11.01.2021

 annem hala analog çağda. takılıp kalmış. senelerdir ne öğrendi ne alıştı ne kabullendi. hala 1990lardaki gibi fatura ya da banka kuyruklarında ömür törpülemek istiyor. hala. yıl olmuş 2021 hala banka kuyruğunda ayakta dikilip kavga ederek bütün gününü bir yorgunluk ve sinirle geçirme taraftarı.
mesela faturaları banka kartına otomatik ödemeye aldırdım yıllar yıllar önce, en az 10 sene olmuştur. ama her ay annemi bir telaş alıyor gelen faturaları görünce.
neredeyse her ay aynı şekilde endişeleniyor ve nasıl ödenecek bu faturalar şimdi diyor. annecim otomatik ödemede ya diyorum. bomboş gözlerle en az 30 saniye bakakalıyor.
sadece faturalar değil aidatlar da otomatikte ama annem ısrarla elden verme taraftarı hala şu korona günlerinde bile. 
geçende yazlık siteden aramışlar, hani otomatik ödendiğini hiç bilmiyorlarmış gibi, tabi yönetici de saplanıp kalmış analog çağa, anlamıyor. elden ödeyenlerin dekontlarına falan bakıp eksik çıkanları ödenmediğini zannediyor ve telefon ediyor.
o üstün zekasıyla bilgeliğiyle aşırı derecede fil hafızasıyla övünen annem de kızım ödüyor onu otomatik falan demeyi akıl edemiyor, anında inanıp sinirlenip endişelenip tansiyonunu çıkarıyor.
zaten hem tansiyon hastası hem kendini hasta etmekten bir çeşit zevk alır. eski kötü anılarını ilk günkü ki hatırlayıp kendine defalarca yaşatıp tekrar kendini hasta etmeye bayılır. zevk alıyor bundan yemin ederim kaç defa yaşadım binlerce kez. 1982de yaşadığı bir olayı hatırlayıp tansiyonunu çıkarır.
tabi tek deşarj olma yolu konuşmak olduğu için bu hatırayı anımsadığı dönem evirip çevirip yüzlerce kez bana anlatır. her halde ben de kendisi gibi kendimi hasta edeyim bekliyor ki bir gün bana dönmüş diyor ki sana da hiç bir şey işlemiyor ruhsuzsun!
ben de tansiyon hastası mı olayım istiyorsun ben de sürekli hap içmek zorunda kalayım?

yok tabi istemezmişmiş. yalan be. resmen yalan. ama benim kötü anılarımı kendisi hiç dinlemek istemez hiç etkilenmez kendini alakadar etmeyen şeyleri takmaz yani ucu kendine dokunmayacaksa.
tüm benciller de beni bulur zaten.

neyse o gün de okula gitmek durumunda kaldım, zaten bir kaç saatliğine ama annem gene defalarca aramaya başladı. ya zaten 2 saate falan dönecem niye 7 kere arıyorsun ki?
tansiyonu çıkmış sinirinden. ee. yazlıktan aramışlar aidatlar ödenmemiş diye kapıya adam göndereceklermiş alacaklarmış! ama evde nakit yokmuş gidip bankaya çekmek lazıımmış.
kafasında da hala şu korona zamanı bile bankanın içinde 300 lira çekmek için 6 saat bekleme hayalleri var hala.
ben otomatik yatırıyorum onu sen gene niye inanıyorsun o adama! fazladan para almak istiyorlar herhalde.
2 saatliğine bir iş halledecem annem kendime bile ayırmadığım bu birkaç saati işgal etmek istiyor yaa.
anneme kalsa beraber yatacağız böylece hem kendimi ellemediğimden emin olacak hem canının her istediği saatte beni uyandırıp boktan anılarının 9999. kez anlatıp rahatlayacak! gece uykumu rüyalarımı bile ele geçirmek istiyor kadın.

daha öncede yazlık aidatlarıyla ilgili aynı şey oldu. defalarca oldu. hadi adam beyinsiz nerde kaldı senin üstün zekan ve hafızan?????????? kızım ödemiştir diye bir savunması bile yok aniden kabulleniyor. ben desem bir şey kabul etmez ama. bir keresinde salak salak kapıya gelen görevliye 700 lira vermişti 7 aylık aidat diye!!
bir de inanmış ki fazladan para verdiğini kabul etmek yerine paradan vazgeçmeye razı. yeter ki yanıldığını kabul etmesi gerekmesin yeter ki ben haklı çıkmayayım.

eve geldim telefonda izah etmemi dahi unutmuş bir endişe bir sinirle aynı şeyleri çemkiriyor. 
anneme göre hala eskisi gibi bankaya gidip para çekmek ve yazlığa kadar gidip elden para vermek zorundayız. ve bunu şu korona döneminde bile yapayım. ne istiyorsun virüs bulaşsın da gebereyim mi?

----------
aidatların banka karttan otomatik ödendiğini yeniden anlatıncaya kadar akla karayı seçersin. diyelim ki unutulmuş ödenmemiş ne bu telaş. nerede kaldı senin güçlü kadın kafan üstünlüğün. kim ki onlar seni arayıp azarlama hakkına sahip! bana lafları dilediğin gibi sokarken iyi ama başkasına hemen ezil büzül, bir terslesene adamı! yok hemen inanıp kabul ediyor.
ben haklı olacağıma her şeye razı olacak.

--- akşam münakaşaya dönmüş bu beyinsiz tartışma bitmiş hala diyor ki e şimdi bankadan para çekmeye mi gideceksin??????

annem daha banka sırasında ayakta bekleme çağında kalmış, numaratörü bile anlamamışken, bankamatik olayını dahi çözememişken internet bankacılığını nasıl anlasın. anlatsan da anlayamıyor. anneme göre bankadan bankaya gidip elden yatırıp bütün günümü böyle geçireyim bakalam covid olup geberecem mi yazlık aidatını yatırmak için.
 ya ne anlattım ben sana???????? anlamamış ki. annem hala analog çağda. ona göre elinde kağıt belge olacak ve işlemleri bir memurla yapacaksın ki gerçek olsun.

--- yazlık yönetimini arayıp çemkiriyorum annem hala ezik ezik haksız çıkmamı bekliyor! sonunda hala tamam gelip elden vereceğim dememi istiyor. yanımda ben adama bankaya yatırılıyor niye göremiyorsunuz diye haykırırken annem yandan yandan nazlıı gelip elden verecem de diyor!!!

anneciğim niye elden vereyim şimdi?????????? kaç defa dedim bankadan yatırlıyor diye! ama hiç gitmedin ki bankayaa???????

---------------------- aylar geçti anlayamadı daha önceki senelerde de aynı şeyler olmuş olmasına rağmen hala emin değil ödediğimden her an toplu borç çıksın diye bekliyor. deseler ki 20 bin lira birikmiş ohh çekecek ............ beni sinirlendirmek için özellikle mi yapıyor diye şüpheleniyorum hala zaman zaman ağzımı arıyor yatırdın mı diye!!
otomatik yatırılıyor ya anne kaç defa anlattım.
ne bileyim ne zamandır bankaya gitmiyorsun ki?
gideyim mi kalabalık bankalara şimdi?
e lazımsa giit.

otomatik faturalara da inanamıyor. ben anlatınca inanmıyor da geçen sene virüsten önce bir bankaya gitmek gerekmişti de gişedeki memura sordu o anlatınca inanıverdi.
ben de aynı şeyi söylüyorum! ama ben banka memuru değilim erkek değilim ve en sevdiği evladı değilim. ablam ne dese hemen inanırı ama benden hep sebepsiz bir şüphe içinde.

40 sene olmuş hala doğum sonrası sendromunu atlatamamış sanki. kendinin ne kadar eğitimli bilgili bile ileri görüşlü modern falan olduğunu iddia eder ama gel gör ki kadın akrabalar annemin karnına bakıp bana hamileyken erkek olacak demişler diye buna inanmış, güvenmiş, istemiş, erkek olursa hayalarının yolunda olacağına ikna etmiş kendini ama ben çıkınca büyük hayal kırıklığı yaşamış olacak ki 40 sene oldu hala benden şüpheli. sanki ben karnından erkek olacam demişim yalan söylemişim. cahil eski zaman karılarının dediklerine inanan sende kabahat!!




10.01.2021

 375 lira telefon faturası gelmiş. evde sinir krizleri geçiriyor annem. kimseyi aramamışız da kimseyle konuşmamışız da diye evin içinde sigara içerek ve söylenerek dolanıp duruyor. 

hep çok kısa konuşurmuş!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ve gerçekten inanıyor bu söylediğine. eminmiş çok az konuştuğundan, asla uzatmazmış asla. telefonda sohbet etmeyi de hiç sevmezmiş. hiç.

bir şeye HİÇ diyorsa annem bu şey külliyen yalandır. kuyruklu yalandır.

asla kısa konuşamaz iddiasının aksine. marketten 1 kilo patates, 2 sigara 1 yoğurt isteyecek ya; böyle söyleyeceği yerde önce patates yemeği tarif ediyor sonra o sigarayı neden tercih ettiğini sonra da yoğurdun tarihçesini! annem 15-20 daikadan aşağı telefon görüşmesi yapamıyor ki.

pandemiden önce de sanki tüm sabah içinde birikmiş kinlerini berbat anılarını ya da ben bu güzllikleri kızıma yaşatabildim mi demeden çocukluk anılarını övinerek anlatmaları yetmiyor, sanki işten eve geldiğim anda başlayan aynı konuları binlerce kez daha anlatmıyormuş gibi, sanki artık yatıncaya kadar odamın kapısını suratına kapatırken bile konuşmaya devam etmiyormuş gibi ve sanki bunun üzerine hala doyamamışcasına yattığı yerden nazlıı nazlıı diyerek konuşmasına devam etmiyormuş gibi; HİÇ UZATMAM Kİ BEN UZUN KONUŞMAM Kİ BEN. diye iddia etmez mi.

konuşmayı sevdiğini bile kabullenemezken başka çok konuşanlarını gevezelikle boş konuşmakla karamsar konuşmakla uzatmakla suçlamaya da bayılır.

anneme kalsa kimi günler aynı yatağa yatacakmışız sohbet edecekmişiz!! o kadar doyamıyor ki konuşmaya gece dürtüp uyandırıp konuşmaya devam edecek.

anlattığı şeyler de hiç iç açıcı olmaz, moral bozucu karamsar üzücü sıkıcı aşırı detaylı olur ve zaten yüz milyon kez anlatmıştır ama ilk defa yeni yaşanmışcasına nefret coşkusuyla defalarca daha anlatır ve ilk defa duyormuşsı-un gibi dinlemeni ister; biliyorum anlatmıştın den-menden nefret eder.

bu sohbet değil ki ben konuştuğum zaman ya dinlemek istemiyor ya da o kadra yarım yamalak dinliyor ki yarım yamalak anlayıp bir de üstüne o konuyu benden iyi biliyormuş gibi ahl-kam kesip bilgiçlik taslayop daha da utanmadan iddia ediyor.

çocuk inadı iddiası olur ya 70 yaşındaki annemde aynen devam. ısrarla bana lisede 3 sene aynı sırada popo popoya oturduğum arkadaşımın babasını anlatıyor. başka bir arkadaşımın babasıyla karıştırmış. ama iddiada üstüne yok. asla kabul etmiyor.

eğer susuyorsa bil ki kafasında düşünmeye devam ediyordur o iddia ettiği ama yanıldığı konuyu. tüm detaylarıyla hatırlayıp sana karşı kullanıp doğru hatırladığını kabul ettirecektir.

hatta bir keresinde o kadar iddiaya girmişti ki - bir arkadaşımın annesinin kadın doğum uzmanı olduğuna bir türlü inanmıyor tapu dairesinde memur olduğuna yemin içiyordu. adı kadar eminmiş adı! tapu dairesinde sohbet etmişler 1994te!!! ben o kızı 1994te tanımıyordum ki! liseye biz 2. sınıftayken başka şehirden tranfer olup geldi. 3 kız otururduk biri de deniz'di. annesi de babası da doktordu. ama annem daha iyi bilir!!


zaten annem tıptan bile iyi bilir. her sağlık sorununun çözümü limon suyu içmek, sarımsak yemektir ya da sarımsak sürmek gerekirse de götüne amına sokmaktır. aşıya falan da gerek yok dye kafasında kuruyor olabilir.

neden fatura bu kadar yüksek geldi? oysa annem çok iyimser sessiz konuşmayı hiç sevmeyen huzur mutluluk iyimserlik ve neşe dolu bir insandır!!!!!!!!! kesinlikle geveze bir enerji vampiri değildir.

hani pandemiden önce beni j-her saat başı arayıp bütün tenefüsüm boyunca konuşmak istemeleri son buldu evdeyim diye. gerçi haftada bazen 1 bazen 2 okula gidiyoruz bir kaç saatliğine tüm gün olmasa da. o zamanalar aramaya devam ediyor. 

bırakayım da arkadaşlarıyla zaman geçirsin demez. hatta benim kendiyle konuşmama ve ablamk-la konuşmama dahi katlanamıyor. ki arkadaşımla konuşmama katlansın. ne zaman biriyle konuşacak olsam da fark etse - nasıl fark etmesin sürekli sigara içerek evi turluyor -  tepeme dikilip gözlerini diker ve tüm sohbet boyunca dinlemek ister. hatta katılmak, mümkünse beni susturup kendisi konuşsa daha iyi. hem ablam ve kendisi dahil kimseyle fazla konuşmayayım zaman ayırmayayım görüşmeyeyim hem de bana asosyalsin pasifsin der. ama hiç kimseyle konuşmayayım buluşmayayım görüşmeyeyim hatta mesajlaşmayayım da!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


fatura neden fırlamış çünkü defalarca ablamı aradık. annesinin ilk göz ağrısı bir tanesi aşkısı en şahane en mükemmel kişişsi evladı annesini aramaktan aciz çünkü. o kadar alakasız ki annesiyle enn az 30 yıldır artan şekilde sahip olduğu bacak varislerini 2019 yazında gördü ilk defa!!!!!!!!!!!! bir de bana  ANNEMİ NEDEN DOKTORA GÖTÜRMÜYORSUN diye çıkışıyor. annesi de en az 30 yıldır varisim var nasıl ilk defa görürsün kızım diyeceğine mest oluyor mutluluktan. en sevdiği şey de benim ezileceğimi zannetmesi. ben SEN ANNENLE DAHA ÇOK İLGİLENİP GÖRÜŞSEYDİN 30 YILDIR VARİSİ OLDUĞUNU DEFALARCA DOKTORA GİTTİĞİNİ SON YILLARDA İNATLA NEFFFRET ETTİĞİ İÇİN DOKTORLARDAN HASTANELERDEN GİTMEMEK İÇİN İNAT ETTİĞİNİ BİLİRDİN. NİYE SEN ALIP GÖTÜRMÜYORSUN ANKARA'NIN EN İYİ DOKTORLARINA? HA? KAYNANAI GÖTÜRÜYORSUN AMA !!! EN AZ 5 HASTANE KİMBİLİR KAÇ DOKTOR 2 KAPLICAYA GÖTÜRMAYİ BİLİYORSUN AMA! KADININ KENDİYLE İLGİLENECEK EN AZ 5 YAKIN AKRABASI VAR AMA SEN ANNENLE DEĞİL ONUNLA İLGİLENİP ANNENİ BANA BIRAKIYORSUN. MADEM DÜNYANIN EN ŞAHANE EVLADI SENSİN AL SEN GÖTÜR DOKTORA.

götürmüş ya! ne zaman götürmüş. geçen sene. mide ağrıları için aylarca söylenip küfrediyor inatla doktora gitmiyordu o zamanlar annem. ablama arayıp diyorum ki seni dinler sen ikna et ama laf işiteceğine 1 saat çenesini dinleyeceğine ses etmiyordu. bize lütfedip geldiği bir zaman zorla söylettim de gittik doktora. o da doktoru arayan randevu alan benim annemi ikna eden ettiren benim, ulan asansörü taksiyi çağıran bile benim!!!! hastanede giriş yaptıran benim. kendisi gün boyu instagramda takıldı hiç bir şeyle ilgilenmedi. kendine bir şey denirse geçiştirdi. annesiin koluna girmeye bile tenezzületmedi, tüm kaprislerini ben çektim. taksinin parasını dahi ben ödedim, o insagrama dudak büzdü. ama kendisi götürmüş doktora! handi hastane hangi doktor adı ne? ne ilaçlar verildi? kaç ay kullandı? hangi eczaneden aldık? hiiiiç haberi yok. ama kendi götürmüşmüş.

annem de bunlara hiç gücenmez. ama ben doktor sırasını beklerken tuvalete gidiyorum diye kavga eder. benim yokluğumda vazgeçip sünnetten kaçan oğlanlar gibi kaçacak olmuştu, kapıda yakaladımdı. ablam hala oturdupu yerde instagrama gömülmüş haberi bile yok annesi yanında değil.

biliyormusunuz anneciği de kendisini o gün doktora götürenin ablam olduğunu düşünüyor!! kaynanasının doktorlarıyla sosyal medyada bile takipleşip mesajlaşırken annesinin 1 doktorunun ön adını dahi bilmiyor ama annesine soracak olursan doktora götüren hep büyük kızı!!

mart-nisan-mayıs aylarındaki karantina zamanı özellikle aramadım bakalım ablam ne zaman hatırlayacak annesini diye. çünkü senelerdir ben ya da annem aramadan hatırladığı yok. tam 2 ay hiiiiiiiç aramadı mesaj bile atmadı. korona olsak ölsek evde çürüyüp koksak haberi olmayacak. bu kadra ilgili bir insan işte. eskiden de bu bencillik ilgisizlik vardı ama yaşlandıkça arttı. 2 ayın sonunda da ben aradım da şükür bizi hatırladı.

nasılsa emin annesinin favori evladı. annesi ona kızmaz sitem etmez. hep haklı görür. olmadı işlerinin yoğunluğuna sığınır! sanırsın serbest meslek erbabı ya da kendi işinin patronu! masa başında iş yapan biri. bolca da boş vakti olur ama arayıp hal hay-tır soracağına yogaya platese gider kafelerde avm'lerde saatlerini geçirir bir kere aklına gelmez.

kırk yılın başı hatırlarsa da gönül almak adına pahalı parfümler alırdı eskiden. şimdilerde kendisini beauty guru sandığı için evde biriken sevmediği dandik makyaj malzemelerini bana kakalıyor! güzel bir kutuya poşete koy bari. çöpe atacakmış da bana vermeye getirmiş küflenmiş allıklarını! alınmayayım da ne yapayım? ama annesine göre oh şahane bir hareket ve muhteşem bir evlat ve insan kendisi.