pazara gitcez diye büyük heyecan yaşıyoruz evde 3 gündür!!!
aslında 4.
dört gündür annem pazardan neler alacağımız sıralayıp duruyor. tabi ki defalarca.
büyük hevesle ve heyecanla. gerçekten keyif alıyor.
ama saymaktan.
patlıcan alırız nazlı!!!
domates de almamız lazım.
istersen fasülye de alalım ha nazlı.
maydonozu unutmayalaım ha nazlı.
nazlıı kabak da alacağız.
nazlıı biber de alalım mı?
nazlı sarımsak da alınacak.
domates alacağız haa domates!
karpuz da mı alsak?.....
sanmayın ki başka konu konuşulmuyor. elbette ne kadar olumsuz konu varsa arka arkaya defalarca!!
bana he hı tamam hııı demek düşüyor!!
konuyuu değiştirmek imkansız.
sabah kalkıyor büyük bir heyecan ve hevesle keyifle olumsuz konulardan bahsediyor.
aynı şekilde hemen gidip yatmadan önce sıralıyor taktaktaktak.
aralarda da pazar heyecanı.
bugün sabahtan planlara başladı. ne giyeceğimi bile düşünmüş!!
sanırsın paris'te sosyete pazarına gideceğiz.
gelip gibip bana yeşil elbiseni giyersin diyor.
değişik cümlelerle aynı şey.
yeşil elbiseni giyersin sende nazlı!
yeşil elbisen ütülü mü?
ben ütüleyeyim istersen!
ütüleyebilse keşke. nazlıı fişini tak, nazlıı fişini çek, nazlıı bunun içine su konacak mı? nazlıı bu nasıl ayarlanıyor, nazlıı ışığı yandı bunun, nazlıı ışığı söndü bunun, nazlıı çat dedi bu, nazlıı ısıtmıyor bu, nazlıı elbiseyi düzlerken bunu nereye koyayım,......
tüm işi bana yaptırıp sırf ütüyü elinde tuttuğu için herşeyi kendi ütülemiş oluyor!!
dolapta mı?
ney?
yeşil elbisen yaaaa!!!!
hıı.
ütüleyeyim mi.
gerek yok.
ama kırışık giyilmez ki.
giymeyeceğim ki anne.
ne? ne giyeceksin ya????????????????
nazlıı yeşil elbiseni giyeceksin değil mi?
yeşil elbisen nerede?
elbiseni giyersin sen de.
en güzeli elbise giymek. sen de yeşili giyersin.
sabahtan beri defalarca ayyyynıııııı şey. takmış kafaya. aklı sıra tekrarlayarak bana işleyecek, ben salak da sanacağım ki yeşil elbiseyi giymek benim fikrimdi.
inceptioncu işte.
ee hani?
ney hani?
e giymemişsiiiin!!
???
yeşil elbiseni yeşiiiilll!!
niye giyeyim ki?
sen dedin giyerim!
demedim sen dedin.
e giyecektin.
hayır.
sen dedin nazlı yarın pazara giderken yeşil elbisemi giyerim dedin.
demedim hiç öyle birşey.
dedddiiiiiiiiiiin.
demedim anne sen takmışsın kafaya.
dedin akşam.
sen dedin.
sen dediğin için diyorum ben.
ben hiç öyle bir şey demedim!!
aman dedin yaa sen de de hiiiç hafıza yok!!
demedim!!! gerizekalı bir pazara giderken niye elbise giyeyim? pazarcılara defile mi yapacam? istersen beni bir pazarcıyla ever, domates satarım işi gücü bırakıp, sabahları da tarlada çalışırız!!
aman ben sende!!! güzel olur diye.
altı üstü pazar!! bu sıcakta bir de elbiseyle mi uğraşacam.
sen dedin ama çok güzel olur, pazara giderken de giyerim elbisemi dedin.
normal cevapları annem yok sayar. ya da normal şekilde belirtillmiş herşeyi. illa tartışma münakaşa kavga bağırış çağırış olacak. yoksa aklında kalmaz.
cideen.
sonra da bana çok sinirlisin der abartıyorsun der çok kavgazısın der.
normal hayırları kabul etmediği için. illa bastırarak çok iddia lı şekilde olmalı. yoksa duymuyor bile herhalde. sürekli kendi düşüncelerine ve konuşmasına gömülü olduğu için ona göre karşısındaki sadece ağzını açıp kapatııyor o kadar.
daha hala söyleniyor ben kendim demişim yeşil elbisemi giyerim diye kendim unutmuşum!!!
ne zamagördün geri zekalı pazara giderken elbise giydiğimi??? hem nasıl rahat edeceğim ha!! eşşek yükü gibi torbaları alan ben, meyve sebzeyi sen eğilemiyorsun diye seçen ben!!
elbiseyle götümü havalara mı dikeyim??? kıçımı mı izlesin incelesin millet???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder