uzun anlamsız karamsar birbirine benzeyen yazılar... *biraz atıyor ve abartıyor olabilirim de olmayabilirim de, garanti yok. *bu blogdaki yazılar gerçek kişi, olay ve mekanlardan ilham alınarak yazılmıştır. *isimler akıl sağlığım açısından, bir çemberin iç açıları yüzünden falan fiştan değiştirilmiştir. *benzer durumlardaki isimler tutmuyorsa ondandır... *bu blogdaki yazılar sırasında hiçbir canlıya zarar verilmemiştir (kendim hariç^^) *varsa fotoğraflar alıntıdır. *hepsi saçmalıktır ^__^
27.11.2013
kendi korkuturdu - beceriksiz nazlı
Nereden konu açıldıysa diyor ki, sen küçükken çok korkardın diş fırçalamaktan! Fırçalamayacağım işte!dermişim!
Annemi başımdan atmak için derdim. Beceremeyeceğimi düşünür, kendi fırçalatmak isterdi. Tepemde dikilip beğenmeyerek izleyip eleştirip, azarlayıp dururdu çünkü. Annemi postaladıktan sonra kendim fırçalardım.
Annem de sanıyor ki fırçalamazdım! Söylemiştim senden sonra kendim fırçalıyorum diye, inanmamıştı. Sanki ben çokk yalancı biriyim. Beceremeyeceğimi düşünüyor da ondan! Zaten dedi becerebildin mi bari? Böyle aşağılayarak!
Zaten ne zaman bişeyi kendim yapacağımı söylesem aynı bakar, becerebilecekmisin bakalım der gibi! Onun gözünde ilk okul çağındaki küçük kızım hala, beceremem, beceriksizim çünkü. O zamanlar becerememin sebebi kendiydi ve zaten minnacık ellerim, güçsüz kollarım vardı. Ama bi kere gördü inandı ve yaftayı yapıştırdı, bi ömür beceriksizim ona göre artık!
Ne kadar farklı yaşıyor ve hatırlıyor insanlar. Bir yetişkin olarak bi çocuğun ruh halini hem de kendi çocuğu, hiç anlamamış. Kendi korkuturdu.
Bi şey öğretirken öyle bi endişeli ve hayal kırıklığıyla, sıkıntıyla bakardı ki baştan bi bozulur, yenik başlardınız. Hani zaten yapamayacağını düşünür gibi ve endişeli bakış, üstelik sinirli de, böyle azarlar gibi, sıkılmış usanmış, artık sana da bişey öğretecek hali sabrı kalmamış, bi an önce bitsin, uğraştırmasın ister şekilde bi davranışla öğretmeye çalışır bişeyi.
önce bi kendi gösterir böyle yapacaksın der, anladın mı diye sorar, sözlü yapar gibi anlattırmaya çalışır, oysa bazı şeyler pratik yaparak öğrenilir.
Ama o ders gibi bakar, anlattırır sanırsın öğrencisisin ve sözlüye kalkmışsın. Sonra aynı tavırlarla eline verir hadi bakalım yapabilecek miymişim bakalım der. Zaten baştan bir senden şüphe etmesiyle bi bozar, duygularınla oynar.
Sonra müfettiş gibi tepene dikilir, gözünü diker, hele bir beceriksizliğini görsün. Hiç ikinci şanstan hoşlanmadan anında hayal kırıklıııyla, hani ben zaten biliyordum beceremeyeceğini tavrıyla, oflaya poflaya elinden alır her ne yapıyorsan.
Elinden alır kendi yapmaya başlar, ben yaparım bırak desen de yapamadığını işte vurgular. Ya ver ben yapacam yok yapamıyorun işte diye aşağılar seni.
Bundan sonra da sana bu konuda güvenmez, o şey neyse kendi yapmaya karar verir ama senin kafana kakarak, oflayarak, usanmışlık ve senin beceriksizliğinden bıktım der gibi bi tavırla.
Mesela fermuar kapatmak, küçükken annem çekerdi, sonra bana devretmeye karar verdi, uzun uzun göstererek anlattı, ama işte bu tavırla. Sonra bana bırakıp bekledi. Ufak bir tereddütümde yapıştırdı beceriksizi.
Bir zaten baştan karar vermiş ama peşin hükümle hareket ederek bir daha şans vermedi ben zaten biliyordum diyerekten bana uzun zaman güvenmedi, kendi montumun fermuarımı kapatmama müsade etmedi.
Böyle bişey olduğu zaman bi kere hayal kırıklığına uğradı mı bitti.
Bi daha güvenemez oysa baştan yıldırıcı davranışlarıyla seni heyecanlandırmıştır bu da seni etkiler, ama bunu düşünemez fark edemez hiç.
Söylesen de inanmaz, abarttığını söyler, saçma der.
Yani aslında beceriksiz ve ahmaksın işte bahane arama der gibi.
Sana hemen ahmak, beceriksiz yaftasını yapıştırır, yerine koyar, en çok kendi inanır buna. Sonra bu aslında en çok kendi yaratıp inandığı bu görüşüne öyle saplanır ki, kendini kanıtlamak için yırtınmak zorunda kalırsın.
Ben kendi montumun fermuarını kapatabiliyordum sadece o ilk an beni öyle strese sokmuştu ki, hayat memat meselesiymiş gibl, heyecandan becerememiştim.
Bi daha da fırsat vermek istemedi. Bana nasılsa beceremezsin der gibi davrandı ve baştan hevesimi kırdı. beni de buna inandırmaya çalıştı adeta.
nasıl böyle fermuarımı montumun çekerken bir oflayarak davranışı var ki insan kendini fazlalık gibi görüyor.
Ne zaman ufacık bi beceriksizlik belirtisi görse ben zaten biilyordum sen beceriksizsln der gibi davrandı hatta ima etti.
Yani onun gözünde beceriksizlm ne efendim bir iki ilk anlarda bi becereksizlilk etmişim. Bitti artık geri dönüş yok!
Değişim olamaz ve kendi yanılmış da olamaz. o anda bir şeyi yapamamanın mantıklı bir sebebi de olamaz.
Ben beceriksizim zaten biliyordu!! Beceriksiz falan değilim kendi o yaftayı yapıştırdı, zaten beni beğenmemek ve güvenmemek için bahanesi çoktur, herhalde öyle görmek istlyor niyeyse. Ve işte ona göre korkak ve beceriksizim, hep öyleydim öyle kalacağım! Ve bunda kendinin hiiiiççç payı yok! Ben kendine benzemiyorum! Kendi becerikli ve mükemmel bense kusur doluyum! Hep düzeltilmem gerek! Yaa bu yüzden çok uğraşıyor ya benle! O olmasa daha şimdi bile bişey beceremem.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder