her gün aynı şeyleri dinliyorum elli kere aynı şeyi anlatıyor annem; fikir ekmek için yani. sonunda kendi fikrim zannedeceğim.
sürekli havanın serinlemediğini çok sıcak olduğunu tişörtle gezilebildiğini gece penceresi aralık kolu bacağı açıkta yattığını çorap giymek gerekmediğini söyleyip duruyor defalarca defalarca!!!!
tabi ki her sabah aynı tantana evden bir huzurla çıkamam ben asla!!
eskiden gene uğraşacağı şeyler olurdu; ben ablam kendi. temizlik arkadaşlar katıldığı topaltılar falan. zaman geçtikçe hepsini salladı boşladı aklı fikri beni herşeyimle yönetmek! yani sıçacağım zamanı bile!?
hala arsızca gömlek-ceketimin kolunu her sabah açıp düğmelerini ilikliyor!!!! inatla inadıma yapma dememe rağmen!
iyi ya işte gölek giyme diye tutturuyorsun ama demek sıcaklanıyor senin istediğin gibi kolunu açma ihtiyacı duyuyor.
ama mesele o kıvrık kol görüntüsüne dayanamaması. modadan çooooooooooooook anlarmış da.
seneler oldu kıyafetler pantolonun içine sokulmaz; 90lardan kalan bu saplantıyı hala aşabilmiş değil. laf etmeden duramıyor; bluzu pantolonun içine sokacakmışım değil mi? ceketimin altından gömlek görünüyormuş!!!!!!!!!!!!1?
bugün aslında dündü.
yani o kadar saplantılı, ısrarcı, arsız ve inatçı ki delirtir insanı. gerçekten insanı çileden çıkarır. getirin bir budist rahip 3 günde cinnet geçirir!
dün akşam benden önce gitti yattı. bir saat sonra ben de gidip yatacaktım. bakım işlerimi falan hallettim, girip yatağa uyuyacağım. aa bir baktım battaniyem yok!!!!!!!???????
tamam mersin'de hava hala 29 derece olabilir gece de 25 falan. ama ne örtüp yatacağıma da kendim karar veririm.
ama tabi annem dünyanın en zeki en mantıklı en doğru karar veren insanı olduğu için onunla senkronize hissettmem gerek her şeyi!
mesela yediğimiz şey midesine dokunduysa ağrıdı ekşidi hazmedemediyse benim de aynısı olacak!!!! neden nazlı'ya olmuyor diye büyük isyan ediyor doktora ve asla aldığı cevabı beğenmiyor!!!
bana bir belge verseler imzalı onaylı çirkinidr, kötü huyludur, şu şu hastalıkları vardır!!! falan diye.
her sabah beni evden huzursuz sinirlenmiş tartışmış yollaması yetmiyor doyamıyor münakaşaya bir de geçmiş gece ne örteceğime kendi karar vermiş.
hem de hiç üşenmemiş, nevresimin içindeki battaniyemi çıkarmış, üşenmemiş 5 çengelli iğneyi de çıkarıp kaldırmış, battaniyeyi de kimbilir nereye saklamış. bir de hemen anlayamayayım diye geri her şeyi örtmüş yastıkları koyup yaptığını saklamış!!
yani akşam yatacağım ve diyeceğim ki annem ne kadar haklıymış hava hiç de üşünecek üşütülecek gibi değilmiş en iyisi ben de annem gibi penceremi de açıp yatayım da ben de annemle senkronize bronşit olayım!!!!!!!!!!!!
odamda da başka battaniye yok.
diyeceksiniz ki gider alırsın ne var?
e kendi kontrolünde olmasını istediği şeyleri kendi odasında bulundurma meraklısı. battaniyeler, yorganlar, nevresim takımları, pikeler ve havlular annemin odasındaki büyük bir dolapta.
mesela havluları da zaptetmesinin sebebi kendinden habersiz, kendisi görmeden, uygun bulmadan, aniden banyo yapmaya kalkmayayım.
mesela parfümler de benim odamda olunca kendisi bulamıyormuş diye kendi odasında. ama esasen kontrol manyağı olduğu için kendi kontrolünde olsun istiyor derdi o. kendisinden habersiz parfüm de sıkamayayım!!!
tüm dırdırına burun kıvırmaları dudak bükmeleri garip aşağılık komplekslerine rağmen kendime bir parfüm almayı başarırsam
- anneme göre sephora'ya giremeyiz!! öyle bir aşağılık kompleksi içinde mümkün mertebe adım atamıyor mağazaya, dışarda kapıda, ya da bir bankta oturup suratını da asıp söylene söylene bekliyor. aynısı bilmem nerde de vamışmış bim de de parfüm varmışmış, biz alamazmışız bize olmazmışmış???? ama ablama böyle demez. ablam alabilir biz dul yetim ve kız kurusu olduğumuz için midir nedir bir aşağılık kompleksiyle iyi şeyleri, kendimizi sevindirmeyi falan asla hak etmiyoruz: bokunda bokunu yemeliyiz. ama ablacığım herşeyin en iyisine en kalitelisine layık. ben migros'tan 20liralık vücut kremi aldım diye bir saat söylenir ablam 1500liraya lamer krem almış neredeyse götüne bile sürecek; ona hayranlıkla bakıp ah yavrum yakışır sana diye acıyor. iyi ki bir sağlık nedeniyle üreyemedi be! e ben de yapayalnızım mesela, kurudum kaldım kendi kabuğumda lan bana acıyan yok! esas benim kendimi mutlu etmek için çabalamam lazım esas ben layığım iyisime güzeline misine!! neyse işte zaptediyor parfümleri kendi odasında, ne zaman sıkacak olsam hızlı gonzales gibi yetişiveriyor carcarcarcarcar söyleniyor, bazen elimden cırmalayarak alıyor koyuyor yerine, ya da daha erkenden sezinleyip elindeki sigarasının dumanıyla tepeme dikilip önüme geçip odasına girmemi engelliyor. sonunda ben de unutuyorum parfümün varlığını. sonra da bana sıkmıyorsun boşa alıyoruz diye söyleniyor eleştiriyor! sen sıktırmıyon!!! sonra endişeye kapılıyor hiç kullanılmadan süresi dolacak bozulacak dolu şişe çöpe gidecek diye korkarak tuvaletlere ayakkabılığa dışardan kötü bir koku gelirse hava sıkıyor!!! milyon kere de söylesen ablam bile söylese asla beynine işleyemiyor bir şişe parfüm 3 yıl kullanılabiliyoooooooorrrrr!! annemin döngüsü en fazla 6 ay!!!
havlulara da böyle el koydu, kendi şifonyerimde ufak ayak havlusu bile bulunduramıyorum. kendinden habersiz banyo yapamayayım diye??????????
hatta bir ara kafayı benim iç çamaşırlarıma taktı ve tutturdu da benim şifonyerde yer var sen pijamalarını koy oraya, külotlarını benim 2. göze koyalım diye. günlerce aynı şeyi tekrarlayıp duruyor! gerek yok sığıyorum ben. yok sen rahat etmiyorsun senin iyiliğin için ben diye kafalamaya çalışıyor.
kendi öğretti küçükken hergün yatmadan önce külotumuzu değiştirmeyi, hem de ne travmatik münakaşalarla azarlaya azarlaya! bir gün değiştiğime inanmamış ablamın önünde beni ite kaka donumu indirip iyice bakmıştı ağ kısmına!!! niyeyse annemin gözünde ezelden beridir yalancı ve pis tiksinç bir insanım. hem kendi öğütledi öğretti hem de şimdi her gün külot değişmeye tamamen karşı ve ben değiştikçe deliriyor ve kirlenmediğini iddia ediyor. kirlenmesi mi lazım rahatın hijyenin önemli. zaten anneme kalsa haftada sadece bir kere banyo yapacağız bir kere çamaşır değişeceğiz??????????????
yani külotları da odasında esir alacak ben kendisinden habersiz temiz külot bile giyemeyeceğim!!
bir arada geçen yaz, kafayı yüksek ve sert yastıkla bozmuştu. kendisinin boyun fıtığı, reflüsü ve zevki sebebiyle sert ve yüksek yastık kullanması icap ediyor. ben ince ve yumuşak yastık seviyorum ama annemin buna tahammülü yok!! dayanamıyor çıldıracak. her gün benimle savaş verdi. hatırı için denedim ama boynum ağrıyor olmuyor herkesin kendi bedeni kendi rahatı; yani bir doğurdun diye buna da mı sen karar verecen? sanki çok severek isteyerek doğurmuş da!!
sadece dırdırı baskısı yetmiyor bir de gizlice yastığımı değiştiriyordu. bir de ince yastığı alıp kendi odasına rehin gibi saklıyor bulamayayım diye!!!
söyleee dyeceksiniz ayyy hiç aklıma gelmedi!!!!!!!!!!
söyledik her halde kırk kere laf anlattık ama nafile. burun kıvırır duymazdan gelir itiraz eder: iyi ya aman sana iyilik yaramaz zevkini al başına çal bile demz ta ki bana cinnet geçirtinceye kadar. annem insanların sabrıyla oynamaya bayılıyor aslında arsız inat sabir fikirli ve benmerkezci narsist gibi bir şey olduğundan.
yani her konuda kendi zevklerinin tartışmasız doğruluğu ve herkes için geçerliliğine bu kadar inanan bir insanın pahalı gördüğü mağazalara girmeye korkacak aşağılanacağını zannederek çekinmesi çok yaman bir çelişki.
sadece 1 kere kendi istedğiyle girdi sephora'ya; çok garipti işkillendim ve elbette boşa çıkmadı. ben girip bakacağım zaman beni durdurmak için ölesiye yırtınan kadın girmeyeceğim zaman tutturdu da makyajlara bakalım diye belki yaptırırmışım da!!!!!!!!!!!111 bir de ısrar bir de garip mimikler; yapma bir sevgi, ilgi alaka. meğer beni alışveriş ayağına yorgun yorgun sürüklemiş bilmem kimin oğluyla tanıştırmaya; ama halimi de elbette beğenmiyor benim gibi bir ucubeye kim bakar belki becerikli kızlar boya badana çekerse beni insan sanabilir! tanıştıracakları da resmen nonoştu!!
cinsiyetçi gibi söylemek istemezdim ama toplum içinde oğullarının geyliğini efemineliğini gizlemek için evlendirme derdinde bana kakalayacaklarını zannediyorlar bir de!!!!!!!! annem de asla anlamaz böyle şeyleri; yani farklı cinsel eğilimleri olanlarla empati kurmaktan bahsetmiyorum onu zaten yapamaz da; gördüğünü de anlayamıyor??????????????? zaten anlayamadığı anlam veremediği için inanmıyor da. assssla tutucu eski kafalı değilmiş amaaaa bu insanların karşı cinsle evlendiği zaman düzeleceğindne de emin. hastalık gibi birşeymişmiş!!
gene bir gün yatacam tam kafamı koydum taşa çarptım sanki. hiç üşenmemiş alıp yastığımı saklamış, sert yastık koymuş; hem çok sert hem aşırı yüksek. ayakta uyusam daha iyi. sanırsın rahatsız bir yolcu otobüsü koltuğunda uyumaya çalışıyorsun!!!
sonunda tartışırken aldım o yastığı fırlattım balkondan aşağı yan taraftaki pisliklerle dolu boş arsaya!!! hah dedim hadi bir daha koy bakalım onu da bokların arasına atayım!
aman bir bozuluyor bir küsüyor bir suratlar bir suratlar: söyleseymişim koymazmııışşşş!! ya aylardır bunun münakaşasını her türlü veren ben değil miydim!!!???????????
bir de hemen senin iyiliğin için'e sığınır!!!
benim istemediğim ve rahat edemediğim bir şey nasıl benim iyiliğim için olabilir sırf senin istediğini yaptırtma arzunu tatmin için başka birşey değil. ve sırf sussun gönlü olsun diye yaparsan da elini verip kolunu kaptırmış gibi olursun!
yani battaniyemi kaldırmış, saklamış, bir de kapısını kapatıp yatıp uyumuş.
belki ben üşüyen birisiyim???????????? başkasının hissine nasıl sen karar verebilirsin????????
kendi evet üşümez kolayca, aslında üşüttüğünü de anlamaz ta ki bronşit oluncaya kadar. ben de mi olayım mesela. belki ben hemen üşütüyorum ki öyleyim!
ama ona da fazla kalın giyinmekten terleyip de kurumasından diye kılıf uyduruyor!!!
uyanırsa uyansız gidip aldım dolaptan battaniyemi!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder