Sanki basket oynuyoruz da benim potaya ulaşmamı engellemeye çalışıyor.
Ben mutfağa yöneliyorum annem önümde dikiliyor.
Su içeceğim diyorum. Tamam diyor sigara içmeye, konuşmaya ve önümde durmaya devam ediyor.
Ama öyle bir yer ki geniş değil, zaten genişce olsa bile ortadan gideceği için mümkün olmayacak. Yani sağından da solundan da geçmeme imkan yok.
Bi dah diyorum su içeceğim.
iyi iç diyor duruyor.
Bazen değil huy bu, durmayı sever. Tuhaf yerler, geçilecek yerler, kapı, oda, asansör, merdiven gibi yerlerin tam ortası ve önü ya da eşiği. Durur dikilir, elinle müdehale edip geçmezsen anlayamıyor. O zaman da bozuluyor, ittin beni!
E çekilmiyorsun geçmem lazım görüyorsun acelem var. E söylee.
Söylersin zaten anlamaz ki. Geçebilirmiyim geçmem lazım falan dersin fark etmez. Ya da geeeç der ama çekilmez.
Neden bilmem. Böyle bir anlayamaması var.
Evden çıkacağız kapının tam eşiğinde dikilir, hadiii çııık der, kapıyı kilitle!
Ama öyle bi yerde dikiliyordur ki sabit, senin oraya sığamayacağın darlıktadır.
Anlamaz. Geçmeye çalışırsın hani çıkıp kapıyı çekip kilitlemen lazım.
Mecburen sürtünürsün ya da çantan değer.
Ne olur bilin? Bozuiur, tersler, itildiğini düşünür.
Ama yer bırakmıyorsun ki!
Ya da asansöre biner, içeri attığı ilk adımda durur, tam ortada. Ne sağda ne solda yer bırakır. Ya yetişemezsin kapı kapanır, şaşırır! Senin yavaş olduğunu sanır, asansörün düğmesine basmayı unuttuğu için ışık söner ve telaşlanır! Nazlıııı!!!
Tuşa basar kapının açılmasını sağlarım, gene aynı yerde sabit dikilmektedir.
Tersler seni, endişelenmiştir ama kımılmadaz!
Söyleyerek müdehale ederek binersin anca anlar kımıldar. Ama yine de seni kendini itmekle suçlar.
Anlayamıyor aklı almıyor.
Ama tam ortada ve öndesin anne bana yer bırakmıyorsun ki.
E söyleee çekil de kay de!
Demiyorum sanki!
Duymuyor ki. O sırada kendisi yapılacak işi, gidilecek yeri ve ya benim neden peşinden gelmediğim düşüncesine dalmıııış gitmiştir.
Diyelim ki ben önce, önden çıktım.
Yine tuhaf bi yerde durmayı başarır.
Kapının önü mesela. Kapıyı kitle Nazlı! Der.
Ama önümden çekilmez. Hadii der bi de.
Tamam bi ulaşayım derim. şaşar.
Yine sürtünerek ilerlemem gerekir kapıya.
Ya da asansörde isek çıkışta aynı olur. önce çıkmak ister hep. Kapı açılır, annem geçer bastığı zeminde durur, yürümez, sağa sola geçmez, dikilir!
illa koluna falan dokunup, sürtünerek geçmek zorundasın, o zaman da hayretle bakar ne çarpıyorsun der gibi!
Hele toplu taşıma en güzeli. önce inmişse indiği, bastığı yerde duruyor. Ya işte ilerleyiversene biraz. Yok indi durdu. 2 saniyeden bahsetmiyorum, bıraksan öyle kalacak. Ama arkasından inmeni bekliyor.yer varmış gibi.
Saçma ama oluyor.
Eskiden de böyleydi ama daha hızlı hareket edebildiği için bu kadar uzun sürmüyordu.
şimdi besbelli ki çıkacağım, aşikar yani. Ceketimi giyiyorum, telefonu şarjdan çıkarıp çantamı topluyorum ve bunları acele yapıyorum. Annemde odamın kapısında durmuş beni izliyor.
Hani belli çıkacak hemen, zaten kapıya doğru seğirtiyorum demek ki geçecek. Anlaşılmaz mı bu. Yooo. öye durmuş izliyor, kapıya yaklaşırken bari kenara kaçıl. Yok öyle donmuş gibi duruyor.
Eeee?
Karşı karşıya beliyoruz ben ona o bana bakıyor ve haaaalaaaaaa duruyor. Bunu farketmek ve yer değiştirmek kaç saniye sürer ki?
çıkmam lazım.
???
Bi geçeyim.
Geeeeç?!
Yine sürtünerek geçmek zorunda kalıyorum bozuluyor. E yeterli yer yok ki, tek kanat bir kapı!
Hep böyle bi dikilme.
Akşam eve gelince de. Ben evde yokken kapıyı kilitler, haliyle ben anahtarı üstünde kapıyı açamayacağım için zili çalarım.
Koridor aşırı dar değil. Biz de çam yarması değiliz ama yine de yanyana iki kişi aynı anda geçemez kolayca.
Noluyor, sürtünerek geçiyorum. ??
çok yavaş olunca da uzuyor. Yani bi an önce insan ayakkabısını, ceketini falan çıkarmak elini yıkayıp bi su içmek falan istiyor değil mi. Ama bunları hemen yapamıyorsun! Ben yani.
Zaten ben işte olduğum sürece düşünmüş taşınmış plan yapmış olduğu için taramalı tüfek gibi sıralıyor lafları.
Hani sabahları da benden önce kalktığı zamanlar aynısı olur.
Kendi düşüncesindedir. Bu kız yorgun mu susası mı aç mı aklına gelmez, taleplerini sıralar.
Ya da sabahsa bi yüzünü yıkasın su içsin tuvalete gitsin bilmez, yakaldı mı dikilir karşında, banyo ya da oda kapısı önünde dikilir, vırvırvır konuşur, yapmanı istediklerini sıralar!
Sabah daha günaydın demeden, bi tuvalete gideyim beklemeden ne çok talep sıraladı. Heme yapsan arkası kesilmez.
Ya tamam bi yüzümü yıkayayım bi tuvalete gideyim bi su içeyim!!
Aman yapma diyen mi var??? Klasikleşmiş lafı.
Yaptırmıyor ama. önünde dikilip suya tuvalete neyse işte bişeye ulaşmanı engelliyor.
Kaç sabah önümde dikilip vırvırvır vır, illa şöyle bir iteleyerek geçmem lazım illa. O zaman jda beni itiyor beni dinlemiyor diyor.
Bi yüzümü yıkayayım da tamam!
Vırvırvırvır...
Anne! Bi tuvalete gideyim ya tamammmmm!
iyii giiit sana gitme diyen mi var?
Ee banyo nerede?
???
Tam kapının önündesin bi geçeyim!
Bu defada kapının önünde dikilir konuşur.....
Ya da kaç sabah elime telefon tutuşturdu bilmem kimi ara diye. Sanki kayıtlı ya da ezberimde o saçma kişi. Bi tuvalete gitsin bi yudum su içsin. Yok arasın!
çevirir veririm almaz eline. Al sen ara dedin konuş! Almaz. Bakar.??????
Böyle şeylere tepki verdiğim zamanlar da dikkat etmeye çalışır.
Ama o zaman iş daha uzar.
Zannediyor ki mesela eve girerken önce ben girmek istiyorum kızmam ondan.
Sen gir der. Tam ortada dikilir. Ben yamuk yumuk hareketlerle kapıyı açmaya çalışırsın, hala çekilmiyor.
Suratını buruşturuyor; beni ittiriyor, çantası çarpıyor, hiç dikkat etmiyor Nazlı.
Kendi de bana yer açmayı bilmiyor ama.
Bi de ben hızlı ve sert hareket ediyormuşum. Ya ben yaşlı değilim ki, gencim enerjiğim hızlıyım ve huyum öyle ve ya hepsi.
Ben herrr konuda kendinin istediği ve belirlediği gibi olacağım!!
...
Eskiden de vardı böyle ama yaşlandıkça daha da yavaşladı ve ne senin hızını anlayabiliyor ne kabul edebiliyor.
Hele bişeye acele etmek gerektiğinde..... Ohooooo....
Balkondan içeri girdik şimdi ama kapısından dışarı doğru bişeye bakıp konuşuyoruz. O sırada bir böcek içeri girecek oluyor.
Ben ay böcek ay böcek girecek diyorum.
Annem kendi konuşmasına dalmış şimdi anlamıyor bile. Acele kapıyı kapatacak oluyorum, böceeek diyerek. Annem hareket edeceğine, dışarı bakıyor, bana bakıyor, yere bakıyor, tekrar bana bakıyor....
O kadar dalmış ki o, o konuya anlamıyor; Nazlı niye ağzını açıp kapıyor falan diyor sanki????
Ben acele kapıyı kapatmaya çalışırken hiiiç anlamıyor ki. Duruyor öyle. Sonunda anlayıp kımıldadığında çoktaaaaaan içeri girmiş oluyor.
Yani görmesi, beynine iletilmesi, sonra beynin hareket et sinyali vermesi ve vücuduna hareket gelmesi arasında çok fazla zaman var. Maalesef. Ama anlamıyor bunu.
Sonunda kapattık kapıyı. Ama hala ne var ki diyor. Böcek anne böceek!
Ayy nerde???? Niye kapatmıyorsun hemen!???
Onun için çırpınıyorum ya!
Eee?
Ee girdi!
Aaa????
Hani işte geçende başka bi böcek olayında ilaç sıkmak istemiş ama göremiyor ki. Ne ilacın fıslayacak yerini görebiliyor, ne biliyor hani insan ambleminin yönünden falan anlar ya da el yordamıyla, ne de hızlı hareket edebiliyor.
Böcek yerine üzerine sıkmış ilacı. Sinirlenerek de beni çağırıyor. Bozuk ilaç almışııımmm!!
Vermiyor bir de elinden alıp ben sıkayım o zaman deyince. Kendi sıkacakmış, beni de ilaçlıyor.....