5.08.2015

Portatif çamaşır askısı nasıl açılır kapanır bile haberi yok.
Gece balkona çıkmamak için, sinek böcek korkusu, havlu olursa salona açıp asıyoruz.
Ama sabah erken kalkan annem askıya gıcık oluyor. Yer kaplıyormuş, ama kaldıramıyor. Sabah bir söylenme bir patırtı tıkırtıyla uyanıyorum saat 06.30!
Allah kitap soy sop gidiyor, bela okuyor; çamaşır askısını kapatamadığı için!!
Noluyor yaa diye uyanıyorum.
Hah buldu fırsatını yüksek sesle başlıyor dırdır ve küfüre.
Sanki sabahları daha uyandığı an koşup sarıldığı an içtiği sigaraların dumanı ya da kavrulmuş soğan kokusuyla uyandığım yetmezmiş gibi.
Kapatamıyor diye sinir krizi geçiriyor neredeyse, tepine tepine söyleniyor sövüyor. Hem tepiniyor hem sövüyor bir yandan da çamaşır askısını itip kakıyor!
Sonrada bana sen git yat! Diye emir veriyor. Uyuyacak hal bıraktı sanki?
Sevmiyor mutluluk, huzur, keyif: nefffret ediyor. Kendi böyle olamadığı için etrafı da olsun istemiyor, umrunda da değil.

Sonra bazen tutmuş bana suratsızsın, memnuniyetsizsin, mutsuz karamsar bir tipsin diyor! Sanki kendi aksi. Asssla kabul etmiyor sırf üste çıkabilmek  için zaten kenarda köşede sakladığı bahaneleri var onları öne sürer!

Esklden böyle miydi bilmem, teyzem annemin hep hırslı sinirli bir tip olduğunu söyler ama çocukken gençken çok da eğlenmiş gezmişler anıları çok. Zaten annem ballandırarak hatta bana övünerek anlatır.
Ama esas evlendikten ve boşandıktan sonra hayata yavaş yavaş küstü; daha karamsar, sinirli, memnuniyetsiz, mutsuz vb oldu. Kabul etmez tabi ki. Başkalarını nasıl etkilediğini de.

Yani evde hep mutsuz, sinirli, asık suratlı, olumsuz şeylerden bahsetmekten keyif alan bir ebeveyn olur da sen nasıl salak gibi naif ve saf olabilirsin? Ablam bile bize göre iyimserdir ama o bile o kadar değil.
Evde hep sinirli, huzursuz, şer arayan, hiç sosyal hayatı falan olmayan, didaktik, kuralcı, tutucu, neşesiz birisi varken sen nasıl aksi olabilirsin.
Ben çabalamasaydım ne gezilere gidebilir, ne doğum günü yapabilir ne etkinliklere katılabilirdik. O da zorla; hep bahanesi vardı: dersiniz var, yorgunum, hasta olursunuz, başınıza bişey gelir... Vb vs bitmez. Bir de ne gerek var.
Anneme göre hiçbişeye gerek yoktu! Yani o dul biz yetimiz , hiçbişeyi hak etmiyoruz ki! işte dünyaya gelmişiz bi kere yaşamaya daha doğrusu hayatta kalmaya mecburuz. Bu yüzden mecburiyetler ve gereksinimler yoksa kılımızı kıpırdatmasak olur: görevler ve mecburiyetler üzerine kurulu bir hayat! O kadar, yeter bizeee

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder