25.10.2014

sinirli yeniyetmelere döndürdü yeniden beni!!

şehre dönünce kabusum hortladı.

annemin kafasında hala serdar hayali var. ona göre hala en iyi ve belki de son kısmetim.
napıp edip kendimi ikna edip onunla evlenmeliyim.
gene başladık yani.
hani yazın o kadar durmuş sayılmazdı ya.
arada bir de cidden Sinop'a yerleşmeyi düşündü. daha bu olası kısmet hakkında sadece çok çok az bilgi varken. bilmem kimin bir akrabası. adı sanı yaşı medeni durumu bile kesin değil. ama anneme yeter bilgi. napalım Sinop'a yerleşiriz biz de.

hatta Sinop şimdi soğuk olur bu kış kalın kazaklar, mont, yağmurluk ve çizme alalım diyordu!!! o kadar hazır yani. nazlı evlensin de Sinop ne Sibirya'ya bile gideriz!!!

aradaki detaylar tamamen atlanıyor. bakalım adam cidden bekar mı. çünkü böyle bir olasılık çıkıp sevindiğinde adam evli ve 5 yaşlarında çocuk sahibi bile çıkmıştı.
diyelim bekar. nasıl tanışacağız, anlaşacak mıyız, bu iş evliliğe gider mi?
ama zamanımız yokmuş ki senelerce birbirimiz tanımayı bekleyemezmişiz.
körü körüne evleneceğiz yani. hayırmış büyüklerimizin katkısıyla. bi tanışır bir süre konuşurmuşuz işte!!
anneme göre bu konuşma da evliliğimizle, düğünümüz ve eşyalarla ilgili olmalı. zaten başka ne olacak?

yahu insanlar birbirini bırak kendini ya da evladını bile tanımazken birilerinin dediği özelliklere inanıp evleneceğim. üstelik bunun adı kesinlikle görücü usulü olmayacak ha!

kendine yakıştıramıyor bunu!! tanışıp biz karar vermiş olacağız!!
ama kararı alan da kendi olacak.

 orada yaşıyorsa nasıl tanışacağız nasıl görüşeceğiz?
bayramda.
ee sonra.
e sonra napalım Sinop'a yerleşiriz artık.
hı??? ne diye hemen yerleşiyoruz???
evlenince ayrı mı oturacaksınız adamla ya?
bi bayramda görüşmeyle evleneceğiz hemen yani.
hergün görüşür konuşursunuz.
yeter mi?
işte bi süre telefonlaşırsınız. bilgisayardan da konuşulmuyor muydu bir de!

hay allahım insanları tanımak o kadar kolay değil ki. acayipiz biraz. onlarca yüzümüz var.
hele böyle bir konu da konuşsan ne olacak, hepsi atmasyon, yalan olabilir.
anneme göre adeta konuşmak derken birbirini tanımaktan çok iş anlaşması yapmak adeta...


sinirli yeniyetmelere döndürdü yeniden beni!!

aşağı serdar yukarı serdar.
aşk hakkındaki his-bilgileri ilkokul çağında kalınca sinirlendiğim için çok aşığım ama hatamı kabul edip özür dilemiyorum zannediyor.
offf kes artık yaa! gebersin serdar denen bok!!
hınzır bir sırıtışla, ne var canım konuşamaz mıyım serdar hakkında? ne var sinirlenecek sanki? aşık mısın yoksa hı??


ilkokul çağında da böyle yapar alay ederdi. ama çocukluk geçip kendimi genç kız hissetmeye, görünmeye başladım mı bu konular sonsuza kadar kapandı. erkeklere ilgi duymak adeta günahtı. değildi de insanı yanlışlara sürükleyen korkunç birşey. o zamanlar aşık olup hayatı mahvolanlarla ilgili türlü şehir efsaneleri dinlemeye başladık. ilerde evlenirsiniz nasılsa önce eğitim önce okullar okunacak güzel güzel sonra nasılsa evlenirsiniz. işte ben de zannederdim ki nasılsa okulda falan birine rastlarsınız demek istiyor. meğer ben nasılsa birine yamarım'mış gerçek anlamı.



anlamıyor. kabul edemiyor. ne serdar'la olmayacağını ne birini kendim sevmeden.
hele serdar. bi an önce evlense de kurtulsam. o bekar kaldıkça annem devam edecek çünkü. belli.
pes etmeden beni iknaya çalışıyor hala.
belki yeniden görüşsek, konuşsakmış. affedermiş. ne affı yaaa????
ne bilsinmiş ne yapmışım! biraz suyuna gideyimmiş ne varmış. hem zamanla o da alışırmış bana. idare edermiş. ben de idare edermişim. gelip geçermiş.
ne gelip geçecek? zamaaaan.

ama önce bir arasammış. ama nazlı2ymış daha önce evliliğe hiç bu kadar yaklaşmamışım ki!!
hem demek ki kaderimde varmış bu adam . bak bir daha görüşsek belki aşk da olurmuş ha. hem demezler mi büyük aşklar nefretle başlar diye!!! yaaa en iyisi bi daha ben arayayımmış!
önce arkadaş gibi hal hatır sorarmışım, sinemaya gidermişiz ha ben severmişim sinema!!

bir daha sinemaya gitmeyelim dediği günden beri gitmedim sanıyor ve aptal bir çocuk kandırır gibi sinemaya gitme olasılığıyla beni kandırmaya çalışıyor. aaa sinemaya gidecek biri olur hem değil mi benimle? yaa tabi olur kızım!!


gerçekten beni salak sanmasına hayretler içinde kalıyorum.


napalım kadınların biraz daha fazla fedakar olması gerekirmiş, napalım hayatın gerçeği buymuş, bazen evlenmek ya da bir ilişki sürdürmek için bazı şeyleri duymazdan gelmek gerekirmiş, hoş görmek gerekirmiş. yaa!

ben beni hem salak sanarak konuşmasına, hem ben kabahatliyim de serdar'ı kaybettim sanmasına falan şaşarak bakakalıyorum. annemse çok çok iyi öğütler verdiğini düşünerek bakıyor.
çok memnun dinliyorum diye. hah nazlı evlenecek!

gerekirse ayaklarına kapanıp öpeyim canım. bende gurur ne arar. tek gururlu ve gurur yapmaya tek hakkı olan insan kendisi benim ne haddime!;

despot bir hödük, tahakkümperver bir sinsi o. kendini güçlü hissetmek için karşısındakini ezmeye, pasifize etmeye meyilli bir kompleksli.

anneme göre bunlar yeterli ve açık sebepler değil. mesela dayak ve ya aldatma önemli.

zaten kendi de öyle değil mi. yasak demeden yasaklar. engellemem karışmam der her türlü psikolojik baskıyı uygulamayı normal görür..

fiziksel şiddet ve yasaklama, ne bileyim eve kilitleme falan olmadıkça psikolojik olanlar sayılmaz. hatta benim hüsnükuruntum!!


ne türlü anlatırsam anlatayım anlamamakta ısrarlı. kabul edemiyor. etmek istemiyor.
sanki kendi aşık adama!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder