diyor ki evlen işte nazlı napacan? hayatın gerçekleri bunlar, büyü artık! er geç evlenmek zorundasın, bari bu olsun iyi bir çocuk. hem evlen de benden kurtulmuş olursun!
kendi diyordu sen evlen yeter ben herşeye razıyım;
1- yazlığı satar, yakınında bir ev alırım, bu evde de siz oturusunuz, bi eşyaları değişseniz yeter (kendi seçmek istediği belliydi, bilmem nerelerde çok güzel eşyalar varmış ama işte durduk yere alınmıyormuş ki; yani evlen de eşya alma zevkimi ben çıkarayım aradan) : ee hani kurtulmak? gene burun buruna olacağız demek bu ki!
2 - makinaları nasıl çalıştıracaksın dediğimde gelip sen yaparsın derdi, yani iki ev birden çekip çevireceğim; ayrıca gün aşırı birbirimizin evindeysek nasıl kurtulmuş olurum, adam Japonya'ya taşınalım demiyor ki.
3- gelir yemekleri ben yaparım, korkma akşama kocan gelmeden giderim, diyordu; ee kurtulmak bunun neresinde? demek ki hergün benim evimde olmayı planlıyor, hem de akşam kocam gelene kadar. hatta bazen gitmesen burdaa yatabilirsin dermişim değil mi diyordu. ya hatta hani odanın biri yatak odası, biri ütü odası, biri oturma odası. işte kendine yatacak yer bile düşündü, her şeyi düşünmüş ya!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder