Yok annem bana pahalı, kaliteli, lüks şeyleri değil yalnızca iyi görünümlü kişileri de yakıştıramıyor!
Ya hödük ya güdük ya nonoş!
Bi nikaha davetliydik, bi tanıdık ta beni biriyle tanıştırmak istediğini söyledi. Buraya kadar iyi, sonra adamı övmeye başladı. şöyle böyle derken yakışıklı falan diye.
Bi tanışırız bakalım.
Ama annem belli etmeden huzursuz olmuş, annemin desturu yakışıklılar aldatır'dır. Kime göre neye göre yakışıklı ki hem?
Sanşl babam yakışıklı mıydı da aldattı? Anneme göre çirkin ama gerçekte normal bir tipti.
Neyse hem kendi der şimdiki aklı olsaymış daha yakışıklı, sağlıklı, uzun boylu bir adamla evlenirmiş!
Ama benim böyle bir şey istemeye dahi hakkım yok! Ben yakışıklı olsun desem küplere biner.
Kusur bulur. Niye benim hakkım yok desem de kıvırtır, kıvırtamazsa kavga çıkarır ki konu dağılsın.
Yoo gerçekten yakıştıramıyor bana iyi keyleri. Kötülük dilemez elbette asla ama en iyisini de layık 5öremiyor.
Eskiden biraz daha akla yakındı bu tavırlar, hatta üniversite ve sonra yüksek lisans zamanında evlenmememi kendi istedi, aklı sıra bana daha iyilerini bulacaktı!
Nerde acayip biri hah tam Nazlı'ya.
Bir de mal gibi feda edilenim yani, işi gücü bırakıp başka şehlrlere taşınıp adamı rahat ettirmek için kendini paralayıp, feda edecem. Hani çok sevdiıln iyi anlaştığın uyuştuğun biri olur; öyle de değil artık körü körüne fedayım.
Hatta beni aldığı için şükreder durumda olmalıyım!
Tanıdığın nikahına gittik, beni yeğeniyle tanıştıracak başka bir tanıdık, adamın kısa süre kalabileceğini ama tanıştıracağını artık telefonlaşarak falan diyalog kurabileceğimizi söylüyor.
Niye olmasın?
Ama annem tüm nikah boyunca dırdır vırvır kapris! Yok gözlüğüm klrli, yok önümde uzun biri var görmüyorum,
yok küpem düşto, yok omzum tutuldu omzumu ovala, yok şöyle yok böyle diye sürekli beni oyalamakta ve kapris yapmakta!
Ben de anlamam sanıyor ya bir de.
Annem bizi doğrusu zor koşullarda mücadeleyle yetiştirdi; ama hiçbir zaman özgüvenle değil. Kendinde de yoktu belki. Ama hep babasız olduğumuz i.in biraz ezik, boynu bükük ve bazı şeyleri hak etmediğimizi baştan kabul etmik gibi olmalıydık sanki. Yani benim bana göre yakışılı olan birini istemeye hakkım yok. Ama kendinin ah keşke demeye hakkı var.
Ama davranışı öyle.
şimdiye kadar özgüvenim mükemmel olmasa da kendim kendime kazandırdım ben.
özellikle yapıyorsun değil mi? :)
yalan söylediği, bişey gizlediği, bana birşey yaptırmaya çalışacağı zaman böyle yüzünde aynı ifade belirir; çok safım, çok iyi niyetliyim, asla yalan söylemem, melek bir anneyim gibi. Ama istemediğin o şeyi acımadan sana yaptırtır.
Her sabah merdivenden inme, tek tek in basamakları bari yorulursun diyen, güya iyiliğimi düşünen kadın iş bana temizlik yaptırmaya geldi mi zerre acımaz!
Ne yorulmamdan ne kimyasal solumamdan ne yıpranmamdan ne de ters bir hareket yapıp incinmemden korkar. Gardiyan gibi dikilip emir verir!
Neyi?
Adamla tanışamayayım diye beni oyalıyorsun anne!
Aman yok canım!
Tabi tam geleceği sırada yapıyorsun!
Hiç de bile ben unutmuştum.
Hıı, yakışılı dediler ya tamam!
Blrisi mesela birinden bahsetti ama dedi yakışıklı sayılmaz, işte ke falan. Annem memnun! l
ne alakası varmışmış!
Yani adamın geleceği saat aşğı yukarı belliydi, tüm gün gayet iyi sabırlı bekledi, o anda bombardıman gibi lafa tutmalar, dırdır, kapris, sırtımı ov falan...
Bir de ben evleneyimmiş de herrşeye razıymış!
Yalan! Kendi adına değil razı oldukları benim adıma! Yani
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder