11.02.2014

uçuk - ne bileyim - Eskileri ne kadar farklı hatırlıyoruz -

+Hani sen dişçiye gidecektin??? 
Korkuyorsun biliyorum der gibi soruyor.. 
-Uçuğum geçsin de. 
+Ne alakası var kızım uçukla??? 
-Ne alakası mı var? yarık, uçuklu dudakla ağzımı o kadar nasıl açacağım? acıyor!
+Ha uçuk dediğin dudağında mı?? 
-Ya neremde olacak anne?? 
+Ne bileyim genital bölgede de oluyormuş diye biliyorum ben! 
-Benim genital bölgeme uçuk nasıl bulaşsın?? 
+Ne bileyim ki ben????? 


_____

Eskileri ne kadar farklı hatırlıyoruz, annem benim bazı tepkilerime, korkularıma neden olduğunun hiç bilincinde değil. 
Mesela banyo yapmayı sevmemek, küçükken, kendiyle alakalı değil, derimi yüzer gibi döver gibi itip kakmasıyla alakalı değil, benim kötü huyumdan... 'eskiden hiç sevmezdin yıkanmayı, şimdi hiç çıkmıyorsun banyodan'demesinden belli.niye sevmediğimle ne ilgileniyor, ne alınıyor, ne anlıyor, ne de kendine bağlayabiliyor.... pis, inatçı bi çocuktum da ondandır...

Ya da küçükken dişçiden korkmamla da alakası yok, benim zayıflığımdan, dişim ağrıdığında beni korkutmasıyla ne ilgisi olabilir??? 

Hatırlıyorum dişim şişivermişti bi gecede, çok ağrıyordu, annem hiç anlayışlı değildi, adeta günün acısını çıkarıyordu. Bu kadar işin yorgunluğun arasında zavallı ve başbelası kızının bi de dişinin ağrıyacağı, şişeceği tutmuş! 
+offf nazlı tam da şişeceği tuttu dişinin!!! naptın da şişti! demesinden belliydi...

Bişey olmaz dişçi ilaç verir geçer diye teskin edeceğine, böyle sinirli ve sevgisiz, ben ayağına dolanan başbelası biriyim tavrındaydı. Hatta önce bana inanmamıştı, suratını asa asa bakıp hani bakayım diye suratımı kavramış anca şişliği görünce inanmıştı. 
Bi de fırçayı yapıştırıp, 
+ya işte fırçalamazsam böyle olur!demişti.

 ki dişimi fırçalamayı ateşli hastayken bile ihmal etmezdim, zaten ya gardiyan gibi kapıya dikilir, izler ya da elli kere sorar bizi birbirimize teyit ettirirdi. 

+Bak eğer yalan söylüyorsanız da biriniz fırçalamadıysa, dökülür dişleriniz....bile demişti.... 

+Hadi  gidelim de çekiversin!! 
Bir an önce başından savılacak bi bela, bi de teskin etmekle mi uğraşacak!!! Zaten hassaslaşmışım, hiç azar ve korkutmaya gelecek gibi miyim?? Ama kimin umurunda demiş ya atamız!! Doğru kim takar nazlı'yı?? ....... 


Sümkürmekten de korkarmışım!
sümkürmekten değil kendinin tavrından korkardım, kendim yapmak isterdim ama bırakmazdı, yapamazmışım! Burnumu eze eze sımsıkı tutar, sanki koparacamış gibi; bir eliyle de kafamın arkasından tutar, ittirirdi, iki eliyle pres ederdi, böyle daha iyi çıkrmış gibi. 

Tabi bunu sevecenlikle, şakayla falan yapmıyor, söylenerek ya da surat asarak, ya da en azından hiç memnun olmadığını belli eder nefes alıp verişler, tavırlarla. istediği gibi çıkmamışsa hem daha çok presler, burnun boynum ağrır, yeter anne dersin ama nafile... 
Hem azarlar hem de;
+ napacaksın sümüğü, kocana çeyiz mi olacak?????? derdi...

 Bigün belli etmeden, odamda kendim sümkürüyordum, duymuş, odama girmiş, şaşırıyor ve diyor ki madem kendim sümkürebiliyormuşum ne diye annemi yoruyormuşum???? 

Defalarca bırak dedim kendim yaparım dedim ama dinlemedi ki, şimdi de tutmuş beni suçluyor. En sevdiği şey; beni beğenmemek, eleştirmek, suçlamak, suç atmak, küçümsemek, dinlememek, anlamamak haliyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder