hergün saat 2200 ile 23.00 arası uykusu gelip yatan ve en azından 2 güne bir o saatte yılllaaardır uyumadığımı bilmesine rağmen gene de bana da hadi yatalım artık diyen annemin bugün uykusunun gelmeyesi tuttu.
hayır beni de yatırmıyor. niye. çünkü televizyonu nasıl kapatacakmış bilmiyormuş.
kırmızı düğmeye basacaksın ya, yıllardır olan şey.
ama geçende kırmızı yerine eli başka tuşa gidip basmıştı, nolduysa uydudan çıkmış işte.
ben de dersteyim yana yana beni arıyor.
televizyon bozuldu mu? ne yapacağım diyor.
kırmızıya bas diyorum, olmuyormuş.
nasıl bi telaş bi sinir. hemen geleyimmiş eve!
nasıl bi hayal kurduysa televizyonun uydudan çıkmasıyla nasıl bir felaketin başlangıcının vesilesi olacaksa...
yıllarca dışarı çıkmamam için benzer bahaneler üreten annem, bazen dışarı çıkayım diye garip bahaneler üreten de annem, ben dışardayken bir bahane eve döndürmeye çalışan da.
tüüp bitmiş gel, tv bozuldu gel, sigara bitmiş al da gel. sırtım ağrıyor gel, başım ağrıyor gel.
yani mecbur bırakmıyor, illa geleceksin yaptırımında bulunmuyor da vicdanınla oynuyor.
masadaki kırıntıları hiç dökmediğini iddia eden de annem, gözüm iyi görmüyor deyip kumandayı, telefonu hep bana açtıran da annem, ama bi sivilce çıkmaya görsün anında görüp söyleyen de.
sanki ben farkında değilim sivilcemin.
vasfiye teyze olacak yakında.
bana pasta börek yedirmeye bayılan da annem, kilo aldımmı g.tün büyümüş bunu giyme diyen de..
dün böyle saat 2300 dan sonra bi midem kazındı, boş mideye de uyunmuyor, çeyrek simit yedim.
annem bugün de nedense bir sevinçle bana simit yememi öneriyor saat 2400 olmuş.
neden?
e dün yemiştin!!
acıkmadım.
ne ileyim dün yedin diye dedim.
dündür bugün bugündür.
ya da her zaman yapmadığın bir şeyi yap da fark etsin annem, ertesi günler de aynısını yapmamı bekliyor nedense...
ne ben anlıyorum ne o anlatıyor neden?
herşeyin tersini söylemeyi çok seviyor bi de.
tv de birine güzel, şirin desin hiddetle karşı çıkıyor ve tezini savunmaya geçiyor. niyeyse. isyan ediyor bu mu güzel bu mu şirin... vs...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder