Haftasonu bişey yoktu ve ev temizliği yaptım annem o kadar memnun ki.

Ama ne kadar sürsün bu memnuniyet?

Sürekli popomun dibinde. Cidden. Geri geri gidince çarpıyorum, kızıyor. Ay çarpmışım! E o kadar dibimde durma anne iş yapıyorum!

Beğenmiyor efem orada kalmış burada bilmem nolmuş e bunu kaldırıp altını almayacakmıymışım? Niye durmuşum bitmiş mi??

Eve gelen yardımcı kadına bu kadar eziyet etmez, edemez, onun arkasında koca, oğul, baba, abi vs bıyyıklı erkek ordusu vardır kollayacak ya da hesap soracak. Benim var mı? Yok.

Kadına ara ver der, bana kahve yaptırtmak ister hatta içsin diye. Ama iş bana gelince gram acımaz.

Niye durdun Nazlı bitmemiş!

Yoruldum, ara verdiiim.

Aman ne var yorulacak be sen de ne kadar nane mollasın.

Yaa çocukken acımayıp iş yaptırtsaydın ders çalışacağıma şimdi hammal gibi olurdum.

Bunu deyince aklıma geldi, annemin yaş oranlama sevdası var. Bakıyor o yaşta bu yaşta çocuğun olabilirdi diyor bana.

Bi gün 18 yaşında da olabilirdi vereydin o komşunun akrabasının oğluna beni boy boy bebem olurdu şimdi diyorum.

Tam ablamın evlilik meselesi çıkmış, tam ben sınav stresi, ev stresinden, şişmik ve sivilce dökmüşüm komşumuza gelen bir akrabası beni görüp beğenmiş. Ne güzel hanım kız hep yere bakıyor demiş, tam istemek denmez de ona benzer bir görüşme bile oldu. Annem istemedi Nazlı okuyacak dedi. Bak verivereymiş ilk kısmetime 18den başlayarak küçüle küçüle boy boy çocuğum olurdu yaaa. Ne olacak nasılsa ablam okumuş olacaktı bende okumamış olurdum. Hatta ablama da doğururdum birkaç çocuk.

Yaaa. Vereydin beni, hem ne güzel market işletiyordu çocuk ev öteberisi bize bedavaya gelirdi.

Zaten tam da bana layık bir yaşam tarzıydı!

...........

Zaten evde bana kan kusturur dışarda ona buna rol keser, bir de bunu fark etmeme gıcık olur. Gerizekalı gibi olsam da sinirlenir salaksın der. Yaranmana imkan yok.

Diyelim kırk yılın başı bir faaliyet oldu, ablamlar ve teyzemlere bile gösteri yapar ki hele dünürler ve daha uzak tanıdıklar varsa.

Anlayış ve sevgi dolu anne numarası. Abartılı tabi ondan diyorum hiç olmadığndan değil. Bazı konularda mesela balık yenecekse beni dürte dürte kapris yapar ama başka daha dolay durumlarda beni ilgi manyağı yapmaya çalışır.

Yani bu huysuz kız kurusu kızına bile bu kadar anlayışlıysa melek bu kadın melek desinler.

Duramaz yerinde beni rahat ettirme rolünden ortamı gerer, yorulur hatta. Aman orası eser sen üşütürsün oturma, aman şuraları kapattıralım, minder isteyelim mi altına, sırtına yastık isteyelim mi Nazlı, üşüdün mü? üşüdüysen ceketini giy. Benimkini de vereyim al.

Gerek yok lafına aldırmaz, illa istediği olacak ve fedakar, düşünceli anne imajı oluşacak, dikkat çekecek.

Hatta bu yüzden atıştığmız olur. Ama sürekli dibimde kımıldanıp, mızıldanıp duruyor. Yok minder verecek yok yastık yok ceket giydirecek yok bi yerden ediyor başın ağrıyaca. En korkulu rüyası sıcak yemekten ağzımın yanması.

Aman üfle ha Nazlı sıcak ha yeme diye haykırmalar elimden kapmalar, o sırada etrafı batırmalar.

O olmazsa bana peçete tuz falan vermeye çalışmalar. Gerek yok demene aldırmıyor. ilgili anne diyecekler ona! Sana mızmız, ana kuzusu, beceriksiz demek falan desinler kim takar. Ona anlayışlı, fedakar anne kızına ne kadar özeniyor diyecekler.

Kaç defa fazladan tuz attı tabağma, kaç kere ağzıma götürürken yemeği yanarsııııın feryadıyla kapıp kucağıma döktü.

Yok ordan esti yok buradan ona kalsa ben sırtıma battaniye alacağım. Garsonları şeşbeş etti şal diye tutturmaktan!

Boğuyor insanı boğuyor. Ama evde bu kadar değil! Evde ektra beni beğenmemekten de boğuyor.

Ha tabi tabağıma müdehale çok. Sen kesemezsin deyip etimi kendi kesmeye kalkmalar. Süreki bi didişme halindeyiz.

Bırak 35 yaşında, etini kesemeyecek kadar beceriksizse yiyemesin mesela aç kalsın da görsün gününü! Ya da niye yapamasın kaç yaşında de! Ama yoook. Dayanamaz kendi kesmeye kalkar.

Sen kesemezsin ver! Diye didişmeler. iyi ki zamanında bir kesememişsek! Kimbilir 10 yaşındayken falan. Yapışmış.

Bi de tuza takmış kafayı. Sürekli benle igilenip tuz aranıyor masada. Aman yavrusuna tuz lazımmış!