27.01.2018

küçük azmettirici.

ablam en bilinçli en akıllı havalarını takınmış bana diyor ki nazlı şikayet edin o zaman.

annem ben telefonu açamadığım zamanlar ablamı arayıp himmet'i şikayet ediyormuş. hatta aşırı zeki ablam 12 senedir yok 8 senedir adam sitede kim olduğunu anlayamamıştı. o kadar zeki duyarlı düşünceli falandır ki!!
hatta annemin bana ayarladığı biri zannetmiş! sevinmiş bir de salak. nasıl dinlemediyse artık annemin şikayetlerini!
şikayetlerinde haklıdır ama ne bir şey yapar ne delil vardır. sadece söylenir ve beni doldurmaya çalışır.
zamanında gene aynısı olmuştu. dejavuya gerek yok.
daha önceki site görevlisine de önce bayılmıştı, sabahtan akşama kadar anlat anlat bitiremiyordu övgülerini. hep böyle olur. sonra bişeyler olmuş işkillenmiş. küçük paralar aşırdığını anlamış. ve nefreti başlamıştı. bir sene boyunca söylendi durdu şikayet şikayet.
ama anca şikayet eder annem çözüm üretmez böyle konularda. çünkü aslında şikayet etmeyi birilerinden nefret etmeyi falan seviyor.
yani komşularla anlaşacağına birlik olacağına yöneticiye şikayet edeceğine uyaracağına sürekli bana anlatırdı.
aylarca sabahtan akşama kadar gene böyle tekrar tekrar.. sonunda da muhakkak eklerdi; şikayet etmek lazım aslında yöneticiye.
küçük azmettirici.

ben de yöneticiyle karşılaştığım bir gün annemin şikayetlerini uygun bir dille anlattım. yönetici tabi görevliyi uyarmış fırçalamış. adam da bana surat yapıyor. hatta sitem ediyor.
bu durumda anneciğim ne yapıyor dersiniz? masumları oynuyor!!
hem de gayet pişkince.
hem beni dolduruyor hem işine gelmedi mi geri çekiliyor.
neden kendi kötü görünsün?!! neden kötü o olsun!!

ben de yemişim numarasını. en sevdiği şeyin iyi görünmek için numara rol yapmak olduğunu bilmezmişim gibi.
bir gün adam bana annemin yanında sitem ederken güya beni anneme şikayet ediyor. annem nasıl duruyor dinliyor biliyor musunuz? en masum en anlayışlı halini takınarak!!

hiç bir şeyden haberi yok gibi. oysa ben anlattım durumu. hem iyi etmişsin dedi bana hem adamın önünde dönekleri oynuyor.
hiç bilmiyorum ben ne oldu diyor bir de!! kendine yaşlı muamelesi yapılmasından nefret eder kızar ama işine gelinde yaşını başını bahane eder... nasıl tepem attı anlatamam! sen 1 sene hergün kafamı sik aynı şeylerle; ben seni dertten kurtarmak için senin istediğin gibi şikayet edeyim yöneticiye. ama adam bana kafa tutunca arkamda olma! ne güzel!
kendisi bir melaike gibi görünecek ben insanları işinden etmek isteyen kötü ev sahibi!!

hiç bilmiyormuş hiç haberi yokmuşmuş!!!
dökülüverdim ben de orada. çünkü sussam akşama evde bana niye beni kötü görsün falan diyecek etmeyeydim şikayet!! 1 senedir aynı şüphelerle şikayet edip kafa ütüleyen sensin, yöneticiye söylemek lazım diyip duran da sensin!!

ben de annem bana ne anlattıysa ne şüpheleri varsa motor gibi hızda kimse beni susturamaz şeklinde aktarıverdim.

herhalde esas mesele evden çıkarken huzurumun iyice kaçmasını istemesi kendisi yeterince kaçıramıyor ya!! o sıralarda da sahile inip uzun yürüyüşler yapıyordum. kafayı buna takmıştı. çıkmayayım. yani kapıcıyla karşılaşırım diye kös kös evde oturup annemin şikayetlerini kötü anılarını herşey herkes her konuyla ilgili kötü yorumlarını dinleyeyim!!

yönetici de bari hanım kızın adını söylemeyeyim de kafa tutmasın ben kulağını bükeyim dememiş rahat rahat benim söylediğimi anlatmış. ben de oysa annem diyor diye aktarmıştım yöneticiye.

yetişkinler yaşlılar çok akıllı mantıklı bilgeler canım!!

sen demedin mi şöyle sen demedin mi böyle diye tepem atınca çaktım durdum lafları!! adama da insanlar benden şikayetçi diye üzülüp utanacağına bana surat asıyorsun diye...

tabi annem evde bana çatıyor bu durumda. zor durumda bırakmışım efem!! adam bana kafa tutacak senin yüzünden ama ben zor durumda değilim!!!


neyse kapıcı bir şekilde sene sonra değişti yerine şimdiki geldi. annemin yeni sevdalısı ve şimdilerde gene aynı nefret kaynağı.
bu konu ablama defalarca anlatılsa ne yazar. kendini ırgalamıyor ki!!


şimdi de tutmuş bana dünyanın en akıllı mantıklı bilge kişisi gibi ilk kendi aklına gelmiş aşırı bilinçli bir insan gibi diyor ki madem öyle nazlı şikayet etmek lazım o zaman. aaa iyi akıl ettin hiç gelmemişti aklımıza!! gerçekten böyle zannediyor. ay kafası şişmiş çok dolmuş!! vah va.
annem 3 kere anlattı diye kafası şişmiş dolmuş.
ben 1 seneden fazladır aynı şeyleri hergün dinliyorum!! sabah kalkıyorum ilk lafı günaydın bile değil himmet'i kötülemek, akşam yatağa girinceye kadar konuşuyor aynı şeyleri. hatta ben banyoda yüzümü yıkar dişimi fırçalar ve kremlerimi sürerken bile kapıda dikilip konuşuyor!! bazen tuvalete girdiğimde bile kapıda dikilip aynı şeyleri anlatıyor. 3 kere telefonda anlattı diye kafası şişimişmiş!!
ve hergün her saat başka bir şey konuşmak istemeyen anneme bunu anlatmanın imkanı yok. başka konular açılsa bile sonunda mutlaka himmet'e bağlıyor. okulda bile bana telefon edip aynı şeyleri anlatıyor.
aslında arada boş saatlerim oluyor ama asla söylemiyorum asla. ablama bile. çünkü anında anneme yetiştirir nazlı'nın boş saatleri varmış diye; niye kendi dinlesin dırdır?


ablam yöneticiyle konuş sen en iyisi annem çekiniyor belli ki diyor. annem mi çekinecek? esas mesele benim kötü biri gibi görünmem kendininse anlayış kumkuması. istese konuşamaz mı usturupluca.
tabi geçmişi de asla hatırlamaz. kendine ucu dokunmayan şeyleri hatırlamaz. duymak da istemez hatırlatılmasını da. gerçekleri de duymaz istemez böyle.
daha önce kimbilir kaç kez konu olan bu eski olayı çoktan unutmuş; tabi annem böyle yapmıştı deyince hayretler içinde ilk kez duyuyor gibi dinliyor.
tabi i bahaneler buluyor anneciğine. zaten beni evde takan önemseyen yok ki sağolsunlar aşşırı duyarlı duygulu hassas zeki falanlar...

istiyorsa kendi şikayet etsin yönetime. bunu beni kötü göstermek için kullanamaz.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder