21.08.2012

nereye? nerden?

nereye böyle? nereden böyle? bizim kapıcının üstüne vazife oldu. pis meraklı. 1 kere sorsun hadi her seferinde de sorulur mu! yuh!


insanlar üstlerine vazife olmayan işlere karışmasalar ayarlarını bi bilseler ben ne ters biri olurum ne didaktik... delirtirler adamı

sanki ıslahhane, yurtlar kurumu illa kapı önündeki kapıcıya izahat vermem gerek! defter tut bari.. cevap vermeden geçince de duymadım sanıyo

bi daha soruyo. gel de sinirlenme. görmezden gelinmeye de dayanamıyo karı-koca kapıcılar. 'uzaya gidiyorum nereye gidecem' diyorum dalga

geçer gibi. bozuluyorlar efendim. sert konuşmuşum alay etmişim. bir yumuşak yüzümü bulsunlar sitem ediyorlar bir de. sanki ben hesap vermek


zorundayım da... siz de sormayın dedim, nereye nerden diye. giderim gitmem kimi ilgilendirir çocuk değilim. olsa olsa annemi kapıcıları diil

ne varmış ki yani bunda? nerdeyse deftere kayıt tutup, imza falan alacaklar, sürekli bi sorgulama. söylesen de dedikodu yayılıveriyor


bi keresinde mahsus güneşlenmeye kızkalesine gidiyorum demiştim. bakalım ne olacak. sonra ya dalga geçerim ya had bildiriririm

ertesi gün (akşam yakalayamadılar vah vah) yanmamışsın hiç? bilmem kim oradaydı seni görmemiş? diye yakalayıp soruyor site ahalisi arada bi

takip de ettiriyolar artık. tövbe tövbee. takip mi ediliyorum ne o?:) deyince de tesadüfen konuşuyolarmış da bilmem kimle konu açılmışmış da

kimseyi kırmiim deyip söylesen, astarını da isterler, tersleyim desem kötü olursun. başka şeylerle ilgilenseniz mesela bahçe çok bakımsız

benim naptığımı bıraksanız da şu bahçeye biraz çiçek dikseniz. ama birileriyle ilgilenmedn laf çıkarmadan olmuyor ki.boşluk çok kötü bir şey

tartışmalardan sonra birkaç sefer küsüp sormaktan vazgeçiyor, ben nezaketen iyi akşamlar falan der demez küslük bitiyor. hay ben nezaketene!

tartışsam, terslesem kötüyüm, görmezden gelsem kendimi bi şey sanıyorum. cevaplasam anında laubali olmaya hazırlar. tüm manyaklar sözleşmiş

merak edilecek egzantirik aksiyonlu bi hayatım olsa bari.bu ne merak yaa. bazen de yalan söylüyorum ağzımın ucuyla,çenelerini kapasınlar die

markete gidiyorum dedim bi keresinde sipariş geldi yaa! alamam valla elim çok ağır olacak taşıyamam deyip uzadım..

aa bıraksam kapıcılık işi bana kalacak... yuh pes.

kapı kapı dolaşıp mayo istiyor bi keresinde, balkonda görmüş varmış. yepisyeni zeki mayoyu kim verir ki. beni neden yumuşak yüzlü sanıyorlar

yüzüm biraz yumuk yumuk ondan mı acaba? napsan suçlusun bir de.. hay allahım sen bana sabır ver. n

insan hani düşünür de söylemez, yok bunların ve onlara uyanların lafları ağızlarında. susmak bilmez, elini versen kolunu kaptırırsın

anlatsan birşeyler anlamaması bir yana ona buna yayar, onu da bırak hep daha fazlasını ister.. sonra da senin adına karar alabileceğini,

senn hayatnı yönetebilceğini sanır, küçücük akıllarıyla sana akıl vermye kalkarlar en basit konuda bilir kişi kesilirler, karışırlar herşeye

tutmuş herzaman bakımsız, kılıksız konşunun biri bana giyim-makyaj dersi vermeye kalkıyor. gülme krizine girdim sinirden.ayarı yok bunların!

madem o kadar biliyorsun kendine neden uygulamıyorsun (tipik pasif agresif bu kadın) dedim,hiç aklına gelmemiş herhalde çemkirecek ama kaldı


sonra da ben kırıcı oldum. bana akıl vereceğin şeyi kendin uyguluyor musun ki? bunların doktora bile bilmişlik tasladığını gördüm ben


yok ondan değildir yel girmiştir. adamın bakışını unutamıyorum, tabi benim gülme krizimi gizlememi de fark edince. çıkarken sabır dilediydim


kafasına yel girmiş bazılarının... girmiş kalmış

bi keresinde de canım konuşmak istemiş demek, anlattım neden nereye gidiyorum falan diye. sen benim yerime karar ver, akıl ver izin verme!


gitmeseydin gereksiz, masraf boşuna, bunu mu giydin giderken? e gel de posta koyma şimdi! ee

size ne ya? iyi ki bi söyledik! soru değildi anlattıklarım, izin de alacak değilim, üstünnüze vazife değil ki. hiç ayarınız yok sizin yaa


dedim rahatladım.. bozuluyorlar bir de, iyi niyetle söylemişler ki! yoksa onlara neymiş, iyiliğimi düşünüyorlarmış ... düşünmeyin hçbişeyimi


üstüne vazife olmayan şeylere karışan, işgüzarların sığındığı yegane bahane = iyiliğini düşünmek, özünde iyi olmak gibi


hai epeydir görmemişsinizdir birini ama samimiyetine güvenirsiniz şakadan nerelerdesin sen böyle? ooo nerden böyle? dersiniz ya o başka.


bunların ki sorgu resmen, dedektif misali defter tutup sonra da sorgu odasına alıp, çapraz sorgu, iyi kapıcı kötü kapıcı olayını yapacaklar


bir yalanını, hatanı, daha önce söylemediğin bir şeyi bulurlarsa ceza kesecekler.


markete gidiyorum dedim gerçekti ama geçerken ayakkaı dünyasından da elim boş çıkamamıştım, kapıda sorguya çekildim :) hay allahım!

hani markete gidiyordum, ayakkabı alacağımı söylememişim ki! ??? ayakkabı aldım ya mutluyum dalga geçebildim..

'aa söylemedim mi teyzesi? ayakkabı aldığımı?? bi daha izin alırım sizden, bu kez affedin, bir daha olmaz sahip! hav hav hav'


'şimdi eve çıkabilir miyim? izin verirmisin? yoksa ceza olarak tek ayak üstünde mi durayım paşam!!'

'bi daha yapmam söz! sizden izin almadan ne hakla bir yere gider bi şey yaparım ki ben değil mi? pranga takın bana bari'

yayaş yavaş oynatıyorum 'söylemem mi gerekiyor? bunu annem bile sormaz bana da sana mı hesap vereceğim? benim hayatımı kontrol edemezsin'

kısır döngü bu... onlar hesap sormaktan vazgeçemiyor ben taktik değiştirip konuşmalar geliştiriyorum.. tımarhanedeyim zanki basen! *__O

bazen de kendi evimden çıkarken kaçıyorum, ya da yeni yetme evden kaçanlar gibi, dönüşte bi nöbetçi yakalıyor gerçi.. 5. kattan bağırıyo


aa nazllıııı bu saate kadar nerdeydin sen?? kendileri ev hapsinde gibi yaşadıkları ve bunun farkında olmadıkları için içleri kurumuş

çürümüş. garip hayal dünyaları var herhalde. ya da dünya (bu sitenin dışı) korkunç kötülüklerle dolu da napıp da geliyorlar o saatte..


kendi dar alanda kalmış fantezi dünyalarında yapmak istediklerini başkaları mı yapmıştır acaba. düşünebildikleri bu sadece.

özünde iyi falan değil, niyet kötü, seni aşağı çekmek, yönetmek, ezmek. kendi ezikliklerinin acısını çıkarmak. bilinçli ya da değil öyle


birazdan çıkacağım ,eski mahalle hayatında insanların birbirine saygısı vardı ama burda yok.. evde erkek varsa saygıları var ama yoksa yok

evde sinek kadar bile bir erkek varsa saygı da var, yoksa herkesin hayatına müdehale etme hakkı var. kendi küçük beyinleriyle daha kendi

hayatlarını yönetemezken, çeki düzen veremezken seninkine takarlar kafayı. oof of. sen kendine bak desen de bir şey göremiyo ki

ben bi çıkayım hava alayım. bakalım kapıda sorguya çekilebilecek miyiym? hahayt! şöyle kaslı kollarım olacakı kii

erkekler belki birşeyleri kırıp dökerek, birini döverek sinirini atıyordur ama kızların yeterince kas gücü yok işte! çeneye vuruyor o zaman

sonra da kadınlar neden çok konuşuyor diyorlar... anam deşarj olamıyoruz be ya!! ben de klavyeye vuruyor o ayrı :}

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder