20.06.2015

O kadını sevmem bu kadını çekemem! Ne zaman yardımcı kadın çağıracak olsam aynı şey!
Şimdi elli türlü deterjan ister bez ister, ister Allah ister ayyyy ay! Hiç çekemem hiç!
Ben yapayım istiyor her işi, gram acıma yok. Hem istediği gibi emir verip eleştirebilir hem defalarca yaptırabilir. Olsun ben yorulayım yıpranayım, ben kemik erimesi olayım, ne var. Nasılsa beleşten evde kız var, harca dur!
Nasılsa evde harcanacak, heba edilecek, yıpratılacak bir kız kurusu var!
Ha bir de sevmediği bi adamla evlendirelim üstüne. Olsun Nazlı çeksin!
Tabi evlensem de bişey değişmeyecek, yine yapışık ikiz gibi gezeceğiz, duracağız, ben tam hizmetçi gibi iki evin işini yapacağım!
Niye okuttun o zaman, sonuç ev kadını olmaktan başka bişey olmayacaksa. Niye o kadar sınav stresine soktun, senelerce. Stresimden sivilce döktüm, her tartışmanın sonunda barış babında börek-çörek yedirip 80 kilo etti, hormonlarım bile bozuldu. Stresten, kilodan tansiyon sorunum bile çıktı! Sadece sınav stresi değil, babamın arkasından geberse keşke dedirtti, ölünce de bizden çok ağlama yarışına girdi adeta! Sonra ablamın evliliği...
Hani önce en önemlisi eğitim ve işti, evlilik nasılsa olurdu. İşsizken sinir oldu, alay etti, küçümsedi; çalışmaya başlayınca da elinin altında hizmetçi değilim diye memnun değil.
Senelerce aşağıladığı, eleştirdiği ev kadınlarına benzememi memnuniyetle istiyor şimdi de.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder