kaç hafta oldu 5-6 kilo vermek amacıyla rejimdeyim. 30-40 mı beklediniz? yok artık o kadar da değil. işte iş oralara varmasın diye, erken önlem sistemi.
kendi kendime uyguladığım basit ve bilindik bi yöntem.
üç beyaz yok, yemekten hemen sonra tatlı ya da meyve yemek yok, en az bir saat sonra. akşam saat 19.00-20.00 dan sonra yemek yok, belki bir gristini. ağır yiyecekler, hamur işi, ekmek, abur cubur yok... yürüyüş var var var! (spor salonu mu? ay benim gibi tembel için ^^ pek mümkün değil, üşenirim ayol! anca yürürüm ben. hadi bi de koşayım bari)
işte böylelikle uzun vadede yani öyle şok diyetler sağlık için çok tehlikeli, aşmış olduğum ideal kilonun üstüne eklenen küsüratları atarım. havalar serinlemeden atmalıyım ki kabanlarım, deri ceketim üstüme olsun! yahu daha yeni aldıydım :)
ben de planlar böyle ama evde bir sabotajcı beslemişiz!!!! iki de bir bana bubi tuzakları kuruyor.
ıspanaklı börek, ev baklavası, envai çeşit börek işte en kullanılan bubi tuzağıdır.
pazar pazar bi kalktım evi ağızları sulandırı bir koku sarmış. acayip bir kahvaltı sofrası donatmış annem. hı, arada sırada yapar böyle ama bu durumların %80i benim rejim dönemime denk geliyor. nedense???
aa sen de yaz başı niye rejim yapmadın yaza incecik girerdin dediniz gibi duydum. ay gaipten sesler de duyuyorum artık! Mersin'de iyi bir ruh doktoru tanıdığı olan var mıı?? aa du bi dakka! ruh doktoruna ne gerek yahu! siz varsınız abe gülüm size anlatırım!! heh he (ayy her geçen gün anneme daha çok mu benziyorum ne!?)
neyse işte baktım masa parıldıyor.
-'şöyle pazar keyfi yapalım dedim kızımla'
+"iyi etmişin canım da bu kadar şeyi kim yiyecek?"
bu da soru mu nazlı???
-'seeen!'
+"anne rejimdeyim ya bana kastın mı vaa senin" (pazar keyfiymiş! bir salı ve perşembe keyfi de vardı!)
-'boz! pazartesi başlarsın!'
+"salı ve perşembe de öyle demiştin! yerim ama bir dilim"
irademi sınıyor kesin! yahu anne irademin kuvvetini daha çözemedin mi!! bunca yıl hiç şey yapmadan (annem benim seksten bahsetmemden hiç hoşlanmaz. yani bir dizi-film sahnesi hakkında konuşabiliriz ama benim arzularım hakkında değil)... tövbe tövbee ^^
inadım inat! bozmayacam rejimi!
bozdum sandınız bir tepsi böreği indirdim sandınız diil mi? kuzum siz kimin tarafındasınız yahu???!!
zaten açım şimdi size çatarım bak! :)
ısrar bende bir yerden sonra inada dönüşüyor. annem zaten neredeyse her zaman her şeyi iki kere sormadan duramaz, ısrar etmeden hiç.
tabağıma bir dilim aldım, şeker atmadığım kopkoyu çayımı da doldurdum.
'ay ben bir bardak kahve içmeden uyanamam' diyenlerden, amerikan filmi karakteri özentilerinden misiniz? hani böyle elinde kahve bardağıyla gezeince kendini film yıldızı sanan, havalı sananlardan mısınız?
benim için çay abicim! klasik bir Türk kızı olarak çay içerim. gerçi bilmeden baksanız 'kız da zift gibi kahve içiyo' dersiniz ama o bardakta görünen karanlık sıvı çay!!!
bak açım dedik kahve diye tutturmayın! gelirsem oraya! yolarım ha! :)
ay kusura bakmayın insan açken dengeli olamıyor, asabi oluyor. ühüüüh hühüüü üühhhüüü açım yaa !
şiiişşşt annem demeyin ha!
gene saptım konudan! neydiii, sabah kahvaltısında koyu çay ve bi dilim börek yedim.
ama daha önce de belirttiğim gibi annem vazgeçmez. :) . içinden el mi yaman ben i yaman, ben sana o böreği yediririm diyor sanki. başladı karşımda şapırdayarak ve arada 'hımmm hımm hııımmm' diye homurdanarak yemeye. rol kabiliyeti hiç olduğu için biraz fazla abartıyor gene. gülüyorum.
çocukken bir ara iştahsızdım annem iştahımı açmak ve beni heveslendirmek için aşırı iştahlı bir şekilde, abartarak hımmm diyerek yemek yerdi, ablam da sağ olsun benimle diil annemle birlik olurdu. karşımda bir tiyatoro dönerdi vodvil gibi. güya benim iştahım açılacak ta çok yiyeceğim bu sayede. ben daha çok eğlenirdim, biraz da sinirlenirdim bu beceriksiz ve yeteneksiz tiyatoroculara...
hatta annem benim tabağımdan zaten zorla yediğim birşeyi yürüterek kıskandırma politikası da uygulardı aynı anda. sanıyor ki ben anlamıyorum, beklentisi yaa o benim diye bağırıp iki katını yemem. ama benim işime gelirdi ki.. bazen de mahsus ablama daha fazla koyup, sen nasılsa yemezsin derdi. güya kıskanacağım ve yerim diyeceğim. daha çok yiyeceğim. 'damak tadın yok senin' derdi mahsus bir de. var diye inat edip yiyeceğim sanki hıı derdim yok :)
bi belli etmeden yapabilseler belki hakkatten yutacağım numaraları ama nerdee o günler. sonuç ben yine yiyebileceğim, yemek istediğim kadar yerdim.
hadi o zaman ilk okul çocuğu falandım e şimdi? 32 yaşında bi kadın (annem kadın dememe de gıcık oluyo ve hatta işkilleniyo. önce kız! diye düzelttiriyo, sonra kendinden gizli seviştiğimi sanıyor. ha sanki haber vermem gerek. bak şimdi yeni konu çıktı bana ^^). fazlalıkları bile olan biri. hala aynı numaralar.
+"anne istersen başka taktikler bul! :)) yedi yaşındayken bile numara olduğunu bilirdim :))"
-'ne numarası? hımmmm çok güzel olmuş. ' (bi de inkar!)
+"cidden güzel olmuş. ama benden bu kadar. masayı toplayım mı yoksa daha yiycen mi?"
yoo çocukken iştahsız dönemimde zaafiyet falan geçirmiş değilim, normal bi çocuktum işte.. türk annesi takıntısı daha ye!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder