Bütün gün evden çıkmamak temizlik yapmak, akşam üstü börek çörek yapıp yemek sonra da bağırsak faaliyetlerinden bahsetmek bir keyif!
Ve hayat budur işte! Yazın bile! Aynı. Bi yerde gördüm aa bilmem kim konsere geliyormuş, hani annemin de sevdiği biri; ama yüzüme o kadar hayretle karışık bir anlamamazlıkla baktı ki, sonra da ee bize ne?dedi.
Sen seversin. Hıı. Eee? Ee ne napalım nazlı?
E gidelim.
aa bize ne gelirse gelsin!!
seversin değişiklik olur.
Aman hiç uğraşamam! Akşam çıkılmazmış başımıza bişey gelirmiş, zaten nasıl dönecekmişiz, ama nasılsa tv'ye çıkıyormuş, izlermişiz işte bize yetermiş!! Bana yetip yetmemesinin bir önemi yok, zaten bana yetmeme ihtimali de yok.
Mesele gece hayatını sevmemek de değil, hiç yaşamadık ki; ezelden beridir cezalıyız biz! Dul ve yetimlerin bu kadarcık yaşaması keyif alması yeter de artar bile! Pikniğe bile gitmedim hayatımda! Bazı şeyler ailelere göreymiş, yani başında baba olanlara, bizim yokmuş napacamışız gidip yok pikniğe yok akşam yemeğine, erkek yokmuş yanımızda!
Gelirse gelsin bize ne nazlı?
Gider izleriz işte.
Aman hiç lazım değil, sanki kim ne diyecek?
Yani biri sosyal olmamamızı küçümsemezse laf etmezse gereksiz, böyle şeyler keyif için değil gereklilik için olur adeta!
Bazen de anlatır gençkızken ne gezmişler! Yani onlar aileydi ve her hakka sahipti ama biz dul çocukları olarak ömür boyu sosyalliktem men edilmişiz, cezalıyız! Hani ilerde kocamızla gidermişiz! Tabi ben evlenmediğime göre de gidemeyecekmişim!! Ekstra cezalı hem dul kızı hem evlenmemiş!! Yaşamak yok ona hele ki eğlenmek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder