22.09.2014

tırnak makası nerede muamması

bütün çocukluğumuz ilk gençliğimiz şu laflardan biriyle geçti; aldığınız şeyi yerine koyun!!

bu uğurda ne azarlar ne nutuklar işittik.

ama gelgelelim şu gün oldu annem gene öğrettiklerine ters şeyleri yapıyor hem de hiiç hatırlamayarak bunları.

evde en çok kaybedilen şey kumanda telefon değil bizde tırnak makası ve törpü ikilisi.

sürekl kaybolur, asla yerinde bulamazsın. ihtiyacın oldu mu evi altüst etmen gerekir.

bunu bildiğim için uğraşırım belli bir noktada olsun diye, hatta annem kolay bulsun diye hep onun odasında; şifonyerinin ya da makyaj masasının üzerinde bir yerde olsun isterim.

mesela beraber kullandığımız bazı şeyleri de oraya koyarım, aseton, oje gibi. parfüm gibi.
ama annem hep başka yerde arar, bulamaz, bana sorar; yerini hep unutur yani.

ama onlar daha az kaybolur..

nazlıı tırnak makası nerede????
makyaj masanın üstünde ya?
aa orada mı?

nazlıı törpü nerede?
anne makyaj masasında ya?
yaa?

tabi eğer oradaysa. alır oradan ama asla yerine koymaz. sonra arar dururuz, yoktur. kaç kere gazetelerle beraber çöpe atıldı bilemiyorum.


her lazım olduğunda evi aramak gerekiyor. sonunda ya bir gazetenin arasına sıkışmış, ya koltuğun ya da kanepenin kenarında kalmış, sıkışmış halde buluyoruz.

o zaman diyorum ki yerine koyalım.
nereye ki?

yerini bile bilmiyor ki. dinlemiyor çünkü beni.

senin makyaj masanın üstüne koyalım. ben koyuyorum ama annem koymuyor.

sonra bana soruyor; nazlı tırnak makası nerede?
senin makyaj masanın üstüne koyuyoruz ya?
yaa?

bir süre sonra orada değil!
çünkü almış, kullanmış arada bir vakit ve yerine koymamış.  ve sorumlu da benim!

ya da sormaz kendi benim eşyalarım içinde arar.

ne arıyorsun anne?
tırnak makasını. nereye koydun?
senin orada ya?
nerede?
makyaj masasının üstüne koyuyorum ben hep.
yaa?

ve bu misal konuşmalarının hiç birini bir daha ihtiyacı oldu mu tırnak makasına hatırlamıyor; hep başa dönüyoruz.
zaten o arada almış, kullanmış başka yere koymuş oluyor..

ben de dedim ki bunlar senin olsun hep senin odanda dursun; ben kendime başka takım alayım.


aldım da ne oldu? benimkiler de mütemadiyen kayıp.

anneme göre tırnak makası ve törpü herzaman bendedir. ne kadar senin odanda dursun desem de hatırlamıyor. benimkileri de bulmuş, kullanmış, bir yerde unutmuş!! bana lazım olunca baktım çekmeceme yerinde yeller esiyor!! ara ki bulasın.

bir de demez mi senin çekmecendeydi!!

evde 2 tırnak makası 2 törpü var ama kim bilir nerede.

aradığımı anlayınca da sendedir senin çekmecendedir diyor.

sanki aldı da yerine koydu!!

bu işin sorumlusu benim ya., bana sorar hep nerede?

kendiminkini bulunca alamayacağı bir yere sakladım valla. ama bulmuş, kullanması bir şey değil yerine koysa. yok yine ortada.

gayet de pişkin, ve yerine koymadığı asla aklına gelmiyor.
sanki benim çekmecem sihirli, ya yerine yenisini üretiyor ya da mıknatıs gibi yerine çekiyor makası.

bana ev düzenini öğretene bak; şimd reddediyor düzeni.

eskiden fazla gördüğü dergilerimi yakaladığı an oku okuma çöpe atıverirdi. şimdi her yerde dekorasyon dergisi. ne kitaplığa konmuş, ne gazeteliğe, orada burada her yerde.
tabi törpü ve makas da onların arasında bir yerde. koltukların kenarları yığınla gazete dergi dolu, karman çorman. ben ne kadar topluyor gazeteliğe, kitaplığa koyuyorsam o kadar çıkarılıp bırakılıyor.

sonra çok yer kaplamış oluyor kanepede, uzanacağı zaman kendine yer kalmamış oluyor ve sinirleniyor; ayağıyla yere itiyor hepsini söverek.

kitaplık, gazetelik boşuna çünkü.

tırnak makası ve törpü de oralarda; hatta koltuk kenarları onların cehennemi.

sonunda 2 çift makas ve törpü de bu yığının içinden çıkıyor.
yerlerine koyuyorum ve söylüyorum. bir de söylememe kızar. iyi aman! der.

ama biliyorum ki gene ya bana soracak ya napıp edip benimkileri bulacak, sonra yerine koymak yerine her hangi bir yere bırakacak, kayblacak ve ben gene lazım oldu mu arayıp duracağım...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder