27.01.2018

Makinelerle imtihan.

Cep telefonu, fotoğraf makinesi, bilgisayar bize gerekmiyor!

Ona göre 2003 'te zorla aldığım bilgisayar hala yeni!

Ne gerek var bize lazım değil iddiasında halen!

Anneme göre bir makine sadece 1 kere alınır bir ömür yeter yetmeli! Eğer bozulursa küsüyor.

Kaç kere beddualar küfürlerden sonra bir daha asla ama assssla çamaşır makinesi almamaya yemin etmişti. Senelerce direndi elde yıkadık çamaşırı!

Yakın zamanda da bulaşık makinesi için bir benzeri yaşandı.

Yaklaşık 10 sene evvel değişmek zorunda kaldığımız televizyonsa hala yeni ona göre ve alışmada zorlanıyor. Hala ekranın orada düğmeler var diye dükünüyor!

Mesela arada sırada aklına gelip ağzımı yokluyor: eski masaüstü bilgisayarın annemin almasak olur mu diye diretip çalışanı sorguya çektiği tüplü ekranını ne yapmışım? Duruyormuş değil mi odamda????

Anneme göre bilgisayarı en iyisinden almışız bu kadar çabuk bozuluyorsa lanet olsunmuş bir daha asla almayacakmışız o zaman biz de! Zaten iş adamı değiliz ki bize lazım değil!

Yıl olmuş 2018 , bilgisayarlar herkesin evine hayatına dahil olmuş annem hala inkarda; ve iddiada: bize lazım değiiiilll!

Sana lazım değil deyince sanki bana da çok lazımmış bende bir halt olsammış bari!

Durup durup birden aklına düşüyor, böyle bişeyin değiştirimesi gerektiğinde; bilgisayarımı ne yapmışım ben???

Ekranın bilgisayar olmadığını son 15 senede anlayamadı; sadece bozulan bir parça! Bozuldu diye küsüp elimi eteğimi çekecem bilgisayardan, bir daha asla adını anmayacağım; baş düşmanım bilgisayar: böyle yaşlılar gibi bilmeyecek gerek duymayacak ve kullanmayacağım bir daha!!

Hep benim bildiğim 1 kere alınır diye başlıyor, sanki yüzyıllardır makineler bilgisayarlar görmüş; sanırsın koca alıyoruz!

Mesela ablacığıma gerek çünkü o evli!???? Açıklaması bu. iş hayatı var. E benim? Ben altı üstü öğretmenişim!!

Okuldaki bilgisayara bakarmışım lazım olursa; o da senede 2 lazım olacak belki annemin derin bilgili hesaplarına göre!

Bazı şeyleri katiyen öğrenemiyor; bilgisayar ekranının işlemler, internet için falan yeterli olamayacağını; hani ekrana bakıp fotoğraf yazı falan görmüşlüğü var ya tamam işte orada o zaman yeter, oluyor demek başka arç ne demek???

Bilgisayarla internetin de aynı şey olmadığını anlayamadı hala!

Mesela ilk aldığımızda bilgisayarı internet bağlattırmadı! inatla yeteceğinden emindi! çok biliyor ya. Hatta arkadaşından duymuş bana diyor ki bilgisayardan bilmem kimi bul! Aşırı yenilikçi ve zeki arkadaşı da kendi gibi bilgisayardan buldum demiş ama! iddia ediyor ki bilgisayardan bakmış!! Nasıl anlatırsın???? Ya hani telefon makinesini aldın ama pttden hat bağlatmaz numara almazsan arayabilir misin birini?? Hayır. internet de öyle bir şey, hat alman lazım sırf makineyle olmuyor.

Senelerce emin olmadı bu bilgiden, internet bağlandıktan sonra bile; ben o kadar yalancı ya da zeka engelliyim ki her gördüğü insan benden daha iyi bilecek!

E niye aldık işe yaramayacaksa bu boku! Bie lazım değil ki! ,dev hazırlamayı tez yazmayı annem ne anlasın. Elde yazayımmış yetermiş! Güya kendi yazısı şahaneymiş benim yazımı temize çekermiş; ilkokul çocuğu muyum ben üniversitede ödevi elde anneme yazdıracam, yazabilse bari! Sürekli bu ne bu ne demek bu böyle mi yazılıyor diye soruyor ya da aklınca düzeltiyor ve bir paragraf bile uzun sürüyor! çünkü anlayarak tartarak yazıyormuş!

Bilgisayarla ilgili ya da cep telefonuyla her türlü araç gereci de anlayabilmiş değil! Veeeee bie gerekmediğini düşünüyor!

Ben sen miyim? çağı yakalayamamış yaşlı emekli bir hanımmıyım??

Ablam tabletini akıllı telefonunu gösterip anlatır öğretmeye çalışırken görün siz yüzünü, nasıl mutlu gururlu ayyy yavrusu ne kadar zekiymiş!

Kanguruların kesesinin içindeki bakteriyi öğreniyor da bi dandik telefonun nasıl açıldığını öğrenemiyor!

Bir de bana ev telefonunu kapatalım mı diyor! Nasıl arayacasksın? Cepten. Açamıyorsun ki daha?! Ben açar ben arar mışım!

Oldu? Artık sabah akşam her an tepemde şunu ara bunu bilmem ne yap?!

Tabi ki böyle yeniliklere çağa makinelere alışamayan uyamayan bir insan fotoğraf kamerasını ne yapsın? Senelerce onun bunun kamerasının peşinde koştum 1-2 fotom olsun diye. Bunu da saçma bulur bana gereksiz işler uzmanı derdi! Ona göre 5 senede bir vesikalığım, teyzemler geldiğinde çekerse bir kaç tane anı fotoğrafım olsa yeterdi de artardı bile; o da iyi çıkmayayım diye uğraşırmış gibi davranırdı.

Moral bozmak mesela! Çekmesek bu sefer, Nazlı'nın suratı sivilce dolu gerek yok! Güya bana iyilik yapıyor rollerinde!

O da olmazsa tam çekim esnasında beni konuşturmaya çalışarak ya da güya üzerimi düzeltmeye çalışırarak kötü çıkmamı ya da çıkmamamı sağlamaya çalışırdı.

Tabi kendi de çoğu zaman ağzı açık gözü kapalı çıkar çünkü 1 saniye duramıyor gevezelik etmeden; ama neden benim çirkin suratım iyi çıksın ki! Gereksiz! Her çekmeye yeltendiğimde hala gereksiz olduğunu iddia eder!

Kendinin her piknik ya da etkinlikte var fotosu ama ta o zamanlardan! Ama bana gereksiz!

O kadar çok fotoğrafımda garip çıkmışım ki; şimdi bakıp bana neden böyle çıktığımı soruyor bir de! Ya tam çekim anında annem seslenmiş ben dönmüşüm de kameraya bakamamışım ya da hızdan suratım kaymış: ya güya saçımı düzeltecekken kolu suratıma gelmiş de çıkmamışım, ya da dokunulmayı sevmememe rağmen tam o an sahte sevgi gösterisinde garip bir yerimi ellediği için garip ifadem olmuş.

Bunlar kameranın arkasında bir başkası varken.

Kendisi varken daha beter! Zaten yıllarca ordan burdan idare ettim sonunda teyzemler kendi eskilerini bana verdiler. Tabi ona da film makarası baskı derdini anlayamadı ya! Ona göre 1 makara film takılır 3-5 sene yeter! E içinde kalırsa bozulur film ki biri bozulmuştu. O zaman da olmazmış foto zaten nemize lazımmış ki!

Sende hayattan bezginlik nefret var diye bende de mi olacak? En azından geçmiş anılarını bakıp hatırlıyorsun kendin; ama bana gelince pek olmasa da olur sen kadar mühim değilim!

Teyzemlerin o eskimiş Kodak makinasına bile senelerce alışamadı; insan bu kadar korkak tepkili ve geri olabilir mi? Otomatik makine ha, bi deklanşöre basacak. Senelerce yerini öğrenemedi; her eline verdiğimde iyice anlatmam gerek şuraya basacaksın diye. Bahanesi gerekmemesi masraf ve gözünün görmemesi; elin de mi hissetmiyor?!

Kaç kere çektim diye kapattı makineyi! Kızınca da çok da önemli çok da umrumda olmayıversin!der. Tabi benim anılarıma ne gerek değil mi yeryüzünde hiç varolmamış gibi olsam ne yazar kendisi gibi prenses miyim ben!

Başka zamanlar da illaaaa objektife parmak sokar! Her kadrajda annemin parmağı. Eli de kocaman olsa bari ufacık. Ama muhakkak o işaret parmağı karenin tam ortasında! Ya da en azından benim önümde: öyle çok foto var ki öyle. Her seferinde ısrarla uyarmam şart şuraya basacaksın parmağını buraya koyma diye: bu bile zor geliyor ona: oysa sorsan öğrenmeye aç çok hevesli ve zeki bir insan! Dandik bir foto makinesine basamaz; çok ayrıntılıymışmış!

Bazı fotolarda da makinenin sapı! Ne tesadüf tam benim önümde! Demek istiyor ki senin fotoğrafına gerek yok istemiyorum lüzumsuz!

ilk dijitali 10 sene falan önce kendi çalışıp kazandığım parayla aldım. Tabi ki her zamanki gibi peşimden geldi; kandırırlarmış beni; sana ayakkabıyı makine diye satabilirler hele biraz yağ çekseler tamam! Ve tabi ki erkeklerle konuşurken yanımda olmalı! Alırken tabi ki de dırdırsız olur mu??? Bize lazım değil telkininde; bekliyor ki başka insanlar da toplaşıp aşağılasın beni sana lazım değil sen önemsi değersiz lüzumsuz birisin neyine senin foto çekmek falan sen kimsin ki yeteneksiz beceriksiz çirkinsin desinler!

Hemen hemen tüm yaşıtlarımın en azından 1-2 düğünden kalma videosu var ama benim hiç yok-tu. Ablamın düğününe kadar. Gerçi orada da çıkmayayım kötü çıkayım diye kendini paraladı! Mesela istediğim elbiseyi ve makyaj malzemelerini değil kendinin seçtiklerini alarak; biliyor moralim bozulunca kabuğuma çekilirlm; düğünde de kendimi çirkin kötü hissedeyim ki kenarda surat asıp oturayım kendi gibi; mecburen çekilecek 1-2 fotoda da suratsız çıkayım: yıllar sonra da bana sen de amma suratsız çıkmışsın desin!

Ben bebekken de gülmezmişim ciddi endişeli suratsızmışım: dünürlerin yanında diyo bunu güya büyük bir saptama= zaar sevilmediğimi istemnediğlmi huzursuz mutsuz bir yuvayı algılamışım, zaar sürekli surat asıp azarlayarak tersleyerek eleştirerek davranıyor!

Dijitali alırken de tepemde vıvırvır; varmış ya işte bize ömür boyu yetermiş! Ben dünyadan geri kalsam ne olacak değil mi kimim ben? Bütün bi hayat 3 foto yeterdi bana!

Şlmdilerde selfiden nefret ediyor; herkes kendine çok hayranmış bir bok da olsalar bari! Ben de çekiyorum ya bana geliyor laf! Kendini dev aynasında görme der ben özgüvenli konuşursam!

Neyseki dijitalin ek kabloları beraber geldi yoksa alınmayacağını iddia ederdi! Tabi ki alışamadı hala!

10 yıl geçti, eskidi değiştim eskisine alışamadı! Yine parmak objektifte! Eskininde bunun da takılı bir kulbu ipi varsa çıkarttım çünkü napar eder kadraja ve suratımın önüne sokar!

Silersin madem hepsini!

Bir de bunu öğrendi ama zorla. Dijitali sadece film masrafından kurtulduğu için sevdi bi nebze sevdiyse; madem öyle; hafıza kartı 25-30 yılda dolar! Dolmasın az çekelim!!

Sonunda fotoların bilgisayara yüklenip hafızanın boşaltılabildiğini öğrettim! O zaman da yok ip yok parmak yok kadraj dersem; sil o zaman diyor! Tabi ne gerek var Nazlı'nın fotoğraflarına?!

Şimdi mecburen yeniledim ama bize gerekmiyor ki!

Eskimesini anlamıyor teknolojinin nesi eskiyormuş ki???? Anlat anlatabilirsen görüntü kalitesi falan diye. Nemize lazımmış yetermiş bize o kalite!

Bazen pişkince dönüp soruyor; bilmem ne zaman bilmem nereye gitmişiz ya bilmem kimlerle? Ee? Neden yokmuş fotoğrafımız???

Ciddi de soruyor sürekli engel olduğunun farkında değil.

Ha bir de o var! Mahsus bi yere falan gideceğimizde makineyi yanıma almamam için uğraşır!

Gerek olmaz iddiasında çekmeyecekmişiz! Belki ben çekecem? Ne gerek var ki??? Sadece söyleyince cevap yapışıyor baktı; bu sefer acele ettirerek oyalayarak konuşup kafamı oyalayarak soru sorup bişey isteyip yanıma almayı unutturmaya çalışır.

Hala yapar bunu!

Gereksizmiş değiştirmem! Biraz gevşemişti deklanşörü asla basamıyordu; o zaman bizde çekmezmişiz! Ne güzel çözüm!

Ona göre 1 kere alınır; 2006 da aldığın 2049 'a kadar yeter; bozulmuşsa da küs! Vazgeç, bir daha assssla foton olmasın!

Nasılsa ablamlar gelecek lütfedim belki 1 tane çeker!

Tabi ki aynı sorunlar cep telefonu için de geçerli oldu!

Geçende çıktığımızda foto makinesini almadım diye memnundu zart diye ceple çektim! Hala öğrenemedi ki telefonda foto makinesini.

Zaten ilk haber olduğunda da karşı çıkmıştı; ne gerek var ki?

Anılara değer verir ama sadece kendininkilere; eski fotolara bakıp konuşmayı aşırı uzun ve gereksiz detaylar vermeye bayılır. Mesela bilmem ne pikniğindeki fotosunda saçındaki tokayı aldığı bujiteri dükkanı sahibinin tüm aile fertleriyle ilgili detayları anlatır.

Ama iş bana gelince Gereksiiiizzzz!

Davranışlarının çelişkili ve çifte standartlı olduğunu da düşünmez. çok hakkaniyetli bulur kendini!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder