29.05.2016

Markete gitmek bile bi savaşa dönüşebiliyor. Sanki ben mutluluktan uçuyorum, hii ihtiyacım yok arkadaşa, gezmeye, deşarj olmaya; haftasonu fena halde küfürbaz, aksi, dırdırcı bebeğlm annemi eğlemem lazım. Hani bari bi memnun olsa sürekli şikayet ve dırdır konuşmasıyla geçirerek deşarj oluyor: ama beni şişiriyor.

O böyledir zaten; kendi deşarj olurken başkalarını şişirir, demoralize eder, modunu düşürür: sonra senin keyfin kaçmış, sıkılmış, bunalmışsındır, şişmişsindir döner sana 'ne kadar suratsızsın' der!

Asla da kendi yüzünden falan olmamıştır asssssla, ne alaka? Asla kabul etmez! Sen bozmuşsundur asık suratınla moralini!!

Bi de hem bana ver cevetini, çantanı tutayım der hem de bir yerde düşürür fark etmez, unutur fark etmez.

Malına sahip çıkmak kıymet bilmekten bahseder durur ama bi kez çantanı emanet etsen hop kaybeder.

çantam nerde?

Ne bileyim ben?

Nasıl ne bileyim anne sana bıraktım!

Yoo bana vermedin.

Ya az önce kabine girmeden verdim ya sana!

Ben ne bileyim ne verdin? Elbise sandım koydum oraya?

Benzer diyaloglar çok geçti çok. O kadar da olağandır ki. Ama kendi malı bi yerde unutulsun, kendi bile unutsa bana kızar.

Sürekli sanki kafasında beni sevmemek beğenmemek için bahaneler uyduruyor. Evden çıkarken unuttuğu gözlüğü bile benim kabahatim!

Bi keresinde çantanı taşıma, market arabasına koy diye ısrar etti; daha 5 dakika geçti geçmedi ne çanta ne araba!

Nerde araba?

Ne arabası?

Market arabasııı?

Ne bileyim ben?

Ya sen tutacaktın ya!

Ben mii????

Sen! Ben tutarım çantanı koy git un al dedin.

Bambaşka bir reyonda bırakmııııışş gitmiş.

Daha geçen ay; Forum'da bir market arabası dolu eşyayı unuttu. Gazete unutmuşuz sen şuradan al dedi ben arabayı düz yere çıkarttıktan sonra. Kendi de banka oturdu. Ne bileyim ben arabayı unutacak.

Hayır uyarsam araba sana emanet ha diye; azarlar beni aman be sen de gençler benden unutkan falan diye surat bükerek!

Haa sanmayın ki bu tavırları bana karşı hep böyle; dışardan gören annemi emekli, masum, yaşlı öğretmen diye görür; mesleğin verdiği didaktikik dışında sürekli rol kestiği için!

Ezelden beri dışarda başkaları içinde farklı, iyi, sevecen, anlayış abidesiyken: kendi evimize girdiğimiz anda yüzünün ifadesi bile değişir bambaşka biri; sürekli azarlayan, kusur bulan.

Asla özgüvenle büyümedik; ama başkalarını iltifata boğmaya bayılır insanlar da sanır ki yabancıya bu kadar iyi sevecen davranan iltifata boğan birisi kızlarına daha da çoğunu yapıyordur.

Tam aksi tam!

Hatta sevdiği şey dışarda bizim, özellikle de benim, çünkü ablam ses edemezdi, gıcığıma gidecek şeyler yapıp tepki göstermemi sağlamaya çalışmak; böylece aksi-kötü kızına bile anlayışla yaklaşan mükemmel anne rolü çizecetir.

Bayılır beni sinirlendirp sonra rol kesmeye! Kendi iyi sanısın da yeter gerisi önemli değil.

Ha market arabasını unutmuş, bankta bir kadınla konuşmaya dalmış; her yerde böyle geçici konuşmalarda konu ya siyaset ya benim evlenmemem olur: fix.

Aynı şeyleri defalarca konuşmaktan bıkmak ne demek büyük zevk alıyor. Beni ona buna, taksiciye şikayet etmek zevk onun için. Sanki bu insanlar beni yadırgasa çok umrumda olacak ama yanlış anlamalara da neden olur.

Neyse gerçi market arabasını unutmak gene bi derece iyi; bi gün taksiye yükledik eşyaları, beni almadan gittiler; hadi adam neyse annem yokluğumu hiiiç fark etmedi bile! Cidden. Kendi düşoncesine konuşmasına o kadar gömülür ki anlamaz.

Ee çantamı da elimden almıştı; sanırsın komplo. Bi sonraki taksiye bini peşlerinden gittimdi!

Gerçekten.

Kısa aralıklarla vardık evin önüne, hala anlamamıştı konuşmaktan! Eline de sımsıkı almış çantaları bana sen öde diyordu.

Ne kadar anlattıysam anlayamadı; ya da kabullenemedi; niye onun unutkanlığı falan olsun? Beni suçlamak varken?

Daha iki taksi olmasını zor anladı kapıda: koşsaydın diyor! it gibi mi???? Yorgun yorgun eve kadar peşinizden koşaydım bari???!

Zaten koştum el salladım bağırdım= tık yoktu!

Telefon edeydin dururduk ilerde diyor.

çantam sende! Zaten arasam annem duyup anlayıp açıncaya kadar ohoooo. Ben o kadar yolu yürüyecem yani???

Neyse o zaman; market arabasını unuttuğu yer banktan uzak. Dalmış konuşmaya. Ben de d&r'ye girip; yorgunum ama gazete alıp dönüyorum.

Ben gideinceye kadar; o sıra da millet bomba olaylarından gergin. Güvenlikçi alıyor arabayı, bakıyor, şüpheleniyor, çekip götürecek: ohooo annemin ruhu bile duymuyor ruhu??? Hiç!

Ben adama yetişinceye kadar epey ilerletti: daha ben adama laf anlatıyorum annem hala konuşma derdinde. Söyleyince de kabahat gene bende elbet!

Yanımda götüreymişim????

Eğimli yerden zor çıkarttım arabayı daha onunla avm gezecem! Fark etmedim ha ha dememek için beni suçluyor.

Aynı anda 3 yerde birden 3 şeyi birden yapamam ki.

Hem hafızası, dikkati ve zekasıyla övünür: hem nasıl: o kadar ki biz zavallı ölümlülere kendinin artıkları kalmış gibi bir tavır. Eee hani?????

Bu kez de güzel:

yorgun yorgun saatlerce süren çileli alışverikten sonra; ilerdeki banka gidip oturmak istedi; biz poşetlerken eşyalar geçerken.

Oh almış beni çantayı da yürüdü gitti.

Ben de peşinden çantamı almaya gidiyorum, sesleniyorum; hiç oralı değil!

Sonunda yetişip şöyle bir dokundum dursun diye. Naaptı beğenirsiniz???

Çığlık attı! Ayyyyy!

Arkasından yürüyen, seslenen kendi kızını duymuyor çünkü duyarlılık ve zeka abidesi insan.!

Büyük bir korku ve şaşkınlıkla döndü durup??????

Ay çantayı alıp gittin! Ver de parası ödenecek.

Kendi paranla öde!

Zaten öyle yapacam çantam sende anne.

Kartla öde!

çantam sende bi ver de.

Anlamıyor ki! çok korkmuş!

E seslendim duymuyorsun.

Doğru dürüst seslenememişin demek!

Sanırsın bende 9 oktav ses var???? Kendinden megafonluyum! Ha bu arada bigün bana başka reyondan bişey almam için göndermişti, o reyon en sonda oraya yürümeyeyim diye: sonra ben o şeyi ararken benim kaybolduğumu sanmıştı!??? 30 yaşında markette kaybolmuşum! Güvenliğe söylemiş onlar da torun sanmış anons ediyor: esmer, kot pantolonlu, mavi gömlekli kız çocuğu kaybolmuştur diye!!

Sen gönderdin reyona.

Ne?

Sen git te oradan bilmem ne al dedin gönderdin ya beni?

Ne bileyim dönmeyince?

Daha yeni ayrıldım yaa yanından?

Amaaan be!

5dk olmamıştır: insanların ifadesini düşün artık. çocuk arıyorlar ben çıkıyorum? Laf anlatmak mesele. Kayboldum sanmış? Bu yaşta Carrefour'da gerizekalı mıyım kaybolayım? Ne yani gerizekalılar kayıp mı olurmuş??? üste çıkmak için neye çekiyor!

Ha çanta savaşında kaldık.

Anlamıyor. Evet. Kafası sonmuş. Git kendin öde! Kartla öde diyerek konuşmaktan duyamıyor anlayamıyor.

Anne çantam sendeee! çantam sendeyken nasıl ödeyeyim???

Kartla öde kart! Senin kartın yok mu? Vermiyorum! Ay benim oturmam lazım anlamıyorsun hiÇ Nazlı!

Tamam bi çantamı alayım!

Ay oturmam lazım sen çanta alalım diyorsun! Aklın neredeydi daha önceden çanta için gezemem ben daha gezemem ayyyy!

Bi de böyle dalmış ki konuşmaya, sanki ben çantasını zorla alıyormuium gibi davranıyor.

Çanta alalım demiyorum anne! çantamı koluna takmışsın ver bi şunuuu.

Böyle sabitlendi mi annemde anlama kıtlığı olur; anlayamıyor, algılayamıyor: dalmış şikayete konuşmaya ne duyuyor ne aklına geliyor. Dinlemiyor haliyle. Böyle zamanlarda dikkatini sana vermesi için dokunman lazım. Sanırsın bi çeşit katatonik!

Dokunup sarsmazsan kopmaz kendi düşüncesinden.

Ben de zaten banka ulaştık, otursun da alayım dedim. Oturdu, sımsıkı da yapışmış çantalara; söyleniyor: çanta alacakmış! Daha gezecek halim mi var benim, hiç anlamıyorsun beni, yaşlandım ben yoruluyorum, baştan diyeydin ya çanta alalı, bakardık o zaman, sanki evde hiç çantası yok.... Yüz tane çantası var hala çanta da çanta napacaksan çantayı??

Annemin konuşmaları genelde böyle monolog: diyalog olamıyor.

Oturdu işte dırdıra devam...

Bende anlamıyor çantamı almaya çalışınca uyanacak kendi dünyasından diye düşündüm. Basbasbağırmaz mı???

Vermeem!

Nasıl alacam eşyaları ya? Kasada bekliyorlar anne!

Ne bekliyorsun git aaaal!

Ay cüzdan çantada cüzdaaaan!

Daha cüdan da mı alacağız Nazlı? Ben yorgunum! Vermem!

Neyi vermiyorsun ya kendi çantamı istiyorum ver şunuuu!

Market şeyleri nerde hani?

Ayyy ay! ödeyemedim ki çantam sendeee!

Kartla öde bana ne?

Kız kartlar çantada ikte bir ver şu çantamı artık!

Bi de aksiliği ve sabitliğinden bana sanki yabancı biri çantasını çekiştiriyormuş gibi davranmaz mı?????

Anlayamıyor, hatırlamıyor ki taşımak için çantamı aldığını.

Ben laf anlatmaya çalışırken annem de inatla anlamaz ve kızarken güvenlikçi 'ne oldu hanımteyze' diye geldi.

Hah zamanında pejmürde giydirdiği için evde, sürekli de tersleyip emir verdiği için beni evin yardımcı kızı sanmışlardı bir de kıt algısı sayesinde hırsız sandılar!

Ama bunu da algılayamaz ki beyni. Yorulmuş o oturup dinlenmesi lazımmış daha da çanta bakamazmış. Takmış kafayı. Mütemadiyen konuştuğu için kendi düşoncelerine gömülü, etrafı algılayamıyor. Onun gözünde kötü huylu kızı çanta diye tuttturarak anneciğini hiç düşünmüyor o anda; etraftaki insanlar da mesela annesini hiç anlamayan, düşünmeyen bu kıza tüüü diyerek bakıyordur.

Ay çanta diye tutturdu! Adama şikayet ediyor beni. Yanli uzattım ama bunlar belki 1-2 dakikada vuku buluyor.

Adam bana şüpheli bakıyor tabi. Annem de dırdırdır şikayette anlamıyor ki niye tepesinde kızı? Adam? Nazlı bekletiyor onu? O yorgun, artık eve gitmesi lazım ama Nazlı hala oyalanıyor.

Adam bir daha hanım teyze ne oldu? Diye sorunca zor dikkatini verdi; bakakaldı suratına?

Sonra bana dönüp poşetleri sordu haniymiş????

Ayyy ay ödeyemedim ki anne çantam sende çantaaaam!

Yahu kartınka git öde işte aaaa! Hala daha çanta alacam diyor!

Çanta alacam demiyorum benim çantam da sendeeeeee!

Bana ne git kartla öde kart kart! Aaa hiç anlamıyor!

Evet. Kendi anlayamaz ama başkalarının anlayamadığını düşünür hatta inanır buna.

Dokunmanın yetmediği yerde insan bağırıyor. Ama gene anlamıyor ki.

Yakaladım çantamı çektim zorla.

Bir şakırdı bir hayretler içinde bir şokta. Bu arada adama marketin kasasında beklediklerini çantamın annemde kaldığını anlatıyorum.

Sağol anne sayende hırsız da sanıldım ver de şunu artıııık.

Neyi veriyorum yaaa? Kartla öde kart!

Kart çantada çantaaaa! Ay ver şunu artık yapışmışsın sanki! Bekliyorlar kasada!

Zorla çektim çantamı ama annem hala şkakın anlamamışbi bana bi adama bakıyor.

Adam da ayrı salak o da anlayamadı.

Söylene söylene kasaya dönüp ödemeyi yapıyorum. Eve ulaştık hala anlamamış!

Sen bana niye bağırdın adam sana nasıl kızdı?????

Sayesinde hırsız bile sanıldım daha neyin peşinde hala da anlamamış.

Ne bilsinmiş cüzdanı kendindeee? Cüzdan değil yaa çantamı almışsın elimden yapışmışsın vermiyorsun daha da bana git öde diyorsun.

Eee ödeyivereydin?!

Ay delirecem delirecem! Neyle ödeyecem kıçımla mı çantamı vermiyorduuuuuun.

Kendi paranla ödeseydin bitti mi???

Hala anlayamadı.

Ben çekip ne aldım senden zorla?

Aman be!

Söyle bi söyle ne aldım çekiştirip???

Ne bileyim? Cüzdanımıı? çantamı?

Senin çantan kırmızı mı? Ha? Kart da yok para da yoktu sen de değil mi?

Eeee?

Ay hala ee diyor.

Taşımayayım diye almadın mı elimden ver ben tutayım dedim çantamııı?

Hııı.

Ee aldın gittin, daha da vermem diye uğraştırdın, elimboşken nasıl ödeme yapayım?

Kartla?

Kız kartlar çantadaaaaaaaa! çanta da sendeeeee.

Aman be ödemedin mi para vermeden mi çıktın?

Kız zorla aldım ya elinden kendi çantamııı sayende adam beni hırsız sandı!

Hangisi daha trajikomik?

+Markette kaybolduğumu sanıp anons ettirmesi mi?

+market arabasını unutup bomba sanılması mı?

+beni taksiye binmeden unutup gitmesi, sonra da arkadan koşsaydın demesi mi?

+çantamı sahiplenip vermemekte diretip hırsız sanılmama neden olması mı?

+orda burda çantamı ceketimi unutması mı?

+ya da market arabasını unutması?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder