6.12.2016

hani sanırsın normalde mutluluktan uçuyorum keyifler aleminde geziniyorum zevkin hazzın orgazmın doruklarında dolanıyorum da 3 dakikalık bir şarkıyla azıcık mutlu olmama, bir espriye azıcık gülmeme gıcık oluyor ve baltalamak için elinden geleni ardına koymuyor!!
aman hiç de komik değil diye söylenmeye başlıyor, onlar espriden anlamazmış zekaları yetmezmiş zeka gerekirmiş espri için...
hani kendi çooook zeki  ya niye espri yapamıyorsun ve hiç anlamıyorsun ya.
manasızmış da çirkinlermiş de kabaymış da. biraz gülümsedim diye canı sıkıldı adeta yaa.
oysa suratımı assam, somurtuk ve hiç bir şeyden keyif almıyor memnun olmuyor havalarında olsam gayet memnun annem!
ama ha öyle kendi gibi konuşmayacağım! nefret söylemleri eleştiriler olmayacak yoksa bana der ki: asabımı bozuyorsun!!!
her zaman asabımı bozan sensin!
ben miiii?

napmış ki hiç bir şey yapmamış haklı değil miymiş!! yani kendisi herrrrrr zaman haklı ben en ufak bir eleştiri getirsem bişeye haksızım! çeneni kapa sus!! kendi isterse aylarca söylenebilir!!
benim moralim bozulmuş asabım bozulmuş kimin umrunda ne değeri var!!

yani o kadargıcık ki benim 2 dakka suratımın gülmesine, eğer neye gülmüşsem ona bir kulp takamamışsa başka bişeye takar, illa o suratım asılacak!
ha ama çok asarsam diyelim canım bişeylere sıkılmış falan: suratsızsın insanın canını sıkıyorsun der bana!!
sen her daim öylesin!!! hiç bir şeyden keyif almıyor surat asmak yetmiyor mütemadiyen moral bozucu şeyler konuşuyor: sadece tıkınırken memnun o kadar. bunu da dünyanın en olması gereken şeyi zannediyor.

ben olumsuz bişeyden bahsedeceksem beni sustrmaya kalkar ama ağzından olumlu bir laf 5yılda bir çıkar kendinin. arada çıkarsa da yalandır göstermeliktir, ortamdaki başka insanlara rol kesmedir!!

çok uzattığı zaman olumsıuz bir konuyu ben de onu susturuyorum: ay asabımı bozuyorsun diye.
çok canı sıkılıyor efendim!! ben kendimi ihtiyacım olduğu şekilde ifade edip rahatlayamam o zaman suçluyum ama kendi her istediğini yapar!!
 ne güzel.

sevdiği bir rengi kullanmaktan mutlu olmaz mı insan? hani sevdiğin renkte bir bluz kazak giysen, bi ruj sürsen ne bileyim bi atkı taksan memnun olmaz mısın?
olmayacaksın!!!! yani ben olmayacam. düşman mutlu olmama keyif almama.
gerçekten, baltalamak için muhakkak olumsuz şeyleri sıralar sıralar o surataımdaki keyif ifadesi yok olacak!!
çok uzun zaman somurtursam da suratsızsın diyecek ve ben hiç itiraz etmeyeceğim!!
alışverişte bile ne kadar sevmeyeceğim renkte şey varsa yüzünde gülücükler açarak, gözleri bana istemediğim sevmediğim bir şeyi yaptırtma mücadelesinin verdiği zevkle parıldayarak bana getirir.

haki yeşil hariç yeşil renkten hiç hazzetmem oldum olası, hele o cenazelerin üstüne örtülen yeşil kumaşın benzeri tonundan nefret ederim. çünkü beni üzüyor ve travmatik bir olaya götürüyor.

babamın cenazesine. şok ve üzüntü içindeydik, ağlıyoduk cenazeyi akrabalar taşırken.
annem senelerce bize kendi nefretini aşıladı. tamam çok hatalar yapmış olablir, bir melek olmayabilir, iyi ideal bir eş ya da baba olmayabilir ama bize senelerce gebersin diye beddua ettirdi.
sonra aniden ölünce içimde kopan fırtınaları suçluluk duygusunu bir düşün!!

ama annem napıyor? yine bizden rol çalarak anıra anıra yırtınarak neredeyse yerlerde yuvarlanacak gibi bedensel teatral hallerde ağlıyor. onun yanında biz ağlamıyor üzülmemiş gibi kaldık. biz nasıl öyle ağlayabilirdik ki? sürekli bastırılmış, ezilmiş, hani toplumun hor görmesi yetmemiş annemiz hem bizi ayrı ayrı hem üçümüzü beraber kendi eliyle hor görüp dünyadan soyutlamışken?
ha tabi sonra pişkin pişkin: demeyeydiniz etmeyeydiniz kafanıza silah mı dayadık!! diyerek kendini haklı görür. silah dayamamış kafamıza babama beddua etmek için!!! sanki silaha ihtiyacı var: pabuç kadar bir dil ve sürekli aynı şeyleri konuşma isteğiyle dolu sabahtan akşama kadar olumsuz şeyleri uzatarak tekrarlayarak büyük bir keyifle anlatabilriken!?

ben o yeşil tondan nefret ettikçe ve bunca zamanda dile getirmişken kaç kere; her alışverişe çıktığımızda sevmeğim o rengi tonu bulur burnuma dayar al diye. sanrsın mağazanın satıcısı.

bana istemediğim hele hele sevmediğim bişeyi yaptırırken yüzünden aldığı zafer kazanmış düşüncesiyle oluşmuş ifadeyi okuyabilirsin!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder