26.06.2014

bilgisayar bize lazım değil ___ çocuk demek masraf demek

hp desktop computer
Zamanında bilgisayar kavgası da etmiştik. Annem bize lazım değil diye iddia ediyordu. 
Niye lazım olsun ki nazlı sana??? 
ödev yazacam. şimdiye kadar elle yazılıyordu ne var ki??? 
Hocalar öyle istiyor.
 Boşver düzgün sen, yazsan yeter. 
Yetmiyor işte. el yazısı kabul etmiyorlar.
Amaaaan napacaz bilgisayarı biz? çok pahalı masraf boşuna alamam ben!! zaten lazım da değil bize!!!
sana lazım değil ama bize lazım!



 istediğin kadar izah et kendine mantıklı gelmiyor ki. 

Aman bu hocalar da.... 
O zaman internet kafeye gideyim orada yazıp bastırayım. 

Annem kafelerde geçen zamanın saçma olduğunu iddia ederdi. internet kafe ne bilmiyor ki; internetten bahsedilen bi yer sanıyor. 

Napacan orada aaaa??? 
Ya bilgisayara geçirecem işte yazıyı! 
Niye elalemin bilgisayarını kullanacan kızım?? 
işte onun için alalım diyorum.. pahalısından değil ortalama bişey! ödev yazacak kadar falan...

Ablam burada okumadığı için böyle bir ihtiyaç baş gösterdiğinde yetmedi benim ihtiyacım. 

Gidip hiç sevmediğim bi komşunun hiç sevmediğim oğlunun bilgisayarını kullanacakmışım. Kendi sevmediği insanlarla iletişimini kesmekle övünürdü ama ben gidip yalakalık edeceğim, kapris, surat çekeceğim. 

Aman ne var 1 kerelik nasılsa! 
Ne bir kereliği anne yaa 4 yılda tek ödev mi hazırlayacağım sandın? 
Aman senede 1 dir yani! 

ben o kadar derslerden, ödevlerden bahsederim ama bir kulağından girer öbüründen çıkar... hatırlamaz bile....senede birmiş!!

Pis oğlan surat yapacak bana. 
Yapsın aldırma. 
istemeyecek ki geçen sefer dar etti bana zamanı. 
Etsin aldırma... 
Ama yılışıyor da bana . hem sinirleniyor tersliyor hem yılışıyor!!
Aman niye yılışsın canım sen de??? 
Tabi benim gibi şişko bi ucubeyi kim takar? 
Aman sen de! 
Gücüme gidiyor anne niye anlamıyorsun; parasızmışız gibi. 
Gitmesin bize lazım değil ki o kadar da ,hem ben o kadar para vermem! 
Elden düşme alırız. 
Yoook ben kızlarıma kullanılmış şey almam! Alacaksan ya tam alırım ya hiç!! Bize ne lazım ki bilgisayar idare ediver işte ne var sanki kaç kere gerekecek... 
Kimbilir kaç kere sürekli ödev veriyorlar... 
Düzgünce elde yaz sen de; ver ben yazayım benim yazım çok düzgündür!! 
istemez kafeden çıkartacam. 
Hayır olmaz kafeye gitmeyeceksin, biri sana göz koyar falan! 


Disko mu pavyon mu bu hem sen şimdi demedin mi sana niye yılışsın diye, niye göz koysunlar ben çirkinim! kimse kız diye bakmaz korkma!! 
Amaaan sen de güzelsin canım ben başına birşey gelir diye! 
Elalemin evinde gelemez ama! 
5 dakkada bitir çık sende!! oyalanma!!!
20 sayfayı 5dkda nasıl yazayım??? 
Bilgisayar değil mi işte nazlı?? 
Bilgisayarın kendi mi keşfedip yazıyor anne kendin tuşlara basarak yazıyorsun, ben de acemiyim hangi harf nerede buluncaya kadar zaman geçiyor gidiyor! 
Ama hani fırt diye çıkarıveriyorlar sen beceremiyorsun demek! 
Fotokopi o anne yaa! 
Ha senin dediğin ne ki sanki???? aynı şey! 
Offf değil! hem bilmiyor hem bana ahkam kesiyorsun... 
bana aynı şey gibi gelmişti ama, hanı koyuyor bilgisayara çıkıveriyor oradan ya!!
o fotokopi makinası anne!!! zaten kitap harfleriyle yazılmış bir metni, kitabı kopyalamak için!!
yaa? ha öyle mi. ama o da bilgisayardı.
değil o fotokopi makinası!
El yazısını kitap harflerine geçirmek gibi fotokopi değil! 
Haa o makinaya koysan da öyle kitap gibi çıkmıyor mu??? ben çıkıyor biliyorum!! 
Yok artık sen de! çoğaltma gibi o! 
Ee senin ki neydi??? 

el yazısı benim ki!!! Ay anne el yazısı istemiyorlar! kitabi harf-basım sistemi olacak!
kitap harfleriyle yazsan olmaz mı?
olmaz!!
Senin yazın çirkin okuyamamışlardır!ondan. 
Kendim bu kadar çirkinken yazım nasıl olsun??? 
Amaan sen de alıngansın! 
Ben kafede yazarım tamam senden bişey isteyen de kabahat, ablam istese hemen alırdın ama! 
yok canım hani aldım mı?? demek ki ona lazım değil!!! ona lazım değil de sana nasıl lazım onu anlamadım ben hiç!!!!

--- 
4052a Desktop Computer.

hala anlayabilmiş değll tam çünkü öğrenmek de istemiyor zannettikleri yetiyor ona ya da zaten bildiğini sanıyor.... 

Hatta kendince akıl verir bişey aksi gitti mi!
böyle yapsan şöyle yapsan.... Aldırana kadar çekmek ayrı sonrası ayrı... 
tabi aradan aylaaaaar geçti; ben onun bunun suratını çekmektense, rica mica etmektense; internet kafelerde yazdım durdum. anneme aldırmadım.

Aldıktan sonra da kilit vurmak istedi, her zaman zırt pırt kullanmayayımmış çok fatura gelirmiş! Ne faturası elektrik mi? 
Yok kızım internet midir nedir ! Bilmem kime bilmem ne kadar fatura gelmiş!! 
E bizde internet mi var ki! 
işte işte bu ne nazlı bu ne! istedin aldık çok fatura gelmeyecek! ona göre...
anne bu bilgisayar! 
Tamam işte aynı şey! 
Değil internet bağlanmadı ki! 
Yaaa?? 
Ay ona da ayrı makina gerekiyor deme nazlı ay yeter neffret ediyorum makinalardan böyle idare et bundan bak intermet midir ne zıkkımsa ona!
böyle girilmez bağlantı olmadan!!
Madem bundan bakılmıyor niye bunu aldırdın koca çirkin bi şey yer kaplıyor toz da olur bu, bakılanından alaydık ya nazlı aaah ah ahah!! 
Offffff annneee hem anlamıyor hem bana akıl veriyorsun yaa makina elektrik yoluyla girecek değil ya telefon hattından girilir bunun içln de postaneye müracat lazım kablo falan yapacaklar... 

istemem ben kablo mablo! yeter böyle yap napacaksan!! 

Bi bilgisayarla iş bitse çıktı yazıcısız alınmaz ama anneme göre koca makina iyi oku o belgeleri bir yolu vardır sen beceremiyorsundur!!

A good printer that will print out nice pictures and one that doesn't charge like crazy for ink. Something to buy soonish, after the computer.
 --- babamdan para istemek yasak keşke geberse de kurtulsak demek lazım; onun 5 kuruşuna da muhtaç değilmişiz! Vefatından sonra maaşı bana bağlandı ablam evlendikten sonra alamazdı zaten. Nefret ederdi ama şimdi parasını çatır çatır yiyecekmiş! 


Bilgisayar zamanı iyi babamın maaşından alayım dedim demediği kalmadı, ne efendim o paranın yeri hazırmış, herşeyi düşünüp planlamış ve ben fazlayım bu durumda yazlık alacakmışız!! 

Madem bundan olmuyor niye aldırdın diye kavga ediyor; zaten hala buluğsun ama anlayan kim bir de dinlemiyor tabi; olurmuş da ben becerememişimdir!! 
Kestirip attı bunu almış ya yetermiş!! 

Bana inanmıyor mesele o o sıralarda bi komşu gelmişti beni şikayet ediyor çocuk demek masraf demekmiş bilmem kaç milyona bilgisayar almış yetinmiyormuşum bunla olmaz diyormuşum madem öyle olanından alaymışımmış!! Ama nazlı böyleymiş işte valla çocuk demek masraf demekmiş. 

Bunları duymadım sanıyor küt diye daldım salona yapmayaydın o zaman ben mi dedim beni doğur evliliğini kurtarmak için beni yapmışsın olmadı diye de beni suçlayıp hıncını benden çıkarıyorsun!! Hem bilmiyor hem dinlemiyor hem inanmıyorsun sonrada ben şikayet et ona buna!! 

Tabi anneme göre yakınların değil yabancılar önemlidir, değerlidir, nazik davranılır falan. hemen üste çıkmak ve annesi kızından para esirgiyor denmesin diye kıvırıp beni suçlu durumda bırakmaya çalıştı. 
Ben bir türlü anlatamadım  bilgisayardan kağıt çıkmaz yazıcı lazım diye iddia ediyor sen beceremedin ondan! 
Hadi vazgeçtim internetten ödev yazmaya aldım basamıyorum!! hayır illa yazıcı alacam demedim; kendi benim hala internet kafeye gitmeme bir anlam veremiyor ve gitmemi de istemiyor ondan. o kadar kocaman bilgisayar almışız niye hala gidiyormuşum o kafeye. 
ya yazdıklarımı kağıda nasıl basacağım?
işte bilgisayarı boşuna mı aldık yavrum bundan bas!!
bundan basılmaz!

anlatsan da nafile, ben bilememişimdirmiş bir yerden muhakkak basılıyor mu diyorsun neyse oluyordur!!
basmak için kağıdı deyse mürekkep gerekeceğini bilmiyor ki. bilgisayar sihirli bir şey adeta!!
zaten aldığım yerde pazarlık yapmıştı. anneme göre bazı parçaları, gereksiz olanları almasak ucuza gelir. hadi hoparlörden vazgeçtim diyelim annem daha nelerin pazarlığını yaptı.
ilk sorduğumuz mağazadan toplama da alabilirsiniz dedi, her parçayı başka marka hepsini almazsınız. annem rahatladı bana da bilmişlik taslamıştı. yaa bak! her parçayı almasak da olurmuş!!!!
tabi alacağımız o zaman ekran mesela tüplü model öyle yenileri çıkmamış mıydı ne.
almasak onu???
ya da şunu!!

ben de dedim ki bilinen bir markadan, bayiden alalım ki garantisi olsun.
tabi annemin bozulmalardan falan haberi yok, bırak yeni modeller yazılımlar... bir ömür yetmeli bana bu. isterse uzay çağı gelsin insanların beyninden çıktı alınsın bu bana yeter deyip oturmalıyım!! 


Kadın ne anlasın o da aynı annem; diyor oğlum geldiğinde göndereyim de baksın belki çıkıyordur!! 
Hay allahım sen bana sabır ver! 
Annem de seviniyor yaa bak belki çıkıyordur abin baksın yaaa! 
Abi anlatıncaya kadar inanmadı bana! ki ben de aynını söylemiştim.
ama annem bana zaten inanmaz, ama yabancı olsun hele ki erkekse o her zamanki erkek nefreti dolu söylemi hop diye uçar ne dese hayran inanır.. 

Nazlının kıçından kağıt çıkar dese tamam der ipnotize oluyor erkek görünce aslında... Abiye de anlayışlı anne pozları ama o gelmeden evvel bana posta koydu masrafmışım almazmış paramız yetmezmiş bak şimdi beni yanıltacakmış esas ben bilmiyorumdurmuş sanki ne varmış elde yazsam ama el yazım çirkinmiş ondan istememiştir hoca.... 

zaten öncesinde tutturdu da ödevleri ben yazayım, temize çekeyim benim yazım çok güzeldir. sen o sırada başka dersine çalışırsın.
yazabilse bari; nazlı bu ne nazlı burada ne yazıyor nazlı bu ne demek nazlı bu böyle mi yazılıyor???


Abiye alalım o zaman nazlı bana böyle anlatmadı ki ben pek bilmediğim için bilgisayar yeter sandım diyor bir de... dünyanın en anlayışlı en bonkör annesi rolü.
 anlattım ya alırken satıcı bile dedi sen hele bunu alalım da dedin...
 Yoo kimse demedi bana başka alet de lazım, 
ben dedim ya kaç defa bunda yazılır kağıda basılmaz diye kafeye gittim, giderim diye; 
ama böyle anlatmadın nazlı! 
Aynını dedim! 
Demedin bununla olmuyor dedin ben de sandım bilemedin! 
niye bilemeyeyim yaa?
olabilir kızım! herşeyini bilemezsin ki!!

Ayyyyyyyyy haklı çıksın da kızı salak görünse de olur; zaten kimin umurundaki nazlı... 

Sonra hem kullanıma sınır getirmeye çalıştı hem dırdır. internetin bilgisayar olmadığını anlatıncaya kadar akla karayı seçtim. 

hani ilk defa bir anlattım yukarıda da yazmışım; ama bir süre sonra ama ne kadar bir süre bilemedim; gene aynısı oldu. hep bunun başındasın çok fatura gelecek valla ödeyemem nazlı!!!
(yazlık alacağız diye tasarruftayız bari hayrını biz görsek! nerdee. yazlık başka konularda artık anlatılacak...)
elektriğe o kadar yansımaz ki.
başka faura geliyormuş dediler internet faturası gelmiş saliha hanımlara!
bizde internet yok ki anne.
işte bu var ya bu internet değil mi? ben var biliyorum!
yok, bağlatmadım! o ayrı bağlanacak demiştim ya telefon kablosundan gelir diye.
haa tamam. fatura gelmez ama değil mi başka? sonra şaşırmayalım!
anne neyin gelecek faturası bağlı olmadan?
telefon işte. telefon faturasına eklemesinler?
nereden bilecekler ben bilgisayar aldım? müneccimler mi?
ama ne bileyim çok fatura gelir diye!!
gelmez gelmez! çok telefonda konuşmazsan gelmez!!

Zaten vazgeçtim onun dırdırını çekeceğime bağlatmadım internet; yazıcı da almadım! Parça parça idare ettim orada burada... Zaten sırf makinayla yeter sanıyor mürekkep kağıttan haberi yok....  


tabi bi süre sonra unuttu komşu çocukları da gelmiş anneleriyle bize ben yokken gidin nazlı ablanızın internetiyle oynayın demiş; karıştırır hala ikisini; internetle bilgisayar aynı şey sanmakta ısrarlı!

bana saatlerce başında kalmışım diye bağırır eskiyecekmiş makina ama onun bunun veledine gidin oynayın der!

 Eve geldim çocuklar kurcalıyor bi kızdım silecekler ödevleri bilmeden. Ama annem geldi oynayın demiş ne var canım? 

Baktınız mı internete çocuklar?? 
Teyze yok ki internet. 
var ya işte ay bozulmuş mu yoksa!!?? nazlıı?? 
internet yok ya anne.
 işte bu ne ya! 
O bilgisayar anne demiştim ya telefon şebekesi gibi hani.. 
Haa ama var ya lşte nazlı telefon!! 
Annecim ona ayrı abonelik demiştim ya... 
Haaa tamam. 

çocukların yanında bile rol; anlayışlı anne; efendim kendi bağlatalım demiş de ben istememişim zaten pek evde olamıyorum hep okuldayım ya demişim, zaten bana lazım olmuyor demişim.....


___________________-

 Okul bitince bilgisayarla işim bitiyor diye düşündüğü için ayrı bir dellendi; bunun için mi almış?artık napacakmışım neyime yarasınmış???? bu kadarcık bi iş için mi almış bu kadar taksit ödemişiz???
Hala aynı kafada. 
Sonra yüklis zamanı; lazım diye internet bağlattm sınırlı...

 E okul bitince kapatayımmış ne varmış ne lazımmış ki???? Mücadele dolu bol tekrarlı yıllar... Sonra kendim para kazanınca bir laptop aldım kavga kıyamet yinelendi... Artık haşadı çıkmıştı masaüstünün; kaç kere format atıldı falan. o da ayrı mesele tabi... ben beceremiyormuşum bozuluyormuş!! keşke hiç almasaymışız, madem bozulacakmış!!! Ama sağlam görünüyormuş falan anlamıyor ki... Ekranı da hala bilgisayar sanıyor... ekrana bakıp hani işte iyi gibi bu diyor...

ama alıncaya kadar arkadaş dırdırı, kaprisi çektim anneme göre en iyisi komşu çocukları... onları da çektim. internet kafelere gitmemi istemezdi, anlamazdı niye mecburum komşunun oğlu varmış işte hem yardım edermiş. herkesin kendi işi var niye bana bıraksın bilgisayarı, zaten gıcık... olsun aldırmayayımmış....

ablama da gerekiyordu elbet; ama bir süre yurttan sonra arkadaşıyla eve çıktı; samimi ev arkadaşınınkini kullandı uzun zaman; uzun zaman dediğim ne kadar sanki. daha ikinci sınıf bitmeden eniştemle evlendiler ar.gör.dü o zaman. o da ayrı mesele zaten. sonra da eşinin bilgisayarını kullandı. annem de ona lazım olmuyor diye düşünürdü. işte enişteminkini kullaıyor. ama o kadar da çok lazım değil demek diyordu. oysa onun okuduğu bölümde daha çok gerekir diye düşünürmüş!!! daha önemli bölümmüş!!!

kendi dedi, aşıladı bana öğretmen ol diye sonra küçümsüyor bir de!!

Zırrrrr 
aloo nazlıı saat 8 oldu! Dizi başlayacak gel artık aaaa!! 
Saat 19.27!!
 Hava da karardı! ( en iyisi bunu evlendirelim de kocası uğraşsın, bu ne evlere gelmiyor!diyor teyzeme) 
kurstayım ya. 
Ee?
 Bırak! gel artık! aa daha yol çekecek bir de diziyi kaçıracaksın!!

kimin umrunda vol. 9854435678

Au Natural, homemade hair gel and de-frizz.
Saçına bişey sürmeseydin! 
Kabarıyor ama tel tel böyle mi gezeyim? 
Geeez kim ne diyecek? 
Birinin bişey demesi lazım yani, yoksa nazlı'yı kim takar? 
Aman ben senin iyiliğin için! saçın yıpranacak...
hıı kocama layık olmaz yıpranmış saçlarım, bunu da ona saklayayım!!
Benim kendimle dalga geçmelerimi sonra bana koz olarak kullanıyor. çünki anlamamış dalga geçtiğimi....

eminim


Kerem Bürsin


Ben bu çocuğu tanıyorum hani bir Ege'de geçen bi dizi vardı onda vardı. 
Hangisi? 
şu kızıl çocuk. 
Kerem bürsinmi?; çocuğun ilk dizisi değil mi??? 
yok ben bir dizide gördüm!
ilk dizisiymiş ama bu.
ama ben gördüm nazlı! yanlış yazmışlardır!
kendi dedi bi talk şovda.
yalan mı söylüyorum ben???? gördüm egede geçen bir dizi vardı ya hani...

Ama kabul etmiyor eminmiş.

insanlar, isimler, dizi adlar hepsi birbirine karışır...
bir zamanlar yalan rüzgarı ve hayat ağacı diye diziler vardı biz çocukken.

annem illa da yalan ağacı der dururdu; biri düzeltince de sinirlenirdi, dili sürçmüşmüş. 1 sürç 2 sürç her seferinde de mi yanlış söylenir..
eminim dedi mi de kendi için biter!
o öyledir artık!!!

inatçı değilmiş hiç!

açılım; Kimin umrunda?

Kimin umrunda? Başlığı var ya; illa bir yabancının eleştirisi uyarısıyla yapılır bişey. En önemlisi müstakbel kocan, kocan ve kocandır ; o derse yap. Sonra iş yerine uyum sağlama, herkesten geri kalmak istememe de bir sebeptir. çok sayıda hemcinsten gelen sözler de. Ama sen sırf kendi canın istedi diye yapıyorsan diyelim ki süslenmek, giyinmek, saçını boyamak, rejim yapmak gibi; mantıksız bu, çok esriksin nazlı!
çantamı karıştırmayı çok seviyor. Ama odamda falan dururken değil, üzerimdeyken!
Peçete!
çantamda.
Ben alayım.
Karıştırır durur bulamaz, ama inat eder kendi bulacak, yani çapraz çantam üzerimdeyken karıştırır! Bulamayınca o kadar sinirlenir ki çılgına döner, söylene söylene, çantanın içine eğilerek debelenir beni de sarsar artık. itip kakıyor gibi resmen.
Saçımı boyadım rengin adı fındık kahvesi.
Biri rengini çok beğendi ve sordu ne marka kaç numara, söyledim.
Ama annem ordan atladı;
fındık değil kızım ceviz! Ay bu gençlerde hiç hafıza yok!
6.41 fındık kahvesi anne!
Hayır nazlı ceviz kabuğu rengi!!
Değil!
öyle öyle ben eminim.
Ya boyayı seçen satın alan boyayan benim!
Ama ben kesin hatırlıyoruz nazlı ceviz kahvesi!
Anne ceviz rengi küllü kumral gibi oluyor bunda kızıllık var.
Doğru dürüst bir kızıllık yok! Ceviz rengi kızım aaaa ben eminim!
Esas ben eminim alan benim boyayan da.
Ama sen unutkansın ben hiç unutmam! Ceviz ceviz siz öyle alın!!
Fındık kahvesi anne!!
Bence ceviz! Kesin eminim yaa!
Senin dediğin geçen sene boyadığım ton bu başka!
Yoo değil iyi hatırlarım ben!........

Kısır döngü annemin bu ben eminim inadı. Ben unutkanım oysa fil hafızalı!
Numarayı unutmayayım diye kutunun kapağını saklamıştım. Göstereceğim. Hayır konu bitti sanıp susarsam annem kendinin haklı benim hatalı olduğuma inanıyor, aklında da o kalıyor zaten.
Bi de bakmak istememe çabaları, oyalamalar....

-- zaten boyarken de asabımla oynadı. Aynı şeyin bana duymama ve cevaplamama rağmen çok defa söylenmesi beni deli ediyor. Böyle deyince çok söylemedim ki der!
Bikeyi yaptırmak için bana bu yöntemi uygular, usanıp yapayım diye.
Boyarken bluzuma boya sıçramasın diye omuzlarıma bir bez koydum.
Annem 1. Nazlıı o bezi atma kullanırız.
Tamam atmayacağım zaten.
Bi süre somra;
2.atma ha o bezi kullanırız.
Atmayacağım zaten dedim ya!.
iyi atma (gizli tekrar)
artık boya işlemi bitti banyoya gireceğim;
3. O bezi atma ha nazlı kullanırız toz bezi olur!
Anne dedim ya 2 kere zaten atmayacağım diye!
Hıı işte atma! iyi kullanırız!

Ne kıymetli bezmiş yaa!
çıktım:
4. atmadın ya bezi nazlı toz bezi olurdu.
Dedim ya anne ayy ne kıymetli bez!
Napalım?müsrifliğe gerek yok toz bezi olur! Atmadın değil mi??
Nerede bez???
Yedim yuttum! Nerde olacak banyoda !
Tamam ver neredeyse!
Ayyyyyy!
Ne ay ne ay? Ver bezi!
Banyoda banyoda.
Yook ben bulamıyorum.
Bekle biraz sonra!
Unutma ha!
Ay bez değil altın sanki!
istersen bunu giy nazlı.
Yok.
Ama bu çok güzel!
Başka bikey giyeceğim.

5-15dk sonra
istersen bunu giy nazlı çıkarken.
Başka giyeceğim dedim ya anne.
Ama bu çok güzel hiç giymiyorsun.
Altıüstü markete gideceğiz bizim hayatımız ne ki elbise giyeyim!
Aman ne var keyif için giy!

Keyif karşıtı anneye bak. Yani keyif için yenir ama giyinilmez süslenilmezdi hani saçmaydı manasızdı.

10dk sonra;
bunu giyseydin ne güzel olurdu!
Markete giderken niye elbise giyeyim? Kot tişört giyeceğim.
Aman markete giderken elbise giyilmez diye yasa mı çıkmış sen giy bakalım!
Giymeyeceğim diyorum ya anne!
Ayyy ne inatsııın ben senin iyiliğin için dedim seviyorsun elbiseni diye.

Bana bir çeşit zorlamayla aldırdığı gıcık bir elbise,

sevmiyorum ki.
Niye aldın o zaman ben çok sevdiğini hatırlıyorum ama!
Sen çok sevmiştin anne giyersin diye dil döküp aldırdın ya!
Aman! Sanki silah dayadık başına!
Dil de silah!
Aman! iyilik yaramaz sana!
Sen değil miydin markete giderken süslenilmez diye beni eleştirip duran saç baş karışık gidecem işte sevineceğine onu giy bunu giy diye uğraşıyorsun!
Aman tamam naparsan yap hiç iyilik yaramaz sana!

iyilik için sanki, kendi dediği olsun yarışı bu sanki bilmiyorum!

Aslında markete giderken de belli bir miktarda süslenilebilirmiş! Bak şimdi; süslenme miktarıma da kendi karar verecek demek!
Belli olmazmış!
Ney belli olmazmış?
Biriyle karşılaşırsın belki.
Kimle tanıdık mı?
Ha yani.
Kimin umrunda ki hani???
Olur olur kızım.
Ne olur olur? Markette hayatımın erkeğini mi bulacam???
Olabilir.

Mesele sonradan anlaşıldı serdar bir akrabasının yazlığına misafir gelmiş beni karşılaşırız diye süsleyip gönderecek markete!
Bi süredir ayrı düştüğüm, fazla görüşemediğim bir arkadaşım için annem belki de evlenmiştir diyor.
Yok canım öyle olsa beni davet ederdi.
Belki de etmezdi!
Evlense facebooktan duyardım.
Koymamıştır internete!

Arkadaşımın evlenmiş olması ve beni davet etmemiş olması hikayesi çok hoşuna gitti nedense! Uzattıkça uzattı ve bu olasılığa ve hayali sebeplere inandı kızı kötülemeye bile başladı!

Yahu evlenmedi bir tahmin için niye beddua ediyorsun??!!
Evlenmiştir seni de çağırmamıştır herşey beklenir o musibetten! Pislik!
Ya evlenmedi ne uyduruyorsun?
Niye aramıyor o zaman gizlice evlenmiş işte!
Ayyy uydurmanın da bu kadarı!

içi nefret dolu oldu iyice yaa! Evlilere, çift gezenlere, sevgililere, mutlu ve neşelilere düşman!

24.06.2014

çalışmasa da olur


#patternpod #beautifulcolor #inspiredbycolor


Nasılsa müstakbel damat adayı çalışmasa da olur diyormuş öyle duymuş bilmem kimden; ne güzel işte ben de çalışmazmışım evde olurmuşum, ballandırarak anlatıyor; ne güzel evde beraber yemek yaparmışız, evle uğraşırmışız, zaten yeni evin ihtiyaçları bitmezmiş mağaza alışverişi yaparmışız; bunları söylerken o kadar hevesli ve mutlu ki beni düşünmüyor. 

Ne nazlı sevdiği biriyle evlenemedi, ne mutlu olur mu anlaşırlar mı endişesi var. Teyzem aklına düşürdü ilk gece korkusunu onun da çözümü varmış canım gidermişiz doktora! Kendi mantığına uysun yeter gerisi teferruat hele nazlı bir zerre... insan evde mutlu olmayı bilmeliymiş, dışarda bişey yokmuş... 
Annemin hayalleri ben evliyim benim evime sabahtan geliyor, beraber iş yemek yapıyor akşamı ediyoruz.... Yani evlenmişim ama hayatım hiç değişmemiş, öyle özgürlük falan yok bana; daha da beter: ev işi kocan yerine annenle zaman geçirmek. Mesela hafta sonumu anneme ayıracağım?????
napsın gözünü karartmış artık. kızının birinin çocuğu olmuyormuş bari benim olsunmuş! dayanacakmış artık razıymış herşeye! e ben değilim ama beni dinleyen takan yok ki.
zamanla alışırmışım zaten çocuk çok çalışkanmış sabah erkenden evden çıkarmış, sonra beraber vakit geçirirmişiz, bazen akşamda kalırmış, eş dost falan gelirmiş, geçer gidermiş zaman...

5 dakika

Diyelim ki odamda bilgisayar başındayım, tesadüf anneme koridordan geçerken bişey dedim ya da o bişey sordu bana; gelir yatağıma oturur, çöker kalır; saatlerce kalkmaz; madem konuşmak için fırsat buldu hiç kaçırmaz

nazlı ve hataları

Wrapping Wet Hair Up in a Towel - Bad Beauty Habits: Beauty Habits That Make You Look Older - Shape Magazine

Saçımı boyadım evde; havluya dolandım ama çıkmadan önce yüzümü bi daha yıkamak istedim. Kapıyı açtığım için annem gördü ve hatamı söyledi, yüz banyonun içindeyken yıkanırmış!! 
3 Ways to Transform Wet Hair While You Sleep

-- çocukken bizi nasıl derimizi yüzer gibi sürte sürte yıkardı, çekiştirirdi resmen tellak gibi, sabun köpüğü kaplı keseyle suratımızı ilk ovuştururdu, anne yandı yaa ite kaka sıcak suyu tasla dökerdi kafamızdan aşağı..
şimdi hatırlıyorum da ne eğlenerek ne mutlu olarak yapardı bunları; bizi yıkamayı da temizlik yapmayı da görev ama bi çeşit eziyet gibi aşırı ciddiyet ve terslikle. Sonradan farkederdim annem bunlar gibi şeyleri severek ve zevk alarak, memnun olarak falan yapmazdı sanki; görev, mecburiyet karışımı birşekilde... 

Gözümüze sabun kaçması ve yanmasını söylememiz bile onu gıcık ederdi, bi süre duymazdan gelirdi, bir gün yansın alışın bile demişti, yakmayan sabun şampuan almak istemezdi, uğraşmak istemiyordu herhalde. pahalı mıydı..

 suyu da çok sıcak dökerdi; söyleyince de başka türlü temizlenmez pislikler derdi. Kafayı mikrop hastalık pisliğe takmıştı. Böyle banyodan çıktık mı dayak yemiş gibi olurduk, gözümüz yanmış, derimiz keselenmekten kızarmış, hafifçe yanarken, evirilip çevrilmekten helak olmuş. Evet her pazar üçümüz beraber yıkanırdık. Ta ki ben isyan edinceye kadar; ablamın mızıldanmalarına kızsa da isyankar olmaması hoşuna gider, onu hassas ve duygusal bulurdu annem; bense karşı geldiğim için inatçı, kavgacı, bencil.

 Artık bi yaşta utanmaya başlarsın ya, niye beraber yıkanalım ben ayrı yıkanacağım isyanı çıkarmasam daha yıllarca kimbilir ne kadar beraber yıkanacaktık. Ablam rahatsız olsa da söyleyemez, belli etmeye çalışsa anlaşılmazdı, anneme göreyse normaldi, ayrı yıkanamazmışız zırt pırt banyodaki sobayı yakamazmış, ne kadar zor ben biliyormuymuşum, ama bencilmişim işte!! 

Daha ne kadar beraber yıkanacağız yaa?bırak sırayla yıkanalım bari. Hayır yıkanamazsınız beceremezsiniz!niye???? Cevapsız ama belli küçüğüz özellikle ben bu yüzden de yapamayız... ikna edinceye kadar neler çektim, sonrasında da kapıda bekleyip direktif vermeler, sorgu sualler; nazlııı şöyle şöyle yap, nazlıı böyle yaptın mııı?geleyim miii? Hayır anne! 

çıkınca da sorgu; oranı da yaptın mı, çok sert yapmasaydın ha, şöyle yaptın mı? Ahhh iyi temizleyememişsindir pislikleri!! Niye bu kadar pisiz ki?onu anlayamazdım, üstümüzden, elimizden tiksinir banyoda atamazmışız pislikleri...  iyice sürteydin köpürtüp, iyice sıcak dökeydin haa; ay nazlı ne inatsın ben daha iyi temizlerim sen yapamazsın!! Niye gerizekalı mıyım ben??? Ne alaka yapamazsın işte, ay hastalık kaparsın bak!!
korkutma yöntemi!!
yemeğini yemezsen açlıktan bithap düşersin, üşütürsen ölürsün, yalnız sokaktan geçersen başına birşey gelir, iyi yıkanamazsan hastalık kaparsın!!....

 -- o sıralar sarılık salgınları falan olurdu herhalde korkusu oydu belki ama söylemezdi; sırf öyle olsa zaten öğretmişin hijyeni ama inanmaz, güvenmez; madem bu kadar pisiz ve tehlikeli niye haftada 1???? Nutuk atar tuvaletten sonra nasıl silinip elimizi yıkayacağımızı?? Anladın mı ha nazlı??? Anlamayacak bi kişi varsa o da benim elbet! 

Anne ben okulda tuvalete gitmiyorum ki! Anlamaz ki... Hatta tekrar kendi yıkayabilmek için bizi korkuturdu; bak siz yıkanamazsınız, sonra pislikler kalır, hasta olur ölürsünüz naparım ben o zaman??? 

çözümü bari ablanla beraber yıkanın ben gelmem hadi! 
Hayyır!ben kendim yıkanacam! 
Ah nazlı ah yapamazsın ki beceremezsin iyi gitmez pislikler aah ha!valla hastalanırsan karışmam.... 

Yıllar oldu ama hala bazen nasıl yıkanılması gerektiğiyle ilgili nutuk atar bana. Yüzünü banyoda yıkayacakmışsın mesela; 
cildimi kurutuyor banyo sabunu. 
Aman kurutsun ne var?ne kadar kurutabilir ki?? 

Ayy şu yaşımda yüzümü nasıl yıkayacağıma annem karar vermek istiyor bir de iddiası ben kızlarıma hiç karışmam! (bi gün böyle dedi, bu karışmadığınsa? Napmış ki yasak mı demiş? Amir mi vermiş??? Delilin yok demek istiyor. Anne daha sabah donuma karıştın, tüm gün de beni sevmediğim bir adamla evlendirmek için iknaya çalıştın anlamıyorum sanıyorsun bunları değil mi? Nedense beni hep aptal sanırsın )
Tutturdu da forum'a gidelim gezelim diye, çok olmuş gitmeyeli. Eyvah evden keşke hiç çıkmasak dönemi geçti; yeniyetme gibi hergün forum'da dolaşalım dönemi başladı. Genelde çabuk sıkılmaz ve evde vakit geçirmeyi sever, aksini düşünenlere mana veremez; bunca günü birlik falan geziye benim ya da teyzemin zorlamasıyla katıldı, ama napıp edip burnumuzdan getirmeyi de başardı, o ayrı mesele... Ama böyle hızlı sıkıldığı nadir dönemlerde yalnızca forum'a gitmek istiyor. Eskiden de ykm vardı, migros, çetinkaya yada carrefour forum yerine; ama hala en popüleri migiros!... -- bizim evin yakınlarında şu 4 blok ötedeki market (bahçeleri de var ama!) kadar yakın ama farklı yönde olan bir yere yeni bir inşaatbaşlamıştı, bitmek üzere. Annem altında inşallah migiros olur diyor... --- bugünki forum tutturmasının sebebini ben anlamaz mıyım? Teyzemle hallerinden. Aklı sıra çeyiz ve ev eşyası mağazalarına bakarak bende evlenme isteği uyandıracak! Perdeler, örtüler, kırlentler falan da bayılırım zaten! Teyzemle gidin diyorum, yok sen de gel bize genç fikir lazım! Bak bak! Ama ben karta kaçmış bir kızım! Yada kendileriyle bir tutup bizli konuşur-lar!!  LC'ye mi gideceğiz? Ne alacaksınız? Güya şöyle bir dolaşır, kahve içermişiz sonra, hem teyzemin bir komşusunun kızına hediye alması lazımmış!  ben ne anlarım siz gidin! illa ben de gelecekmişim, hem bana da değişiklik olurmuş!! Lütfettiniz yaa... -- sanki beraber alışveriş yapmak çok zevkli, kendi yaşlı zevklerini bana empoze etme yarışında.... Renkli son moda bir ayakkabı alacaktım, o neymiş öyle nazlı?çocuksuymuş! Ne deniyordu o ayakkabılara düz, deri ama renkli... Neyse işte, açık tatlı bir yeşil seçtim. Bizimkiler kahverengi olsun istiyor ya da en azından en açık renklisi, ne o çocuksuymuş, yaşıma uygun olmazmış, hem bir kıyafetle de uymazmış.... Daha iki hafta önce... Sinirimden öldürdüler beni! Bir de çalışnlara karşı biz hiç karışmayız numaralarındalar... Ama uzaklaştı mı çocuk bana bombardıman, farketmem sanki! Güya ama her kıyafetinle uymazmış da ondanmış yani... Uyar, her kıyafetim renkli benim, inatlarına; inatdına da yırtık jean giyiyorum; annem yakıştırmıyor 13-15likler giysin!miş.... 15 geçince renkli cıvıl cıvıl, yırıtk giyinme yaşı geçti!! Ki 34! Aman allahım!!  benim gibi iyi, hanım kızlara yakışmıyormuş! Hani dili pabuç kadar bir kızkurusu adayıydım!???? inatlarına aldım yeşil ayakkabıyı, üstüne de uysun diye inadına cortlak sarı bir tişört!.... Siz evkızı-hanımı tarzı deyin durun ben street style yapacam!!

planlama

Ben akşama yıkanacam seni bilmiyorum! Sabah 08.0.30'dan planlamaya başlamış!

böcek böcek böcek vol. 2

Gray's leaf insect, Phyllium siccifolium, is a leaf insect (Phylliidae) native to west Malaysia. It was first described by George Robert Gray in 1832, which was his first phasmid he discovered.

Böcek böcek!
Nerde?

Görüyorum ve acele ilaca hareket ediyorum,
ilaç nerde nazlı ben sıkarım!

Bu kez cidden böcek, pas lekesi değil.
Ama hızlı hareket etmem lazım ki kaçışmadan öldürebileyim.
Güya yardım edecek, resmen engelliyor yahu, önümde durarak. önce ilacın sonra benim sonra böceği almak için kullanılacak peçetenin önünde, ulaşmayayım diye uğraşıyor sanki yavaşlatıyor.
Cidden hep önümde.
Annecim ilaç şurada! Ee bakıyor öyle.
önünde durma da alayım.
Vs.
Bu kadar seri hareket etmeme de gıcık, anormalmiş.
Ben gencim sen de eskiden öyleydin deyince de bozuluyor. Yaşlanmamış o kadar hala eski hızındaymış!
Valla değil. Biz çocukken hızlı hareket edemiyoruz diye gıcık olurdu bize; hadi der dururdu, bacak boyumuz yetmiyor o hızda yürümeye! Anlamaz azarlar dururdu nasıl beceriksizsek yavaşız da annemizi sinir etmek için yapıyoruz. çekiktirir, ittirirdi bizi; hızından yanlışlıkla çarpar, ayağımıza bile basardı, önce özür diler öper sonra fırçayı basardı; ne biçim yerde duruyormuşuz öyle!!

şimdi üzerine sıktım ama zor kovaladım annem hep önümde, anne bi çekil! Ne bu telaş diyor. Böcek kaçıyor, kaçar tabi can! Napim öpeyim mi??? Nasılsa biraz sıkmışım kaçtığı köşede ölürmüş o fazla ilaç harcama diyor!
 Ama bu durum kendi odasında olsa öyle demez!
Mesela birgün bi gece yarısı bi gürültüyle uyandım, sanırsın eve hırsız girmiş de onunla mücadele ediyordu, ödüm kopmuştu.

Kalktım nolldu yaa?
Sinek!

Ama nasıl sövüyor, bağırıyor, lanet okuyarak herşeyi ya çekiştiriyor ya ittiriyor!
Efendim sinek uyutmamış! Haklıymış ortalığı yıkmakta!
Bi saat kavga dövüş sinek kovaladık. Tabi benden hızlı hareket ettiğini ve asla ıskalamadığını düşünüyor!
Bi sürü gereksiz münakaşa, çarpışma, beni ittirmeler elimden ilacı yada gazeteyi kapıp ben daha iyi yaparım demeler, alırken beni cırmalamalar.
Zaten elimden bişey alırken cırmalar ablam da annem de!
Kendi sinek için bile bu kadar velveleye verirken ortalığı ben hamamböceğini odamda ağırlayacağım, oldu olacak koynuma da alayım!!

Nasıl başarıyor bilmem hep önümde ilaca, böceğe, peçeteye falan ulaşmaya çalışırken; beni engellemek ister gibi hep yoluma çıkıyor sonra bana kızıyor yardım edecekmiş... Nerelere kovaladım böceği..
.

böcek böcek böcek vol. 1

beautiful poecilocoris lewisi looks like an enameled gold jewel

Ayyy orda böcek var Nazlı ay!
Nerde?
Orda orda!
Nerde anne?
Ay orda kızım işte! (yerini işaret etmek ve söylemek aklına anaca geliyor)
hani?
Bak oraya işte! ilaç nerde ilaç!
(gitmiş benim odama kadar bilgisayarın oraya, dolabıma bakıyor, böcek ilacı nereye konur ya banyo ya mutfak lavabosunun altına, hatta ben ikisinde de bulundururum ama mutfaktaki bitmiş; ama annem benim dolapta arıyor, sesleniyorum ama duymuyor. En sonunda böceği göremedim de gidip kendim alayım derken gördüm annemi.)
napıyorsun arada anne?
Ay ilaç nerde ilaç arıyorum yok!
Giysi dolabının içinde ne arar böcek ilacı Allah aşkına??
Ay ne bileyim?? Nerde nerde???
Banyoda!
Ay ver ver!
(alıyor elimden sıkmaya gidiyor, salona. Benden de hızlı ve becerikli görüyor kendini yani.)
noldu kaçmış mı?
Yok duruyor.
iyi sık o zaman.
(tabi ben sanıyorum ki sıkabilecek, neresi ters neresi düz anlamıyor ki, kokusuz bir ilaç o başlığı da değişik böyle upuzun ince bir borusu var. Baktım sıkamayacak, kurcalıyor telaşla da kaçar diye, daha da beceremiyor, bir de bana elin çok beceriksizdir senin eskiden beri der bi kapağı falan açamadım mı. iyi ki çocukken bişeyleri becerememişim, bitti nazlı beceriksiz! şimdi de kendi öyle bir de elinden alınca bana çok kızıyor, ben yaparım diye azarlı bir haykırışla bağırıyor ama yapamıyor mesela. Suçlusu paketler ya da niye bunu aldın benzeri bilmem ne markasını alsaydın diye bana sardırıyor. çubuk krakeri açarken mesela öyle kontrolsüzce yırtmaya çalışıyor ki sanırsın hayatında hiç açmamış, yırtılıp yere saçılıyor.. Paketin ucunu göremiyorum da diyemiyor yediremiyor kendine iyi görmemeyi ama başkalarını suçlamayı tercih ediyor..)
ben sıkayım mı başlığı değişik.
Sıkarım ben! Sen korkarsın!
 Ama hadi kaçacak!
Taammaaaammm!!!!
(hala uğraşıyor. Artık sabredemiyorum alıyorum elinden.)
hani nerede?
Orda işte nazlı!!!
Hani?
Ay işte işte! Ay ver ver sen sıkamayacaksın!
(bu kadar süreyi böcek bekler mi? önce ilacı bulmak sonra nasıl çalıştığını bulabilmek sonra sıkamamak ve benle cebelleşip bana vermemeye çalışmak kaç dk alır. Böyle ben yapacam tartışması olur bizde; geri alıyor ilacı o daha iyi sıkarmış; hani yemek yaptıracak bana tepeme dikilir, her hareketimi ileyip enseme solur ve biyerde elimden almak için kavgaya tutuşur, bu şekildeki inadıyla elimi ve kendininkini kesmişliği var; bi de toplu taşımada: o ayakta fazla kalamaz, mazallah düşer diye ücreti ben veririm ama dolmuşta benle yarışa girişir ben verecem; anne kalkma ben veririm yok ben verecem, bari birine rica et de uzatıversin, parayı da bir elimden alışı var cırmalayarak, yok çocuk gibi yarışmada sanki, kalkıp verecek sonra sendeliyor mesela bu kez ben kabahatli gibi oluyorum. Bazen de ben de bozuk var diye tutturur en rahatsız anlarda bana vermeye çalışır, ayakta ya da uzaktaysam da, cebime sokmaya çalışırken içime attığı bile oldu, çantamın garip yerlerine tıkmak için debelenir durur. Ben verdim ya gerek yok anne! Yok aklına gelmiş çantadaki bozukluk ne olursa olsun nazlıya verilecek. O kadar tuhaf ve komik haller oluyor ki o oturmuş ben dibinde ayakta ittire ittire para sokmaya çalışıyor biyerlere. Hani gören parada ayrı gayrımız var sanacak. Tabi yer beğenmeyip değiştirme, beni her koşulda yanında isteme de cabası. şöföre diyecekmişim ön kapıdan inip arka kapıdan binip annemin yanına oturacakmışım yanına oturtmuyor kimseyi kızım gelecek diye, öyle bir kalabalık ki inmem için 4 kişinin inip bana yol vermesi lazım. O kadar zahmete değmez 12 saatllk bir yolculuk değil ki. Ama anlamaz çağırıyor nazlı da nazlı. Anne çok kalabalık nasıl geleyim, sinirli hareketlerle anlatıp direktif veriyor! ilaç el değiştiriyor, ben buldum annem kaptı elimden sıkmayı beceremedi ben aldım sonra ben biliyorum yerini diye cırmalayarak geri alıyor; sonra da bilmediğini itiraf edemediğinden, anlayamadığından ilaç şişesini kendince sıkacak güya.)
ince boruyu tutacaksın diyorum.
Ne borusu derken kendine göre sıkıyor annem ilacı; şişenin ağzı nasıl ne hatırlıyor öncekilerden ne biliyor, ne o an öğreniyor. öyle olmaz ona göre, boru moru anlamıyor var gücüyle düğmeye basıyor; ona göre de çok iyi sıkılıyor oradan! Hıh hıh ooohhh diyor. Ama borunun yönünü değiştirmediği için ayağıma sıkıyor.
Anne ayağıma sıkıyorsun ayağıma!
Anlayan yok.
 Dur dur ak nasıl ölecek! Diye de gururlanıyor.
Dinlemiyor  ki müdehale etmeye çalıştıkça da sinirlenip kalçasıyla ittiriyor beni!
Sıkıyorum ben!
Anne şu boruyu çevireceksin!
çekil çekil çekil! Ay ne ölmez şey bu ne ölmez! Ayy hiç iyi değil bu ilaç diye de söylenerek.
 Anneme göre tam isabetli mükemmel bir sıkış ama böcek ölmüyor ki!ilaç b.ktan!!
ölmez tabi üstüne sıkamıyorsun ki!
 Sıkıyorum işte çekil sen sıkıyorum ben nazlı!
Sıkamıyorsun ver şunu.
Bu defa 'yapamıyorsun'a güceniyor. Niyeymiş yaşlı diye böceğe ilaç mı sıkamayacakmış, bir kere ben beceriksizmişim ezelden beri ama kendi öyle mi???
Elinden o bana fırçalı siteme başlamışken kapıyorum ilacı; bütün ayağım ilaç içinde vıç vıç ıslak. Böcek orada duruyormuş ama ölmüyormuş da sanki!
Gözünün önünde şöyle yapacaksın şunu diyorum, şaşkınlıkla bakıyor şişeye sanki ilk kez görüyormuş gibi; ki savunması da o, ilk defa kullanıyormuş bu ilacı niye bunu aldıysam, ilk almışız demek! Yıllardır aynısından alırız kokusuz çünkü mümkün olduğu kadar! Ama ilk olduğunu iddia ediyor, sonunda demek ki önceden almışız ama kullanmamışız hiç diyor. Kullandık desem de kendi kulanmamış demek, yoksa unutmaz hatırlardıymış
Ha tabi ondan bi önceki sahne;
zar zor elinden alıp göstere göstere ayarlayıp sıkacağım; ama yok böcek!
Nerde hani? Ay kaçmış, önce ben sıksaydım ya!
Ne bileyim ben, daha iyi sıkarım sen korkma diye!
Sonra açısını değiştiriyor;
aa işte orda orda!
Nerde yaa?
Ay nazlı ver ya ver!
(yarış başladı!)
diğer ayağıma da mı sıkacaksın??
(ha ayağıma sıktığına da inanmadı, aman 2 sıçramışsaymış ben de abartmışım! Elletene kadar böyle, kanıtlamazsam zorla bana inanmayacak çünkü!)
vermiyorum! Ama almaya uğraşıyor o daha iyi yaparmış!
Gösteriyor bana böcek nerede, sersemlemik demek aynı yerdeymiş.
Orada böcek falan yok ki! Ortada bir böcek bile yok!
Geçen sene pencereden sızan yağmur suyundan sehpanın ayağındaki çivi paslanmış, yere koca bi leke yapmış! Annem de onu böcek sanmış!! Hem de pas lekesini bana gösteren kendiydi, unutmuş!

O böcek değil ki! Diyorum annem hala ben sıkayım, ya da orada derken!
Pas o anne!
Bazı şeyleri tamamen siliyor hafızadan ama benden daha iyi bir hafızası var iddiasında! Bu ilaç ve renk koruyucu mendili ilk kez gördüğü iddiasında olay esnasında!
Daha önce hiç görmedim ben bu ilacı ilk kez almışsın!
Reading Art Works Wedding by Lauren Fair Photography
Meyve suyu içiyorum bilgisayar başında, yanına koyuyorum diye annem endişeli.
Bilgisayara dökülmesin haa!
Bi süre sonra;
nazlıı bilgisayara dökülmesin ha!
Bi süre sonra;
bilgisayara dökülmesin elinde tut ha! Hiç uğraşamam tamirciyle!
Sanırsın kendi uğraşıyor! Hep ben!
 Bişey olmaz diyorum ama bi süre sonra dayanamayarak müdehale etmeye çalışıyor!
Ama kendi elinden düşürüyor klavyenin üstüne!
Ben sana dedim dökülecek diye!!
Dökülmeyecekti sen döktün!
Saçma yere koymuşsun hep ondan!
En mantıklı ve doğru yerdi!
Bi daha bilgisayar başında bişey içme yeme!! Off hiç uğraşamam şimdi tamirciyle hiç!
Sanki sen mi uğraşıyorsun?
Tabi ya kim?
Been! Hele bilgisayar!
Hıı tabi!
Ne hıı tabi anne, hem suçlusun hem güçlü yaa!
Ben ne kadar uğraşıyorum tamirciyle sen bilmiyorsun?
Ne kadar? Ben olmasam arayamayacaksun bile! Telefon eden ben, izah eden ben, sen sadece bekleyip başında dikilip bizimle ilgili bilgi verecek konuşmalar yapıyorsun!

önce üzülmüş, pişman olmuş, özür diler gibi olur veya yapar: ardından anında kendini haklı bulacak, çıkaracağını düşündüğü kendini rahatlatacak sebepler bulmaya çalışarak işin içinden sıyrılır!