annemin yıllardır midesi ağrır durur. bir kaç sene evvel benim zorla ikna etmemle tabi sorsanız anneme ablam götürmüştür doktora! çünkü bizim yanımızdaydı. reflü çıktı.
neyse kaprisli şikayetli dırdırlı bir süreçten sonra tedavi olumlu yanıt verdi ve ağrıları, geğirmeleri, hatta horlamaları bile geçti.
geçen sene tekrar nüksetti ama şiddetli. tam da pandemi. anneme kalsa evde kendine de bana da işkence ederek çekecek. mesela gece öksürmekten ağrıdan falan uyuyamayacak beni de uyandırıp beni de uykusuz ve huzursuz bırakacak.
ne var yani benim de bozulsa sağlığım ne var yani??
zaten ne zaman beraber doktora gitsek annem memnun olmuyor. yeterince hasta değilim diye mi. bir gün annem göz doktoruna gidecek, zorla o da ikna oldu; ben de randevu aldım ki bir kontrol etsin bakalım. kendinde hafif bir katarakt çıktı bende bir şey çıkmadı. adam bana turp gibisin 5 sene gelmesen olur, 43 yaşına gelince gel bir bakalım dedi diye adama düşman oldu.
ilaçları kullanmayı reddetti, nefret etmiş doktordan. hastane koridorlarında eczanede ilaçları alırken dahi söylendi durdu. eczacı da sandı ki adam bir kusur işledi. çok efendidir ben tanırım falan diyor.
ondan değil doktorun bana olan tavrı hoşuna gitmedi. bana turp gibisin 7 sene gelme dedi diye gıcık oldu. oysa bana da katarakt deseydi!!
hep böyle.
neyse pandemi falan ama mecbur gittik doktora. meğer safra kesesinde taş varmış annemin.
önce reflü tedavi edildi ama safra alınmadan rahata kavuşamazsınız da dedi.
anneme kalsa bir ömür hap yutarak ve söylenerek, kapris yaparak geçirirdi ama taşlar ilerlerse sarılık falan filan olabilirmiş.
nasıl olduysa doktoru da sevdiği için bir süre sonra ameliyata ikna oldu.
mecburen aslında çünkü reflü geçti ama ağrılar seçmedi haliyle.
neyse bol dırdır kapris şikayet tartışmalı bir süreçten sonra karar ve ameliyat günü alındı.
ablama haber veriyoruz bu arada. ama o kadar umurunda değil ki. bunları neden bana anlatıp canımı sıkıyorlar havalarında.
ablama göre dertlerimizi değil komik anıları olayları falan paylaşalım rahatlayalım. niye dert yüklensin prenses!! onun eğlenmesi lazım.
kaprisleri ben çekeyim angaryaları ben halledeyim ablam eğlensin.
ona kalsa ameliyat günü gelmeyecek bile. ben gelmesem olur mu diyor. lan anan ameliyata girecek hıyar ağası!!!
canı hiç istemeye istemeye geldi hanım efendi lütfetti.
neyse bir sürü şey. annem girdi ameliyata.
başta biraz korkuyordu ama bir kaç arkadaşı daha olmuş, onlar rahatlatmış bir nebze.
aldılar tekerlekli sandalyeye öyle götürüyorlar ameliyata.
gittiler biz de odadayız. 1 saat bile sürmezmiş.
neyse hemen ardından hemşiresi mi hasta bakıcı mı gözleri dolu dolu geldi.
Nazlı Serdar ile evlensin.
ÇOK ROMANTİİİK
çok duygulanmış çok romantikmiş; annem sedyeye alınınca demiş ki kadına "nazlı serdar ile evlensin".
zahir oradan çıkıp asansöre binerken gelinlikler düğün yeni ev falan hayal etti kadıncağız kafasında.
gelip böyle söyleyince de yanımızdaki bir hemşire ile teyzemle ablam da çok duygulandılar.
hatta ablamla teyzem bir ahhh ah çektiler gözleri dolarken. sonra da eklediler "AH KEŞKE KEŞKE NE GÜZEL OLURDU."
hemşireler sanıyor ki sevgilim ya da eskisi falan, bir hata edip ayrılmışız falan... onlar romantiklikteler bizimkiler salaklıkta.
HIII, NE GÜZEL OLURDU ESKİ NİŞANLILARINI DÖVE DÖVE HASTANELİK EDEN BİR HAYVANOĞLUYLA EVLENSEYDİM!
NE GÜZEL ŞİMDİYE GEBERİP MEZARIMDA ÇÜRÜYOR OLURDUM HELVAMI YİYORDUNUZ BELKİ ŞİMDİ !!!
NE ROMANTİK!!!
ablamla teyzem acayip bozuluyor bu gerçekle karşılaştıklarına, hemşirelerse şaşkın.
siz bilmiyorsunuz tabi; beni eski 2 nişanlısını döve döve hastanelik etmiş ama tehdit ettiği için şikayet edilmemiş bir kadın döven hayvanla bile bile evlendirmek istiyorlardı. bana da söylemiyorlar bu olayları sürpriz olsun diye. ama canım belki 3. nişanında dövmez?!! hem zaten hemşirelerimiz doktorlarımız süper beni düzeltirlerdi. annem zaten biçimsizsin düzeltirler işte hazır gelmişken deyip gülüyordu bir de.
ne kadar da romantik!!! ha sonra adamı bir enayiyle evlendirdiler, tabi ki onu da dövdü. ama hala keşke sen evlenseydin seni dövseydi diye iç çekiyor bizimkiler.
bana da uzak bir tanıdık söylemese haberim olmayacak, bizimkiler bildikleri halde benden saklamışlar ki enayi gibi evleneyim sürpriz dayağımı yiyeyim, ama nasılsa bir kere evlendik, bekaretimizi teslim ettik artık mahkumuz çekmeye diye devam edecektik.
ne güzel olurdu bekli gebe kalır doğurur doğurmaz kadın cinayetine kurban giderdim. hem ne güzel bebek de ablama kalırdı!!!
----
bir gün böyle bebek sahibi olmaktan hamilelikten falan konu açılmıştı. bir arkadaşımızın ablası 43 yaşında 3. çocuğu kocası istiyor diye doğuracağım derken ölmüş.
ablam da hayal ediyordu hemen bundan bahsetmeden önce. bende zaten acaba bu yaşta hamilelik sağlıklı olur mu işte bak bilmem kimin ablasına ölüvermiş kadıncağız. deyince ablam hayallere dalarak ne güzel olur demişti.
o sırada dünürle annem balkona geliyor ve ne güzel olurdu diye soruyor.
ben evlenecem hemen hamile kalacam ama doğururken geberecem bebek ablama kalacak!!!
yook ciddiyim aklından harika bir fikir olarak geçti, hayal etti ama ben dillendirip yüzüne çarpınca bozuldu aslında harika bir hayal.
sanki bebeğin babası yok, sahipsiz. nasıl olacak da sana kalacak. babasıyla ailesi almayacak mı? onlarda cenazeye giderken trafik kazasında ölecekmiş.
ama asla bencil değil ablam bir melek!! kendi bebek büyütebilsin diye öz kız kardeşi sevmediği bir adamla evlenip bebek sahibi olacak ama daha yavrusunun kokusunu alamadan geberecek, üstüne bir de kaynana kayınbaba ve damat da ölecek ki ablam rahat rahat bebek bakabilsin.
ne kadar harika bir hayal.... asla bencilce diiiiiil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder