eskiden mutfaklarda bir köşe takımı modası vardı ya; biz de ona uymuş almıştık. sonra eskiyip, modası da geçince yazlığa getirttik balkona koyduk. şimdi çok yer kaplıyor, toz oluyor diye kurtulmak istiyor.
ama korkuyor!
hem korkuyor hem kurtulmak istiyor ve ben ne desem yaranamıyor aksini iddia ediyor oluyorum.
2. el eşya alıp satanlar ya evden çıkarırken duvarlarımızı, koltuklarımızı mahvederse?
parçalanırsa ya?
söyleriz dikkat etsinler.
dinleyecekler sanki.
tepelerinde durur 50 kere deriz.
aman sanki dinleseler de ya mahvolursa koltuklar?
koltukları fazlalıkları kenara çekerim?
ya duvar nazlı ya duvar?
dikkat ederler.
etmezler ah etmezler!! daha yeni boyattık mahvolur!
e vazgeçelim kalsın kullanalım iyice paralanınca kırdırırız da çıkarttırırız.
aa ne kırdırması yazık!
çok eskiyince diyorum.
ama oraya başka şey almak istiyorum ben!
ben de ama işte taşırlarken diyorsun bi yerler dökülürse.
ama kalırsa da çok eskidi biçimsiz duruyor nazlı!
e sen diyorsun duvarları falan dökerler diye.
ama çıkartmamız lazım onu!
ben aksini demiyorum ki.
aksini diyorsun ya ne diyorsun. sonsuza kadar bu eskimiş şey mi kalacak?
kalmasın işte arayayım adamları.
ara!! hayır sen diyorsun bunun tozunu almaktan usandım diye ondan atalım kurtulalım diyorum nazlı.
bence de kurtulalım.
e sen şimdi demedin mi kalsın iyice eskisin?
anne sen duvarlar çizilir diye endişelendiğin için dedim.
ama duvar çizilmesin diye hep kalacak değil ya nazlı verelim gitsin. kalamaz eskimiş.
zaten verelim diyen benim.
şimdi vermeyelim diyorsun ya.
anne duvar çizilirse diyorsun ondan vazgeçelim dedim.
ama sen sevmiyorsun bunu!
napayım, duvarın çizilmesinden iyidir.
kalsın mı yani?
kalsın tamam.
hayır bence kalmasın yani de.
ben sen duvar koltuğa bişey olur diye endişeleneiyorsun diye dedim öyle anne.
napalım çizilirse boyatırız yeniden.
iyi arayayım o zaman.
istiyorsan ara ama kalsın diyorsan kalsın.
kalmasın gitsin.
iyi ara o zaman. sen kullanıyordun da bunu, napalım artık başka şey alırız.
dinlemiyor ki beni. kendi baştan dedi, daha yazlığa gelmeden, bu eski şeyi veririz, yerine yeni bir şeyler alırız nazlı diye. ben de zaten toz tutuyor çok, yer yer boyası dökülmüş, renkleri solmuş kumaşının.
sonra bir korkudur başladı ya nakliyeciler biyerleri bozarsa.
hem ara diyor hem sonra bunları söylüyor kaç keredir böyle. sonra işler tersine dönüyor.
ikimiz de kurtlalım derken ben kalsın demişim de annem sırf benim için istiyormuş gibi. kendi ilk söyleyen halbuki.
zaten sen diyordun, koçtaşta bişey beğenmiştin ya.
neyi?
hani sandalyeleri masası takım güzel bir balkon eşyası vardı.
ee?
beğenmiştin ya. yazlıktaki köşe takımını veriri bunu alır koyarız ne güzel olur demiştin.
ben mi?
hayır amcamın oğlu! sen dedin ya.
ben demedim hiç. sen dedin bu solmuş, eskimiz verelim diye.
anne sen dedin başka takım ne güzel durur, durmaz mı?
durur tabi.
ee?
ee sen kasın mı diyorsun ben anlamadım?
kalmasın işte verelim.
iyi ara madem!
kabus senaryolarını unutuverdi 5 dakikada yaa. oysa laf arasında nakliyeci adamlar duvarları çizecek koltuğun kumaşını yırtacaklardı. yada duvar çizildiği için boyatmak zorunda kalacaktık ama boyacı usta koltuğa boya damlatınca koltuğun yüzünü değiştirtmek zorunda kalacaktık. aynı desenden bulunamayacak tüm takım değiştirilecek çok fazla gereksiz masraf yapacaktık.
bu kaçıncı benzer tartışma bilseniz aylardır aranamadı adamlar; arayıp çağırdım bir keresinde kurdeşen dökecek kabus senaryolarından... gelemediler zaten.. annem de rahatladı. o zaman kalsın bu sene de vermeyelim seneye bakarız deyince de kızıyor ama yeni şeyler varmış ne güzel. e ikisi birden sığamayacağına göre...
hem ara madem diyor hem gönülsüz ama sırf evladının hatırı için dünya masrafa girecek fedakar anne tripleri atıyor bana...
daha güzel takımlar var diyen kendi ben sadece fikrine hak verdim destekledim. ama şimdi bir ben değişelim diyenim bir kalsın diyen..
arayıp haber verdikten sonra endişeleri başlıyor yine...
keşke aramasaymışız.
e sen dedin.
sen dedin diye dedim nazlı!
en baştan diyen sendin ama.
hayır hiç öyle bir şey demedim. bana kalsa bir 20 yıl daha kullanırım ne olacak. sen diyorsun eskimiş.
e sen de daha güzelleri var ne güzel değişelim demiştin.
ne zaman yaa?
koçtaşı gezerken.
demedim bence kalmalı.
iyi vazgeçelim kalsın.
ama sen eskimiş diyorsun.
eskimiiş zaten ama kalsın 20 yıl daha!
sonra bir yerde balkon mobilyası görüp diyor ki bana keşke verseymişiz niye vermemişiz ki, ben engellemişim, bak ne güzel bu takımlardan alırmışız.
be zaten verelim dedim, sen duvar çizilir endişesinden vazgeçirttin.
sen vazgeçtin ya nazlı birkaç sene daha kullanılır bu dedin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder