ispirtolu kalemlerimle bişeyler karalamak istemiş, saksıların üzerine plasterle kağıt yapıştırıp rengarenk kalemlerle adlarını yazmış, bulmacayı da onlarla çözmüş, uçlarını da açık bırakıp kaldırmık. Aradan ne kadar zaman geçti bilmem artık.
Yine onları kullanmak istemiş;
e bunlar yazmıyor!!
Nedir yazmayan?
ispirtolu kalemler!
şöyle salla bi.
Yok yazmıyor ne biçim kalemmiş bunlar???!!
Allah Allah daha yeni almıştım.
Bozukmuş kazıklamışlar seni!
Hatır hutur yazıyordu geçenlerde ama.
şimdi yazmıyor işte nazlı berbat bişeymiş, uyduruk, kimbilir buna ne kadar para vermişsindir?!
Alıp bakıyorum, hepsinin ucu açık ama ben sandım ki yeni açmış, yazıyor mu diye bakmak için.
Hiç biri mi yazmıyor?
Ne bileyim hepsine bakmadım ki!geçenlerde kullandım yazıyordu!
Kurumuş.
Niye kurusun kızım bozuk.
Uçlarını kapatmadın mı?
Bilmem kullanıp kaldırmıştım.
E ucu açık kalırsa ya kurur ya uçar içindeki sıvı.
Ee çöpe mi gidecek??
Kolonya damlatsak biraz olur mu ki?
Ne bileyim ben nazlı?
çöpe gitti, kimbilir ne zamandır açıktı uçları. Naptıysam yazmadı, son çırpınış gibi birkaç ince çizik attılar o kadar...
Bi çiftestandart daha; herzaman değil ama benim eşyalarımı kullanır ama hiç umrunda olmaz, kendininkileri ben kullandım mı kıymetlidir. Eski bir kolyesini kullanmıştım da öyle kutuda boş duracağına; aman bağılır diye başımın etini yediydi.
Mesela sütyenimi kullanmış bi zaman, beğenmemiş, hiç toparlamıyormuş bu, balenlerini çıkaran kendiydi oysa; o zamanlar kullandığım şeffaf askılarının ikisini de kopartmış ve sinir olmuş, neffret etmiş sütyenden.... Ayakkabımı giymiş aslında benim ayağım bi numara büyük ama; ucunu vurup çizmiş, çıkarırken topuğuna basarak çıkartmış; ama bana tepeme dikilip kıymetini bileyim diye konuşur; eskitme ha nazlı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder