazla halı çırpmak falan sanır aptal) AY ALT KATA İNİN SÖYLEYİN!! SES BİZDEN DEĞİL BİZDEN DEĞİL!!
özellikle abartıp tekrar ediyorum anca anlar!!
bozulup aşağı iniyor. annem de arkasından hala kusura bakmayın diyor.
bir gün bana cinnet getirtecekler herhalde!! amaç bu olsa gerek!!
- daha neye kusura bakma diyorsun anne!!
- bağırıyorsun!
- başka türlü anlamıyor!! kaç kere dedim normal sesle!! (kendi de duymamış ki, kendi fikrine saplandığı için.)
- kıs bari.
- AY BENİ DELİRTMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUNUZ????!!!!
- amaaan bee ne kadar sinirlisin!!
normal normal eve geldim ben sıradan bir gün. tepemi attırmaya çalışıyorlar sanki
- daha neyin affını diliyorsun?? durduk yere suçladığı için pişman olacağına!!
- SES BİZDEN DEĞİL ANNE!! EVE YENİ GELMEDİM Mİ BEN?? HA ŞİMDİ ASANSÖRDEN YENİ İNMEDİM Mİ?? EEE EVDE YOKSAM MÜZİĞİ KİM AÇACAK?? SEN AÇMIŞSIN O ZAMAN!!
- ben niye açayım ayol?? sen açmışsındır diye.
- AY DELİRTECEKLER BENİİ!!! EVDE MİYDİM Kİ BEN??HA??
- ???
- Bİ DE HELE ŞİMDİ GELMEDİM Mİ HALA ÜZERİMDE MONTUM???
- eee??
- AY EE DİYOR AY!! E YENİ GELDİYSEM EVDE YOKTUM DEMEK DEĞİL Mİ??
- ee tamam anladık.
- ANLAMAMIŞSIN İŞTE!! BEN EVDE YOKSAM SESİ KİM AÇMIŞ OLABİLİR ANNE? EVDE 3. BİR KİŞİ VAR DA HABERİM Mİ YOK? BİRİ Mİ VAR EVDE SENDEN BAŞKA??
- aman be sendeeeee.
- HA İŞİNE GELMEYİNCE AMAN BE SENDE DE GEÇİŞTİR. AY DURDUK YERE SUÇLANIYORUM SENDE HEMEN HAZIRSIN KABULE!! DAHA DA HALA KUSURA BAKMAYIN!! ONUN DEMESİ LAZIM KUSURA BAKMAYIN SİZDEN SANDIM DEĞİLSE BAŞKA KOMŞUYA SORAYIM!!
- tabi.
- AY ŞÜKÜR!! ŞÜKÜR İDRAK ETTİNİZ Mİ!!!???
- aman be sen de ne kadar sinirlisin böyle!!
- SİNİRLENDİRMEYİN O ZAMAN!!! AAAAAA!!
söylene söylene üstümü çıkarıyorum, el yıkamaya falan gidiyorum. hala müzik sesi geliyor evet ben de duyuyorum. arabesk bi şarkı çalıyor. daha alt kattaki yeni yetmelerden bir açmış zahir. niyeyse ses kısılmıyor hala devam. demek gidip dememiş alt katına kadın. hala bizden sanıyor bekliyor sussun kendiliğinden.
ya da belki bazen şey de olur. şimdi kendi alt katının evi erkek dolu. yeni yetmeler babaları uğrayan akrabalar. onlara çıkışmaya çekinir, bıyıklı ordusu var. onun yerine emekli yaşlı bir hanımla öğretmen kızına çıkışmak daha kolay. biliyorlar evde bıyıklı ordusu yok!! korkmalarına gerek yok yani. kolay lokma.
amaaan gene nerden nereye geldim, spontane yazmak böyle işte. her zaman ki gibi yedek olmayan her zama kullanığımız tırnak makası gazetelerin arasından çıktı. yedek makası esas makas diye iddia edip beni kaybetmekle suçlaması gıcığıma gitti, gözünün önünde gazeteleri çırptım. bak bakalım neredeymiş diye. ohooo neler döküldü içinden neler.
2 törpü!! biri her zaman ki biri yedek! yedeği bile orada unutmuş o da kaybolacak yani. 3 tükenmez kalem, 1 tarak, normal makas, sigara paketi ve bıcak!!!
anahtarlık olayını sonra yazarım ama onda da yedekleri bile bulup zimmetine geçiriyor. hepsini benim diye düşünüp alıyor çantasına. sonra bende anahtar yok diyor bana masum bir ifade takınıp. yoo ciddi. hepsine el koyduğunu düşünmüyor. ben almışım. esas bende kaç kere anahtar kalmadı, kapılarda kaldım. alıyor çantasına atıyor benim diye düşünerek, sonra unutup benimkini ve yedeği bile.
yahu 4. yedeği çıkarttım kapıda kalmamak için kendime. çantamın bi gözünde tutuyordum. tüm anahtarları çantasına atıp unuttuğu için ve anahtarsız kaldım diye hayıflandığından karıştırıp bulmuş 4. yedeği bile çantasına atmış.
- bana da gelmiş kapıyı kilitleyeceğim, gece açık kalamaz nazlı diyor.
- ?? ee kilitle.
- ay anahtar yok anahtar!! aaa alıyorsun hepsini bende hiç anahtar yok.çıkmayacak mıyım ben evden hiç!!
- esas bende yok anne!! almışsın!
- sen almışsın! bende hiç yok. okula giderken alıvermişsin. ay evden çıkamadım ayol aaaa.
- esas bende yok anne sen almışsın, kapıları milletin çocuklarına açtırdım hep.
- ay ben yalan mı söylüyorum???? bende hiç anahtar yooooook!!!!!!
- ha ben yalan söylüyorum yani???
- e nerde o zaman.
- annecim bu ilk değil ki, markete giderken falan çantana atıp unutuyorsun. akşam da benimkini alıyorsun. ay 3. ve 4. yedekleri bile bulamıyorum!! kendime fazladan yedek yaptırdım o bile yok çantamda!!
- e işte sen almışın demek!!
- bir senin bir benim anahtar yok muydu anne? senin kırmızı anahtarlıklı benim mavi???
- ee yok işte onlar!
- olmaz tabi!! kapıda seninki duruyor, markete giderken haliyle çantana koyuyorsun, sonra o çantanda kalıyor, akşam benimkini alıp takıyorsun kapıya, ben işe anahtarsız gitmiş oluyorum eve girmeyeyim istiyorsun herhalde!!
- bende anahtar manahtar yok nazlı niye anlamıyorsun?
- esas bende yok!! hepsini almışsın! madem anahtarlar karışıyor dedim, yedek olanı attım çantama, ertesi gün o da yok. hatta 4. yedeği bile yaptırdım, iki tane taşıyayım bari diye. o biel yok çantamda bugün!! çocuklara açtırdım hep.
- e unutmuşun sen kendin demek.
- unutmadım anne!! ay her akşam benim çantamdan alıyorsun anahtarı yaa!!
- e napayım bende anahtar yok ki, alıyorsun!!!
- AYYY AY!!! SEN ALIYORSUN ANNE.KAÇINCI BU YAA. GİT BAK ÇANTANA. BÜTÜN ANAHTARLAR SENİN ÇANTANIN İÇİNDEEEE!
- sen mi koydun?
- SEN KOYUP UNUTUYORSUN ANNE SEN!!
- aa ben niye unutayım ayol?? sen koymuşundur bende anahtar yok dedim diye.
- AY ANLATIYORUM ANLAMIYORSUN, HERGÜN SEN KOYUYORSUN ÇANTANA SONRA UNUTUP BENİMKİNİ DE ALIYORSUN. AY KISIR DÖNGÜ GİBİ AYOL AAA!!
- aman sen de hep beni suçla!!
- NİYE SEN HER KONUDA BENİ SUÇLAMIYOR MUSUN??? BEN NİYE YAPAMAYAYIM? NEYİM EKSİK? ALT TABAKADANIM DA HEP SUÇLUYUM VURUN KAHPEYE!!!!!
gidip çantasını getirecem, sen koymuşundur şimdi arada diyecek. ısrarla çantasını getirmesini ve sehpaya çırpmasını istiyorum ısrarla. mecburen yapıyor ve bu ilk değil. sehpaya bu sefer dört anahtarlık da dökülüyor. biri benim biri annemin 2 de yedek!!! ay 10 yedek yaptırsam 10 günde hepsi çantasına girecek!!
uzar gider....
to be continiue....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder