Kapak - kapı - tuvalet.
Nasıl ki önünde, yolunda, koridorda, kapı eşiklerinde durakalmaya bayılır, yerli yersiz banyoya da dalar.
istediği şey olsun yeter ona. Sınırı yok. Dalar.
Bende gıcık olurum.
Defalarca olduğu için dönem dönem kapıyı kilitleme alışkanlığım olmuştu.
Fütursuz sınırsız dalar içerleri ve ay aman deyip çekilmez, kalır izler gözünü diker ve eleştirir hatta! Popo öyle silinmez! Ayy!
Bu kez kilitlememişim unutmuşum.
Dışardan sesleniyor, telefon çalıyor belli; Nazlıııı bu nasıl açılıyorduuu?
10 yıllık cep telefonunu öğrenemedi! Eski ikiye katlanan kapaklı Nokia'lardan var ya.
Benden kat kat zeki ve hafızası güçlü olduğunu ima eder ama katlanan kapaklı 10 yıllık telefonu öğrenemedi!
E her tenefüs seni nasıl arıyor diyeceksiniz; ev telefonundan! Sonrada faturaya hayret ediyor!
Neyse, bu nasıl açılıyorduu diye beni ararken evde ben tuvaletteyim.
Kapının önüne gelmiş soruyor.
Kapağını açacaksın anne!
Bizimki kapıyı aç gel anlıyor içeri dalıyor.
Nasıl açacam bunu çalıyor?
Ya tuvaletteyim kapağını açacan!
Nasıl? (elime veriyor, açıp veriyorum, almıyor ben s.çarken konuşacakmışım! Hayır niye tuvaletteyim ki ben anlamıyor ki! Zorla eline geri veriyorum sinirle. Niye sinlrleniyorum ki değil mi sıçarken bile hizmet etmem lazım! Hatta ne hakla yanlış zamanda sıçıyorum ki önce sorup lzin almam lazım!)
alıyor konuşuyor rahat rahat ben klozette otururken. Bilmem nerden bilmem ne komşu kadını aramış!
Sinirleniyorum, kapıyı kapat diyorum; yani çıkacak gibi kapının önünde sırtı bana dönük duruyordu da ondan.
Ama ne çıkması.
içerde kaldı kapıyı da kapattı!
Evet! Ben klozette oturuyorum annem telefonda rahat rahat konuşuyor! Normal sanki. Kapıyı da kapatıyor bir de. E ben demişim! çık da kapat çık çık!
???? Boş bakışlar!