tutturdu da portatif merdiven alalım diye aylardır. temizliğe gülüzar gelince hep komşudan ödünç alıyorduk. aldık. ne mutlu.
mutlu mu? hayır tabi ki değil. benim için.
benim için hiiç de hayırlı değil.
her sabah son zamanlarda daha günaydın demeden, yüzümü yıkamadan tuvalete gitmeden beni yakalayıp, sanki çok önemli ve eğlenceli bir şeymişcesine enerji, şevk dolu bir şekilde;
perdeleri çıkar da makinaya at akşam gelince takarsın diye önüme dikiliyor.
bundan da büyük keyif almamı sevinmemi bekliyor.
yaşasııııııın sabah sabah işemeden sıçmadan yüzümü yıkamadan hemen perdelerle oynaşmaya gitmeliyim ne mutluluk verici.
anneme göre sabah sabah işenmez sıçılmaz! gece yarısı kalkıp işenir. akşamları sıçılır. kesin doğru! herkes için geçerli. karar verildi.
geçen sabah da gene aynı şekilde bekliyor, tepemde elinde de ıslak bezle. merdivene çıkıp dolapların üstünü silecekmişim.
tabi ki elinde sigarası asla eksik olmaz. istediğin kadar rahatsız olduğunu söyle pişkin ve arsız şekilde gene aynı biçimde karşına çıkar surat asa asa.
ama ablacığıma kıyamaz. evde iş yaptığını duymuşsa konuşurken; aman yavrum der zor işleri sen yapma yorulma yardımcı kadına bırak ha kıyamam!!
bize gelen yardımcı kadına da kıyamaz. aman tuz ruhunu nazlı döksün senin ciğerin mahvolur deyip kadını bile dumur etmişliği var!
bana kıyabiliyor yani. nasılsa arkamda beni kollayacak bıyıklı ordusu yok. erkek akrabalar yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder