19.12.2015

Temizlik en önemli şey.

Eve geldim ki bi suratsız, canı sıkılmış.

Dedikodu çıkmış bizim balkonlarımız kirliymiş hep.

Ben diyorum yardımcı tutalım ben yetişemiyorum, hep bir bahane, altı ayda bir anca çağırabiliyoruz. Mesele bana kalsın işler istiyor.

Hafta sonu yaparmışım işte ne güzel!

Hiç ihmal etmemiş o evini! Hem iki kız büyütmüş hem çalışmış hem de evi her zaman pırıl pırılmış. Değil mi?

Tertemiz ütülü gezdirmiş hep bizi!

Değil mi?

Tabi mesaj bana gene! Yani ev işini ihmal ediyorsun!

Doğru tabi evimiz her zaman temizdi, giysilerimizde; ütülüydü de her zaman.

E

Temizliğe o kadar takıktı ki; çocukları yıkamak için hipo üretise bizi her gün ıslardı! Zaten derimizi yüzer gibi yıkardı böyle yüzünde tiksinme ifadesiyle. Sanırsın lağım çukurunda dolaşıp gelmişiz. Elinden kurtulup kendimiz yıkanmaya başladığımızda da; benim büyük mücadelemden sonra tabi azarlanma aşağılanma falan bedellerine katlandıktan sonra; ya kapıda bekler içeri talimat verir ya öncesinde talimat verir ve çıkışta da sorguya çekerdi. şuranu iyice sürttün mü buranı iyice ovdun mu???? Sırt büyük sorundu; en azından gelip sırtını sürtseymişdi mesela!

Elinden gelse derimizi yüzerdi her hafta.

Böyle bir tiksinmeler. Kıyafetlerden ve ellerden de.

Bütün haftasonlarını evi temizlemekle geçirirdi! Biz odada hapis gibi ders çalışırız o çılgınlar gibi evi sürter. Hatta bazen yemek yapılmaz, yumurta kırılıp idare edilirdi temizlik uğruna.

Hasta olmak pahasına yapardı temizliği. iyilik de yaramazdı; anne kendini çok yorma demek çıldırmasına neden olmuştu kaç defa!

O bizim için yapıyormuş da mikrop hastalık kapmayalım diye yırtınıyormuş da...... Vb vs. iyilik yaramıyormuş bizeeee!

E sonra sırtı ağrır beli ağrır. Sanırsın ev batakhane. Niye bu kadar mikrop bulunuyor ki??? Takıntı bu?

Beraber güzel vakit geçirip anı yaratmak varken temizlik yaparak geçirir daha çok önem verirdi buna. Ola ki mecburen düzen bozuldu; bir etkinlik vb varsa tabi ki önce gitmemek için büyük uğraş

verirdi; ama mecbur kaldıysa da ne keyif alabilirdi ne sana aldırırdı. Hatta senin eğlenmene gıcık olurdu ve sürekli bitse de gitsek modundaydı. Mecburendi görevdi esas yapılması gereken şey tüm haftasonu ev temizliği yapmaktı.

Ancak lütfedip de gelirse teyzemler biraz daha istekli olurdu.

Bazı yılları boş geçtik mesela. Annem fotoğraf makinası almamakta teyzeminkiyle idare etmekte direttiği için de hiiiç fotoğrafımızın olmadığı yıllar oldu.

Hani anca okulda bir çekim olursa belki 1 tane olurdu, ya da mecburen bişey için vesikalık lazımsa. O da geçen senekini fotoğrafçıda buldurup çoğalttırarak da çözülebilirdi sorun.

Ne gerek vardı? Boşa masraftı!

1993 'ten sadece okulda sırayla çekilen kötü bir vesikalığımdan başka fotoğrafım yok mesela. Beraber çekilmiş hiç yok!

Oysa annem kendi gençliğinde fotoğrafı olmayan olay ya da yıllara üzülür!! Ben söylersem hiiç takan yok. Aman hatta aman iyi ki de yok çirkindin o yıl, buluğ çağı falan demişliği bile var!

Herr haftasonunu sadece temizlikle geçirmek yerine beraber eğlenerek geçiremez miydik?

Adeta cezalıydık çoğu zaman. Anne babamız boşandığı için sosyal hayatı olmaması gereken cezalı aşşağılık varlıklar olarak eve kapanmalıydık.

Evet bazı şeyler kalabalıkla, aileyle oluyor sadece. Ama bişeyler yaratılabillrdi kendimize göre. Yani sadece dışlanmış değildik; annem adeta ceza verir gibiydi kendimize; kendimizi dışlatıyorduk.

Pikniğe hiç gitmemek nedir yaa??

iyi niyetli çağrılara bile düşmandı sanki.

Senede 1 veya 2 hakkımız vardı değişiklik, aktivitte falan yaşamaya; o da teyzemler gelirse! Yoksa yok! Fotoğrafımız bile olmasa olurdu.

Ben uğraşırdım tab ettirsinlerde bana göndersin de albüme koyayım anımız olsun zorla. Ama anneme göre boş işler uzmanıydım bu yüzden!

Ya sen değil misin şu şu yıllarda şu etkinliğimizde fotoğrafımız yok diye hayıflanan kendi gençliğinde anne???

Ama onun hakkı var. Onlar aileydi! Babaları vardı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder