24.12.2013

her güne ayrı endişe aramak - alışveriş işkenceye döner mi?


Eve doğalgaz bağlandı ya annemde her gün endişe; çok mu yandı?
Gözü de görmüyor ama gözlük de takmıyor, sonra da gene yanlış görüp öfkeleniyor.

Sayacın altına nasıl kullanıdığını ve bir sorun olduğunda ne yapılacağını anlatan bir küçük tabela-stiker gibi bir şey yapıştırmışlar ya.

Annem bi hışım salona girdi geçende, fenalık geçirme modunda. Bişe yok bahane arıyor canı felaket-sorun-kavga-olay çekiyor. Odaları dalaşmış, tüm petekleri kapatmış.

 Ay nazlııı! Daha 1-2 saat önce 185 yazıyordu şimdi 187 yazıyor!! Ay bu kadar hızlı değişiyorsa napacağız biz?

 Daha 5 dakika önce başka bir konuya uzuuuun uzun dalmıştı, sonra şu çöpü kapıya koyayım dedi, döndü başka bişey söylüyor. Oysa salondan çıkarken de mutfaktan çöpü alırken de hala konuşuyordu.

Ben bi an anlamaz bakınca azarlar gibi gaz gaz diyor!

Ne olmuş?
Ay daha ne olsun nazlı??? 185ti komşuya geçerken baktım, 1-2 saat anca oldu 187 olmuş! Kapattım heryeri çok gelecek fatura!!

Ne 187si?
işte sayacı nazlı!neyi olacak off sen de!

Bir sinir bir telaş! Zaten o manasız telaşı, endişesi, velveleciliği ve peşin hükümlülüğü ve tabi dinlememesinden.

Git bak diyor şimdi durmuş mu sayaç???
Sen sayacı nasıl gördün?

çok yukarda da, zaten gözlüksüz!

Gördüm ne var! Git bi bak şimdi kaç olmuş!

Gittim baktım, sen git bilgi kartonunu oku! Sayaç o sanıyor.

Koskoca makina monte ettiler duvara oysa. içeri geliyorum.

Kaç???

E sen sayacı okumamışsın ki anne! Tabelasını okumuşsun var ya bilgi kartonu onu!
Hayır kızım doğru okudum okumamız yok değil herhalde!!
Tabelası o anne!
Değillll!!! Sen iyi bak git!

 inanmıyor bana bilgisiz va salak kızına işte ders verme zamanı!
Gösteriyor karton tabela gibi bilgi şeysini.
 işte bu! Bak 187 olmuş, neyse iyi ki kapatmışım, durmuş bak!!
Anne o yazı, bilgi kartı! 187 bi durum olursa aransın diye telefon numarası.
Ama 185ti.
Değil annecim!

Neyse bu yenilgiden sonra her gün en az 2 kere sayacı okuttu! Bak bakalım kaç, şimdi kaç....


alışverişte herşeyin fiyatını sorduğu gibi. Sürekli nazlı bu kaça, nazlı bu ne kadar. Almayacağımız şeyleri bile... çenem yoruluyor benim, ikimizin de aklında kalmıyor zaten. Ama olsun soruyor gene de!
Hatta sonra saçma diyaloglar geçiyor,
 mavi bluz ne kadardı nazlı?
Hangisi?

Ne nerede gördüğümüzü hatırlıyor ne bi detay. Ama ben makina gibi fiyat hatırlayacağım. Sonra da peşine düşmek istiyor mavi bluzun, aynı mağazaları bi daha gezecekmişiz!! arayıp, bulacakmışız!!! ben de önce sandım ki kendine bakıyor bluzu. meğer banaymış!!! hem öyle mavi sevmem, hem modeli nasıl anlatsam, ana kuzusu, hanım kız, koca beklediği için kendini kaynanalara satmaya çalışan, ev hanımlarının günlerini arşınlayan kız bluzu!!! o kadar gıcık yani!

bisiklet yaka, bi kere hem sevmem hem yuvarlak yüze yakışmaz. ama anneme göre tam tersi, daha iyiymiş yüzüm çıkarmış ortaya!!!! (bi de saçımı kısacık kestirsem!!)
çiğ bir elektrik mavisi, bi kere hem sevmem ayyyy sev-mem işte!!!

ama annem çok seviyor. ben sevmem deyince, ben severim diyor. hatta saçma bir diyaloğa kadar gidiyor bu!! ben sevmem dedikçe ben severim diyor annem ve bir kaç kez tekrarlanıyor bu diyalog.
 benim tepem atıncaya kadar. sınırımı, sinirimi zorluyor resmen. sonra da bana çok sinirlisin, fevrisin diyor. sürekli bana istemediğim şeyleri yaptırmak için uğraşıyorsun diyorum. yoo hiç demişmi 'yapacaksın!!' , dememiş ki!!! anlamıyorum sanıyorsun değil mi, kendi istediklerini bana illa da emir vererek değil başka yollarla yaptırmaya çalışırsın sen. amaaan sen de hiç öyle bir şey yapmam!! diyor.
annem hiç diyorsa yalandır!!
 iş-ken-ceeee!!

 Aa ama o gençken önce tüm mağazaları gezer, beğendiklerini dener, sonra karar verir, ama bir daha deneyip öyle karar verirmiş! çok sabırlıymış gençken!! Harcayacak fazla zamanı varmış bence.

Bütün bir gün bir elbise peşinde koşacak vaktim yok benim...
ne işim varmış ki sanki?????

Teşekkür ederim işsizim yüzüme vurdun demek ki zamanım o kadar boş ve değersiz ki salak bi elbisenin peşinde tüm günü harcayabilirim!
Ne varmış sıkılacak????
Sıkılmak değil ki, işkence hele tamamen zıt zevklere sahip iki kişinin çıkması ve annemin bana nerede aptal ev kzı tipli, sıkıcı derecede klasik kıyafet beğenip, bana aldırmak için uğraşması!
Giyersin nazlı!
Bunu evde bile giymem!
Ama yakışır!
Offf! ihtihtiyacım yok dolap dolu.
Olsun ben beğendim!
 Hem aldıracak hem sonra ama eskimesin diye giydirmeyecek; aa onu mu giydin?eskiyecek ama çok giyersen! diyecek.

sırf sussun, gönlü olsun diye sevmediğim şeyler aldım zamanında. hatta ısrar edip bana aldırırken, alıyorum ama dolapta duracak, giymem dedim. ama tabi bu bile onun için bir mücadele bahanesi içinden ben sana giydirmesini bilirim diyor herhalde. ama başarılı olamadı.

sadece yakışır, güzel olur diyerek kandırmaya çalışmaz. duygu sömürüsü, vicdan yaptırmaya çalışır.
giymeyeceksem niye almışım da, çarçur edecek paramız mı varmış da, ne kadar müsrifmişim de, bunu bulup giyemeyen varmış da.... boşuna mı o kadar dolaşmışız da, bak ayakları ağrıyormuş da...
e anne ben sana dedim, ben bunu beğenmedim giymem diye sen ısrarla aldırdın.
ay sanki silah dayadım kafana! almayaydın!!

annemin silaha ihtiyacı yok ki!!! dili, söyledikleri, duygu sömürüleri, ikna etme yolları zaten birer silah. sırf artık kafamın etini yemesin diye alırdım. hani almazsam hem o mağazadaki gün, hem sonraki 2 gün dırdır eder, her aklına geldiğinde çok yakışırdı, güzel olurdu, giyerdin, fiyatı da uygundu diye konuşur.

yoruluyor artık insan sırf sussun, bu konu kapansın diye alır koyardım kenara.

annem ısrar ederken açıkça söylüyorum, bunu giymem!!! bu bile anneme gaz veriyor işte, ilham mı desem ne desem.
önce beğenmediğim ama kendinin beğendiği bir şeyi aldırma mücadelesi veriyor, ardından giydirme.
resmen bundan keyif alıyor, tek keyfinin sigara ve yemek olduğunu iddia etmesin!!

esas zevki beni değiştirmeye, kendinin bir kopyası yapmaya çalışmak.

zaten belli ki pek çok yönüm ve fiziğim zamanla kendine benzeyecek!!
ama zamanı beklemek istemiyor ki, hemen olsun, şimdi olsun!!!

büyüdüm artık bu numaraları çok yuttum, artık kitabını yazdım ama!!!

zamanında benim hiç beğenmediğim şeyleri beni kandırıp çok aldırdı, giymeye mecbur bıraktı.
duygu sömürüsü yaptı, vicdanımla oynadı...buldu yolunu işte.

ortaokul mezuniyet gecemde mesela, hüsran!!! benim için kötüydü ama annem için şahane!!
bi gece düzenlenecekti, ama akşam saatlerinde aslında.
herkes özenir de gelir diye alışverişe çıkmıştık.
o zamanlar öyle avm falan da yok. öyle çok moda şeyler, tarzlar yok, belki yetişkinler için biraz ama yeniyetmeler ve çocuklar için değil! işte ykm, ender, toros, petrol gibi mağazalardan ne alırsak alırdık mecburen.

mezuniyet yazın olmaz mı? evet. ama annem bana ilk baharda ve sonbaharda da giyerim diye, tuhaf bir maviden etek-ceket takım bir kıyafet aldırdı!!!
tüm ısrarlarıma rağmen, ağlamaklı olmuştum hatta. ama ağlasam ya aptalmışım gibi davranır ya zavallı.
ne kadar bu olmaz ki desem de nafile. müsriflik edemezmiş, tuvalet giyecek halim yokmuş ya!! aaa bu yaşta, daha çocukmuşuz biz!! hem bunu sonra da giyebilirmişim!!!

ben onu o gecede değil sonra da giymezdim, ama söylesen nafile. ben aptal bir oyuncak bebeğim ona göre.
memur olmayı hayal eden ve evcilik oyunu için uyduruk bir takım giymiş bir çocuğa benzemiştim. ne havaya ne geceye uygundu.
evde zaten bir ayakkabım vardı, sade krem rengi onu giyecektim. a daha bitmedi yani. üşütürüm diye mayısın sonu muydu neydi. o kıyafetin altına bir de çorap giydirdi!!! yok kilotlu naylon çorap değil. pamuklu beyaz soket çorap, hem de ben büküp katladıkça annem deliye döndü!!

hatta zorla eğilip çorabımı düzelttiydi, öyle bükülmezmiş, açacakmışım.

sinir küpüne dönmüştüm sinir!!!

kıyafetim kötü, annem müfettiş gibi bizimle geliyor, tepemizde....
geldi bir de bizlerle aynı masada oturdu, arkadaşlar başbaşa eğlensin çocuklar nereden desin.
hayır kontrol edecek!!! zaten çok garip bir mekan tutulmuş, yemekler bir rezalet!! uyduruk bir düğün yapılacakmış da mezuniyet gecesine çevrilmiş gibi herşey...

yemekler kötü diye yememek olmazmış, aç kalmaktansa!!!
ben yemek istemedikçe ısrar ediyor aç kalacaksın. bir akşam yemesem aç kalmam evde yerim!! eve gidinceye kadar çok varmış!!! yiyeyim diye etmediği kalmadı.

benim için mezuniyet değil işkence gecesi oldu. kıyafetim haliyle ruh halim kötü, kızların maskarası olmuşum bırak oğlanları, daha da kötü yemekleri yiyeyim diye annem tepemde dırdırdır... bir ara tabağıma bile müdehale etti, baktı ben arkadaşlarımla konuşmaktan tabağımdakiler soğuyacak... ona kalsa ağzıma verecek!! fark ettim de engel oldum ama bu sefer yemem konusunda tartıştık.
tadı çok kötü anne!
olsun aç kalmaktan iyidir!
yemeyeceğim!
nazlı aç kalacaksın!!!!
ede yerim!
olmaz!
güya bir de belli etmeden kimseye yapıyor bunları. ama dediğim gibi annemde rol kabiliyeti yok.
mezuniyetimde eğlenmem gerekirken sinir küpüne döndürdü beni, zaten ergenim, zaten moralim bozulmuş, daha da pis ve kötü yemekleri yiyecekmişim.
tabağımı karıştırıyor baktım, etleri bölüyor, ben bölemezmişim niyeyse öyle der, korktum sonra benim ağzıma yemek vermeye kalkar da beni küçük düşürür diye!!
yaptığı oldu böyle çünkü. niye küçük düşecekmişim ki? annesi kızını çok seviyor derlermiş!!!
kazık kadar kızın ağzına yemek vermeye kalkarsan öyle düşünmezler,
bilhassa akranlarım, böyle şeyler gençlere komik gelir ya. ama annem hiiiç anlamaz ki.zaten bir şeyin komik gelmesini alamaz ki!! akranlarıma komik geldiğini benle dalga geçeceklerini anlasın!! o benim saçmalamam, kuruntummuş!!!
hele mezuniyet gecesinde hiç anlamaz. şu an bile kalabalık bir ortamda ağzıma yemek tıksa, sonra da hai bebeklerin elini suratını eze eze silerler ya öyle elimi ağzımı silse bu anneme göre normal bir şey!
garip değil alay edilecek birşey hiç değil!! ne var yavrusunu çok seviyor demek derler!!!


neyse baktım niyetli ağzıma yemek vermeye, fark ettim neyse ki, yoksa aptal kıyafetimle madara olduğum yetmez gibi bir daha alay konusu olacaktım, bir hışım kaptım elinden çatalı, bırakmak istemedi, ben böleyim eti sana diyor, aldım çatalı sırf sussun diye, o kötü yemeği, belki de bozuktu ya da at ve ya eşek etiydi, yedim.
sırf artık karışmasın, ilişmesin diye.. tabi anneme göre az yemişimdir, tüm masadakileri yesem sonra da ağlasam açım diye memnun olur, hayattan çok zevk alıyor kızım der, obez demez!!


tabi gecede dans etmemize de gıcık oldu. ona göre çok manasız bir eylem, zaten dansçı mı olacağız,iyi dans edemiyoruz bile!!
ben pistteyken manalı manalı bakışlar attı, yeter artık der gibi. yorulmadın mı diyerek işaretler etti.
zavallı nazlı, o kadar güçsüz ve ahmak ki 15 dakika dans etse yorulur, belki ölür bile. zaten çok manasız bir şey dans!!!

kıyafetim berbat, bari eğleneyim!!

gerçi anneme göre ben masadan hiç kalkmasam, arkadaşlarımı izlesem ve tıkınsam daha iyi!! nasılsa dans manasız ve biz beceremiyoruz, gereksiz, otur izle daha iyi...
ha sonra bir gün de şöyle hatırlayabilir seni pasif bulup; sen de çok uyumsuzdun falan diyebilir.

bir arkadaşımın doğumgününe gitmiştim, annem de gelmişti, yoksa bırakmaz. çirkin ve aptal kızını kandırıp, kaçırırlar, satarlar sonra ölür!!
ama çok hastaydım, yani feci regl sancım vardı ve ilaç almamıştım. zaten annemden habersiz yutardım ağrı kesiciyi, yutulmazmış ne varmış ne kadar sancılanabilirmiş ki insan??!!
unutmuşum o gün gizliden yutmayı, daha ortaokuldayım, fazla iştirak edememiştim arkadaşlara. zaten tavırları da bir garipti, tam o yetişme çağındayız ama onlar erken serpilmiş karı gibi olmuşlar, gerçi içlerinde saçmalayan aptal bir çocuk vardı.
arkadaşımın annesi sayesinde yetişkinler başka odaya geçti, anneme kalsa bizle oturur, başımızda dururdu.

12 yeniyetme kız arkadaş evin salonunda ne yapabilecekse sanki.
dans ediyor, gülüyor, dedikodu yapıyor ve birşeyler yiyor içiyoruz o kadar, ha bir de hediyeler....
başka odadalar ama annem arada sırada salonun kapısının önünden geçip kontrol etmeden durabilir mi?
kim nerene kiminle ne yapıyor diye bir oyun var ya onu oynayıp çok gülmüştük, ben fazla dans edememiştim, sancım var diye halim yoktu.
meğer annem salonun önünden her geçtiğinde ebni ayakta görmemiş!! ve yaftayı yapıştırmış!!
pasif ve uyumsuz!!! hiç görmemiş dans ettiğimi, eğlenmemişim ve kimbilir doğumgünü sahibi arkadaşımı da sıkmışım, üzmüşümdür!!

ne kadar güldüğümüzü anlatsam da inanmak istemedi belli. kendi fikri doğru çıksın, olsun da gerisini kim takar???!!
hatta ben iki hediye almıştım. annem tabi bu işe de karıştığı için; ona göre hediye çorap, cüzdan, kitap gibi işe yarayan şeyler olur!
anne herkez benzer şeyler alır o zaman! olsun, saçma olacağına aynısından olsun, gelecek yıl kullanır!! dedi ve bana illa da sıkıcı bir cüzdan aldırdı.
bari üzerinde komik-şirin bi desen olsun, yyoook sanırsın neneme alıyorum hediye!!
ben de ondan gizli komik stikerlar aldım süsledim cüzdanı, hatta içine sahte para koydum, bir de sevdiği şarkıcının fotoğrafını kestim dergiden, kimlik-fotoğraf
konan şeffaf yere onu koydum..
hediyeyi açınca sıkıcı bir cüzdan gibi görünüyordu ama içini aç dedim, yaptıklarımı çok beğendi arkadaşım, ne güzel gülmüştük.
hoşuna gitti onun ama bizleri izleyen büyüklerden annemin değil, saçmalıktan başka bir şey değilmiş, mahvetmişim caanım cüzdanı!!!
ama çok hoşuna gitti arkadaşımın anne!! aman! diyor.
hem isterse söker stikerları öyle kullanır!!


diyorum ya annem anlamaz öyle şeyleri, komik, eğlenceli, keyifli şeyleri. yoo mantık ve matematik insanı olduğundan değil. bilmem neden. öyle şeyler manasız gelir ona.
ona göre herşey düz, düzgün, sade ve kullanışlı olsa yeterlidir. süslemek falan gereksiz şatafat abartıdır. renkleri bile sade-silik sever.
herkes de öyle olsun ister!! ona kalsa zaten diktatör gibi neşe-eğlence-renk-süs vs gibi şeyleri yasaklar valla!!

hani İstila diye bir film vardı ya, uzaylılar ruhları çalıyordu, duygusuzluktan insanlar terlemiyordu bile, nicole kidman ile daniel craig vardı..
öyle bir dünya olur anneme kalsa. görevler ve mecburiyetler dünyası. keyif sadece tıkınırken...
keyif almak insanı görevinden, işinden caydırırmışşş


 ve bir daha asla annemin bazı sözlerini dinlememeyi öğrendim. giyim konusunda ve böyle bir yere benimle gelme konusunda!

anneme kalsa üniversite mezuniyetime  de gelecekti!! kep töreni değil yani ona geldi zaten. geceye!!
ne var herkesin velisi gelmeyecek miymiş???
ne velisi anne? biz 22 yaşındayız! (herkes değil de işte aşağı yukarı)
eee??
o yaştaki üniversite mezununun velisi mi olur?
niye olmasın??

kendi kendine mi konuşuyorsun sen??? ama ben duydum!!!

Hani çocukken insan kendini denemek için, eğlenmek için neyse de işte şarkı söyler ya.
 Eşlik eder ya da sevdiği şarkıyı kendi kendine söylemeye çalışır.
Eee??

 işte bu durum bizim evde sorundu!
Kaç defa kendi kendime şarkı mırıldanırken annem beni yakaladı kendi kendime konuşuyorum sandı!

 Bastı fırçayı!

Nasıl bir çıkışla ve hiç ve tabi ki her zaman ki gibi seni dinlemeden azarladı!

 ihhii nazlııı!! Kimle konuşuyorsun sen?????

Beklediği cevap aklı eksik amcam gibi hayali arkadaş!!

 şarkı söylüyorum anneee!
 Ne şarkısı? Konuşuyordun ben duydum gelmedi diyordun??!!
şarkı sözü işşteee!
öyle şarkı sözü mü olurmuş? Hangi şarkıymış o???

inanmıyor da şarkı olduğuna, kendi hiç duymamış öyle şarkı???

Anne duyan da seni rock müzik uzmanı sanır!!!

Kendi kendine konuşan bir amcamız varmış akıl sağlığı tam yerinde olmayan. Ona benzeriz diye korkuyormuş. Benzeyeceksek benzeriz kendi engel olamaz ki, genetiğini değiştiremez ya! Ama anlayan kim tabi?! Annem değiştirebileceğini sanır! Beni sıkıştırıp baskı altına alınca değişir!!

Bir günde sesin güzel değil ki, sanki şarkıcı olacan da!! dedi.

Anneme göre keyif için sadece yemek yenebilir başka bi şeyin manası yok! Sesli kitap okurken de benzer şeyler olmuştu. Böyle soğuttu, şarkıcı olacağımdan değil de keyif için! Keyif için mi? hah ne alaka? Dediği bile oldu!saçma!



dizi başladı, bak anlatmam haa ne oldu

Ben migrenimle uğraşıyorum , odama çekilmişim, hani ağrı kesiciden sonra karanlık ve sessiz bi odaya çekilirim, annem bi süre sonra geliyor.
Nazlııı nazlıı hadi kalk dizi başladı diyor tepemde.
Off migrenim vaar!
Ee dizi başladı ama, izlemeyecek misin???
izleyecek halim mi var anne yaa!
Aa neler oluyor kaçırırsın ama merak etmez misin???
Ooofff başım çatlıyor anne ne dizisi???
Aaaa! Amaaan sende! Anlatmam ama haa sorarsan!

Ben battaniyelerin arasındayım annem vazgeçmiyor.

Beter olsunlar beter!!

Kendi beni tersliyor ikide bi ama ben yapınca suç! Daha geçende bi dizi oyuncusu hakkında bir talk şovdan öğrendiğim bi şeyi söyledim. Nasıl azarladı tersleyerek bana ne bundan adı batsın! Dedi!

18.12.2013

hasta olma

Kulağında bi sorun var annemin. Tıkanmış, şişmiş.
Duymuyor ve sinirleniyor.
Herşeyin sesi de öyle açık ki, asap bozucu.

Ona kalsa ağrı kesici yutup bir hafta daha idare edecek.

Ama ilacın etkisi geçince de çekilmez oluyor. Kapris var bir de ovuna ovuna oturmak. Hem söyleniyor hem sövüyor hem de ovunarak duruyor.

Ooffff aahhhh ayyy sürekli böyle, ağrı azınca da üşüttüğü zamanlardaki gibi sinirli kaprisli ve ölsem de kurtulsam diyor.
Annecim doktora gidelim, bunun için ölünür mü???

Sen misin bunu diyen! Doktor haa baş düşman nazlı!!

Amaaanmış doktora gidecek hali mi varmış bende hiç düşünemiyormuşum annemin kalkacak hali mi var demiyormuşum!!!
 Ben ne anlarmışım ki bu ağrıdan???!!!

Bi kaç yıl önce bende de olmuştu, çok ağrıyor tabi ama öleyim de kurtulayım denecek kadar değil. Sonuçta kulak mantarından ölünmez!! Ama annem hep böyle her küçük sağlık sorununda doktora gitmektense, günlerce çeker ve  öleyim de kurtulayım der. söylenir ve söver.
tabi kapris de yapar. sık hastalanmadığı için herhalde en küçük kırgınlıkta mesela öleceğini zanneder, abarttıkça abartır!!

3 gün diretti gitmem diye. daha beter oldu kulak.

dedim ben sana anne, ağrı ya da tıkanma hisseder hissetmez gidelim doktora!!

doktor diyene düşman ama doktor karşısında kuzu!
tabi ahkam kesmeye çalışmadan olmaz.

zaten bana da kulağının ağrımasının olası sebeplerini defalarca tekrarladı. acaba şundan mı nazlı acaba bundan mı nazlı??

________

annemin büyüttüğü kadar bir şey değil. temizledi, damla ve pomadlar verdi.

tabi ama kaprisler burada bitmiyor.

damlaları ben damlatıyorum. kendi damlatamazmış. ve bir damla günde 5 kere kullanılacağı için dışarı çıkmam da yasak adeta.

kapı ağzında görünce bir sinir, bir bozgun! nereye gidiyormuşum??????

günlerce gitmeyeceğim ki, altı üstü bir kaç saat.

nasıl söyleniyor, efendim kim damlatacakmış damlaları kulağına, böyle zamanda dışarı mı çıkılırmış!!!

anne büyütme sadece birkaç saat!!!
nasıl büyütmim ben canımla uğraşıyorum sen,n aklın gezmelerde nazlı!!!

nasıl da bir haine bakar gibi bir bakış ve tavır.

damlalar 1 hafta kullanılacak ve ben kımıldamayacağım.

eve zincirle bari!!

dışarda başına bir şey gelmesi tehlikesindense evde sıkıntıdan, sinirden öl daha iyi!


gelince damlatırım diyorum, aksıyormuş da kim damlatacakmış da, çok ağrıyormuş da...

daha sabah temizlendikten sonra ağrının azaldığını söyledi. demek ki mantar gidince ağrı da gidiyormuş dedi, fikir yürüttü.

hani ağrı azaldı demiştin.
azaldı dedim geçti demedim ki!! aahh ah ben ağrıdan ölüyorum ölüyorum ölüyorum!! sen damla var ama çıkıp gidiyorsun!! aahh ahh

anne büyütme evi terk etmiyorum ki!

kim damlatacak?
daha demin damlattık! 5 kere dedi 55 değil!

çabuk gel ama ha!

______________

anneme kalsa bana prangalar vuracak, evden 2 metre uzaklaşamayacağım yalnız. haa ama migrosaysa olur. başka çıkmalara ne hacet, ne manası var ki?? zaten kimin umrunda ki, kim görecek ki? zaten o kadar beğenen olsa gelir konuşur canım!!



kim görecek ki kızım

Geçen senelerde dişimde oluşan bi lekeyi temizlettim, ama işte diş aşındıkça daha sık-hızlı kirlenirmiş.
Daha fazla leke oldu.

Annemin buna yorumu keşke hiç temizletmeseymişsin!
Leke vardı ama.
Olsun kim görecek ki kızım??

Kendi gözü iyi görmüyor ya , kendi görmediği böyle şeyleri reddediyor ya da inanmıyor.
kimse görmeyecekse önemli değil ona göre, o kadar alışmış ki her şeyi başkaları için yapmaya...

Mesela hala diş kaplamayı dişin küçültülerek yapıldığını sanıyor.
Hekimim fikir vermişti de. ben de anneme söylemiş bulundum. aman ha sakın haaa! diyor! boşuna dişini küçültüp de öyle kalma! diş küçültülüp üstüne geçiriliyor!


Hem hekimim bahsetti hem okuduğum için yeni yöntemlerden bahsettim, inanamadı hatta inanmak istemedi.

Ama eskiden öyleydi ben öyle biliyorum diyor.

Zamanla neler gelişiyor, değişir eskisi gibi kalır mı??

bu konuşma 2 den fazla gerçekleşti, ama yorumu hep aynı. ilk defa duyar gibi oluyor bir de. annecim demiştim ya şöyle şöyleymiş işlemleri diyorum. hıı Allah Allah eskiden öyle değildi ama!!!
hala bir inanamamazlık!

Mesela anneme göre eyeliner da eskilerdeki gibi. Gençken kullanmış, temizlemesi çok zormuş, bant gibi bi ucundan tutup sıyırarak soyup çıkarmak gerekiyormuş. hem deriyi hem kirpikleri çok yıpratıyormış. aman kullanmayayımmış haa!!
Artık öyle değil ki dedim. şaşırdı yaaa dedi! inanası gelmedi. senelerdiiir makyaj temizleme kremi kullanırım, zaten onu da öğrenemedi, eskiden suyla yıkayarak ya da gülsuyuyla çıkarırlarmış ama!! hala öyle olsun yani.
zaten ne zaman elimde pamuk ve göz makyajı temizleme kremimi görse,
çok sürüyorsun sürme!! nazlı o kadar sürülmezz!! diye tepki gösteriyor.

sanırsın makyaj temizleyicisi ya da göz kremi kullanmış.

anne o makyaj çıkarıcı!!
yaa, göz kremi gibi ama!!
ama değil. makyaj temizleyicisi!
göze de kullanılıyor mu o? yüzedir o sürme nazlı!!
zaten göz makyajı için özel bu!
yaaa???!! demek göze ayrı temizleyici var, öyle mi? (sağlama yapıyor, kesin nazlı yanlıyor şimdi çıkar meydane)
evet öyle.
allah allah eskiden sadece fondoteni çıkarmak için olurdu kremler!

bi yılbaşında hediye olarak çok güzel bir krem seti aldım. arada bir kırıştım diye yakınır. 6 yıl oldu kremler yarıya gelmedi. tarihleri geçti atmak lazım diyorum. hayır diye karşı çıkıyor kullanıyormuş!!




Artık hiç bişey yerinde durmuyor ki, değişiyor ve gelişiyor.

ne arıyorsun be bulayım

çantamda bişey arıyoum. Koca çanta sanki kuyu. Annem bu halimi görüyor, böyle 'beceriksiz' der gibi tepeden bakıyor.
Ne arıyorsun? Ben bulayım!
Ben bulurum diyorum.
Bulamıyorsun ama işte! Getir ben bulayım diye atılıyor.

Anneminkisi yardımseverlik değil benim beceriksiz olduğumu bana da ispatlamak!!

Sen bulamazsın anne!
Niye bulamayacakmışım? Söyle ne arıyorsun ben bulayım!

O kadar iddialı ve beni küçümser söylüyor ki.

Ne arıyorsun ne ne???
Flash belleğimi arıyorum anne! Bulamaz ki, teknolojiyle öyle arası yok ki flash bellek ne bile bilmiyor!

14.12.2013

komik hayvan videosu

Kimbilir kaç defa izledik ama her seferinde, daha önce da aynısını söylemiş olsam da her defasında inanıyor, şaşırıyor . Jay Leno'nun showunda bi bölüm var; komik hayvan vidyolarını bir kere normal haini gösteriyorlar, ardından vidyonun üzerinde oynanmış halini. Bu ikinci skeç videoyu izleyince üzerinde oynandığını anlamıyor. Geçen gün bi su samurunu gösterdiler, aaaa! Dedi bak nasıl yapıyor nazlı ayyy bak bak ne tatlı! Ne kadar zeki yaa!! üzerinde oynanmış video o anne dedim. şaktı bakakaldı. Hani böyle yapıyorlar ya dedim. Neden? Dedi. Komik olsun diye! çok anlamsız komik olmuyor ki!!

avm ve market aşkı

Geçen gün sabahtan planlanmıştı günüm!
Ağaçkakan gibi sabah plan bombardımanına tutuldum. Uyma uyma bir yere kadar, bazen de uymak zorunda kalıyor insan.

Yoksa başlıyor hiç konuşmuyoruz, hiç beraber zaman geçirmiyoruz demeye.
Ne kadar düşüncesizmişim, bencilmişim!

Ama bir vakit geçir beraber tabi bu da hep onun istediklerini yapıp sürekli eski olumsuz hikayelerini ve onu bunu eleştirmelerini falan saatlerce dinlemek, yüksek sesle yakınmalarını ve sinirini, küfürünü dinlemek de demek.

 Hem de tüm günü Forum'da geçirmek demek. Ve elini verdin mi kolunu kaptırırsın.

Ertesi günler de aynen aynısını yapmak ister. Sanki benim bi planım, yapmam gereken bişey olamaz. işi gücü bırakıp günlerimi avmde geçireceğim!

Bugün foruma gidelim, daha evvelsi gün gittik ya, olsuun bi daha gidemeyiz diye bişey mi var?yasak mı? , napacağğz daha yeni gezdik, bi daha gezeriz!

Hiç sıkılmıyor, yeniyetmelerin bile sıkıldığı oluyordur ama annem memnun.

 Hele ki migrosa da girmişsek, ondan mutlusu yok. Herşeye bakıyor, ellemeden bırakmıyor. Tabi gözlük kullanmadığı için hiçbişeyi fiyatını göremiyor. iş de bana düşüyor, ben yoruldum valla annem hiç yorulmadı. Olan bana oldu.
 Nazlıı bu kaça, nazlııı bu kaça?????

Sonra diyor ki günü geçirmişiz işte! Saatlerimizi orada geçirdik, ben acıktım ama annem malum dışarda yemeye kalkarsa çook daha sinirli, eleştirel ve kaprisli oluyor. Sonunda burnundan getirmeyi başarıyor mutlaka. önce yer beğenmeme, 4 kere yer değiştik, her garsonu bir azarladı, herşeyden şikayet etti.

Offf anne özellikle mi yapıyorsun boğazıma dizdin yani! Aman canım seninle ne ilgisi var ki??

Beni huzursuz ve rahatsız ettiğinin zerre kadar farkında değil, söylesen de umrunda değil aman sen de beni beğenmiyorsun der ya da abartıyorsundur, saçmadır.

Sonra hassas olmakla suçlanırsın, hatta bu bir zaaftır, güçsüzsündür, ya kaynanayla ne yapacaksındır, ezeceklerdir seni, annen olmasa ne olacaktır! En sonunda güçsüz ve zavallı aciz biri ilan edilmişsindir! Ama üstü kapalı laflarla!
Bir haftadır Forumda gezeceğiz diye ders çalışamadım ve hiç endişesi falan yok. Gören de forumda sevgilim var sanır ya da orada çalıştığımı. Bir kaç gün gitmemeyi başardım ama annem çok sıkıldım diye çırpına telne bana isyan etti! Gene gittik. Aynı yerleri gezmeyelim bari yoo aynı, belki değişmiştir diyor. Değişse ne olacak, yeni şeyler alır giymez, bana da giydirtmemeye çalışır. Alışverişin bi yararı yok yani! Zaten aynı mağazada aynı şeyleri gördüğünün farkında değil ki.

şarterleri attıran kız

şarter attı gene baş şüpheli benim! 3 kere soruyor aynı şeyi farklı zaman ve şekilde. Yani ya yalancıyım ya aptal. Suçlu da benim. Yani ışık tuşuna dokundun öyle attı değil mi??? Oysa 2 kere dedim daha bi şeyi ellemedim, daha odama bile ulaşamadan kesildi koridorda kaldım, çantamı yere koydum diye. illa kabahat bende olacak ya, şarteri ben attırdım! Niye salak mıyım kendime kastım mı var???? çünkü ben uğraşacağım gene , kendinin fiş-priz-şarter korkusu var

son dakka

Son dakka karar verip çıkmalarıma sinir oluyor, söyleseymişim kendi de gelirmiş! Değişiklik olurmuş ona sohbet edermiş o da!
hani bi yalnız kalma ihtiyacı vardır ya da akranınla, ne biliim arkadaşınla başbaşa kalma.

bu annem de hiiç yok. hele yalnız kalma ihtiyacı hiç yok ve kesin anlamıyor.

2 kere söyleme

Her şeyi 2 kere söylemekte ısrarcı. ilkinde de cevap veriyorum. Ama yok! illa 2 kere. Ama sıkılıyoruuuum. çok sinirliymişim! Kendi herkese herşeye nefret kusuyor, dırdırdır.... En küçük terslikte allah kitap s.kiyor ama ben aynı soruya 2.kere sinirlenerek cevap veremem hakkım yok sinirlenmeye. O aptal ev kızı bana örnek, saçına bişey sürmüyor, interneti yok ve pek evden çıkmıyor, börek yapıp yiyor ev temizliyor. Bana örnek olsun! Yıllarca okumayan çalışmayan kadınları hor gördü, aşağıladı ve ne kadar yanlış olduğuyla ilgili hikayeler anlattı durdu. Ama şimdi bana örnekler!

neden nazlı

Herşeyden bensorumlu-suçlu olduğum gibi herşeyi de benim bilmem lazım.
 Nazlııı elektrik niye gitti?
Nazlı şarter  niye attı?

Sebebi ben değilsem  nedir??? Bilmem gerek. şarteri düzeltiyorum olmuyor.
Neden nazlı? Ayyyyyyy 5 yaşındaki çocuklar niye diye sorup dururlar ya. Onun gibi hep bana soruyor niye? Benim bilemeyeceğim şeyleri. Elektrik-su tesisatçısı mıyım ben? işte binada elektrik gitti niye nazlı? Geldi niye nazlı?? Ne bileyim yaa? Bilmem dememe de sıkılıyor yani. Soğuk diye şikayet ediyor ama beni aşağıya, elektrik niye gitti diye sormaya göndermek istiyor. Mum yok fener yok ama! Olsun ne var Merdivenden inivereyimmiş! Bak bilmemkimler iniyormuş ayak sesi geliyormuş!

markete gitme sevdası

Hergün beni migrosa göndermek için bi bahanesi hazır. Ne zaman beni makyaj yaparken görse yapıştırıyor, sıkıldıysan migrosa git ....al! Anneme göre migrosa gitmek gezmek, yürüyüş yapmak, hareket, değişilik, sosyallik demek! Ve bu yeterliymiş!!! öyle amaçsızca dolaşmak, yürümek saçmaymış. Birilerine anlatırken de böyle anlatıyor. Sen gençsin sana yetmez demiyor, kendine yetiyorsa herkese yeter! Bana yetmiyor desem ne fayda şaşmış bakıyor ve bana yetiyor diyor. E bana da mı yetsin?bana o kadar yürüme ne ki? Diyorum. Gene anlamıyor! Benim genç olduğumu unutuyor. Bazen de tutup gençken ne kadar kuvvetli ve enerjik olduğundan vahsediyor

bahane

Hava soğuk ya bahane oldu. çok soğuk üşütürsün çıkma bugünlerde! Zaten gidecek nere varmış zaten ne işim varmış!???

öyle tişört olmaz!

Eskitilmiş modelli tişörtü sen git solmuş san, al toz bezi yap ve bununla övün!!

öyle tişört mü olurmuş!!
öyle değişik tişörtleri hiç anlamıyor ve kesinlikle karşı!! kabul etmiyor. ne zaman öyle bir tişört görse bir yerde, birinin üstünde, ya da benim ; aynı şey; öyle tişört mü olur yaa ne saçma!!
tişört dediğin düz renk, bisiklet ve ya V yaka olur!!!



biz

Herşeyi beraber, iki kişilik düşünmek! Biz herşeyi ama, herşey çoğul. Hatta sanki bana atfen. Biz çok yorulduk, artık burayı çıkamayız gibi



Tv yi acamıyor. Ben acmadan cıkmussam donuste cok sıkıldım dıye dırdır edıyor. Kım bılır kac kez gosterdım anladım dıyor ama sonuc aynı. Mahsus acmadan cıkıyorum kı mecbur kalsın ogrensın ama onun yerıne bana ofke duyuyor. Kendın acaydın ya gostermıstım dıyorum unutmus! Kötü seylerı unutmaz ama lazım seylerı hemen! Kırmızı tuslardan acılacak ve kapanacak. O kadar mı? Evet! Once hangısı acılacak pekı benne bıleyım? Farketmez kı! öyle mı?



lazım ki konuşuyorum

Ay tamam! Olumsuz şeylerden bahsetme!!! Deyıp benı susturmak konusunda uzman. Haberlerde olan bır olay bıle dahıl! Ben susayım kendı konussun sadece!! Kendı dısındakı herkesın konusması gereksız, olumsuz, onemsız ve uzun!

kendisinin konuşması gerektiği içinmiş ki!!!


koleksiyoner bir ruh

Sıkılınca satın alma saplantısı; terlik, sandalet, yastık, sehpa, battaniye, bardak, yatak örtüsü, kumaş. Alıp kullanmamak bir hobisi annemin.

alır alır eskilerini kullaır yeniler ööyyle dolapta.

söylersen de böyle sen suçlusun. annesine yeni bi şey layık görmeyen hain evlat!!!



bu bizim değil!!

istersen sen kendine kahvaltılık gevrel al diyor, sonra kendi yiyip bitiriyor
Kahvaltı gevreğine bayılıyor, hatta benden önce yiyip bitiriyor, ama marketten alırken kesinlikle anlamıyor ve paketi tanımıyor. Her seferinde bu ne böyle? Kim koydu bunu buraya? Bu bizim değil! Diyor ! hem de nasıl sinirlenerek. bir hışım paketi kapıp oraya buraya çalarak kaldırıyor. tabi ilk anda bu ne dediğinde müdehale edemezsem.

bazen fark etmiyorum. sonra arıyor evde neredeymiş nazlı gevrek???
her zaman koyduğumuz yerdedir anne.
hayır yok. kalmamış.
bugün almıştık marketten ama.
yaa ben görmedim.

kalkıp arıyorum nerede diye. market arabasına attığımdan eminim, çünkü koca paket, fiyatlarını inceledim, hatta ben alırken annem bu ne ki dedi, cips sandı. hani yemiyormuşum cips hani kilo aldırıyormuş, yaa bak ama şiödi koca paket alıyormuşum!! cips değil anne kahvaltı gevreği! hııı???


aynen böyle bir diyalog geçti.

sonra faturaya bakıyorum, listede yok.

almamışız o zaman diyor, canı çok sıkılıyor. tabi ben unutmuş oluyorum ima o yönde.

bizde böyle yüzüne direk söylemez, ima eder, sonra ben alınınca ya da kızınca ama ben sana mı dedim canım der.
oysa bana dedi, ben bilirim bu işler böyle bizde.

ama amaç açıktan, alenen suçlamak değil o zaman ben sen hep beni suçluyorsun deyip yüzüne vuracağım. bu yüzden anca ima eder. sonra ben tepki verince de kaçamak yapar. aman ben sana mı dedim canım! diye.



aldın mı emin misin diyor.
ben de o diyaloğu hatırlatıyorum hani sen cips sandın ya diye.

bir süre sonra ortaya çıkıyor ki, paketi anlamamış, daha önceden oraya bırakılmış birşey sanmış kaldırmış.

en korktuğu şeylerden biri de bu, başkasının vazgeçip kasanın orada bırakıverdiği bir şeyi yanlışlıkla biz aldık sanıp bize yazması kasiyerin.

markette kasada sıraya girdiğimizde hep stres yaratıyor kendine.
nasıl sinirli beni de başkalarını da fırçalayıp duruyor.

nazlıı karışmasın ha!
o bizim değil!!


__________

son zamanlarda bıktı gevrekten ama gene de yiyor böyle beş karış suratla, kendi kendine söylenerek.

noldu diye soruyorum.
usandım bundan diyor.

sanırsın mecbur.

e yeme o zaman.

nasıl kızıyor bana, ne yapacakmış ya??

mecbur musun bir kaç gün yeme özle!!

sinirleniyor ama sen de!

ne aman bende bıkmışsın işte, böyle tiksinir gibi yiyeceğine yeme bir süre.

ama benim bıyığım mı var ki dinlesin?

hala her akşam görev gibi bir kase yiyor beş karış suratla!!!




ben de geleyim

Eğer önceden söylemişsem, yarın şunu yapayım şuraya gideyim diye, muhakkak bi fırsat yaratıp benimle geliyor


yeniler eskimesin

Yeni kıyafetler alıp hiç kullanmamak. Eskimesin! E sen değii miydin zaman çabuk geçiyor bi bakmışsın yaşlanmışsın diyen??? Ee ne alaka? ??? Kıyafetle ne ilgisi var... E zaman geçiyor, yaşlanmak kilo almak falan var eskimesin diye bekleyen kıyafetlere sığmamak da var


bilgisayar nedir, hangi parçadır

Ona foto çektirmek bi dert elbet. Ya yanlış düğmeye basar ya korkar eline alamaz ya da flu çeker. Onunla bi foto çektirmek de dert.
Sevmez, gerek görmez, beni uzaktan alsın der. Mesela geçende çektirdik uzaktan al beni diye diye minyatür çıkmışız birinde, diğer karede ise tek net çıkan fotomda tam suratımın önüne direk gelmiş şu yönden çek diyerek çocuğa!!

Ya da ben çıkmayayım sen çektir der. E hiç mi fotomuz olmayacak???? istersem ben kendime ayrı albüm yapayımmış! Olur ne kadar yalnız olduğumun ispatı olur!

Saatlerdir internettesin! Yoo! E bu ne?? Bilgisayarda foto düzenliyorum! Ee? Aynı şey değil sanki!?? Ona göre internetle bilgisayar aynı şey. Anlatsan da nafile.
Monitör de esas bilgisyar! Monitörüm bozuktu, gözümü yoruyordu, değiştim. Ona göre çok masraflıyım!

Gözümden değerli mi? Diyorum, laf oyunu yapıyomuşum. şimdi o kadar para harcamanın sırasımıymış??? 150tl! Diyorum. Aaa bilgisayarlar o kadar ucuzlamış mı??? Sadece ekranı diyorum o kadar! yaa????? Gerisini değişmedim ki. Hııı! Sonra bilgisiyarım yavaş deyince de yeni değiştin ya diye çıkışıyor bana. Ama o ekrandı sadece! Ee aynı şey değil mi sanki?? Bi daha mı değişecemmiş yani (?? Bu ne müsriflilkmiş! Ana bilgisayar bu diyorum kasayı göstererek ekran değil! Onu değişmem lazım esas! O an öğrenmiş gibi ama kısa zamanda unutacak başa saracağız biliyorum

Sahilde kısa bi video çekeyim dedim günbatımı süper, sürekli dibimde konuşuyor, video çekiyorum diyorum, çek! çekme diyen mi var sana kızım??? Diyor. Sesin de çıkıyor da ondan diyorum, yok artık ne alaka sende?! Diyor :)) fotoya ses nasıl eklensinmiş ki??? Video diyorum. Ee tamam işte diyor. Foto değil video!diyorum. Kızıyor ne alaka????


ben bulurum

Odamda bişey arıyorum. Ne arıyorsun ben bulayım diyor. Ama aradığım şeyi bilmiyor ve anlatıncaya kadar zaten bulurum. 1.si odamda ne nerde bilmez 2.si aradığm şeyi de. çift taraflı bant arıyorum diyorum. O ne ki? Ben bulurum diyorum. Anlatta ben de yardım edeyim diyo. Gerek yok bulurum! Bulamıyorsun işte!!! Sonra tahmini bişeyler gösteriyor masamın üstünde. iki tarafı da yapışkanlı bantlar var onu arıyorum! ??? Bant mı?? Seloteyp gibi! Yaa???


şeytan aldı götürdü satamadan getirdi

Evde bazı şeylerin yerini bulmak imkansız. Neredeler muamma! Makas, tırnak makası, törpü ve cımbız. Evin aklınıza zor gelecek köşelerindeler. Ara ki bulasın. Kendime özel aldım bu gereçleri bi yere sakladım odamda. Sen git onları da bul, kullan, bi yere koy ve bi daha bulama! En iyisi dedim ikimizin de bildiği bi yere koyalım ve yerini hiç değişmeyelim! Nafile çaba. Ve her sefereind e yerini bana soruyor, ben acayip bi yere koymuşum ya da kaybetmişim gibi davranıyor.


ne gerek var

Dişlerimde bi sorun var, fazla renk alıyo leke oluyo. Diş hekimine gideceğim, benim de korkmamı ve gitmememi bekliyor. Ne gerek varmış. E leke var! Eee? Nolmuş?? Ama çirkin görünüyo mesela gülerken! Gülmezsin sen de, komik bişey olduğu yokki!?? Zaten ona göre komik diye bişey bile yok!


daha dün çıktık, yeter!

Daha dün çıktık ya dışarı! Eee?? Niye hergün çıkıyorsun çok lüzumsuz! Sıkıldııım! Eee? Sıkılınca dışarı mı çıkılır illa???daha dün çıktık ya? Markete gittik, bu gezmek ve dışarı çıkmakmış, bana da yetmeliymiş. Bengencim ama diyorum, dışarı çıkmazsam nası koca bulcam mesela?? Aman ne var diyor bilgisayardan buluyor millet, sen de oradan bul!!! internetle bilgisayar aynı şey ona göre ve monitör esas bilgisayar! E markete de gitmeyelim internetten sipariş verelim o zaman! Hayır market önemliymiş ama ev için bikey gerekmiyorsa, ders, fatura vs yoksa dışarı çıkmanın ne ale,mi varmış??? Böyle bi bahaneyle çıkılır hazır çıkmışken de gezilebilirmiş? Sıkılıp çıkmak da neymiş???? Saçma!



kimin umrunda ki? Zaten çok beğenseler gelip konuşurlar!

Bere tak kafana diye tutturdu dışarı çıkarken.

Yüzüm yuvarlak bana yakışmıyor haliyle de sevmiyorum. Ama ısrarcı. işte bu sebeple deyince de kimin umrunda ki?diyor yakışmazsa yakışmasın!!

Ne güzel dii mi? Nasılsa evli değilim, bi beğenen yok! Zaten çok beğenseler gelip konuşurlar!

eski telefon numarası

Birine telefon numarası vermemiz gerektiğinde hala kendi numarasını ezberleyemediği için ev telefonunu veriyor. Ama yıllar önce değişen numaramızı! Sonra o kişi bize ulaşamadığını söyledi miydi şaşıyor ve ya telefonda bi bozukluk var sanıyor ya da fatura ödenmediği için kapandığını!
ya da;

nazlı bilmem kim geçen gün evi aramış aramış açan olmamış sen evdeydin çıktın mı yoksa??
hangi gün?
geçen gün işte ben teyzenle semihalara gittiğimde!
evdeydim hiç çalmadı.
çaldırmış çok, 5 kere daha aramış kimse açmadı demiş teyzene ulaşıp. sen çıkmışsın herhalde!
hastaydım ya nasıl çıkayım. çalmadı.
baktım telefon çalışıyor ama.
yanlış numara  çevirmiştir.
5-6 kere de mi yanlış çevirecek artık nazlı?
ne bileyim.
sen naptın o gün?
anne zorla çorba içirdin ya ben de tüm gün kitap okuyup dinlendimdi.
kulaklık taktın o zaman ondan duymadın.
takmadım. çalmadı anne.
banyoya mı girdin?
çalmadı çalmadı aaa!! illa ben hatalı ya da yalancı çıkacam!!
ama çok aramış da ondan.
eve sevgililerimi aldım uzun uzun seviştik ondan açamadım anne!! zaten en çok gripken sevişmeyi severim ben!!!
amaan sen de!! çatacak yer arıyorsun!!
hala hastayım ben, sen tutmuş beni yalancı çıkarmaya çaluşıyorsun yaa!!
ama duymamış olabilirsin uyumuşsun o zaman!!
ayyyyy deli olacam deli!! çalmadı manyak telefon çalmadı!!! uyumadım, evden de çıkmadım, banyoya da girmedim!! çalmadı çalmadı çalmadı!!!!
aman sen de ne kadar terssin!!! 
ben hastalıkla uğraşıyorum sen hala beni suçlu hatalı çıkarma peşindesin!
ben öyle mi dedim?
öyle demene gerek mi var böyle ısrarla sorduğuna göre ben de arıyorsun her zamanki gibi kabahati!!

bir süre sonra;

çaldı da açamadıysan belki!
ay çalmadı telefon diyorum sana anne!!!!! sanki ölüm kalım meselesi!!
ama çok aramış, bilmem kim ölmüş cenazesini söyleyecekmiş, haber alamadığım için gidemedim yazık!
doğru arasaymış o da.
ama dedi nazlı doğru aramış!
ha o yanlışlık yapamaz ama benden her şey beklenir! 
amaan sen de!

bir süre sonra;

allah allaah o kadar aradım diyor nasıl olmuş bu anlamıyorum ki ben. o 6 kere aradım çok çaldırdım diyor sen hiç çalmadı. allah allaaaah.

tabi burada yalan söyleyen ya da hata yapan bir ben olabilirim. ne kendi yanlış numara vermiş olabilir ne o kadın yanlış çevirmiş olabilir. demek ki ben de bir sorun var. sağır mı oldum yoksa? yoksa eve bir mayak girdi benle uğraşırken açamadım da söyleyemiyor muyum??????????????

bu arada ben hala yorgan döşek yatıyorum odamda. ama annem hala sorguda...

allah alllaaah son görevini yapamamış yazık cık cık cık...

bana demiyor ama laflar bana ediliyor ben bilirim bu da bir yöntem; havaya söylüyorum sen anla.
sen bir hata yaptın itiraf et nazlı!!
telefon çaldı ama açmadın. bir hizmetçi bir köle bir eşşek olduğun için telefon cevaplamamayı bırak cevaplayamamaya bile hakkın yok senin!!!

ya kendi arıyor olsaymış, ya ablam, ya acil olsaymış ya nazlı!!!!

ay sen beni delirtmeye çalışıyorsun anne!! çalmadı telefoooooonnnnnnnnn.

en sevdiği şey böyle üstüme gele gele benim sabrımla oynamaya bayılır. sonra da sinirlisin, terssin kimse çekmez seni. sanki seni çekmiş. iki çocuğa rağmen adam dayanamamış!!


ama çok aramış nazlı!
ay hala diyor yaaa!!! 
napim?

hani desem ki misal olarak; diyelim ki ben açmadım ya da açamadım b neyi kanıtlayacak anne.
misali misal anlamaz; o kafasında şöyle kodlanır ve ona inanır; nazlı telefonu açmamış ama annesi kızar diye korkuyor söyleyemiyor. benzer şeyler oldu da...

???
sen hangi numarayı verdin? cepten aramıştır seni, bazen şarjı bitiyor falan çantanda ya da odanın bir köşesinde kalmıştır belki.
yoo çantamda cep; hem ben ona evi verdim.

kalkıp cep telefonuna bakıyorum yok kayıt. sonra aklıma geliyor..

anne sen gene eski numarayı vermiş olmayasın?
vermedim!!
hangi numarayı verdin?
bunu?

şimdi madem o beni suçlamak istiyor al işte sıra bende!!

emin misin hani bi keresinde numara istemişti de biri sen hemen eskisini vermiştin gene öyle olmuş olmasın?
aman sen de bir kere şaşırdım diye başıma kak!!!
ne var sen bana her zaman yapıyorsun şimdi ki gibi!!
ama napayım çok aradım diyor emin, zaten cenaze de kaçmış!
ha o emin ama ben emin olamam!! tabi bir hata arayacaksan bende nazlı da arayacaksın!!!


tabi sonradan çıkıyor ortaya gene eski, artık kullanılmayan numarayı vermiş

kimle konuşuyordun

Odamda müzik dinliyorum kulaklık takılı, bir yandan da internette bişeylere bakıyorum.
Sonra annem beliriyor
kapıda sen kimle konuşuyordun diyor.
Kulaklığımı çıkarıp hıı?diyorum. Tekrarlıyor.
Kimseyle müzik dinliyorum.
Yok az evvel biriyle konuşuyordun gülüyordun.
Yoo kimseyle konuşmadım.

tamamen emin ve iddialı, aksi düşünülemez! Konuştum hatta güldüm annem duymuşsa doğrudur, o kadar aptalım ki hatırlamayabilirim bile!

Ben duydum ama kızım!!

Duymuş demekki ya ben bunadım unuttum ha zaten ahmağım unutmam normal, ya da yalan söylüyorum ki benden herşey beklenir! Zaten biriyle konuşsam ne olacak, hesap mı vereceğim acaba kimbilir neyden şüpheleniyor.
Hala kapıda dikilmiş cevap bekliyor.

Kimseyle konuşmadım, konuşsam ne olacak yasak mı?
Evden çıkmam dolaşmam gibi bir insanla konuşmam da mı saçma???

Amaaan sende, merak ettim kimle konuşuyorsun gülüşüyorsun!
Hiçkimseyle konuştuğum yokk!!!
iyi aman!
Deyip gidiyor ama giderken de ben duydum ama diye ekliyor yani konuşmamış olamam çok aptal ve yalancı olduğum için de ben hatalıyım !

Sonra fark ediyorum ki gene geniş havalandırma boşluğundan,  yukardan ya da karşıdan gelen sesi ben sanmış!

yalan-hata yakalama çabası

Yerleri de bi almak lazım çok pamukçuk birikmiş nazlı!
Hıı evet. E al işte şimdi!
Saçım temiz, yeni yıkandım.
Eee??
Ee kirlenir.
Kirlensin ne var!
Yarın alayım bari!
Off aman nazlıııı.

Temizlikçiye bile daha anlayışlı ve vicdanlı haa!

Kış günü ne terleyeceksen kirlenmez ki! Hadi şimdi alıver!

Senin planların meşguliyetin ya da isteklerin kimin umurunda? Nazlının ne önemi var ki????
Temizlikçiye yazık ona ayıp olmasın önce eşşek nazlı bi temizlesin!

istesem de alamam ki!
Niyeymiş o???
Elektrik kesik anne!!

Fark etmemiş elektriğin yokluğunu.

Ee niye açıyorsun bilgisayarı o zaman açılmaz çalışmaz ki!

O kadarda emin ki beni yakaldığını sanıyor yani!

E şarjlı bu.
Aa bu şarjla oluyor mu?
Hıı.
E eskiden elektrik kesilince bakamazdın bilgisayara!!!!

Yaa yalanımı yakaladı bak alçak nazlı!

O büyük bilgisayardı anne masa üstü olan, bu küçük notebooklar şarjlı! Ama modem elektriksiz çalışmadığı için internete giremem!
E niye açık ya işte bilgisayar!
E bilgisayar açık internet değil.

Beni yalancı çıkarmak için uğraşıyor!! Ama bari anladığı bir konuda olsa. Bilgisayarla hiç alaksı yok, ona göre bilgisayar da internet de aynı şey, bu bilgisayarın başkaca fonksiyonu yok, internet kesikse başka birşey yapılamazki çalışmazki açılmazki sanıyor.


amaaan sen de

yolda bir yere gitmek üzere yürüyoruz, anahtarını düşürüyor. tee arabanın altına gitmiş bir de.
Bana al diyor. Alamadım çok geriye gitmiş.
Yat yere iyice uzat elini!diyor azarlayarak! Aklıma gelmiyormuymuş bu ah nazlı ah!!

sokağın ortasında pis yere yatacağım öyle mi?
amaaan sen de!!!



ak çıkmış

Saçıma ışık vurmuş ama tabi gözlük takmak istemediği için iyi göremiyor ve aaa nazlıı ne kadar çok ak çıkmış saçında! Diyor. Ne akı? işte şuralar hep ak dolu! Ay benim senin yaşındayken 1 tel akım yoktu! Ak değil onlar ışıktan parlıyor saçım! Yok yok ak! Bi de böyle kendi gençliğiyle kıyaslaması var hep o güçlü, sağlam, iyi, sağlıklı, enerjik falan. Bense hiçim! Kanıtlamak için karanlığa geçip gözlüğünü taktırmam gerekti yoksa inanacak nazlının saçı ak dolu. Bi inandı mı bişeye tamam sabit fikir değişmez çünkü!

popo çatalı

Yazın ev temizliği yapıyordum, eğilirken belim açılmış, birazda popo çatalım görünmüş. Tabi annemin gördüğü o değil. Görmüyor ki gözlüksüz ve inatla takmıyor. 

Nazlıı, 

gözünü dikmiş popoma bakıyor. 

O ne öyle orandaki?? 
Neremdeki? 
Kalçandaki leke! 

Ben de anlamadım dönüp bakıyorum üstüm leke mi olmuş diye. 

Hani nerede? 
Eğilince görünüyor leke mi çıkmış orda???

 iyice dönüp baktım ki bizimkisi popo çatalımı leke sanmış.

leke değil o çatal.
orada olmaz ki  çatal, daha aşağıda olur.
ama çatal, benimki de öyle.

herkesin poposu aynı değil ki.

bi bana yazık değil, ne de olsa yabancı değilim

Hem hastayım sancı çekiyorum, hem migrenim tutmuş, hem de soğuk almışım üşüme geliyor.
Hazır güneşliyken hava sıcak su da vardır. Sıcak bi banyo yapayım dedim. Bu halimde devlet sırrı değil yani. Ama ne dese beğenirsiniz yerler çok kirlenmiş yıkanmadan önce elektrik süpürgesiyle alayımmış bari!

Gözlerim kızarık, saçım dağınık, suratım sapsarı! Ama temizlik yapacağım.

Ama bir gün yardımcımız hafif kırıklık var üzerimde dedi diye ne kadar acımıştı. E hayatım madem hastasın niye geliyorsun, başka zaman temizlerdin.
Ay nazlı bak hayat ne kadar zor, hastayken bile çalışmak zorunda yazzıııık derdi. Ama bana yazık değil! Hani bana istediği gibi davranırmış, istediği gibi sever mıncıklarmış ya, kendi doğurmuş, hesap mı verecekmiş birine izin mi alacakmış???! Kendi doğurmuş kendi evladıymış istediği gibi davranabilirmiş! öyle derdi ya! Sanki sahibim.

O kadar yanlış bi insanım ki

O kadar yanlış bi insanım ki! Banyoya girmek için hazırlanıyorum, odamda üstümü çıkarırken gördü. Başladı dırdıra . Banyoda soyunsaymışım da onu oraya koymasaymışım da bu saatte girmeseymişim de....

böyle mi açayım

Gözünün önünde banyoya girdim.ama sonra kapı çalıyor diye benim açmamı bekliyor.
Salondan sesleniyor bir sinirle nazzlıııı kapıııı!!
Kalkıyor söylene söylene ilerliyor ve hala bana sesleniyor.

Yahu yeni çıktım banyodan! çoktan duymuş kapımın sesini çok zaman olmuş ki çıkalı!

üzerimde daha havlu, daha yatağıma bile ulaşamamıştım yok çok olmuş çıkalı!

çıktım odadan kapıya doğru öyle havluyla, böyle mi açayım??? Diye!

evden kaçacağım

Geceleri yatmadan evvel dış kapımızı kilitleriz. Gene ben kilitliyorum bir gün geç vakit.

O saatte de ne diyeyse kalkmış, beni kapının önünde görünce soruyor; nazlıııı nereye????

evden kaçıyorum sünük pijamayla!!!

Elektrik kesildi

Elektrik kesildi yine saat 23 falan. Bi süre de gelmedi. Önce bana sorup durdu. Niye kesildi şimdi nazlı? Ondan mı kesildi bundan mı? Aşağıdan şarter mi attı ???Yorum; oh ne güzel gider uyuyuz bizde!

itiver şunu - herkül nazlı

çamaşır makinası çalışırken ilerlemiş. Nazlı şunu yerine it diyor. Ama gücüm yetmiyor. Amaaan sende ben senin yaşlarındayken oho neler yapardım neler diyor birde. Hııı eniştemi beklerdik iş çıkışı uğrasın da yapsın diye, ya da kapıcı memeti çağırırdık. Artık enişteye kapıcıya ne hacet? Nazlı var!




gece hayatı mı?

Konuşma esnasında diyor ki, eğer akşam çıkmak istersek mesela taksiyle döneriz. istediğimiz saate kadar dolaşırız, filme gideriz, istediğimiz saatte döneriz. Herhalde istediğimiz saatte dönebilme özgürlüğü bu isteği ortadan kaldırıyor. Çünkü hiç akşam çıkmayız. şu güne kadar yani bu yaşıma kadar 5 kere çıktıysak anca! Gece değil akşam yani. Hava kararmaya başladı mı annemi bir telaş bir endişe kaplar. Yaptığın şeyden tat almanı da engeller, huzursuzluğunu yayar etrafına. Gerçi kendine göre cana yakın, hoş sohbet ve gerçekçi bir insan. Hava karardı mı eve nasıl döneceğiz gibi bi sorun yaratır kendine. Sanırsın ilkel çağlardayız, bi cangılda yaşıyoruz yada fantastik bi çağda. Kararınca hava bizi kurtlar, zombiler, vampirler kapacak! Dolmuş yok taksi yok. Saat kaç olursa olsun yani.

hıı gece hayatım; eller havaya değil haydi yatağa uyumaya!!


11.12.2013

#AdileNaşit Gülüşü harika ya... #kuzucuklar #seninleçocuklukgüzeldi #adilenaşitinkuzucuklarıyız





Emre Kınay: 'Duru Tiyatro'yu kapatıyoruz'


Emre Kınay, Kaymakamlıktan gelen tebliğle çarşamba günü boşaltmak zorunda olduklarını Twitter hesabı üzerinden duyurdu




TİYATROLARIN POLİS ZORUYLA KAPATILDIĞI, HEYKELLERE TÜKÜRÜLDÜĞÜ VE KALDIRILDIĞI, RESİM HEYKEL MÜZESİNDEKİ ESERLERİN İYİ KORUNMADIKLARI İÇİN ÇALDIRILDIĞI, MİLLİ KÜTÜPHANEDEN TONLARCA TARİHİ KİTAP VE YAZMANIN HURDAYA VERİLDİĞİ GÜNLERDEYİZ!!!





Adile Naşit 'in "Talih Kuşu" filminden bir sahnesi - ADİLE NAŞİT'İN KUZUCUKLARIYIZ :)) #seninleçocuklukgüzeldi #AdileNaşit #adilenaşitinkuzucuklarıyız





kuzucukların seni unutmadı

    

   

ADİLE NAŞİT'İN KUZUCUKLARIYIZ :)) #seninleçocuklukgüzeldi #AdileNaşit #adilenaşitinkuzucuklarıyız

ADİLE NAŞİT (1930 - 1987) / 1 - Magazin Foto Galeri 
#AdileNaşitinKuzucuklarıyız 




kuzucukların seni unutmadı

    

   


https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410717894746460160/photo/1






#AdileNaşit 'in "Talih Kuşu" filminden bir sahnesi:

http://youtu.be/QtDAsU1jv7c
 http://youtu.be/QtDAsU1jv7c #adilenaşitinkuzucuklarıyız  #kuzucuklar, #seninleçocuklukgüzeldi

NE GÜZEL GÜNLERDİ, ÇOCUKLUĞUMDAN EN GÜZEL HATIRALARIN İÇİNDEYDİN ADİLE ANA :))
münir özkul & adile naşit




BEN


istersem çirkinleşebilirim

#BenimTekSıkıntım işte bu

 işte bu

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410545966895226880/photo/1/large

sıkılınca ben;

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410540818525483009/photo/1

#istanbulicintatilvakti ama benim için değil . sıkılınca ben;

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410539925444907008/photo/1

bugünki ruh halimi böyle tanımlayabilirim;

bugünki ruh halimi böyle tanımlayabilirim;
https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410504319444598784/photo/1

üşüyorum ve bu çok iyi bi fikir gibi geldi;

evde kalorifer çalışmıyor, elektrikli soba bozuk. üşüyorum ve bu çok iyi bi fikir gibi geldi;
https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410180903596331008/photo/1

offff - SIKILINCA BEN

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410179820606074880/photo/1

şirin kankiler

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410178620800266240/photo/1

ŞU AN YAPMAK İSTEDİĞİM ŞEY;

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410177137623060480/photo/1

AYAKKABI SEVDASI DİYE BUNA DERLER

AYAKKABI SEVDASI DİYE BUNA DERLER
https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410176151714136064/photo/1

patatesimi çok seviyorum

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410167253913440256/photo/1

bende böyle söylemek isterdim

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410166656166408192/photo/1

BÖYLE FANTEZİNİNN GÖZÜ KÖR OLLSUUUNNN

(ah bu şarkıların gözü kör olsun, şarkısnın melodisiyle okuyunuz başlığı)

SEVİNİNCE BEN;

https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/410105946539425792/photo/1

AŞIK OLDUM


AŞIK OLDUM
https://twitter.com/LOSTHAYATI/status/409970714582585344/photo/1

8.12.2013

yatak örtüsü müptelası

annem sonunda 14. yatak örtüsünü de 1 kere kullanıp, bir daha bakmamak üzere aldı.
mağazada görünce bayıldı, almadan duramadı. en sevdiği alışveriş züccaciye ve ev tekstili alışverişi. evde koskocaman bir yüklük var ve içi çarşaf, nevresim takımları, yatak örtüleri ve battaniyelerle dolu. ha bir de yastıklar.
alınır, temizlenip, ütülenir, bir kere serilir, kaldırılır. bir daha da yüzüne bakılmaz ama taksitleri ödenir.

ayy nazlı çok güzel değil mi diyor, böyle masumcuk, yavru kedi bakışlarıyla.
böyle solgun, toprak renklerinde, iri iri çiçek desenli bir örtü. çift taraflıymış amaaaaa!!!

soruyor beğenmedin mi?
yoo hoş bişey.
ay o zaman tek kişiliğini de sana alalım!
aman yok istemem, yeterince var benim.

beni gönülsüz görünce soruyor sen beğenmedin mi diye.
benim beğenmem önemli değil ki aslında. hani sanki ben istemiyorum da annem beni ikna ediyor rolleri, yani ikna etmenin yollarına bayılır zaten.

şöyle bir şey var ki işte o yüklükte çeşitli zamanlarda alınmış onlarca yatak örtüsü var ve kullanmıyor.
kullanmıyorsun ki deyince de amaan kim uğraşacak onunla diyor. yok kumaş çok ağırmış, yatağa sermesi zormuş, sonra kirlenince yıkaması, kurutması ayrı dertmiş falan filan.

bahane çok kullanmamak için. ama almadan duramaz.

yatağın üstüne de hiç bir şey örtmez. o mevsim üzerimize ne örtüyorsak, battaniye mi yorgan mı onu serer bırakır.

kullanmıyorsun ki, niye alıyoruz dememe çok sıkılıyor. hemen isyan rolüne bürünüyor. ben annesini engelleyen, iyisine layık bulmayan bir evladım gibisinden!!

bu huyunu bildiğimden karışmıyorum. usandım hayırsız evlat imajından.

arada bir şu örtüyü kullansana derim aman kim uğraşacakmış. hafif olanı ser derim aman yok.
ben alır sererim yatağına, önce hoşuna gider ama sonra akşam toplaması zor oluyor der, uykulu uykulu ne uğraşacakmış, hemen yatağa girip uyumak istermiş, yatak örtüsüyle uğraşmak uykusunu kaçırıyormuş!

yani alıyor ama kullanmıyor ve bunu kabullenmek istemiyor.
evet bu hafta da bir kere yatağa serilip, bir daha yüzünü görmeyeceğimiz bir yatak örtüsü daha girdi eve.

bir keresinde sen kullanırsın ilerde dedi.

yani şimdiden kendi zevkime göre olmayan yatak örtülerim hazır!!
kendi zevkini bana empoze etmenin bir yolu!
e bari paketini hiç açma!




7.12.2013

maceracı ve çılgın Nazlı!

Kitapçıya gitmiştim kendime sinema ve moda dergileri alırken anneme de sevdiği dekorasyon dergilerinden birini aldım. Verdim. Tepkisi ben de bunu pek sevmiyordum!. Eğer bilseymiş (!) söylermiş hangisi! Ama bilmiyormuş ki hiç nereye gideceğimi!!!!??? Yaa ben böyle bilinmezlerle dolu, maceracı, ne zaman nereye gideceği, ne zaman ne yapacağı bilinmeyen, çoook çılgın bi kızım. Hayatım da macera dolu! Mesela markete gitmek!

ben olsam

Geçen senelerde; bi okulda çalışıyordum özel. Geç saatlere kadar bitmiyor, yok toplantıydı yok etkinlikti, bilmem ne. Annem bu durumdan hoşnutsuz tabi. Servisle dönmeme rağmen, anneme göre gecenin bi yarısı dönüyorum eve bu ne biçim iş!! Böyle okul mu olurmuş!? Gece yarısı dediği de en geç 20.30 falandır. Neredeyse hergün böyle ben alıştım kabullendim annem isyanda. Hatta gitmesen diyordu, kendi olsa çalışmazmış böyle bi işte, insan niye öğretmen olurmuş, günün yarısı sana kalsın diye. Ne güzel o zamanlarda mis gibi evimde otururum!! diyor.
Bi gün aramış dön diyor bana banyoya girecekmiş beni mi bekleyecekmiş hadi! Sen gir diyorum. E su bana kalmaz soğurmuş! Dön artık işim var çok önemli de çık. O işler öyle olmuyor ki!! Ama gel de anlat! Annem banyo yapacak müdür bey beni çağırıyor ben eve gidiyorum!!! Böyle iş olmazmış gidip konuşacakmış. Zamane öğretmen ve okullardan bi haber annem! O zaman diyor çalışmaya mecbur değilsin evde otur!!! Ne güzel evde otururum, temizllik yapar börek yer annemin gençliğini dinler evden hiç çıkmam! Zaten dıkarda bişe yok! ikilemlerrrrr!! Evde otur, sosyal ol, kendini zorla beğen....

ben olsam çalışmam böyle işte diyor, ama zamanında nelere tahammül ettiğini unutuyor

hastalık hastası gibi , ne denir sinirlenip tansiyonunu fırlatmak için bahane arayana?

Yine sabah bi telefon gelmiş, otomatik olarak digitürk borçlarınız diye başlayan. Tabi bu da annemin sinir krizi geçirip, tansiyonunu fırlatmasına yetmiş. Kabus senaryosu başkasının faturasının bize yıkılacağı! Sabah kalkıyorum hem söyleniyor, sövüyor, hem de aaah ah aah aha diye inleyerek başına ağrılar girdiğini, tansiyonunun yükseldiğini söylüyor, yana yakıla bağıra! Ya bizim digitürkümüz yok ki! Olsun diyor telefonda birikmiş borçlarınız diyor aaay ay öldürecek bunlar beni!! Of sabah sabah kendine kriz ediniyor! Zevk alıyor kendine işkenceden! Tabi bana da!!! Ben bizim digitürkümüz yoook dedikçe, olsun diyor birininkini bize yıkacaklar nazlı! Aayyy ay! Ya telefonda bizim adımızı söyledi mi hitap etti mi!??? Yok. E niye inanıp sinirleniyorsun yaa? Bu ilk değil ki! çok sever dinlemeden karar vermeye, dinlemez ki, dereyi görmeden paçaları sıvar, peşin hükümlüdür! inanmış bi kere, yani ben haklı çıkmayayım da bize binlerce lira borç yüklensin! Gidelim soralım diyor, nereye gideceksek???