anneme göre psikoloğa falan filan ne gerek varmış canım!
hem para verip hem de yabancı birine fazla fazla, tüm gereksiz, detaylarıyla hayatını anlatmanın ne gereği varmış. anlamsızmış, saçmaymış.
ben var mışım!! (beni şişirir) bana anlatırmış. (aynı şeyleri defalarca fazlasıyla ve bilmek istemeyeceğin ayrıntılarla)
tabi o anlatırken ve sen dinlerken onun yanında olacak, gerçekleri değil (çoğu zaman) onun ihtiyacı olan (bazen buna gerçekten ihtiyacı olabilir insanın) cevapları bulup vereceksin, hep o haklı olacak.
hatta konu hakkında soru sorup geliştirsen, konudan konu açılsa daha da iyi bir sohbet olur :))
oh ne güzel ben beleşe bir de şişecem, sinirim kayacak, sıkılacam :))
"ama seni tanımayan, objektif bir göze ihtiyaç var bazen, olayları görmediğin bir açıdan görüp yorumlayabilecek" demiş bulundum.
e ben varmışım ya. zaten bir olayı elli kere falan anlatmadan olmaz ^^ ki!! farklı bakış açılarına da gerek yoktur sadece onunkisi.
benim bir kereden sonra merakın tamamen geçiyor ve aynı şeyleri tekrar dumak işkence gibi, şişiyorum. söyleyince de benim huzurum kaçıyor deyince de haksız oluyorum. e napsınmış, bir de kendi yaşamış bunları, ya o napsınmış.
e ben de mi yaşayayım?
yok her uyarım bir tartışma, benim haksızlığım, onu hiç anlamıyor oluşum ve dargınlıkla son bulur. bari bir kere hadi iki olsun, anlat. yook defalarca.. her an evden kaçamazsın ki.
beleş psikolog ilan edildim. bazen arkadaşlarımda yapar hemen konuyu kapatırım en kısa zamanda. bu ne yaa???
kendileri anlatıp rahatlayacak ben şişeceğim, nasıl rahatlarsam rahatlayayım onları ırgalamaz!!
ay hele annemin uykusu kaçmayagörsün, ya da hasta olmayıversin, ben bittim. uyku kaçmasının ya da hastalığının verdiği huzursuzluk huzursuzluğunu iyice açıyor, çeneye vuruyor.
bütün olumsuzluklar en baştan anlatılıyor. gece yarısı.. çoğu zaman kaytarıyorum, öğrendim artık... ama boş bulunduğu da oluyo insanın...
bir keresinde öyle oldu. zaten benden erken yatar annem. tutmamış kalktı, bütün kötü düşünceler birikmiş çıkmak için zaman kolluyor ağzından. fırsat yakaladı mı tamam.
ee sonunda benim keyfim de uykumda kaçtı gitti, sabahı ettim. kendi bir iki saat sonra konuşmaktan uykusu geldi, e rahatladı, deşarj oldu tabi, gitti horul horul bir uyku çekti...
sabah da bana soruyor gözlerinin altı niye mor diye. aaa huzurum kaçtı uyuyamadım.
o muymuş huzurumu kaçıran! vır vır vır. kendi zamanında neler çekmiş, ne uykuları kaçmış.vs vb... o mu suçluymuş şimdi? amaaaan bendeymiş!!! sanki ben suçluyorum, suçlayarak da söylemedim ki, oysaki doğal bir sonuçtu... için şişerse uyuyaman!
bazen bi türlü dalamam uykuya saat olur artık sabahın 0500i falan vücut yorgunluktan pes eder, 1100a kadar uyurum.
'ooo nazlı hanım oh oh ne güzel bir uyku çektiniz!' alacağınız cevap. anlatınca da hiç inanası gelmiyor.. saçma buluyor...
zaten uykumun bi huzursuzluktan kaçıp uyuyamamamı anlayamaz hiç. saçma bulur. benim yaşımda.ben ne yaşamışım ki?? kendi yaşadığını bana da anlatarak yaşatıyor farkında değil. ama böyle desen kızar ne alakası var olur, aynı şey değil olur.
'anne ben duvar mıyım? sen bunları bunları.. anlattıktan sonra ben hiç etkilenmeyeceğim, üzülmeyeceğim hatta oooh bir güzel uyku çekeceiğim öyle mi?? ne bencil, ne duyarsız öküz, ne eşşek bir manyağım ben. bana ne tabi bunlardan?? hahha heheh diyip horul horul uyurum!'
dedin mi anca. haa o zaman da çok fazla üzüldüğünü zanneder.
annemin bi noktası da bu; üzüldüm demeyeceksin. yoksa kafasında abartır, çok fazla üzüldüğünü sanır, mahvolacağını falan.. o kadar abartır ki kafasında sanki ben acınacak biriyim gibi davranır.
artık konu her neyse onun anlattğı benim yaşadığım, beraber yaşadığımız..herneyse. üzüldüm dediğin anda salya sümük ağladığını, güçsüz olduğunu, zavallı bir çare başını dayayacak bir omuz arayan zavallı bir ezik olduğunu sanır. ya da öyle gibi davranır. bana acınmasından hiç hoşlanmam. hele annemin hiç. çok abartıyor çünkü. intihara sürüklenen bir zavallıymışsın ve her zaman sarılıp dolanıp uyuyacağın desteksiz duramamayacak birisin gibi.
annem fazla ağlayamaz, yaşla da ilgili belki. ama aksi işte bende ağlayamam pek. ama o bunu anlayamıyor. çook ağlamak istiyorum da tutuyorum gibi davranıyor. ağlayan insanlara sus denir bana tersi.
ama bir şeye üzüldüm dedğin zaman biri tepene dikilip zavallı, güçsüz şey der gibi bakıp 'ağla istersen' ya da 'ağlayabilirsin' dediği zaman işte o zaman çıldırabilirsin. yani ben.
yahu ağlamak istesen ağlarım zaten! birine sorup önce izin mi almam gerek! kazık kadar kız oldum ama izinle mi ağlayacağım. böyle deyince hani ağlayasın varsa da kaçar. hani ağlarken insanlar biri sus ağlama dedikçe daha çok ağlar ya... tam tersi de söz konusu.
illa damarıma basıp beni patlatacak. hani o damarı da nasıl buluyorsa. öyle anlar da en çok dokunacak şeyi bulur nasılsa. senin eğer o şey gerçekse bunu duymaya hazır olmadığını düşünemez, ya da zaten farkında olduğu o yüzden üzüldüğün, ağladığın şeyi hiç aklına gelmemiş gibi söyler. bu özellikle ergenlikte başıma gelirdi. insanın duyguları daha böyle incecik bir çizgide oluyor..
işte 'ağlayabilirsin' deyip tepende dikilince ağlamanı izlemek istiyor gibi gelir sana (bana yani ya).
ya da mesela üzülmekten önce sinirlenmişsindir, ağlayacağın falan yoktur da yani. ama izin veriyorum ağlayabilirsin zavallı der gibi bir yüz ifadesiyle tepene dikilip denince yanardağ gibi patlarsın. hatta ağlamayacaksan da sinirinden, seni anlamayıp bir şey demesinden falan ağlarsın.
acaba özellikle mi patlatmaya çalışıyor diye düşündürüyor. hani içinde kalmasın bir an önce söyle, bağır çağır, ağla rahatla diye... değil gibi...
ayy bir de gerçekten içinden gelerek ağlamışsan, of. teselliyi de abartıyor. sanki dünyadaki güçlü, bir sürü olumsuzluğa, zorluğa göğüs germiş, gerebilecek tek insanmış, senin güçlü olman mümkün değilmişcesine aşırı bir acımayla. kendi kendine yenemeyeceğin birşeymiş de, eğer tutmazsa hemen ölecekmişsin gibi davranarak... bir de sen o durumu diyelim ertesi güne atlattın. ya da en azında artık o kadar da önemli gelmedi. ama annen ağladığını unutmaz. günlerce tetikte işte aynen bahsettiğim gibi davranır. fazla psikoloji kitabı falan okumuş.. her durumda depresyona sürüklenip öleceğim sanki. bunlar da aramızda bir çekişme bir tartışma konusu oluyor hal böyle olunca.
....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder