bu hafta sonu annem içerde ben bilmem eşim bilir yarışma programını izledi. sonra da bana anlattı. bir çift varmış üniversiteden arkadaşlarmış sadece ama sonra okul bitince demişler ki biz niye evlenmeyelim, evlenmişler.
+"aman bravo!"
-'niye ne güzel!!'
bu çifti örnek verip durdu, bak ne kadar yakışıyorlar, ne kadar uyumlular, ne kadar iyi anlaşıyorlar. salona girdiğime pişman oldum su içme bahanesiyle tüydüm!
annem hala yıllaaaaar önce mezun olduğum okuldan tanıdığım arkadaşlarımdan hala umutlu. çoğuyla zaten görüşmüyorum, bazen görüştüklerimden bir kısmı evlendi, bekar olanlarsa zaten umurumda değil benim. ama anneme yetmez bunlar.. daha öncede annemin umutları ve umutsuzluklarından bahsetmişimdir...
laf arasında da hatırladığı arkadaşlarımı soruyor ne yapıyorlarmış acaba. sevmediğim için görüşmüyorum zaten ne diye merak edeceğim napıyorlar! geri kalanlar da işte lan bi evlenin de kurtulayım ha!!
ertesi günki programda başka bir çift de yürüyüş yaparken tanışmışlar!! bunu anlatıyor bana sahilde yürüyüş yapıyorum ya.. artık hergün bir umutla bakar yüzüme yandık! ha bir ara öyleydi de. nereye gitsem kiminle görüşsem, kimi tanısam annem için her biri bir adaydı ve baskıcı anne olmamak için güya çaktırmadan (ne mümkün) ağzımı arardı. zaman zaman kullandığı bi yöntem işte...
hani az çok biliyor nereye gittim, kimler var. haklarında sürekli sorular, yaşı, mesleği, tipi, kişilik özellikleri. ardarda da sormuyor ki anlamayayım, laf arasında 'sohbet konusu'.
ona çok (birden fazla çoktur) bahsedersem mesela bir şey ilginç gelmişse falan hemen hoşlandığımı vs sanıyor. eğer iyi birşeyden bahsettiysem fikir ekimi çalışmasına girişip bu davranışın güzelliği ve bu davranışı ortaya çıkarabilecek iyi unsur olasılıklarından bahsediyor... (arabanın kapısını benim için açmış, eve varınca çağrı at demiş. iyi aile çocuğu demekkiii)
ya da kendinin sorularından sıkılıp "of başka konuşacak konu yok mu yaa" dersem de aynı, hoşlandığımı sanıyor. ilkokul çocuğuna hitap eder gibi
-'niye bahsedemiyoruz ondan??' diye soruyor imalı.
+"başka konu mu yok?"
-'niye ondan bahsetmeyelim ha?'
bir şekilde konuyu değiştirdiğim vs de oluyor ama bazen dayanamayıp laf sokuyorum. ya napim kendi kaşınıyor. sanırsın 7 yaşındaki çocuğa hoşlandığı sınıf arkadaşı soruluyor. işte öğretmen ya ruhuna işlemiş çocuğa hitap! haaa ondan demek bana birşeyi illa iki kere söylemesii!! bir türlü emin olmaması. hani ben de çocuğa benzesem bari.. 32 yaş bilmem kaç kilo-boy!! yahu kalçamdan, belim, göbeğimden yağ aldırsam 10 kiloluk çocuk olmaz mı?? off abarttım harbiden beni dev anası bir şey sanacaksınız şimdi :)):((:
ağlayarak çocuk taklidi yapıyorum (burada gerekli beni çocuk yerine koyma yemezler teması işliyorum performansımda!!), gözlerimi ovuştturarak "bahsetme ondan! ühühüüü, çok çeviyom, anne kiradaki evi satalım çocuğa verelim de benle evlensiiin" diyorum. ha bir keresinde böyle saçma bir öneride bulunmuştu da. kurstan tanıdığım bir çocuktan bahsetmiştim, önerisi buydu.
sonra her fırsatta bu saçma önerisinin saçmalığını yüzüne vurdum. napim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder