14.04.2016

şimdi diyelim televizyonda izlediğimiz şeyde bir şey gördük; bir yiyecek.

Mesela yılan balığı; yemiştim ben çok yağlı ama lezzetli bir balık diyor.

Ya da dizide pikniğe gidiyorlar; biz çok giderdik diyor.

Ballandıra ballandıra gençlik aktivitelerini, yediklerini anlatıyor.

Anneannemle dedem sosyalmiş, misafir de gezme de severmiş; her hafta bir atraksiyon.

Hiç demez ki ben kızlarıma bunu yaşatamadım, fazla anlatmayayım, imrenirler. Hiç demez uzun uzun ballandırarak detaylandırarak anlatır. Bir neşe içinde gözleri parlayarak.

Ama sanmayın ki bu güzel anılar hep mutlu sonla bitecek.

Kötü biten de var ama gene de özlemle anarken o günleri bu kız hiç pikniğe, kalabalık ev ya da restoran yemeklerine gitmedi!

Hiç öyle olmaz. Teyzemler geldiğinde bile kalabalık ve neşeli olunmaz, eh işte.

Hiç demez aklına gelmez.

Sen de söyleyemezsin, söylersen sen kötüsün! Zaten baban olmadığı içln hiç bişeyi hak etmiyorsun ki?! Hakkın dahi yok.

Bende ısrar etmesem, kavgaları, surat asmaları göze alıp tutturmasam; zorla anı yaratmak i.in yırtınmasam ; ne o okul gezilerine ne doğum günlerine gitmiş olurdum, ne de o günlerden kalma anılacak şeylerim fotoğraflarım olurdu.

Kendi eskl fotoğrafları çıkarır bakar anar anlatır.

Ama iş bana gelince ne gerek var?

Bigün demiştim işte sen de eski anılarını böyle anıyorsun!

Hiç mi olamazdı neşeli, kalabalık eğlenceli etkinlikler?? Yaratmayı bırak olacak olanı engellemek içln yırtınırdı adeta.

O okul gezilerine gitmeyeyim diye neler yaptı; ama gitmeyeceksin falan demeden, korku ve mutsuzluk salarak! Gitsen bile tat alama!

O doğum günlerine de gitmeyeyim diye neler yapardı; gitmeyeceksin yasak demeden yavaş yavaş zehirlerdi zihnini: yok hava kötüymüş üşüyüp hasta olacamışız, yok hediyem iyi değilmiş, sivicem çıkmış, giyecek şeyim yokmuş vb.

Azar azar aklına sokar olumsuz düşünceleri; dediği, istediği olsunda sen mutsuz, özgüvensiz, kompleksli, asosyal, sevilmeyen, dışlanan ol! Nasılsa bu yüzden ölmezsin!

Yeri gelir seni gizlice engeller, bi bakmışsın kendi yaptıklarıyle övünür!???

Ama söylenmez ben çocukken de gençkızken de pikniğe gitmedik hiç: kalabalık etkinlşlerimiz olmadı diye.

öyle evde pinekleyip, zorunluluklarını yerine getiren mutsuz görev insanlarıydık! Gayet normal. Ben ne hakla diyebilirim ki pikniğe gitmedim hiç!??? Ne hakla?!

Benim babam yok ki! önce boşandılar diye sonra babam öldü diye tam anlamıyla iki kere öksüz kaldım resmen.

Dışlanmam falan gayet normal. Normal ötesi bunun lafını etmem yersiz.

Milet yaşayacak biz pencereden, balkondan izleyen geri zekalılar olacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder