gene acıma dönemi başladı galiba annemin. çok vicdanlı çok merhametli ve çok yardımsevermiş. ama mantıksız. tabi zararı bana dokunacak şekilde.
kah eve ölmek üzere bir hayvan getirir ağlayarak ama kılını dahi kıpırdatmak istemez. bana yıkar.
kah çöp toplayan bir adama acır tutturur da eve çağıralım banyo yapsın diye!!
hiç düşünmez hırlı mıdır hırsız mıdır cani midir sapık mıdır. sadece acıma duyar ve o noktada dünyanın en zeki en tedbirli en mantıklı insanı olduğunu iddia etmesine rağmen bunlar devreden çıkar.
senin sunduğun çözümleri de beğenmez bir de illa da eve getirilecek elin herifi yıkanacak banyoda. para yemek kıyafet falan vermek yetmiyor illa da bizim banyoda götünü açıp yıkanacak!!
belki sapık gebertecek bizi sikip sikip!!! belki arkadaşlarına akrabalarına söyleyecek dadanacaklar başımıza!! bunları hiç düşünmez. ama dünyanın en zeki insanı.
bir de başkasının hatalarını en ufacıkları bile eleştirmek laf sokmak için fırsat kollar ama!
tabi en şahanesi Suriyeli bir aileyi savaş bitene kadar evimize almak. hani burada da siz oturun demek için değil, elalemle beraber yaşayacakmışız!!! ben de annem evde onlarla yalnız kalmasın diye istifa edeceğim işimden!!
madem öyle yazlıkta kira vermeden otursunlar. yok başlarında olacakmışız ama!?
belki manyaklar gece boğup öldürecekler ne belli. nöbet tutacakmışım o zaman!?
gündüz annem iğrenmesin diye temizlik hizmetçiliği yapacağım gece de uyumayıp nöbet tutacağım?
bir gün de diyor ki ablana soralım o zaman. ablamın da çok umurundaydı çünkü! ucu kendine dokunmasın da ne yaşarsanız yaşayın umurunda değil.
sütçüyle mi evlenmişim, ayının tekiyle suudi arabistan'a mı gitmişim, evi yabancı bir aile mi yerleşmiş zerre umurunda değil
18.02.2019
17.02.2019
harika fikirler
annemin harika fikirleri devam ediyor
yazmıyorum diye tükendi sanmayın. hiç olmadı senelerdir milyon kere tekrarladığı fikirlerine geri dönüp ütüler kafamı.
esas mesele şu dünyada huzurlu bir saat geçirememesi nazlı'nın. her anının başına zıkkım olup boğazına dizilmesi.
* fikir 1
bilmem kimin kızı tenis kulübünde koca bulmuş,acaba biz de yazılsak nazlı?
sen mi koca bakacan? yok tabi benim için. zaten bayılır erkekler geri kafalı, tutucu, suratsız ve kaprisli analarıyla gezen kızlardan! öyle hanım arıyorlar. kaynanaları karılarını maşa gibi kullanıp hayatlarını yönetip zıkkım etsin istiyorlar. bunu bulamadıkları için evlenmemişlerdir muhtemelen evlenmemişlerse!!
yahu markette ya da bir mağazada aradığım ürünün bilmem ne versiyonunu bile sormama mani oluyorsun çalışan adama!
hani sanırlar ki insanlar yaşlandıkça bilgeleşir, daha mantıklı daha anlayışlı olurlar; aksine annem daha geri kafalı daha tutucu daha kontrolcü daha korumacı ama bir o kadar da mantıksızlığın ötesinde hareket ediyor.
yani bir mağaza çalışanına sırf erkek diye soru sormamı istemiyor, güya beni erkeklerden koruyor ama sonra bana pişkşn pişkin ağzını yayarak arkadaşın yok falan diye eleştiri oklarını yöneltiyor.
hafta sonu ya d abir etkinliğe gidip sosyalleşmemi hiç istemiyor, engellemek için bin takla atıyor ya da kendi de gelmek istiyor ve gelirse de burnunun dibinden hiç ayrılmayayım ve asla kimseyle konuşmayayım bekliyor; her tenefüste arkadaşlarla muhabbet edeceğime kendisiyle telefonda kendinin karanlık düşüncelerini anılarını dinleyeyim istiyor ama hiç arkadaşın yok hiç çevren yok diyebiliyor ağzını yaya yaya!!
tenis kulübünde düşünün artık; erkek hoca olmayacak, oynayacağım partner erkek olmayacak hayal eder; oturduğu yerden de gardiyan gibi her hareketimde eleştirecek bir şey bulur. kendisi olsa şöyle yapar kendisi olsa böyle yapar!!! daha iyi yapar çünkü kendisi mükemmel ama ben kusurlar hatalar çirkinlikler abidesiyim!!
annem hala 1960ların romantizminde; beni tenis oynarken birisi görecek ve annemle tanışacak işte hayallerimdeki kaynana diyecek ve beni istemeye gelecekler!!! beni beğenecekler mi? anneme göre hatalar çirkinlikler abidesiyim koadzimodo ile gollum karışımı bir yaratığım adeta?
---
merakından benimle resim kursuna gelip sıçtı batırdı kisisel hobime zamanıma, spora da geldi merakında. suratı asık endişe ve korku içinde sürekli sorgulayıp sürekli kapris yapıyor. sanki ben oraya kafa dağıtmaya sosyalleşmeye değil annemi rahat ettirmeye gitmişim.
*fikir 2;
ablamla hayal kuruyorlar bir belgesel izlerken. sonra devamını annem zaptediyor. bu harika hayalde benim birikmiş paramla İtalya'da ev tutuyoruz. çoğul konuşması da boşuna tabi tüm angaryaları eşşek gibi ben yapacağım hadi o da yetmiyor tüm pis işleri ve hizmetçiliği de ben yapacağım daha da doyamadı bir de tekerlekli sandalyeyle neredeyse 70 kiloluk annemi italya'nın dar yokuşlu sokaklarında gezdireceğim!! bir de paraları da benden ödeyeceğiz ve bunun adı da tatilmiş!! yürürmüş de ama yorulunca otururmuş sandalyeye. yani yürüyeceği zamanlarda sa sandalyeyi taşıyarak gezdreceğim yanımızda annem ister diye.
beni köle gibi görmesi değil de benim bunu hatirlatmam suç! bu fantastik hayalde de elbette ablamın hiç fonksiyonu yok. ne yani yorulsun mu kızcağız! tüm sene çalışıyor kafası şişiyor yoruluyor bir tatili hak etmedi mi???????
beni hiç düşünmeye bile gerek yok ki!!
* şahane fikir 3;
bani gözünden sakınıyor ah canım değil mi? beni erkeklerden korumak için markette bile çenemi açmama katlanamıyor, bir çalışana dahi soru sormayayım ama 70 kiloyu bulan annemi vve kim bilir kaç kilo olan tekerlekli sandalyeyi taşıyayım İtalya ve Yunanistan'ın yokuşlu sokaklarında!!!! hiç problem değil! yeterki erkeklerle münasebetim olmasın sırf seks yapmamış bakire değil bir erkekle konuşmamış bile olayım ama 80 kilo falan aşıyıp belimi sakatlayayım?
işteyken beni defalarca arayıp diyor ki ablanı ara de ki sen hiç karışma ha sen hiç yorulma ha sen hiç elleme ha. evinde temizlik varmış kadın gelmiş de annem de yavrusu için endişelenmiş. şimdi dayanamaz da temizliğe yardım etmek ister yorarsaymış kendini sakatlarsaymış ya!!! dayanamazmış! ah canım kıyamazmış!!
böyle düşünmesi yani ablama hiç kıyamaması ama beni dilediği gibi hor kullanmak istemesi garip ve haksızlık değil de benim bunu yüzüne vurmam haksızlık ve kötü! ben eşşek gibi çenemi kapatıp bana emredileni yapacam. gerekirse sakat kalırım ne var!!! sakat karı sikmek isteyen de olur!!
o kadar mükemmel bir insan ki seneler evvel bir gezide azıcık bir yokuşu çıkarken benden el vermemi istemiş, elimi yakalar yakalamaz da tüm ağırlığını verip ikimizinde yere çakılmasına sebep olmakla kalmamış kolumu da çıkarmayı başarmıştı!! beni sakatlamaktan pişman olacağına benim ağlayıp sızlanmamdan sıkılıyordu utanmadan; ben endişelenirken koluma bir şey olursa diye diyor ki "kolsuz karı sikmek isteyen de oluyormuş, onu buluruz onunla evlendiririz". hemşirenin bile ağzı açık kalmıştı bu lafa. kolumun çıkmasına enişeleneceğine kolsuz karı sikmek isteyecek sapık beyinliye layık buluyor beni. ben de kolsuz karıyım başka da bir bok değilim çünkü; layığım da özellikle kolsuz karı sikmek isteyen sapık beyinli bir davaro!
*** mükemmel fikir 3;
karavan alalım karavanla egeyi gezelim!!!
köye ya da yaylaya yerleşip ablacığım için sağlıklı besinler elde etmek için kendi hayatımı hiçe saymam yetmeyecekti tabi. işi gücü eğitimi geleceğimi bırakıp köyle bağda bahçede kendimi paralayarak ablacığıma doğal besinler elde edecektim hani? istemiyor muyum? demek ki ablam doğal beslensin sağlıklı olsun istemiyorum demek ki ben kötü bir insanım!!!
ama senelerce oku sınav geç diye beni psikolojik hasta ve şişko edip sürekli eleştirerek baskı kurarak boğarak yaşatmalarına karşın senelerce verdiğim çabalara emeklere karşın; köye yerleşip iş eş arkadaş gelecek hayal falan vazgeçip tarlalarda kendimi hiç anlamadığım ve istemediğim işlerde geberene kadar harcamadığım için kötü bir insanım ablacığımı hiç düşünmüyorum.
ama beni harcanabilir gözden çıkarılanbilir feda edilebilir gördüğünüz için siz asla asla asla %1 bile kötü değilsiniz ve bu asla asla saçma mantıksız falan da değil!!!
5 yıldızlı otelde bile kaprisinden bunaltan bir insanla karavanda yaşanır mı? ben senin emekli yaşlı kocan mıyım! hayır ben kölesi ya da hizmetçisiyim.
****
daha da mükemmeli var:
ablamın zaman zaman böbrekleri sızlardı. idrar yolu enfeksiyonuymuş. sonradan çok az da taş olduğu anlaşıldı. tedavi olmaya başlamış.
annemden harika bir fikir; ağlamaklı ağlamaklı düşünmüş çok taşınmış en mantıklısı böbreğimi ablama vermemmiş!!!
enfeksiyon ve taş var diye organ nakli yapılmaz ki!!! ama en mantıklısı buymuş karar vermiş!!!
ya ablacığım için köye yaylaya yerleşmiyor ya da sütçüyle evlenip köy hayatına geçip ablacığıma doğal besinler sunmuyorum o zaman ben suçluyum taştan demek ki madem ablacığım sağlıklı beslensin diye çalışmıyorum en azından böbreğimi vereceğim!?????
taş tedavisi olan bir şey şükür. ama acı çekiyormuş kıyamıyormuş yavrusuna ağlamaklı oluyor harika fikrini savunurken!
iş o raddeye gelirse veririm ama buna doktor karar verir herhalde sen değil! ama o dayanamıyormuş kıyamıyormuş yavrusu orada acı çekerken!!! e git sen ver böbrek madem! noldu işine mi gelmedi!!
yazmıyorum diye tükendi sanmayın. hiç olmadı senelerdir milyon kere tekrarladığı fikirlerine geri dönüp ütüler kafamı.
esas mesele şu dünyada huzurlu bir saat geçirememesi nazlı'nın. her anının başına zıkkım olup boğazına dizilmesi.
* fikir 1
bilmem kimin kızı tenis kulübünde koca bulmuş,acaba biz de yazılsak nazlı?
sen mi koca bakacan? yok tabi benim için. zaten bayılır erkekler geri kafalı, tutucu, suratsız ve kaprisli analarıyla gezen kızlardan! öyle hanım arıyorlar. kaynanaları karılarını maşa gibi kullanıp hayatlarını yönetip zıkkım etsin istiyorlar. bunu bulamadıkları için evlenmemişlerdir muhtemelen evlenmemişlerse!!
yahu markette ya da bir mağazada aradığım ürünün bilmem ne versiyonunu bile sormama mani oluyorsun çalışan adama!
hani sanırlar ki insanlar yaşlandıkça bilgeleşir, daha mantıklı daha anlayışlı olurlar; aksine annem daha geri kafalı daha tutucu daha kontrolcü daha korumacı ama bir o kadar da mantıksızlığın ötesinde hareket ediyor.
yani bir mağaza çalışanına sırf erkek diye soru sormamı istemiyor, güya beni erkeklerden koruyor ama sonra bana pişkşn pişkin ağzını yayarak arkadaşın yok falan diye eleştiri oklarını yöneltiyor.
hafta sonu ya d abir etkinliğe gidip sosyalleşmemi hiç istemiyor, engellemek için bin takla atıyor ya da kendi de gelmek istiyor ve gelirse de burnunun dibinden hiç ayrılmayayım ve asla kimseyle konuşmayayım bekliyor; her tenefüste arkadaşlarla muhabbet edeceğime kendisiyle telefonda kendinin karanlık düşüncelerini anılarını dinleyeyim istiyor ama hiç arkadaşın yok hiç çevren yok diyebiliyor ağzını yaya yaya!!
tenis kulübünde düşünün artık; erkek hoca olmayacak, oynayacağım partner erkek olmayacak hayal eder; oturduğu yerden de gardiyan gibi her hareketimde eleştirecek bir şey bulur. kendisi olsa şöyle yapar kendisi olsa böyle yapar!!! daha iyi yapar çünkü kendisi mükemmel ama ben kusurlar hatalar çirkinlikler abidesiyim!!
annem hala 1960ların romantizminde; beni tenis oynarken birisi görecek ve annemle tanışacak işte hayallerimdeki kaynana diyecek ve beni istemeye gelecekler!!! beni beğenecekler mi? anneme göre hatalar çirkinlikler abidesiyim koadzimodo ile gollum karışımı bir yaratığım adeta?
---
merakından benimle resim kursuna gelip sıçtı batırdı kisisel hobime zamanıma, spora da geldi merakında. suratı asık endişe ve korku içinde sürekli sorgulayıp sürekli kapris yapıyor. sanki ben oraya kafa dağıtmaya sosyalleşmeye değil annemi rahat ettirmeye gitmişim.
*fikir 2;
ablamla hayal kuruyorlar bir belgesel izlerken. sonra devamını annem zaptediyor. bu harika hayalde benim birikmiş paramla İtalya'da ev tutuyoruz. çoğul konuşması da boşuna tabi tüm angaryaları eşşek gibi ben yapacağım hadi o da yetmiyor tüm pis işleri ve hizmetçiliği de ben yapacağım daha da doyamadı bir de tekerlekli sandalyeyle neredeyse 70 kiloluk annemi italya'nın dar yokuşlu sokaklarında gezdireceğim!! bir de paraları da benden ödeyeceğiz ve bunun adı da tatilmiş!! yürürmüş de ama yorulunca otururmuş sandalyeye. yani yürüyeceği zamanlarda sa sandalyeyi taşıyarak gezdreceğim yanımızda annem ister diye.
beni köle gibi görmesi değil de benim bunu hatirlatmam suç! bu fantastik hayalde de elbette ablamın hiç fonksiyonu yok. ne yani yorulsun mu kızcağız! tüm sene çalışıyor kafası şişiyor yoruluyor bir tatili hak etmedi mi???????
beni hiç düşünmeye bile gerek yok ki!!
* şahane fikir 3;
bani gözünden sakınıyor ah canım değil mi? beni erkeklerden korumak için markette bile çenemi açmama katlanamıyor, bir çalışana dahi soru sormayayım ama 70 kiloyu bulan annemi vve kim bilir kaç kilo olan tekerlekli sandalyeyi taşıyayım İtalya ve Yunanistan'ın yokuşlu sokaklarında!!!! hiç problem değil! yeterki erkeklerle münasebetim olmasın sırf seks yapmamış bakire değil bir erkekle konuşmamış bile olayım ama 80 kilo falan aşıyıp belimi sakatlayayım?
işteyken beni defalarca arayıp diyor ki ablanı ara de ki sen hiç karışma ha sen hiç yorulma ha sen hiç elleme ha. evinde temizlik varmış kadın gelmiş de annem de yavrusu için endişelenmiş. şimdi dayanamaz da temizliğe yardım etmek ister yorarsaymış kendini sakatlarsaymış ya!!! dayanamazmış! ah canım kıyamazmış!!
böyle düşünmesi yani ablama hiç kıyamaması ama beni dilediği gibi hor kullanmak istemesi garip ve haksızlık değil de benim bunu yüzüne vurmam haksızlık ve kötü! ben eşşek gibi çenemi kapatıp bana emredileni yapacam. gerekirse sakat kalırım ne var!!! sakat karı sikmek isteyen de olur!!
o kadar mükemmel bir insan ki seneler evvel bir gezide azıcık bir yokuşu çıkarken benden el vermemi istemiş, elimi yakalar yakalamaz da tüm ağırlığını verip ikimizinde yere çakılmasına sebep olmakla kalmamış kolumu da çıkarmayı başarmıştı!! beni sakatlamaktan pişman olacağına benim ağlayıp sızlanmamdan sıkılıyordu utanmadan; ben endişelenirken koluma bir şey olursa diye diyor ki "kolsuz karı sikmek isteyen de oluyormuş, onu buluruz onunla evlendiririz". hemşirenin bile ağzı açık kalmıştı bu lafa. kolumun çıkmasına enişeleneceğine kolsuz karı sikmek isteyecek sapık beyinliye layık buluyor beni. ben de kolsuz karıyım başka da bir bok değilim çünkü; layığım da özellikle kolsuz karı sikmek isteyen sapık beyinli bir davaro!
*** mükemmel fikir 3;
karavan alalım karavanla egeyi gezelim!!!
köye ya da yaylaya yerleşip ablacığım için sağlıklı besinler elde etmek için kendi hayatımı hiçe saymam yetmeyecekti tabi. işi gücü eğitimi geleceğimi bırakıp köyle bağda bahçede kendimi paralayarak ablacığıma doğal besinler elde edecektim hani? istemiyor muyum? demek ki ablam doğal beslensin sağlıklı olsun istemiyorum demek ki ben kötü bir insanım!!!
ama senelerce oku sınav geç diye beni psikolojik hasta ve şişko edip sürekli eleştirerek baskı kurarak boğarak yaşatmalarına karşın senelerce verdiğim çabalara emeklere karşın; köye yerleşip iş eş arkadaş gelecek hayal falan vazgeçip tarlalarda kendimi hiç anlamadığım ve istemediğim işlerde geberene kadar harcamadığım için kötü bir insanım ablacığımı hiç düşünmüyorum.
ama beni harcanabilir gözden çıkarılanbilir feda edilebilir gördüğünüz için siz asla asla asla %1 bile kötü değilsiniz ve bu asla asla saçma mantıksız falan da değil!!!
5 yıldızlı otelde bile kaprisinden bunaltan bir insanla karavanda yaşanır mı? ben senin emekli yaşlı kocan mıyım! hayır ben kölesi ya da hizmetçisiyim.
****
daha da mükemmeli var:
ablamın zaman zaman böbrekleri sızlardı. idrar yolu enfeksiyonuymuş. sonradan çok az da taş olduğu anlaşıldı. tedavi olmaya başlamış.
annemden harika bir fikir; ağlamaklı ağlamaklı düşünmüş çok taşınmış en mantıklısı böbreğimi ablama vermemmiş!!!
enfeksiyon ve taş var diye organ nakli yapılmaz ki!!! ama en mantıklısı buymuş karar vermiş!!!
ya ablacığım için köye yaylaya yerleşmiyor ya da sütçüyle evlenip köy hayatına geçip ablacığıma doğal besinler sunmuyorum o zaman ben suçluyum taştan demek ki madem ablacığım sağlıklı beslensin diye çalışmıyorum en azından böbreğimi vereceğim!?????
taş tedavisi olan bir şey şükür. ama acı çekiyormuş kıyamıyormuş yavrusuna ağlamaklı oluyor harika fikrini savunurken!
iş o raddeye gelirse veririm ama buna doktor karar verir herhalde sen değil! ama o dayanamıyormuş kıyamıyormuş yavrusu orada acı çekerken!!! e git sen ver böbrek madem! noldu işine mi gelmedi!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)