14.11.2018

annem büyük bir heyecanla gelip bana bilgi satıyor. ablamdan öğrenmiş!
bir türlü de sadede gelemez;
böyle diyor nazlı bez gibiymiş mendil gibiymiş peçete gibiymiş?!
böyle bir şey varmış ablan diyor.
çamaşırın içine atıyormuşsun hiç bir şeyin rengi birbirine geçmiyormuş!!!!!!!!!
 hayretler hayretler içinde! yeni öğrenmiş ilk defa duymuş ve benim bunu bilmeme assssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssla imkan yok hatta ben anlayamamışımdır 5 kere falan anlatmak lazım!!!!!!!!!!!!!!!


o renk koruyucu mendilleri keşfedip ablama tavsiye eden ben, senelerdir kullanan ben.
her her yıkamada, hatta üstüste 2. defa çalışmış olsa bile makine her gördüğünde sepetin dibinde şaşıran da annem!
istisnasız her gördüğünde üstüne atlayıp bir aceleyle, oh nazlı'nın bir kusurunu yakaladım diye sevinerek hemen eleştiri oklarını yöneltiyor;

"kağıt mendil unutmuşsun cebinde, iyi parçalanıp yapışmamış her yere!!!!!!!!"
ya da
"bu mendili niye yıkadın ne gereği var ki ne için kullanılıyor atayım mı ne ki bu kullanacak mısın"

der.

ama istisnasız her seferinde 30 dakika arayla 2. yıkamanın sonunda görünce bile az önce anlatmışımdır. ama asla hatırlamaz ve her seferinde ilk kez duyduğunu daha önce hiç söylemediğimi nereden bileceğini iddia eder!!!

daha önce kaç kere dedim demenden de hiç hoşlanmaz!! sen ona en ufak bir kusur bile bulamazken asla hakkın yokken o sende açık arar sürekli.

tabi ablam da asla demez nazlı söylemişti diye. ya hatırlamaz ya anneciğinin gözünde sanki yetmezmiş gibi bir kez daha ah benim akıllı bilinçli mantıklı kızım olsun diye söylemez.

ama bana her sorduğunda bu bez ne diye ve ben her anlattığımda beni hiç takdir etmedi; iyi fikir aferim falan demedi. he deyip geçti.
o kadar önemisizim ki gözünde hatırlamaya dahi layık görmüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder